Gençler, önceki jenerasyonlara göre motivasyon arayışında farklı yollar keşfetmeye ihtiyaç duyuyor ancak günümüz eğitim sistemi, sektör ve iş yaşantısı onlara bu arayışta destek olamıyor. Önceki jenerasyonların gençlere uygun yollar sunamayacağı belli, kafaların farklı çalıştığını, algıların farklılaştığını kabul etmek zorundayız. Buna göre asıl yapılması gereken, gençlere kendi yollarını, kendi yöntemleriyle bulabilecekleri alanı, özgürlüğü, desteği sağlamak. Peki bu nasıl olacak?
Evet gençleri zorlayabiliriz. Zaman zaman, onları fiziksel olarak sınırlandırarak veya ceza ve yaptırımlar uygulayarak yapmalarını istemediğimiz şeyleri yapmaktan onları alıkoyabiliriz. Tam tersi ödüller kullanarak onları bir işi yapmaya itebiliriz de. Ama gerçek şu ki, gençlere, onlar gerçekten yapmak istemediği sürece hiçbir şey yaptıramazsınız.
İnsanların davranışlarının makinelere bağlanarak kontrol edilebildiği totaliter bir Otomatik Portakal dünyasında yaşamıyoruz. Bu yöntem bazen kısa vadede işe yarıyor gibi görünse bile, uzun vadede hiç işe yaramıyor. Nitekim zorlamak, motivasyon kaynağı olamaz hiçbir zaman. Asıl olan, onlara kendi motivasyonlarını bulabilmelerini için yardımcı olmak.
İlk olarak, gençlerin oldukları gibi olduğu gerçeğini takdir etmek gerek. Onlar yanlış değil, doğru değil, sadece öyleler ve eğer izin verirsek bu onların iyisi, doğrusu olacak. Bu yüzden başarısızlığa da izin vermek gerek, başarısızlığın sonuçlarına katlanmalarına da. Onlar için, onların sorumluluklarını üstlenemeyiz, onlar yapmaları gereken işlere zorlayamayız. Yapılması gereken, kendi sorumluluklarını kurgulayabilecekleri, kendileri için bir şeyler yapmaları gerektiğini fark edecekleri özgürlüğü onlara sunmak. Onların neyi yanlış yaptıklarına odaklanmamak gerek, unutulmamaları ki onların yanlışları bile bizimkilerden farklı.
Motivasyon, gençlerin kendilerini yeniden keşfetmelerine ve kendi kaderini tayin ve gerçekleştirme yoluyla içlerindeki uykuda olan potansiyelleri fark etmeleri için gerekli. Gelişmemiş potansiyel ve fırsatların farkına varıncaya kadar değişime ulaşılması mümkün değil çünkü. Kendi kaderini tayin ve gerçekleştirme, kişisel varlığın değişmesine, gerçekleştirilmesine yol açan motivasyon süreçleridir.
Gençler, pratik yaşam senaryoları ile kendilerine meydan okuyabilecek insanlarla tanışabilmeli, ulaşılabilir başarıları hedef seçebilmeli. Asıl amaç sınavları geçmek, iyi bir iş ve maaş edinmek olmamalı. Öğrenmek, gelişmek ve geliştirmek olabilmeli. Önce kişinin kendisini, sonra ise çevresini. Ancak bu şekilde motivasyon, yaşam kalitesini iyileştirmeye ve kişilere, toplumda benzersiz bir birey olmalarında yardımcı olabilir.
Ne yazık ki yazması kolay ancak uygulaması zor, özellikle hemen hemen her gün negatif haberlerle karşılaştığımız, umutsuzluğun giderek arttığı günümüzde. Bugün, pek çok genç kendine inanmıyor, değişim yaratabileceğini, bu değişimi yönetebileceğini düşünmüyor. Pek çoğu kendilerine yüklenen sorumluluklar kapılmış gidiyor, neyi neden yaptığını bilmiyor, kendi sorumluluklarını kurgulayamıyor.
Evet kişi, kendine inançla doğmamış olabilir, bununla doğup sonradan kendilerine vuran bazı kötü dış güçler nedeniyle, gelişme sürecinde kaybetmiş olabilir. Ancak bu motivasyon sonsuza dek kaybedilmiş değil. Yeter ki gençlere bunu yeniden kazanabilecekleri alan ve kaynak sunulsun. Gençler ilham alabilir, motive olabilir ve üretken olabilir. Bugünün gençleri şimdiye kadarki en bilgili ve uyarlanabilir grup. Onları kendi gençliğinizin gözünden yargılamayın… Onların gözünden bakın ve bırakın onların bakışları gelişsin, kendi yöntemlerini keşfetsin, kendi yollarını çizsin.
Twitter
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio