onedio
Görüş Bildir

Doktor Haberleri

Doktor ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Doktor ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

14 Mart Balık Burcu Günlük Burç Yorumu
Ay tutulmasında 'Önce ben' diyin! Peki 14 Mart Cuma gününde balık ve yükselen balık burcunu neler bekliyor? Günlük burç yorumlarına göre günün nasıl geçecek? Sizin için balık ve yükselen balık burçlarının bugünkü aşk, para, sağlık ve kariyer fırsatlarını yorumladık: Bakalım günlük burç yorumlarına göre 14 Mart Cuma günün nasıl geçecek? İşte, balık ve yükselen balık burcuna ait günlük burç yorumları...
Estetik Operasyondan Sonra Sistem Aynı Kişi Olduğuna İnanmadı: Aile Onayıyla Kimliğini Değiştirdi
Günden güne gelişen estetik sektöründe artık danışanlar harika sonuçlar alıyor. Tabii doğru doktor seçimi de oldukça önemli. Eskiden yapılan burun ameliyatlarını hatırlayanlarınız olacaktır. Gözler şişer, morarmalar uzun süre geçmezdi. Artık yapılan estetik operasyonlarda şişlik ve morlukların en kısa sürede geçtiğini görüyoruz. En çok burun ameliyatı tercih edilse de dolgular ve botokslar da hiç olmadığı kadar revaçta. Günümüz güzellik algısının değiştiğine günden güne şahit oluyoruz. Seveni de var sevmeyeni de. Bakalım doğallık yeniden moda olacak mı? Merakla bekliyoruz.
Şırnak’ta Doktor Skandalı: Kadınları "Hamilesin" Diye Kandırmış
Şırnak’ta kadın doğum uzmanı olarak çalışan 58 yaşındaki doktor İ.B.’nin çok sayıda kadından para alarak hamilelik tedavisi uyguladığı ve sonrasında sahte testlerle hamile kaldıklarını söylediği kadınları dolandırdığı ortaya çıktı.Şikayet üzerine harekete geçen polis ekipleri Doktor İ.B. ve 4 çalışanını gözaltına aldı. İ.B. çıkarıldığı mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi.
'Cadılık' ile İlgili Akademik Araştırmaları Olan Tarihçi Ceren Sungur "Cadılık Eğitimi" Hakkında Konuştu
Geçtiğimiz günlerde Belgrad Ormanı'nda kaybolan ve kaybından günler sonra ormanda yaşıyor halde bulunan Ece Gürel'in ölümü tüm ülkenin gündeminde bildiğiniz üzere. Ece Gürel bulunduğunda hipotermi gerçirdiği tespit edildi. Hastanede tedavi altına alınan Gürel ne yazık ki yaşamını yitirdi. Kayıp haberi alındığında iş yerinde yaşadığı 'mobbing' meselesi üzerinde durulurken, Gürel'in tarot baktığı ve kurşun döktüğünün öğrenilmesi üzerine mobbing meselesi unutuldu ve Gürel'in bir ritüel ya da büyü için ormana gittiği konuşulmaya başlandı. Ece Gürel'in 'Cadılık Zanaatı' eğitimi aldığını açıklayan hocası, bu açıklamasının ardından gözaltına alınınca cadılık eğitimi diye bir şeyin olmadığını açıklamıştı.
Güçlü Kadın Masalı: 8 Mart!
Kadınlar Günü, her yıl 8 Mart’ta kutlanıyor, değil mi? Ama bir soruyla başlayalım: Kadınlar, neden sadece bir gün hatırlanır?Daha da ileri gidelim: Kadınlar Günü’nün asıl muhatabı kim? Kadınlar mı, yoksa bu dünyayı kadınlar için yaşanmaz hale getiren sistem ve onun sessiz destekçileri mi?Bugün, tarihten bugüne hep aynı konuşmaları yapıyoruz. Kadın hakları, eşitlik mücadelesi, ücret dengesizliği, şiddet, hukuk sistemindeki çarpıklıklar… Ve sonra? 9 Mart’ta eskiye dönüş. Peki neden? Çünkü 8 Mart, kadınlardan çok erkeklerin yüzleşmesi gereken bir gün aslında.Ama kimse bunu konuşmuyor.
Devrim Kabacaoğlu Kimdir? Bahar Dizisinin Uğur'u Devrim Kabacaoğlu Veda mı Ediyor?
Show TV'nin reyting rekortmeni dizisi Bahar ile birlikte adından söz ettiren genç ve yetenekli oyuncu Devrim Kabacaoğlu, ayrılık söylentileriyle gündeme geldi. İki sezondur dizinin sevilen karakterlerinden asistan doktor Uğur Aydın'a hayat veren Kabacaoğlu hakkında ortaya atılan iddalar, ünlü oyuncunun hayatının yakın markaja alınmasına neden oldu. Peki Devrim Kabacaoğlu kimdir? Kaç yaşında ve nereli? Devrim Kabacaoğlu'nun rol aldığı dizi ve filmler nelerdir? İşte, detaylar...
Kanserli Çocuğa Yardım 'Faiziyle' Geri İstendi
Edirne’de Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü 12 yaşındaki beyin tümörü hastası Menekşe Bür’e evde bakım ücreti için ödediği 16 bin lirayı, faiziyle birlikte 22 bin Türk Lirası olarak geri istedi. Çocuklarının evde bakımı için aldıkları parayı geri ödeyemeyen Bür ailesi icralık oldu. Edirne’de 4 yaşındayken geçirdiği havale sonrası beyin tümörü olduğu anlaşılan ortaokul birinci sınıf öğrencisi 12 yaşındaki Menekşe Bür’ün ailesi, 2008 yılında Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne başvurarak evde bakım ücreti ödeneğinden yararlanmak istedi. Başvuruyu değerlendiren kurum beyin tümörü hastası Menekşe için evde bakım ücreti ödenmesine karar verdi. Üç yıl süreyle Bür ailesine kurum tarafından toplam 16 bin lira ödendi.   “KİMSEDEN ZORLA PARA ALMADIM” Evin geçimini hamallık yaparak sağlayan 3 çocuk babası 40 yaşındaki Kadir Bür, parayı kuruma geri ödeyemediği için icraya verildiğini dile getirip şöyle konuştu: “Kızım Menekşe beyin tümörü ve epilepsi hastası. Tedavisi devam ediyor. Yardımın kesilmesiyle birlikte zor günler geçiriyoruz. Yardımları yıllar içinde kızımın kanser hastalığının tedavisi için harcadım, Kızımın 4 yaşında beyin tümörü olduğu anlaşıldı. Ben de maddi gelirim iyi olmadığından Edirne Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne giderek evde bakım parası yardımı almak için başvurmuştum. Daha sonra kurum yardımlara başladı. Kurum yardımı kesince kızımın tedavisini devam ettirmekte zorlanıyorum. Ayda bir tedavi için İstanbul’a götürüyorum. Ben kimseden zorla para almadım.” Tedavisi için ödenen yardımlar kesilen Menekşe Bür, okuyup doktor olmak istediğini söyleyerek, “Tedavi kesilince bayılmalarım da çoğaldı. İyileşmek istiyorum” dedi. Anne Yeşim Bür ise, gelirlerinin düşük olması nedeniyle için aylık asgari ücret tutarında ödenen evde tedavi parasının tekrar kendilerine bağlanıp, kızlarının sağlığına kavuşmasını diledi.   BEYİN TÜMÖRÜ DEĞİL YÜZDE 50 AĞIR ENGELLİ OLMASI GEREKİR Ödeneklerin 2011 yılında kesilmesi üzerine aile bunun nedenini öğrenmek için Edirne Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne başvurdu. Aile ve Sosyal İl Müdürlüğü yetkilileri hastaya evde tedavi ücreti yardımı yapılması için üç şart gerektiğini açıkladılar. Kurum yetkilileri, hastanın yüzde 50 ve üstü ‘ağır özürlü’ olduğu yönünde sağlık kurulu raporu olması, bakıma muhtaç olması, ailenin maddi gelirinin düşük olması gerektiğini söyleyerek, “Menekşe Bür’ün raporunda müfettişler yüzde 42 engelli olduğu fark etti. Bunun üzerine ödemeler kesilip ödenen paralar için icra takibi başlatıldı” dediler. Kurum, yapılan ödemelerin de hatalı bulduğunu ve geçmiş yıllarda ödenen toplam 16 bin liranın da faiziyle birlikte 22 bin lira olarak geri ödenmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca uygun rapor olmamasına rağmen ödeme yapılmasına onay veren kurum yetkilileri hakkında da idari soruşturma başlatıldı. Zete
Erdoğan'dan ODTÜ Eylemcilerine: 'Bunlar Solcu, Ateist, Terörist...'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir'de Kuvayi Milliye Meydanı'ndaki AKP mitinginde konuştu. Üslubunu daha da sertleştiren Erdoğan'ın konuşmasında dikkat çeken nokta “dinlemeler”le ilgili oldu. Telefon kayıtları için “montaj” ifadesini sürdüren Erdoğan, “Oğlum da izinsiz dinlenmiş” dedi. Başbakan Erdoğan özetle şöyle konuştu: (3 Temmuz 1960 tarihli bir gazetenin haberini göstererek) Menderes'in kasası, yolsuzluk evrakı ve vesikalarla dolu diyor. Merhum Başbakan'la ilgili son derece alçakça, son derece edepsizce, hayasızca iftiralarlar var. Merhum Menderes ve arkadaşlarını hapse atmışlar yetmemiş, bu haberlerle Menderes'in itibarını sıfırlamak istiyorlar. Aynı gazete bugün de aynı manşetleri atıyor, bugün de AK Parti hükümetine yapmak istiyorlar, o gün nasıl iftira attılarsa bugün de aynı iftiraları atıyorlar, nasıl çirkin, kirli tuzaklar kurdularsa bugün de tıpatıp aynısını yapıyorlar. Bu yapı kendi ülkesinin en gizli, en stratejik, en mahrem bilgilerini ele geçirecek, bunları servis edecek kadar alçalan bir tavır, ihanet içerisinde. Temiz, saf, ihlaslı kardeşlerimin artık bu yapıyı sorgulamalarını istiyorum. Bunlar niçin böyle patladılar biliyor musunuz? Dershanelere, çünkü buradan yılda 1 milyar dolar bunların geliri vardı. Biz dershaneler yasasını öne sürünce bunlar patladılar. GEZİCİLER, VANDALLAR  O Geziciler, o vandallar o açılış sırasında bir kez daha ortaya çıktılar. Dikkatinizi çekiyorum. Bunlardan bir tanesi üzerine Bizans kıyafetleri giymiş. Şu hale bakar mısınız? Alparslan 1071'de Bizans'a karşı savaşıyor ya, o da Bizans tişörtü giymiş. Kendini Bizanslı yerine koymuş. 1071 Malazgirt Bulvarı'nın açılışını protesto ediyor. Yazıklar olsun. Şunu unutmayın, bu eylemcilerin önünde, yanında CHP var, CHP milletvekilleri var, CHP Genel Başkanı var. Bu eylemcilerin avukatlığını da maalesef MHP yapıyor. Şu anda bu paralel örgüt bu Gezicilere, bu Bizans hayranlarına arkadaşlık, yoldaşlık yapıyor. Oyun çok büyük Balıkesir. Hesap başka. “HAİNLERİ DEFEDECEĞİZ” -Bu parelel yapı, bu paralel örgüt Türkiye'nin önündeki son engel, Türkiye'deki son çetedir. Onu da tasfiye edecek, bu hainleri de defedeceğiz. İşte o zaman Türkiye'nin önünde hiçbir engel kalmayacak. 30 Mart'ta bir tercih yapacaksınız, ya eski Türkiye ya yeni Türkiye diyeceksiniz. ONUN DA ÇOCUĞU YOK... -Bundan 17 yıl önce 28 Şubat’ta seçilmiş bir hükümete post modern bir darbe girişiminde bulundular. Sizin seçtiğiniz hükümeti baskılarla, tehditlerle görevden uzaklaştırdılar. İmam hatipleri, meslek liselerini kapattılar. İnançlarımıza değerlerimizi kutsallarımıza el uzattılar. Başörtülü okumaz okuyamaz diyorlardı. İmam hatipli üniversiteye giremez diyorlardı. Yoksulların çocukları okumasın diyorlardı. Sen başörtülüsün senden kapıcı olur diyorlardı. Şimdi avukatta oldu mühendis de oldu, doktor da oldu. -Bugün kendi ülkesine tuzaklar kuran zat, o günlerde ülkesini sırtından hançerliyordu. Ne diyordu biliyor musunuz. “Beceremediniz artık bırakın diyordu” Başörtüsü için takmayabilirsiniz diyordu. Ya sen ne karışıyorsun. Çünkü onda evlat yok. Bizim derdimiz var. (Başbakan Erdoğan geçtiğimiz günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için. 'Onun çoluğu çocuğu yok bizi anlayamaz' demişti) -28 Şubat’ta darbecilere hoşgörü ödülleri dağıtıyordu bunlar. Bugünde darbecilere telekulak desteği veriyor. OĞLUMUN AVUKATI MÜRACAAT ETTİ Oğlumun avukatı müracaat etti ve 3 savcının imzasıyla açıklama yapıldı. Oğlum da izinsiz dinlenmiş. İşti iftira at izi kasın. Bunu yapmaya hakkın var mı? Nasıl yaparsınız bunu. Sipariş üzerine de bunlar aynı şeyleri yaptılar. Türkiye’nin en mahrem konuşmalarını dinlemişler. Beni de dinlemişler. Bizim güvenli hatlarımız var, uluslararası görüşmelerimiz var bunları dinlemişler. BANA KİTAP, TESPİH GÖNDERİYORDU  Eyyyy Pelsinvanya sana sesleniyorum. Eğer yüreğin varsa çık vatanına gel vatanına. Siyaset yapacaksan çık er meydanına. Ben öyle bilmiyordum, aldanmışım. Bana kitaplar gönderiyordu, bana methiyeler düzüyordu. Tespihler gönderiyordu. Şimdi her şeyi anladık. Tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Çocuklarınızı bunların dershanelerinde çekin. Okullarından da çekin. Benim 4 çocuğumun 4’ü de devletin imam hatiplerinde okudu. Başörtüsünden üniversiteye sokmadılar, yurtdışına okudular. Devletin okulları bize yeter. Bunlara tavır koyun. Bunların yayın organlarına da tavır koyun. Doğru haber bulamazsınız, dürüst haber bulamazsınız. Bunları boykot ederek tavrınızı göstereceksiniz. 'SOLCULAR, ATEİSTLER... BUNLAR TERÖRİSTLER'  Pazartesi günü Ankara’da bir bulvar açtık. Kimlere rağmen o solculara rağmen. O ateistlere rağmen. Bunlar terörist. Ama CHP bunlara bizim gençler diyor. Bizim sevgili gençlerimizin elinde Molotof kokteyli olmaz. Bilgisayarı, kalemi olur. Bulvarın adı ne 1071 Malazgirt. Bunlardan bir tanesi üzerine Bizans kıyafeti giymiş Alpaslan Bizans’a karşı savaşıyor ya kendini Bizans’ın yerine koyuyor. Yazıklar olsun. Kalabalıktan birinin seslenmesi üzerine: Bizim sosyologlara ihtiyacımız var. Şöyle gel. Lütfi Bey, notlarını al. Bakan Bakanımız ne diyor. Sosyolog kadrosunu attırdık. Yurt
'Polis Bana Şalteri Kapatmamı Söyledi'
Korkmaz ailesine destek için gelen yaklaşık 80 avukat duruşmaya katılırken, 3 sanık avukatı hazır bulundu. Duruşmayı Hatay'dan gelen öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın avukat olan ağabeyi Gürkan Korkmaz da izledi. Duruşma öncesinde Adalet Sarayı önünde toplanan yaklaşık 80 kişi sık sık 'Ali İsmail Korkmaz ölümsüz' diye slogan attı. Kalabalıktakilerden bir-kaç kişi de Adalet Sarayı karşısındaki yaya üst geçit köprüsüne pankartlar astı. Duruşmada Sezer Zehir (39), Mehmet Aslan (35), İbrahim Arslan (30), Doğukan Bilir (24), Volkan Ferlidilek (38), Mustafa Ayaş (30), Mustafa Arslan (25), Erdoğan Gözseçen (53), Mehmet Beyazıt Mallı (49), Mehmet Avcı (56), Seyitcan Göl (19) ve Habil Duru (51) katıldı. Yılmaz Balkan ve Koray Demirel ise duruşmaya gelmedi. ESOGÜ Beyin Cerrahisi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi uzman doktor Sezer Zehir, olay akşamı nöbetçi olduğunu başka bir hastaneden sevkle gelen Ali İsmail Korkmaz'ı muayene ettiğini ve beyin cerrahisi yoğun bakım servisine yatış işlemini gerçekleştirdiğini söyledi. 'GÖRÜNTÜLERDEKİ PATRONUMU TESPİT ETTİM' Fırın işçisi Mehmet Aslan da olaylardan bir hafta önce başladığını belirterek 'Her gece olaylar oluyordu. Ben hamurhanede çalıştığım için dışarıdaki olayları görmüyordum ve bu konuda bilgim yok. Ancak olay gecesi bir gürültü duydum. Dışarı çıktığımda çöplerin yanında polis mi sivil mi birileri kim olduklarını bilemiyorum birilerini dövüyordu. Görüntülerini izledim jandarmada ifade verdim. Görüntülerdeki patronum İsmail Koyuncu'yu tespit ettim. Dövenleri de dövülenlerin de kim olduğunu bilmiyorum. Olay anında patronum İsmail Koyuncu'nun elinde sopa görmedim' diye konuştu. İbrahim Arslan'da kendisinin esnaf olduğunu belirterek 'Olay gecesi dükkanımın alarmı çaldı. İşyerine gittiğimizde sokağa gaz bombası atılmıştı. Polisler kardeşimi dövüyordu. Kardeşimin esnaf olduğunu söyleyip polislerin ellerinden aldık. Ali İsmail Korkmaz'ın dövüldüğünü görmedim' dedi. '7-8 KİŞİ BANA VURDU' Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı öğrencisi olan Doğukan Bilir de 'Espark önünde başlayan Gezi Parkı protesto eylemlerine katıldım. Yunus Emre Caddesi'ne yürüdük. Eylemler sırasında tanıştığımız arkadaşlar yanımdaydı. Bunlar arasında Ali İsmail Korkmaz da vardı. 3 kişiydik. TOMA su ve gaz sıkmayınca kaçmaya başladık. Fırının olduğu sokağa girdik. Ali İsmail de yanımızdaydı. Otele doğru kaçıyorduk. Yüzleri gaz maskeli 4-5 kişi ellerinde sopa ve coplarla karşımıza çıktı. Bizi kovalıyorlardı. Sivil giyimli ancak yüzünde maske olan sivil polis olduğunu düşündüğüm bana vurmaya başladı. Daha sonra 7-8 kişi oldular. Onlar da vurmaya başladı. Bana hangi örgütten olduğumu sordular, kimliğimi aldılar ertesi gün emniyetten almamı söylediler. Aldığım darbeler sonucu yere yığıldım. Beni bıraktılar. Gitmek istedim ancak darbeler nedeniyle yürüyemedim. Babamı aradım gelip beni aldı ve hastaneye götürdü. Beni döven polislerden şikayetçiyim. O sırada Ali İsmail Korkmaz'ı görmedim. Ona kimin vurduğunu da bilmiyorum' diye konuştu. Eskişehir Ticaret Borsası'nda çalıştığını belirten Volkan Ferlidilek ise kendisinin isim benzerliği yüzünden tanık olarak çağrıldığını söyledi. Ferlidilek 'Ben o tarihte şehir dışındaydım. Olayları da görmedim. beni yanlışlıkla tanık olarak göstermişler' dedi. Anadolu Üniversitesi'nde işçi olarak çalışan Mustafa Ayaş da 'Ben daha önceden Beşik Otel'in güvenlik kamerasının bakımlarını yapıyordum. Polisler beni aradı. Beşik Otel'deki güvenlik kamerası görüntülerini nasıl alabileceklerini sordu. Ben de işimin olduğunu söyleyerek gelemeyeceğimi belirttim. 2 gün sonra tekrar aradılar ve savcının talimatının olduğunu söyleyince otele geldim. Görüntülerin nasıl yedeklenebileceğini sordular. Onlara nasıl yedekleneceğini gösterdikten sonra otelden ayrıldım. Polislerin görüntülere el koyup koymadıkları bilmiyorum. Kamera görüntülerinde de dövülme olayını görmemiştim' diye konuştu. 'DAYAK YERKEN AĞABEYİM GELİP ESNAF OLDUĞUMU SÖYLEDİ' Esnaflardan Mustafa Arslan da 'Fırın önünde polislerden dayak yerken ağabeyim geldi ve benim esnaf olduğumu söyledi. Bunun üzerine polisler beni bıraktı. Polisler beni eylemsi sanıp dövmüş' dedi. 'OĞLUNUN DÖVÜLME GÖRÜNTÜLERİNİ KENDİSİNE İZLETTİM' Beşik Otel'in sahibi olan Erdoğan Gözseçen ise 'Olay gecesi oteldeydim. Gece 01.30 sıralarında Ercan Bilir'in oğlu Doğukan Bilir benim otelimin önünde dövülmüştü. Diğer olayları görmedim. Güvenlik kamerası görüntülerinin silindiği iddiasını basından öğrendim. Otelimdeki güvenlik kamerası görüntülerinin silinmesi söz konusu değildir. Olaylar sırasında eylemciler kaçarken otelime sığınmak istiyordu. Tuvaletleri kullanmak istiyordu. Bu nedenle kapıyı kapatıp şalteri indireceğim sırada polis kapıyı çalıp içeriyi girdi ve bana şalteri kapatmamı söyledi. Elektrikler kesmiş olduk. Yaklaşık 10-15 dakika şalteri inik kaldı. Daha sonra şalteri kaldırdık. Bu 10-15 dakikalık sürede güvenlik kameraları görüntü kaydetmedi. Sabah saatlerinde Doğukan Bilir'in babası Ercan Bilir otele geldi. Oğlunun dövülme görüntülerini kendisine izlettim. Benden görüntüleri istedi. Kendisine Emniyet ya da savcılık arkacılığıyla alabileceğini söyledim. Daha sonra polisler geldi görüntü aktarmayı bilmediğim için kendilerine hard diski verebileceğimi söyledim. Hard diski götürdüler ancak görüntüyü açamadıklarını belirterek geri getirdiler. Sonra Mustafa Ayaş görüntüleri açtı' şeklinde konuştu. Tanıklardan Mehmet Beyazıt Mallı ise 'Olayın meydana geldiği sokakta dövülme olayı vardı. Ancak kimin dövdüğünü kimin dövüldüğünü bilmiyorum' dedi. Olayın meydana geldiği sokakta esnaflık yapan Mehmet Avcı da 'Ali İsmail Korkmaz dövüldüğü sırada ben lokalde alkol alıyordum. Olay anını görmedim. Bir süre sonra dükkanıma gittiğimde eli sopalı ve gaz maskeli kişiler bir başka kişiyi döverlerken gördüm' diye konuştu. ÇAYCI: POLİSLER BANA DA VURMAYA BAŞLADI Çaycılık yapan Seyitcan Göl, 'Olay gecesi fırının önünde beklerken polisler gelip sopayla bana vurmaya başladı. Bu sırada fırın sahibi gelerek benim esnaf olduğumu söyledi. Beni döven polisleri de tanımıyorum' diye konuştu. KUAFÖR: EVİMİN PENCERESİNDEN UTANMIYOR MUSUNUZ DİYE BAĞIRDIM Erkek kuaförü olan Habil Kuru 'Geceleyin evimdeydim. Pencereden baktığımda sokakta polislerin ellerinde sopalar vardı. Dava konusunda tutuklu olan sivil bir kişiyi gördüm. 4-5 kişi bir kişiyi dövüyordu. Pencereden kendilerine doğru 'Utanmıyor musunuz?. 4-5 kişi bir kişiye saldırır mı?' diye bağırdım. O sırada fırıncı da olay yerindeydi' dedi. 11 NİSAN'A ERTELENDİ Duruşmaya katılan Korkmaz ailesi ile sanıkların avukatları mahkeme heyetine tanık beyanlarına karşı Kayseri 3'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde beyanda bulanacakları belirttiler. Eskişehir 1'inci Ağır ceza Mahkemesi heyeti gelmeyen Yılmaz Balkan ve Koray Demirel adlı tanıkların dinlenmesi için duruşmayı 11 Nisan 2014 tarihine erteledi. Ali İsmail Korkmaz davası ile ilgili 14 tanıktan 12'si talimatla ifade verdi Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN-Saadet KEFAL / ESKİŞEHİR,(DHA)