onedio
Görüş Bildir
Nazım Hikmet'in Büyük Aşkı Piraye İçin Yazdığı Mektupları Okuyunca ''Keşke Biri de Bizi Böyle Sevse'' Diyeceksiniz
Nazım'ın ömrünün 20 koca yılı, kızıl saçlı aşkı Piraye'yle geçti. Ne kadar bu aşkın sonu iyi bitmese de biliyoruz ki bu aşk içinde çok şey biriktirdi ve ikisi de birbirini çok başka sevdi. Bu 20 yıl hep tutuklanmalar ve hapis hayatıyla geçti. Piraye kocasını hiç yalnız bırakmadı ve sabırla bekledi, Nazım için aynı şey geçerli olmasa da... Birlikte oldukları yılların yarısından fazlasında Nazım hapiste olduğu için sürekli mektuplaşıyorlardı, Piraye ise Nazım'ın mektuplarını ceviz bir sandıkta saklıyordu. Bugün Nazım'ın 17 yılda, büyük aşkı Piraye için yazdığı 581 mektubun arasından bizi en çok etkileyen 15'ini derledik; belki eski aşklar nasılmış biraz anlarız diye...
Papaz Olarak Girdiği Sarayda 'Aşk' Makinesine Dönüşüp Kehanetleriyle Çarın Sonunu Getiren Şeytan: Grigori Rasputin
Şifacı bir papaz, çariçenin gözdesi, Rus imparatorluğunun en etkili adamı… İşte bütün bunlar Grigori Yefimovich Rasputin’i anlatan özelliklerden yalnızca birkaçıydı. Gücünü karizmasından ve tüyler ürperten kehanetlerinden alan, aşk makinesi olarak bilindiği için cinsel organı alınıp bir kavanozda saklanan ve öldürülemeyişiyle adeta bir efsane haline gelen Rasputin namı diğer Rusya’nın Şeytanı’nın ilginç hayatından bahsedeceğiz bugün sizlere.
Hızına Yetişilmiyor! Günümüzün En Gözde Bekarı Hakan Sabancı'nın Ünlüler Geçidi Olan Aşk Hayatı
etiket
2000'lerde magazin programlarının ortaya çıkardığı 'playboy'lar vardı. Bu zengin ve nüfuzlu genç adamların aşka hayatları o kadar karmaşıktı ki, her hafta bir başkasıyla görüntülenir, ünlü kadınları birbirlerine düşürürlerdi. İşte o akımın günümüzdeki temsilcisi kim derseniz alacağınız cevap kuşkusuz Hakan Sabancı olacaktır. Yeni sayılabilecek bir magazin figürü olmasına rağmen abisini ve sosyetedeki yaşıtlarını sollayan gözde bekarın aşka hayatına bakıyoruz.
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Aşka İnancınızı Kat Kat Artıracak Birbirinden Tatlı Bu Çiftleri Mutlaka Görmelisiniz! 😍
etiket
Geçtiğimiz yılın istatistiklerine göre evlenme oranı yüzde 4,2 azalırken, boşanmalar yüzde 1,8 oranında arttı. Genç-yetişkin nesil, yaklaşık 10 yıl öncesine göre daha yorgun, daha stresli ve daha güvensiz. Eğitim ile ilgili stresler ve geçim sıkıntısıyla oldukça genç yaşta tanışıyorlar. Evlilik planlarını da duygusal olarak değil daha çok mantıksal temellerle alıyorlar. Genel olarak etraflarında, kendilerine örnek alabilecek mutlu çiftlerin olmadığını düşünüyorlar. Fakat bu çiftler, belki de aşka olan inancınızın biraz olsun artmasını sağlayacak. 🌸
Reklam
'Aşkın Matematiği mi Olur?' Demeyin! Matematiksel Olarak Kanıtlanmış Bu Üç Yöntemle Doğru İnsanı Bulmanız Mümkün!
etiket
Hayatımızın geri kalanını geçirmek isteyeceğimiz doğru insanı bulmak kolay değil. Peki, sizce bu matematiksel olarak mümkün mü? Matematikçi Hannah Fry bu büyüleyici TEDx konuşmasında, yalnızca bu sorunun cevabını vermekle kalmıyor; aynı zamanda 'matematiksel olarak kanıtlanmış üç yöntemle' doğru insanı nasıl bulabileceğimizi de bizlere anlatıyor.'Matematikçilerin, doğru insanı bulmak için fazlasıyla matematik yaptıklarından' bahseden Hannah, aşkın matematiğinin bizim sandığımızdan daha farklı işlediğini söylüyor. Peki, nedir aşkın matematiği? 'İnsan duyguları özenlice düzenlenmiş, rasyonal ve kolay tahmin edilebilir değil, ancak bu; matematiğin bize bu konuda sunabileceği hiçbir şey olmadığı anlamına gelmiyor.''Matematik nasıl oluyor da bize aşkla ilgili şeyler sunabiliyor?' dediğinizi duyar gibiyiz. Hazırsanız anlatmaya başlayalım...
Aşkın Yaşı Yoktur Ama Cinsiyete Göre! Erkek Egemen Toplumun Yaş Farkı İkiyüzlülüğü
etiket
İki insanın aynı anda birbirine aşık olması zor; üstüne bir de aynı yıl, üstelik tarihlerde doğmuş olma ihtimali oldukça düşük. Hal böyle olunca yaş farkı kaçınılmaz. Erkek egemenliği altında yaşadığımız düşünülünce bu konunun da erkeklerin lehine evrilmesi kaçınılmaz. Ancak 2017 yılında halen bu riyakarlığı yaşıyor olmak insanın eşitliğe dair olan umudunu kırıyor.
Reklam