Freelance Çalışarak Kendi Bilginize ve Yeteneğinize Göre İşler Yapın
Freelance Çalışarak Kendi Bilginize ve Yeteneğinize Göre İşler Yapın
Freelance ne demek?
Dilimize İngilizceden giren bu değişik kelime ne anlama geliyor acaba, hiç merak ettiniz mi? Şimdi biraz bu kelimenin kökenine bakalım ve ne anlama geldiğini iyice anlayalım. İki ayrı kelime olan free (boş, bedava) ve lance (mızrak) kelimeleri ilk önce 18.yy'da Sir Walter Scott tarafından paralı asker anlamına gelecek şekilde kullanılmış. 19.yy.da da yazar ve ayrıca şair olan Ernest William Hornung sıfat olarak kalitesiz anlamında kullanmış. Zaman sonra paralı asker anlamından uzaklaşıp serbest çalışan anlamında kullanılmış. Şimdi freelance kelimesi herhangi bir iş yerine gitmeden kendi evinde çalışmak, dolayısıyla birçok işi aynı anda yapabilmek; yani çalışma kurallarını ve koşullarını çalışan kişinin kendisi belirlemesi anlamına geliyor. Eğer diyorsanız ki ben işe gitmek, her gün sabah erkenden belirli saatlerde kalkmak, günümün çoğunu evimden uzak bir yerde iş yerinde geçirmek istemiyorum, o zaman freelance çalışmak tam size göre. Uzat ayaklarını, al bilgisayarını eline, istediğin saatte yat, istediğin saatte kalk, keyif senin keyfin!
Bu çalışma şeklini daha çok belirli standartlara bağlı kalmak istemeyen kişiler tercih ediyor. Çünkü burada çalışma saatlerini ve izleyeceğin yolu kendiniz belirliyorsunuz. Bir işi kabul ettiğinizde o işi nasıl yapacağınız size kalmış bir şey. Kimse size neden böyle yapmıyorsun, ben bu yöntemi kullanmanı istiyorum gibilerinden sorular soramaz, veya isteklerde bulunamaz. Kuralları siz koyduğunuz için işveren size uymak zorunda. Ayrıca bu yöntem sizin bir şirkete bağlı kalmamanızı, aynı zamanda birçok işverenle çalışacağınızdan birden çok iş hakkında deneyim sahibi olmanızı da sağlıyor.
Freelance çalışma alanları daha çok bilgi işlem, gazetecilik, çevirmenlik ve danışmanlık gibi alanlarda yoğunlaşıyor; çünkü bu alanlarla alakalı işler genel olarak belirli bir ofis çalışması gerektirmiyor ve internet vasıtası ile işverenlere kolaylıkla ulaşılabiliyor. Örneğin bir köşe yazarı günlük yazılarını evinden yazıp yazdıklarını internet üzerinden gönderebiliyor ve böylece ofise gitmesine gerek kalmıyor. Ayrıca bu yazar tamamen bu şirkete bağlı çalışmak zorunda değil, istediği başka bir işi de yine evinden yapabilir. Böylelikle aynı anda birden çok işveren için çalışmış olur.
Nasıl iş bulabilir, nasıl freelance çalışabilirsin?
Nasıl freelance çalışabilirsiniz hiç düşündünüz mü? En azından ne şekilde sesinizi duyuracak ve bir freelancer olduğunuzu insanlara haykıracaksınız? Bir çok freelancerın kullandığı yöntem bir web sitesi kurmak, burada freelancer, yani serbest çalışan olduğunu belirtmek ve ayrıca daha önce yaptığı çalışmaları bu sitede yayınlayarak işverenlerin o kişi hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamak. İlk iş olarak siz de böyle bir site kurabilir, öz geçmişinizi ve daha önceki deneyimlerinizi burada yayınlayabilirsiniz. Böylece günümüzde her şeyi kolaylaştıran internet vasıtası ile işverenler sizi fark edecekler ve isterlerse sizinle irtibata geçecekler. Şunu da aklınızda tutun: Ne kadar çok iş yaparsanız o kadar çok tanınırsınız, o kadar çok iş imkânı size sunulur.
Bir diğer yöntemde hepimizin bildiği iş arama sitelerine üye olmak, buraya öz geçmişinizi bırakarak, devamlı bu siteleri takip edip istediğiniz iş için başvuruda bulunmak. Ya da ben iş aramam, onlar beni arasın der; freelancer arayanların öz geçmişinizi görüp sizinle irtibata geçmelerini beklersiniz.
Avantajları ve dezavantajları neler?
Freelance çalışma şekli ülkemizde çok popüler bir yöntem olmadığından dolayı bu işin hem avantajları hem de dezavantajları mevcut; kişinin beklentileri ile ortaya çıkan sonuç birbirlerinden farklı olabilir. Bu nedenle bu şekilde çalışacak birinin gözlerini kapatıp risk alması ve doğabilecek her türlü olumsuzluğa karşı hazırlıklı olması gerekiyor. Öncelikle avantajlarından bahsedelim ki biraz olsun içiniz rahatlasın. Bu işin birçok olumlu yönü var. Öncelikle yaptığınız işlerin hepsini kendiniz seçtiğiniz ve bir yere bağlı kalmak zorunda olmadığınız için yaptığınız işten zevk alıyorsunuz. Kendi programınızı kendiniz belirliyor; işinizi hayatınıza uydurabiliyorsunuz. İşinizi zamanında teslim ettiğiniz sürece hangi gün hangi saatte, kaç saat çalışacağınıza kendiniz karar verebiliyorsunuz. En önemli avantajlarından biri kendi evinizden çalışmak, istediğiniz kadar uyumak, erken kalkmak zorunda olmamak.
Serbest çalışmanın bu keyif verici avantajlarının yanında sizi düşündürerek karamsarlığa sürükleyebilecek olumsuz yönleri de var. En önemlisi yapacağınız işin belirsizliği. Bu şu demek oluyor: Yaptığınız işler çoğu zaman kısa süreli olduğu için hemen iş bulmanız zor olabilir, bu da kazancınızı etkileyecek büyük bir sorun yaratır. Geleceğinize yön verecek kazanç faktörü belirsizleştiğinde, otomatik olarak bu işten soğuyorsunuz. İkincisi bir şirkete tamamen bağlı olmadığınızdan sağlık sigortası ve emeklilik gibi imkânlardan faydalanamamanız. Hem sağlık masraflarının hem de emeklilik ödemelerinin karşılanması sizin için önemliyse çok zorlanacağınız aşikâr. Bir gün siz de uzun yıllar süren iş hayatı sonunda yorulacaksınız ve evinizde dinlenmek isteyeceksiniz. Bu durumda sigortanızın ve emeklilik maaşınızın olması gerekecek. İşte bu bağlamda yıllarca freelancer olarak çalışmanın size pek bir faydası dokunmayacak. Bu işin bir de sosyal yönden dezavantajı var. Toplumun freelance çalışanlara bakışı pek de iç açıcı değil; freelancerlara işsiz muamelesi yapılıyor ve bu kişisel bir başarısızlık olarak nitelendiriliyor. Bu kişiler evlerinde ya da kendi istedikleri başka bir yerde çalıştıkları için bu bir ciddiyetsizlik olarak algılanıyor.
Evet, bir freelancer olmanın avantaj ve dezavantajlarını da öğrenmiş oldunuz. Bu noktada yapmanız gereken hayatınızın nasıl gelişmesini istediğinizi belirlemek; isteklerinizi kafanda oturtmanız ve freelancer olmanın size uygun olup olmadığına kara vermeniz.