Ercan Altuğ Yılmaz Yazio: Hayat Oyununu Doğru Anlamak: Sonlu Oyunlar ve Sonsuz Oyunlaştırma
Oyun denilince aklınıza ne geliyor?
Tavla oynanan bir kahve, dans edilen bir düğün, ışıklar altında bir tiyatro sahnesi veya rengarenk bir telefon ekranı? Hepsi aslında bir kurgu içinde oyun oynadığımız alanlar değil mi?
1986 yılında din bilimcisi rahip James P. Carse, oldukça ilginç bir isimle kitap yayınladı. Kitap hayatı oyun olarak kodlamak ile ilgiliydi ve adı da bir rahip için belki de o dönemde ciddiyetten uzak denilebilecek bir konseptteydi:
Sonlu ve Sonsuz Oyunlar: Hayatı bir oyun ve fırsatlar olarak görme: “Finite and Infinite games a vision of life as play and possibility.”
Carse’ye göre hayattaki bildiğimiz oyunlar sonlu ve sonsuz olarak ikiye ayrılır.
Sonlu oyunlaştırmanın bir başlangıcı, ortası ve sonu vardır. Büyük bir zafer ve kazanma ile tamamlanır, biter. Üst seviyeler ve rozet sistematiği vardır.
Fakat sonsuz oyunlaştırma sonsuza dek devam edecek şekilde kurgulanmaktadır. Sonsuz oyunlaştırmada bir final veya büyük bir kazanma yoktur. Seviyeler sürekli devam etmektedir ve ileriye doğru devam eden bir süreç içindesinizdir. Rekabet süreklilikle birlikte devam etmektedir. Sonsuz oyunlaştırmada hedef; oyunlaştırma kurgusu içerisindeki bireyleri sürekli olarak motive etmekte ve gelişmeye yönlendirmektedir.
Sonlu oyunlarda kazanmak, sonsuz oyunlarda ise oyunu devam ettirmek önemlidir.
Gelin hayatın bize sunduğu sonlu ve sonsuz oyunlara daha yakından bakalım.
Her ne kadar iş dünyasının liderleri, ağırlıklı olarak “sonlu oyun” tercihi yapsalar ve hep bir sonraki maçı kazanmaya odaklansalar da hayatın geneli “sonsuz” oyunlarla dolu. Evlilik ya da arkadaşlıkta birinci gelen var mıdır? Okulu bitirme diye bir hedef olsa bile “eğitimde” kazanmadan söz edilebilir mi?
Sonlu ve sonsuz oyunlara günlük yaşamımızdan da birçok örnek verebiliriz.
Sonlu oyunlar spor müsabakalarına veya araba, motor yarışlarına benzemektedir. Hedef, kazanma ve final vardır. Kurallar önceden belirlenmiştir.
Sonsuz oyun ise dostluk, aile bağları veya evlilik gibidir. Oyunun kuralları olmamakla birlikte, yeni gelen oyuncular kendi kurallarını belirlemektedir. Amaç oyun içerisinde devamlı kalabilmek üzerinedir. Final yapıp oyunun kazananı olmak yoktur.
Güzel sonsuz oyunlaştırma örnekleri
Sonsuz oynayanlar 7 özelliği
1. Sonsuz zihniyetli örgütler zihniyetlerini “rakip” anlayışından “saygıdeğer rekabetçi” anlayışına da çevirirler.
2. Sonsuz zihniyetli örgütler, kendilerinden kimin iyi olduğu ve o iyi olanlardan daha çok neler öğrenebilecekleri konusunu akıllarından çıkarmazlar.
3. Bu şirketlerde “varoluşçu esneklik” diye adlandırılabilecek bir özellik vardır. Kısa vadede kayıp ve hayal kırıklığı yaratsa bile, stratejik değişiklik becerisine sahiptirler.
Yorum Yazın