onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
HDP'den Açıklama: 'İç Güvenlik Paketi İlk Kanını Meclis'te Akıttı'

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

HDP'den Açıklama: 'İç Güvenlik Paketi İlk Kanını Meclis'te Akıttı'

FreiGeist
18.02.2015 - 13:09 Son Güncelleme: 18.02.2015 - 13:46
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

HDP Grup Başkanvekilleri, Meclis'te dün gece İç Güvenlik Paketi görüşmelerinde yaşananlarla ilgili açıklama yaptı. Pervin Buldan 'AKP paketin ilk kanını Meclis'te akıttı. AKP Grup Başkanvekilinin biz kadın vekillere yönelmesi darp girişiminde bulunmasıyla açığa çıkan bu zihniyetin, sokaklarda kadını katleden zihniyetten farklı olmadığı açıkça görülmektedir. Meclis Kadın Başkan vekilinin biz kadın milletvekillerine yönelik şiddete sessizliği tarihe geçecektir. AKP grup başkanvekili hakkında AKP inceleme başlatmalı, AKP tüm kadınlardan özür dilemelidir' dedi. Dün gece görüşmeler sırasında başına darbe alan Ertuğrul Kürkçü toplantıya kaskla geldi.

HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ve HDP Milletvekili Ertuğrul Kürkcü TBMM'de yaşanan kavga ile ilgili olarak basın toplantısı düzenledi.

Pervin Buldan, 'Türkiye'yi karanlığı sürükleyecek bu paket derhal geri çekilmeli. Hükümet derhal demokratik çözüm ve barış sürecine yönelmeli, bunun gereklerini yerine getirmeli. Grubumuza yönelik yapılan saldırı nedeniyle AKP Grup Başkanvekili hakkında partisi tarafından derhal işlem başlatılmalı ve AKP Grubu, başta biz kadın vekiller olmak üzere tüm demokratik kamuoyundan derhal özür dilemelidir' dedi.

Pervin Buldan, 'Aylardır Hükümete çağrı yapıyoruz, uyarıda bulunuyoruz. Adına 'Güvenlik Paketi' denilen bu paketin Türkiye'yi karanlık bir noktaya doğru götüreceğini, bu paketin barışı, demokrasiyi, özgürlükleri, toplumsal yaşamı tehdit ettiğini her zeminde ve fırsatta dile getirdik, getiriyoruz. Bu paketin bir güvenlik paketi değil, tersine devlet terörünü meşru -yasal hale getirecek bir darbe yasası olduğu sayısız örnekleriyle ortadadır. Toplumsal gösterilerde yapılan yargısız infazlar, işkence uygulamaları, demokratik gösterilerin devlet şiddetiyle bastırılması, düşüncesini ifade edenin tutuklanması, gazetecilerin baskı altına alınması, demokratik siyaset kanallarını tıkamaya yönelik girişimlerin artması, kadına yönelik artan şiddet bu paketin ne gibi tehlikeli sonuçlara yol açacağını ortaya koyan gelişmelerdir' dedi.

"Yurttaşı değil, devleti koruyan darbe yasasıdır"

"Yurttaşı değil, devleti koruyan darbe yasasıdır"

Pervin Buldan, 'Dün gece Meclis Genel Kurulu'nda yaşananlar tam da bahsettiğimiz bu tehlikenin boyutunu gözler önüne sermektedir.

İç Güvenlik Yasası henüz gelmeden ilk kanı Mecliste döktüler. Grubumuza ve ana muhalefet grubuna yapılan saldırılar paketin somut yansımasıdır. Dün gece Genel Kurul'da kurulmaya çalışılan hegemonya, paketin toplumsal kesimler üzerinde oluşturacağı baskının bir provasıydı. Paket yasalaştığında; AKP grubunun muhalefete saldırısı gibi devletin güvenlik mekanizmaları da muhalif tüm toplumsal kesimlere karşı saldırıya geçecektir. AKP'nin İl Başkanları gibi hareket eden Vali ve kaymakamların talimatıyla şehirler, ilçeler, yarı açık cezaevine dönüşecektir. Yasanın amacı asla kamu güvenliği değildir. Kamuya karşı iktidarın, Sarayın, AKP'nin güvenliğini esas alan bir pakettir. Yurttaşı değil, devleti koruyan darbe yasasıdır. Bu yasa çıktığında zaten çok sınırlı olan demokrasi ve özgürlükler tamamen ortadan kalkacaktır' diye konuştu.

Pervin Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü; 'Toplumsal barış kesinlikle bu yasa çıktığında çok ciddi zarar görecektir. Asıl tehlikede olan demokrasi, barış ve birlikte yaşamdır. Barış ortamını sabote etmek isteyen, bu ülkeyi kapalı-otoriter bir rejime dönüştürerek kendi vesayetçi sistemlerini oluşturmak isteyen güvenlik mekanizmaları içerisindeki karanlık odaklar yasa çıktığında tıpkı 1990'lardaki gibi devreye girecek ve Türkiye o karanlık döneme yeniden dönecektir. Hergün sokaklarda infaz gerçekleştiren güvenlik güçleri yasa çıktığında muhalif avına çıkacak ve sokaklar artık infaz alanlarına dönüşecektir. Yeni Ali İsmail Korkmazlar, Ahmet Cömertler, Berkin Elvanlar, Uğur Kaymazla, Nihat Kazanhanlar yaşanacak. Sınır ötesi operasyon tezkeresi çıkarır gibi güvenlik yasasını parlamenten geçirmeye çalışan AKP Hükümeti, çözüm ve barış sürecini çok ciddi bir biçimde tehlikeye sokmakta, adeta bu süreci kendi elleriyle sonlandırmanıng ayreti içerisine girmektedir. Sormak gerekiyor: Hedefi demokratik çözüm ve barış olan bir hükümet niçin böyle bir yasa paketine ihtiyaç duyar? Madem barışı sağlayacaksanız, barış ortamında Türkiye normalleşecekse bu yasaya niye ihtiyaç duyuluyor? Demek ki Hükümet çözüm ve barış konusunda da samimi değil. Acaba bu hükümetin zihninin arka planında sürecin sürdürülmesi değil de sona erdirilmesi planı mı var? Güvenlik paketini bunun için mi çıkartıyor? Bunlar derin kuşku uyandıran gelişmelerdir.'

'Grubumuza yönelik linç girişimi'

Pervin Buldan, 'Müzakereye geçilmesi için adım atması, bununla eş güdümlü olarak yasal demokratik adımları hızlandırması gereken bir hükümetin bütün bunları bir yana bırakıp barış ve çözüm karşıtı yasa için çalışması, AKP grubunun gözü kararmışçasına grubumuza yönelik adeta linç girişiminde bulunması hükümetin artık raydan çıkmakta olduğunun işaretidir. Hükümet freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı hızla iniyor, nereye çarpacağı, kimleri ezipg eçeceği, nereleri yıkacağı belli değil' diye konuştu.

Pervin Buldan, 'Dün Genel Kurul'da bir AKP Grup Baskanvekilinin kadın vekillerimize yönelik darp girişimi AKP'nin artık kontrolden çıkmaya başladığını göstermektedir. 20 yaşındaki bir genç kadının, Özgecan'ın hunharca katledildiği, kadın katliamlarının kınandığı, Mecliste kadın katliamlarına karşı geliştirilecek refkleslerin tartışıldığı bir günde bir AKP Grup Başkanvekilinin kadın vekilimize yönelmesi çok vahim bir tablo artaya çıkartmıştır. Özellikle Başbakan'ın 'kadına şiddet uygulayan kolları koparırız' söyleminin ardından AKP Grup Başkanvekilinin biz kadın vekillere yönelmesi darp girişiminde bulunmasıyla açığa çıkan bu zihniyetin, sokaklarda kadını katleden zihniyetten farklı olmadığı açıkça görülmektedir' dedi.

'Meclis'te artık kask ile dolaşmam gerektiğini düşünüyorum'

'Meclis'te artık kask ile dolaşmam gerektiğini düşünüyorum'

Ertuğrul Kürkcü ise şöyle konuştu:

'Kaskımla geldim. Başımı korumak için kullanıyordum. Fakat şimdi vekillerden korunmak için kullanmam gerektiğini düşünüyorum. Bu teçhizatla birlikte Meclis’e geleceğim. Bunu sırf bir kara mizah olsun diye de söylemiyorum. Çünkü dün gördüğümüz tablo hepimiz için bir dönüm noktasını geçtiğimiz duygusunu, düşüncesini bizde uyandırdı. Şimdi birazdan Mustafa Elitaş nasıl bizim kötü insanlar olduğumuzu anlatmaya çalışacaktır ama nesnel olarak eğer kapalı oturum olmasaydı, basının göreceği şey şu olacaktı. Meclis Başkanvekili’nin, mümkün mertebe usul hükümlerine riayet ederek, muhalefetin söz hakkına saygı göstererek sürdürmeye çalıştığı oturumda, artık bu uygulamayı sürdüremediğini görecektiniz. AKP’li Grup Başkanvekillerinin arkadaşlarımızın sözlerinin önlenmesi için, Meclis Başkanvekilini baskı altına almaları sonucu, ortaya çıkan kararlara karşı çıkmak için, Pervin Buldan ve Sebahat Tuncelarkadaşlarımız kürsünün önüne geldiklerinde, arkadaşlarımıza karşı erkek milletvekillerinin darp ederek kendine yol açmaya çalışması, onu izleyen AKP’lilerin hücum etmeleri sonucunda arkadaşlarımızın yardımına gitmek zorunda kaldık' dedi.

'İÇ GÜVENLİK YASASI’NIN ONLAR İÇİN HAYAT MEMAT MESELESİ HALİNE GELDİĞİNE İNANIYORUM'

Ertuğrul Kürkcü, 'Arkadaşlarımızın itilip kakıldıklarını görerek nezaket uğruna bunu seyre katlanamazdım. Ben Sebahat Tuncel’e yönelen yumruğu savurmak için gittiğimde, yumruk benim kafama geldi ve devamı da geldi. Adının Oktay Saral olduğunu öğrendiğim bu milletvekilinin gece boyunca Meclis’teki saldırının, linçin devam ettiği bütün süre boyunca, bütün vekillere her yerde saldırdığına da tanık oldum. aykut erdoğdu’yu tokmakla yaralayan da oydu. Mahmut Tanal’a saldıran da oydu. AKP’nin saldırı kıtalarının başını çeken vekil oydu. Ancak bundan daha önemlisi, AKP’li vekillerin bunu yadırgamamaları bu saldırıya ortak olmaları, kadın vekillere karşı saygısızca saldıran davranışlarda herhangi bir beis görmemeleri, gün boyunca Özgecan ile ilgili sözlerinin de edebiyat olduğu duygusu uyandırdı. Evet ben birkaç sıyrıkla bu saldırıyı atlatmış olabilirim ama bu tür saldırılarda kime ne olacağını kimse önceden bilemez. Belki de Musa Çam daha ağır biçimde bu olayla yüzleşebilirdi. Aykut Erdoğdu’nun olmayacak bir yerine bu tokmak gelebilirdi. Ellerine geçirdikleri bütün vurucu, yaralayıcı nesnelerle Meclis’in içinde ne varsa onları muhalefet vekillerinin üstüne saldırtan güdüyü düşünmemiz gerekir. Ben İç Güvenlik Yasası’nın onlar için hayat memat meselesi haline geldiğine inanıyorum. Ya bu yasa geçecek ya da iktidarlarının güçleri tehdit altına girecek' diye konuştu.

'GÖRMÜŞ OLMANIZI HEM DİLERDİM, HEM DİLEMEZDİM'

Ertuğrul Kürkcü, 'Gözünüzün önüne getirmenizi diliyorum. Hepsi AKP’li vekiller gibi zihnen donanmış olan, ki bu yasa geçerse, polis güçleri öyle oluşturulacak. Sivil polisler jandarmalar öyle oluşturulacak. Cumhurbaşkanı’nın çağrısına bakacaksak, sivil yurttaşlar da onlar gibi davranacaklar. Böyle davranan güvenlik birimlerinin ellerine geçirdikleri insana darp etme, zor kullanma, silah kullanma yetkisini böyle kullandıkları takdirde, Türkiye’nin nasıl bir mezbahaya döneceğiyle ilgili bir ibret sahnesi olarak zihnimizde saklıyoruz. AKP’nin aldığı kapalı oturum kararı gereğince, bunlar sizin gözünüzün önünde olmayarak cereyan etti. Görmüş olmanızı hem dilerdim, hem dilemezdim. İnsan olarak görmemek isterdiniz bunları. Vekillerin böyle yaşayıp konuştuklarını, meslektaşlarına bu şekilde muamele ettiklerini gördükten sonra bu Meclis’te acaba ne olabilir diye bu Meclis’i terk etmiş olurdunuz. Ben burada açıkça söylemek istiyoruz. Gün boyunca kadınların haklarından ve varlıklarından söz ettikten sonra, onların kadın arkadaşlarımıza bu şekilde saldırmaları ve bizim de geleneksel rolü bir kez daha paylaşarak, onları korumak için ileriye doğru atılmamıza, kendimizi hem saldırıya uğramış, hem de talihsiz hissediyorum. Fakat yapılacak bir şey yok. Bir arkadaşınız zorbaların darbesi altındayken koşmadan edemezsiniz. Bunun bedeli varsa bu da ödenir ama burada asıl can acıtan Meclis’in giderek biz mezbahaya doğru dönüşüyor olmasıdır' dedi.

DHA 

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam