Önlem almayı, özen göstermeyi ve dikkatli olmayı korku ve panik duygularından özgürleşerek, hayatımıza korunmayı davet ederek de yapabiliriz. Sisteme güvenmeyerek korumaya başladığınız yerde, aslında korumaya çalıştığınız şey korunmadan çıkar. Ben yaparım, dediğiniz, her şeyin kontrolünün sizde olduğunu zannettiğiniz alanlara yeniden bakabilirsiniz.
Akan bir nehrin içerisinde nehrin güvenliğine kendimizi bırakırız. Bu nehirde bir kayıktayızdır ve kayığın içinde istediğimiz her şeyi yapma, kayığı idare etme özgürlüğümüz vardır ama nehre müdahale etme hakkımız yoktur.
Kendi hayatını ve kaderini yönlendiremeyen, kontrol edemeyen; başkalarının hayatını kontrol etmek üzere o hayata müdahale ettiği için müdahale ettiği şey kontrolden çıkar.
Küçücük bir alandaki kontrol, kişinin çeşitli alanlarda hayata güvensizliğine sebep olur. Korku, güven eksikliği ve endişelerle, bu kişiler daha aşağılara çekilebilir.
Hayatta herhangi bir konuda endişe veya korkuya kapıldığınızda o kapıldığınız yere doğru bir odaklanma yapmış olursunuz. Dikkatinizi o noktaya verdiğinizde de bu sefer “Yaratım Yasası” devreye girer. Sistem, hayatınızda ve kaderinizde yaşayacaklarınızı size seçtirir. O kadar mükemmel bir sistem vardır ki diğer bir yasa da devreye girer, “Özgür Seçim Yasası”.
Allah’ın yoktan var ettiğini siz vardan var edebilme hakkıyla kendinize çekersiniz. Bu yasalara uyumlanabildiğimiz ölçüde hayatımızı her anlamda zenginleştirebiliriz.
Kişi zihnine ne derece güvenirse zihniyle aldığı kararı o denli doğru zanneder. Oysaki karar kalple verilir. Kalbini kapatan için hayatın huzuru yoktur. Yasalar dönüp dolaşıp bizim onayımıza gelir ve bu onayı zihnimizle yapmak bizi faydadan uzaklaştırır. Aklımızı kullanmak, kalbimizin bir yeteneği olduğu için oldukça önemlidir; zihnimiz verileri toplayıp kalbe sunar, kararı kalbimiz verir.
Hoşça kalın.
Sevgilerimle...
Instagram
X
YouTube
Facebook
Web
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio