onedio

Fatih Terim Haberleri

Fatih Terim ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Fatih Terim ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

1 Aralık - 7 Aralık: Türkiye Gündeminde Bu Hafta Neler Vardı?
Türkiye gündemi her daim hareketli, dinamik ve değişken. Her an yeni bir haberle, yeni bir gelişmeyle karşı karşıya kalıyoruz. Durum böyle olunca da gündemi takip edip ‘eskimeden’ kalabilmek zorlaşıyor.Biz de sizler için mutlaka okumanız gereken içerikleri tek yerde topladık.İşte gözden kaçırılmaması gereken ve mutlaka okumanız gereken içerikler...
Fatih Terim ve Milli Takım da Selfie Modasına Uydu
Son zamanlarda oldukça popüler olan selfie pozu ünlü ünsüz birçok kişinin sosyal medya profilinde bulunuyor. En son Ellen Degeneres ‘in dün gece Oscar Ödül Töreni ‘nde çekilen selfie’si Twitter’da en çok retweet edilen paylaşım oldu. Selfie bu kadar ünlenmiş bir alışkanlık halini alınca milli takım da bundan geri kalmadı.İsveç ile oynayacağı maçın hazırlıklarını sürdürüren milli takım da selfie modasına kapıldı. Fatih Terim ‘in milli takım oyuncularını yanına alarak çektiği selfie pozu oldukça başarılı.
Burak Elmas Açıkladı: Galatasaray'ın Yeni Teknik Direktörü Kim Oldu? Fatih Terim'in Yerine Kim Geldi?
İmparator Fatih Terim'in Galatasaray Spor Kulübü'nden ayrılması üzerine, futbol camiasında yaşanan ayrılık haberlerinin ardı arkası kesilmemişti. Gündemde yer alan konulardan biri olan 'Galatasaray'ın yeni teknik direktörü kim olacak?' sorusuna, Başkan Burak Elmas'tan hızlı bir cevap geldi. Düzenlenen basın toplantısında yeni teknik direktörün kim olduğunu açıklayan Burak Elmas 'Galatasaray'a hayırlı olsun' ifadelerini kullandı. Peki Galatasaray'ın yeni teknik direktörü kim oldu? Fatih Terim'in yerine kim geldi? İşte detaylar...
"Galatasaray'ın Şampiyonluğu Zor"
Galatasaray'ın eski antrenörü Hasan Şaş, şampiyonluk yarışı ile ilgili açıklamalarda bulundu. 'Galatasaray, ligde 8 puan geride, Şampiyonlar Ligi'nden elendi. Elinde bir tek Türkiye Kupası kaldı. Fenerbahçe'nin G.Saray'la Arena'da bir maçı var ama onların da şampiyonlukta bu saatten sonra çok puan kaybedeceğini düşünmüyorum. Çünkü Galatasaray'ın performansı düştü, deplasmanlarda maç kazanamıyor. Handikapları var. Türkiye liginde yabancı sayısına takılıyor. Bir türlü istenilen kadroyu kuramıyor. 'Terim ile Mancini arasındaki farka sezon sonunda bakılır' Galatasaray'ın devre arasında yaptığı 9 transferden neredeyse hiçbiri 11'e giremiyor. Bunlar inşallah geleceğe yatırımdır. Bu saatten sonra Galatasaray'ın şampiyonluk şansı çok zor. Galatasaray'ın deplasmanlardaki maçlardan puan çıkaramaması, futbolcuların performanslarının inişli-çıkışlı olması hep soru işareti... Galatasaray'ın elinde bir tek Fenerbahçe maçı kaldı. Eğer Arena'daki Fenerbahçe maçını da kazanamazlarsa zaten şampiyonluk umudu da kalmaz.. Fatih Terim ile Mancini ile arasındaki farka sezon sonunda bakılır. Mancini ile çalışmadığım için ben ikisi arasındaki farkı bilemem.' skorer
Melo'dan Fenerbahçeli Futbolcular İçin Şok Sözler
Galatasaray'ın hırçın futbolcusu Felipe Melo gündemle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İşte Brezilyalı futbolcunun açıklamaları: Roberto Mancini’nin orta sahadaki vazgeçilmezi oldunuz. Bunun sebebi sizin de İtalyan futbolunun mantalitesine yakın olmanız mı? Hangi mantaliteye yakın olduğumun bir önemi yok. Gerçek futbolun ne demek olduğunu bilen hatta futboldan biraz anlayan zaten beni seçer. Çalıştığınız diğer hocalarla kıyaslarsanız Mancini hakkında neler söylersiniz? Kendini İngiltere ve İtalya’da kanıtlamış çok başarılı bir antrenör. Kıyaslama yapmamı isterseniz, yapamam. Çünkü her hoca çalıştırdığı futbolculara kendi taktik ve tekniklerini empoze etmek ister. Hepsinin yöntemi farklı. Formasını giydiğim her takımın hocasının kariyerime ayrı ayrı katkıları oldu. Ancak Türkiye için konuşmak gerekirse Fatih Terim benim için özel bir isim. Türkiye’deki kariyerimi beraber inşa ettik. Gelelim Fenerbahçeli Mehmet Topuz’a... Şampiyonluk kutlamalarına kangal cinsi bir köpek getirdi. Size bir mesaj mı göndermek istedi acaba? Bir futbolcu sahadaki oyunuyla anılmalı. İyi bir futbolcu olduğuma inanıyorum. Kendimi maç esnasında ispat ediyorum. Saha dışında şahsıma yapılmaya çalışılan hakaretler de umurumda değil. Hele ki Fenerbahçeli futbolcuların n’aptıkları beni hiç ilgilendirmiyor. Onları kendi hallerine bırakıyorum. (Sohbet boyunca sakin olan Melo bu cümleleri bir hayli hararetli kurdu.) MELO'DAN FENERBAHÇE SORUSUNA İLGİNÇ CEVAP Brezilyalıların, Dünya Kupası için inşa edilen stat ve harcanan para için yaptığı protestolar hakkında ne düşünüyorsunuz? -Brezilya’da futbolun ne kadar önemli olduğu bilinen bir gerçek. Ancak sağlık ve eğitim koşulları bu kadar kötüyken, insanlar sokakta aç dolaşırken bir stat için bu kadar çok para harcanması halkı isyan ettiriyor. Haklılar. Bu protestolarla uluslararası medyada seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Türkiye’deki bütün özel günlere, bayramlara ve toplumsal olaylara karşı çok duyarlısınız. İtalya ya da İspanya’dayken de böyle miydiniz? İtalya ve İspanya’da özel günler bu kadar önemsenmiyor. Ayrıca Türkler de tıpkı Brezilyalılar gibi birbirlerine çok bağlı. Bu sebepten Türk halkına çok bağlandım. Kendimi onlardan biri gibi hissediyorum. Madem bu kadar özümsediniz neden 3 senedir Türkçe öğrenmiyorsunuz? Çünkü 30 yaşıma gelmeme rağmen İngilizce’yi bile öğrenemedim. Hem kalben aynı duyguları hissetmek, aynı dili konuşmaktan daha önemli. Eşinizi her maç tribünde görüyoruz. Bu nasıl bir aşk? 10 senedir beraberiz. Roberta’yla tanıştığımda çok gençtim ve zor durumdaydım. Evlendikten sonra her şeyi beraber yaptık. Tek bir vücut olduk. Sizi gece gezmelerinde göremememizin sebebi ne? Gece çıkmayı seviyorum ama profesyonel bir futbolcuyum. Haftada 3 kez maç yaptığımız zamanlar oluyor. Uykumu alamazsam eğer antrenmanlarda ve maçlarda başarılı olamam. Ama önümüzdeki haftalarda yaz tatili için Amerika’ya gideceğim. Oradaki gece kulüplerinde beni bol bol görebilirsiniz. Türkiye’de müsait olduğunuz gecelerde ne yapıyorsunuz peki? Evde güzel bir yemek ve şarap eşliğinde ailemle vakit geçiriyorum. Çocuklarımla oynuyorum. Çocuk demişken, 30 yaşındasınız ve 4 çocuğunuz var. Büyük ve mutlu bir aileyiz. Ama artık durmanın vakti geldi. Bundan sonra evimde bir bebek olacaksa o torunum olacak. Oğlunuz Davi de Galatasaray’ın altyapısında oynuyor. Onun futbol kariyerine dair hayalleriniz neler? Çok iyi bir futbolcu olmasını istiyorum. Çok para kazansın bana da para versin. Ne de olsa babasıyım. Onu ben yetiştirdim. (Gülüyor) Gözlük modelleri tasarlayıp, o gözlüklere adınızı verme fikri kimden çıktı? Eşim Roberta’nın tasarıma olan merakı, bu işe girme konusunda beni yüreklendirdi. Daha sonra da Prestij Optik’ten Hakan Fındıkoğlu ile tanıştık ve Felipe Melo gözlüklerini üretmeye karar verdik. Modelleri siz mi tasarladınız yoksa yardım aldınız mı? Gözlüklerin tasarımını Roberta ve Hakan yaptı. Ben de onlara modellik yapıyorum. Adımı ve bedenimi kullanıyorlar yani. (Gülüyor) Bundan önce de sizin adınıza telefon kılıfları ve tişörtler üretildi. Onların tasarımlarını kim yapmıştı? O ürünlerde benim de katkım oldu. Roberta ve diğer tasarımcı arkadaşlarla birlikte ekip olarak çalışmıştık. Galatasaray taraftarları için özel bir şeyler tasarlamak ister misiniz? Şimdilik başlangıç noktasındayım. Onlar için özel şeyler tasarlamayı çok isterim. Ancak adım adım ilerlemek lazım.Peki David Beckham ve Cristiano Ronaldo gibi erkek iç çamaşırı tasarlamayı düşünür müsünüz? Bu konuda düşünmeme bile gerek yok. Vücuduma güveniyorum. Ben de onlar kadar seksiyim. Olmaması için bir sebep yok. Üzerlerinde de pitbull resimleri olur. Kesinlikle, ilk kullanacağım figür o olacak.habertürk
Drogba: "Buraya Para İçin Gelmedim"
Galatasaray'a veda eden Didier Drogba, kulüp televizyonuna açıklamalarda bulundu.İşte kulüp televizyon kanalına yaptığı açıklamalar: Big Legend’ın sezon finaline hoş geldin; ama sadece sezon finali diyorum, final değil. Umarım bu konu hakkında da konuşacağız. Ancak biliyorsun, Türkiye’de büyük bir trajedi yaşandı. Soma’da 300’den fazla madencimizi kaybettik. İlk olarak, bu konu hakkında bir şeyler söylemek ister misin? Evet, ülke için büyük bir trajedi. Burada bir buçuk yıldır yaşıyorum. Ve bu tabii ki beni de etkiledi. Ben de tüm iyi dileklerimi hayatını kaybeden işçilerin ailelerine gönderiyorum; çünkü o işçiler, Türkiye’nin büyük bir ülke olmasını sağlayan kişilerdi. Tüm o ailelere… Evet, sizin için çok zor bir durum olduğunu biliyorum; ama sürekli sizi düşünüyorum. Zorlu bir sezon olduğunu söyleyebiliriz; hem takım için, hem de sezonun son bölümünde yaşadığın sakatlıktan dolayı senin için… Senin de bu yüzden üzgün olduğunu biliyorum. Sezon hakkında genel olarak ne söylersin, en başından sonuna kadar… Farklı durumlarla karşılaştığımız bir sezon oldu. Ve takım buna alışık değildi. Çok sayıda farklı şey yaşandı. Yeni kurallar, yabancı sınırı… Bu, ligdeki tüm takımlar arasında en fazla Galatasaray’ı etkiledi. Ayrıca teknik adam değişikliği yaşadık. Bu da takım için oldukça zor bir durumdu. Biliyorsunuz, Fatih Terim’e çok büyük bir saygım vardı ve onu seviyordum. Bence geçtiğimiz sezon takım olarak beraberliği ve takım ruhunu yakalama konusunda zorluklar yaşadık. Bunu bazı zamanlarda başardık, özellikle de Şampiyonlar Ligi’ndeki maçlarda; çünkü orası rekabet alanı yüksek bir turnuva. Ancak lig maçlarında bunu pek hissedemedik. Ve bu yüzden de ligde fazla puan kaybı yaşadık. Burada bir buçuk yıl geçirdin. Senin için en unutulmaz hatıra ne oldu? Bundan sonra biri sana, “Galatasaray” dediğinde… O kadar fazla ki… Çok güzel anılarım var burada. İlki havalimanında taraftarlar tarafından karşılandığım an. İkincisi, takım arkadaşlarımla tanışmam ve onlarla birlikte antrenman yapmış olmam. Ama bir numarada Akhisar maçında oyuna girdikten sonra topa ikinci veya üçüncü dokunuşumda Burak’ın yaptığı ortada attığım o gol var. O anı hayatım boyunca hiç unutmayacağım. O an hissettiklerimi hayatım boyunca asla unutmayacağım. Kariyerindeki en iyi anlardan biri olduğunu söyleyebilir miyiz? Evet, kariyerimin en üst noktalarından biriydi; çünkü bu gibi anların hayalini her zaman kurarsınız. Yeni bir takım, ilk maç… Ve aynı zamanda kale arkasındaki tribün tamamen Galatasaray taraftarlarıyla doluydu. Ben de o kaleye attım golü. Maç 0-0’dı… Ben her zaman maçı değiştiren golleri atmayı sevmişimdir. Sanırım bu da onlardan biriydi. Golden sonra neler hissettin; çünkü senin de söylediğin gibi topa sadece ikinci veya üçüncü dokunuşundu… “Evet, başlıyorum” dedin mi? Bilemiyorum, bilemiyorum. Yeni bir dünyayı keşfetmek benim için bile zordu. Ama bunu hâlâ yapabileceğimi kanıtlamıştım. Ve benim kariyerimdeki en iyi gollerden biriydi. O golü kesinlikle ilk 10’a koyarım. Gol sonrası mutluluğumu taraftarlarla ve takım arkadaşlarımla paylaşmak harika bir histi. Kusursuz bir karşılama oldu benim için. Burada aldığın en iyi tavsiye veya öğrendiğin en iyi ders ne oldu? En iyi tavsiye? Bilemiyorum, aslında en iyi tavsiye değil; ama burada çok şey öğrendim. Oyunculardan, insanlardan gerçekten çok şey öğrendim. Galatasaray’ı temsil ettiğim için onur duydum. Tüm Türkiye’nin saygısını kazandığım için çok şanslıyım. Bu kendi adıma futboldan çok daha önemli bir şey. Böylesi bir saygıyı kazanmak, her zaman görülen bir şey değildir. Bu yüzden gerçekten gurur duyuyorum. Türkiye’deki kariyerin boyunca karşılaştığın herhangi bir zorluk oldu mu? Eğer varsa, bunun üstesinden nasıl geldin? Hayal kırıklığı yaşadığım bazı şeyler oldu. İnsanların takıma bağlılığımı sorguladıkları ve benden kuşku duyup, benim para için burada olduğumu düşünmeye başladıklarında... Tamamen yanılıyorlardı. Ben buraya para için gelmedim. Parayı düşünsem, zaten Çin’de kalırdım. Orada oynamasam bile paramı öderlerdi. Ama ben buraya para için gelmedim. Buraya futbol oynamak, tutkuyu yeniden hissedebilmek için geldim. Buradayım; çünkü burada rekabet vardı. Dördüncü yıldızı kazanma hırsı vardı. Evet, bazı hayal kırıklıkları yaşadım. İnsanlar, benim daha önce Chelsea’de oynadığım için onlara karşı yeteri kadar iyi performans sergilemediğini düşündükleri anlarda… O hâlde şöyle yapalım; siz de Galatasaray’la şampiyonluklar yaşayın ve birkaç sene sonra Galatasaray’a karşı oynayın. Ben de o zaman sizin reaksiyonunuzu görmek isterim. Ben sahip olduğumun en iyisini verdim. Benim için duygusal bir maçtı ve belki de bu yüzden sakatlık yaşadım, hâlâ bununla mücadele ediyorum; ama futbolun içinde bunlar var. Burada karşılaştığım tüm güzel şeylerle kıyaslandığında, yaşadığım hayal kırıklıkları bunlardı. Galatasaray – Fenerbahçe rekabeti, Beşiktaş maçında attığım iki gol, Süper Kupa maçında Fenerbahçe’ye karşı attığım gol… Ve taraftarların bana gösterdiği saygı. Benim onlara karşı çok büyük saygım var. Benim için en önemli olan da bu. İnsanları her gün mutlu edemezsiniz; ama 365 günün 340’ında mutlu ederseniz, bu iyi bir şeydir. Fenerbahçe ile oynanan son derbi maçından önce sakatlığın vardı… Evet, oynamamalıydım. Ama oynamak istediğini söyledin. Maç öncesinde, maç sırasında neler oldu? Kendini nasıl hissettin? Evet, Chelsea maçında yaşadığım sakatlıktan dolayı iki hafta antrenman yapamamıştım. Koşamıyordum, yönümü değiştiremiyordum. Hâlâ o maçı nasıl oynadığımı bilmiyorum. Ama evimizde, Fenerbahçe’ye karşı oynadığımız bir derbi maçıydı. Ve istediğimiz yerde olduğumuz bir sezon değildi. Oynamak zorundaydım. Kazanmak zorundaydık. Evet, şampiyon olamayabilirdik; ama evimizde Fenerbahçe’ye kaybedemezdik. Sahip olduğum her şeyi verdim. Maçı da kazandık. Ve herkes çok mutluydu… Chelsea ile 2012 yılında Münih’te oynadığın final maçının ardından herkes Şampiyonlar Ligi’nde son kez sahaya çıktığını düşünüyordu. Ama sen daha sonra Galatasaray ile Şampiyonlar Ligi’nde iki harika sezon yaşadın. Münih’tekinin bu turnuvadaki son maçın olmadığını biliyor muydun? Hayır, bilmiyordum. Benim için turnuvadaki son maçtı. Tekrar edeyim, benim bir kontratım varsa, o kontrata bağlı kalmak isterim. İlişkilerimiz iyiyse, kontratıma saygı duyarım. Çin’e gittiğimde de bunu yaptım. Ama pişman değilim. Buraya geldim ve burada yeni bir ev, yeni bir yuva buldum. Evet, son maçım olmadığını bilmiyordum. Galatasaray ile imzaladığımda bana, “Şampiyonlar Ligi’nde Schalke ile oynayacağız” dediklerinde, “hmm, bu çok iyi, yeniden iş başına geçiyorum” diye düşündüm. Hayatının her bölümü güzel bir hikâyeyi andırıyor. Fildişi Sahili’nde doğdun, Fransa’da büyüdün, İngiltere’de tecrübe kazandın. Türkiye’nin insan olarak hikâyendeki yeri ne olacak? Buraya geldikten beş ay sonra, ülkede bazı problemler yaşandı. Taksim’de ve başka yerlerde… Sosyal medyadaki fotoğraflara bakarken kendi ismimi gördüm: “Çare Drogba.” Ve endişelendim, “neden her yere benim ismimi yazıyorlar, ben herhangi bir yanlış yapmadım.” Ama daha sonra insanlar bana bunun ne anlama geldiğini açıkladı. İşin aslını öğrendiğimde, bu kelimenin ne kadar güçlü olduğunu fark ettim. Futbolun çok ötesinde bir şeydi. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarları tek bir amaç için bir araya gelmişlerdi. Kendi düşünceleri savunuyorlardı. Ve benim adeta bir elçi olmamı istiyorlardı. Böyle bir ülkeyi en üste koymalısınız. En üste. Fildişi Sahili ile beraber en üste. Fildişi Sahili’nden sonra? Evet, Fildişi Sahili doğduğum yer. Tabii ki, onu demek istemedim. Bu çok önemli bir şey… Elbette gol atmak benim için çok güzel, harika bir his. Ama bir insanın bana gelip, “sen harika bir adamsın” demesi beni daha çok gururlandırıyor. Hayatındaki en büyük amaç gol atmak değil, öyle değil mi? Çok gol attım. Hâlâ atmak istiyorum. Ve atacağım. Ama hayattaki en büyük amacım, iyi bir insan olmak. Ben insanların, “belki çok iyi futbolcu değil; ama bana saygı duyuyor” demesini isterim benim için; çünkü futboldan sonra hayat başlar. Futbolu 10, belki de 15 sene oynayabilirsiniz; ama sonrasında hayat devam eder. Biliyoruz ki, biz yeniden buluşacağız, ben senin gözlerine bakıp, “nasılsın” diye sormayacaksam, bu neye yarar? Bu özelliğini Türkiye’de de korumayı başardın. Bir buçuk sezon, çok uzun bir zaman dilimi değil; ama sen buradaki insanlar için büyük bir karakter, bir rol modeli oldun. Sadece Galatasaray taraftarları değil, Fenerbahçe, Beşiktaş, tüm takımların taraftarları seni bir karakter, rol model olarak aldı. Bunu nasıl sağladın? Özellikle Galatasaray taraftarları, seni tüm kalbiyle seviyor… En başından beri aynı davrandım. Kalbimle oynadım. Bu tip şeyleri hesaplamam. Asla, “evet, bu maçta şöyle davranarak tüm ilgiyi üstüme çekeceğim” diye düşünmem. Ben buyum. Bunu açıklayabilir miyim, bilmiyorum. Sizin için, diğer insanlar için bu çok özel bir şey olabilir. Ama benim için normal, ben buyum. Benim ailemden gelen bir şey, ben bu şekilde büyütüldüm. Kendi çocuklarımı da böyle yetiştiriyorum. Ve hep bu gibi şeylerle hatırlanmak istiyorum. İlk hedefinin iyi bir insan olmak istediğini, iyi bir futbolcu olmanın ikinci planda yer aldığını söylüyorsun, öyle değil mi? Herkes senin gibi düşünmüyor çünkü. Ama benim fikrimi sorarsan, bu doğru bir düşünce şekli… Evet, bu farklı bir şey. Benim futbol dünyasına girişim biraz geç oldu, en üst seviyedeki ilk maçımı oynadığımda 24, 25 yaşındaydım. Ama her zaman söyledim, tüm bunlardan önce ben sadece Didier’dim. Sadece Didier. Guingamp’tan Marsilya’ya geçtiğimde Drogba oldum. Her şey değişti. İnsanların bana bakışı, davranışı, her şey değişti. Ama ailemin, arkadaşlarımın gözünde hâlâ Didier’dim. Didi, Tito, nasıl isterlerse… Değişmeye ihtiyacım yoktu. Kameraları, fotoğraf makinelerini gördüğüm, goller attığım veya Galatasaray’da oynadığım için değişirsem eğer, bana saygı duymayın. Değişirsem, farklı olursam bana saygınızı yitirebilirsiniz. Ben şu an neysem, 10 yıl veya 20 yıl sonra da o olacağım. Tabii ki geliştireceğim kendimi; çünkü çok tecrübe kazandım. Hatalar yapabilirim, hâlâ yaptığım gibi; ama umarım bunları 10-15 sene sonra tekrarlamayacağım. Ama bilge bir insan olmak için bazı hatalar yapmanız da gerekiyor. Hayatında gerçekleştiremediğin için üzüldüğün bir dileğin var mı? Listemde kayıp bir dilek yok. Fırsat bulursam, yapacağım şeyler var; ama şu an, nasıl derler, elhamdülillah, Tanrı’ya şükürler olsun, sahip olduğum her şeyden dolayı çok mutluyum. Belki duygusal bir soru olacak, benim için, senin için, tüm Galatasaray taraftarları için… Ben, “bizimle kal” demek istiyorum. Ama bu olacak mı, bilmiyorum. Sen neler söylemek istersin? Çok zor bir soru… Bunun açıklamasını bence yönetime bırakalım, benim buraya gelişimi de onlar duyurmuştu. Üzücü; çünkü burada daha yapacak çok işimiz vardı. Ama hayat bu. Ben her şeye, herkese saygı duyuyorum. Ama nasıl Chelsea’ye, Marsilya’ya saygı duyuyorsam, Guingamp’ta oynamayı çok sevdiysem, dünyanın neresine gidersem, gideyim; insanlara Galatasaray’ı anlatacağım. Burada çok fazla arkadaş edindim, çok güzel insanlar tanıdım. Kendimi çok iyi hissettim. Ama üzücü. İnsanlar sizi “efsane” olarak adlandırdığında, size büyük saygı duyduklarını hissettirdiğinde… Bu gibi şeyleri anlatmak her zaman oldukça zor. Ben de tüm bunları açıklamak için burada değilim; ama gelecek sezon birlikte olacağımızdan da emin değilim. Belki yeni bir hikâye… Önemli değil. Önemli olan şu an. Emin değilim… Umarım önünde oynayacağın bir Dünya Kupası var. Sakatlığın ne durumda? Kendimi biraz daha iyi hissediyorum. Fenerbahçe maçından sonra oynayamadım, takımın dışında kalmak çok zordu. Türkiye Kupası finalinde oynayamamak beni duygusal anlamda çok etkiledi. Ama orada takımla birlikte olmaktan keyif aldım ve o anın tadını çıkardım. Beni “selfie” çekerken görmüşsünüzdür. Duygularımı saklamak zorundaydım. Kupayı kazandığımız için çok mutlu oldum. Umarım çok, çok daha iyi olacağım. Bir ilerleme var. Ama evet, umarım çok daha iyi olacağım. Takım arkadaşlarına söylemek istediğin bir şey var mı? Birebir veya genel olarak? Şunu söylemek istiyorum. Buraya gelme kararını vermeme bir adam çok yardımcı oldu: Wesley. Mourinho’yla konuşuyordum, bana, “Eğer Wesley oraya gidiyorsa, sen de git. Sen de bundan keyif alacaksın, sen de orada eğleneceksin” dedi. Ben de onu dinlemekte haklı olduğumu gördüm. Bana doğru fikri verdi. Buraya geldim, harika insanlar tanıdım. İlk olarak, Wesley. Buraya gelme nedenlerinden birinin Wesley olduğunu söylüyorsun… Nedenlerimden biriydi. Sadece o değil tabii, nedenlerden biri. Bir sene önce dünyanın en iyisi olan bir oyuncunun sizinle birlikte olacağını bilmek size yardım edebilir. Bana göre o dünyanın en iyi oyuncusuydu. Aynı zamanda onunla birlikte oynamak iyi bir fırsattı, ondan öğrenebileceklerim vardı, onlarla birlikte kendimi geliştirebilirdim. Buraya geldikten sonra daha da şaşırdım. İzlediğim ilk maçta, sanırım Kasımpaşa’ya karşı (Antalyaspor maçı), Burak iki gol atmıştı. Daha sonra diğer takım arkadaşlarımla tanıştım. Harika insanlar tanıdım. Hiçbirinin kalbi kötü değildi, hepsi iyi yürekli insanlardı. Seni, “baba” diye çağırıyorlardı… Bana, “baba” diyorlardı; ama ben Godfather’ı tercih ediyorum. İşte, bilirsiniz… Burada çok fazla yetenekli oyuncu var. Favorilerimden biri, gençlerden Emre. En beğendiğim oyunculardan biri Semih. Çok mütevazı, basit oynar, sahada kalbini, her şeyini verir. Asla konuşmaz, asla şikâyet etmez. Sadece çok çalışır. Tabii ki tüm çocukları seviyorum. Ama o böyle çalışmaya devam ederse, bu takımın lideri olabilir. Çok fazla oyuncu var. Selçuk, Burak… Eğer takımınızda Burak gibi bir oyuncunuz yoksa, her sezon 15-20 gol daha az atarsınız ve ligi kaybedersiniz. O, böyle bir santrfor. İnsanların onun hakkında, “bunu iyi yapmıyor, şunu şöyle yapmıyor” dediklerini biliyorum. Ama günün sonunda, şu an ikinci sıradaysak, onun attığı goller sayesinde. Ona daha fazla saygı duyulması lazım. Eğer futbolun içindeyseniz, ne kadar iyi olursanız, olun; insanlar daha fazlasını istediği için sizin hakkında kararlar verir. O da bunu öğreniyor. Ama futbol bu… Sen sadece bir futbolcu değilsin, bir futbol adamısın, bir efsanesin. Türk futboluna, daha iyi seviyeye gelebilmesi için, bir tavsiye vermek ister misin? Gelecek sezon yabancı kuralının 5+3 olacağını öğrendim mesela… Bu sezonkinden iyidir… Eğer ligi daha cazip, ilgi çekici yapmak isterseniz, Sneijder, Nando gibi büyük yabancı oyuncuları buraya getirmelisiniz. Bunun için de düşünce tarzınızı, mantalitenizi daha açık hâle getirmeniz gerekir. Bu oyuncular sizin gelişmenizi sağlar. Siz de aynı şekilde onlara yardımcı olursanız, onlar sizi daha iyi hâle getirir. Örneğin Brezilya Milli Takımı’ndaki tüm oyuncular, yurt dışında forma giyiyor; ama hâlâ iyi bir milli takımları var. Yani bunun bir anlamı yok. Fenerbahçe, geçtiğimiz sezon UEFA Avrupa Ligi’nde yarı final oynadı. Biz Avrupa’nın en iyi takımlarından Real Madrid’e karşı kendimizi gösterdik. Bu sezon Juventus önünde gücümüzü kanıtladık. Onlar Türk futbolunun nerede olduğunu biliyor, Türk futboluna saygı gösteriyor. Futbol evrenseldir… Kesinlikle, kesinlikle. Galatasaray taraftarlarına bir mesajın var mı? Onlara neler söylemek istersin? Onlar seni gerçekten çok seviyor, kalpten seviyor… Hepsini söylemek istersem, bu çok uzun sürer. Onları asla unutmayacağım. Gittiğim her yerde, her tatilimde, her zaman Galatasaray olacak. Bilmek isterseniz, her yerde sarı ve kırmızı olacak. Kalbimde de öyle… Kalbim de Galatasaray için atacak. Burada sadece bir buçuk yıl kaldım. Ama bu takım için attığım her gol, kariyerimin en iyi deneyimlerden biri oldu. Marsilya ve Chelsea ile birlikte. Kariyerimin en güzel anlarından biri. Her şey için teşekkürler Didi. Benim için kariyerimdeki en zor programlardan biri oldu. Ama umarım bu seninle son programımız olmayacak… Hayır, son olmayacak. Çok eğlenceliydi. Burada veya başka bir ülkede, yine birlikte olacağız.Hoş gelirsiniz, her zaman. Galatasaray tarihinin en önemli sayfalarında yerini alacaksın. Burada her zaman bir efsane olarak hatırlanacaksın. Ve eminim herkes senin için, “o bir Galatasaray efsanesi” diyecek… Çok teşekkür ederim.Şampiy10