Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Üç Korner Bir Penaltı: Küçüklüğü Mahalle Maçlarında Geçenlerin Bildikleri 10 Şey
Bir kere alışınca eve girmek nedir bilmeyen neslin çocukları, toplanın! Her nasılsa Türkiye'nin her yerine benzer kuralları götürmeyi başarmış 'mahalle maçı' kültüründen, en çok bilinen ve hatırlanan detayları sizler için seçtik.
Üst direk, kalecinin ulaşabildiği son yerdir.
Üst direği olan her yeri kale yapmanın yanında, çoğunlukla bu imkana sahip değildik. Bu durumda her hayali direk, pozisyon pozisyon farklılık gösterirdi ve kalecimiz tekrar tekrar zıplatılıp akılda tutulan top pozisyonuyla kıyaslanırdı.
Basit ve etkili: "Atan alır"
Atanın almadığı bir maçın olaysız bitmesi düşünülemezdi. Tabii ki bazen en küçüklerimiz giderdi ama olsun, küsmeye darılmaya gerek yok.
Aldım verdim ile ilk heyecan...
2. ya da 3. turdan sonra neredeyse her şeyin belli olduğu, sona kalanların karışık hislerle oyuna giriş yaptığı eşsiz bir süreç.
Penaltıda kaleci değişme yasağı
İhlal edildiğinde 'O zaman 2 tane penaltı' şeklinde cezalandırılan, yürek isteyen bir kural. Bileğine güvenenler ne tarihler yazdı bir bilseniz...
Gol atan kaleye!
Küçük bir oyun grubunda bile bir şekilde adalet mekanizmasını işler tutmak önemlidir. Çünkü oyunun yıllarca ve her gün oynanacağını biliyorsundur. 8-9 yaşında olduğumuza bakmayın!
"Kendi adamınız gol dedi"
Olayların gerçekliğinin, ortak takım kararı üzerinden değerlendirilmesinin en somut örneklerinden birisi. Neden doğruculuk yapılırdı, alenen out olan topa gol derdi bilinmez. Tek bir veto her şeyi bitirir.
Gol olmaz 3'lüsü: Kaleden kaleye, duvardan, çalımlamadan
Kaleden kaleye, duvardan, çalımlamadan gol olmaması kurallarının bazen hepsi, bazen bir kısmı uygulanırdı. Bu kurallar grubunun maçın tek kale olmasıyla büyük ilgisi olup oyuncu sayısına göre de birçok kural getirilebilirdi.
Abanmak her şeyi mahveder.
Yaşlar arasında o zamanlar güç dengesinin epey değişken olduğu düşünülerek ortaya atılmış ve karşılığını bulmuş bir uygulama. Olası bir sakatlıkta kimsenin abisinin ya da annesinin maçın kaderini etkilemesi istenmez.
Topun sahibi kaleye geçmez.
Kötü oynayan oyuncunun biraz para biriktirip star olabilmesine de imkan tanıyan uygulama. Bazı gönlü geniş insanlar hariç topun sahibi kaleye geçmez, hatta kaçan topu da almazdı. Top patlarsa Ronaldinho kariyeri de sona erer.
Halı saha bir Şampiyonlar Ligi maçıdır..
Büyüklerle gidilen ya da güç bela para denkleştirilerek ayırtılan o 1 saatlik halı sahada 'Neler varmış ya...' diye düşünmekten herkesin oyunu değişir. Topun fileyle buluşma sesini ilk kez duyduğumuz yerler olsa da, taştan kalelerin yeri yine de başkadır.
Araba, futbol, oyun, muhabbet gibi konularda sağlam içerikler burada! Sağlam bir yolculuk için ihtiyacın olan şey ise Lassa’da!
Yorum Yazın
Hey gidi çocukluğum hey.. Geri gel gençlik.
Pis burun vurmak yasaktı Birde topun sahibi eve gidicem deyince maç oracıkta biterdi
Atan alır vardı, sırayla kaleye geçmek, pis burun yasağı vardı.