Görüş Bildir
Haberler
Türkiye’de 1,5 milyon kişi skolyoz hastası

Türkiye’de 1,5 milyon kişi skolyoz hastası

23.12.2015 - 18:04

Türkiye’de 1,5 milyon kişi skolyoz hastası

Omurga eğriliği olarak bilinen ve sıklıkla gelişme çağındaki

10-14 yaşındaki kız çocuklarında görülen skolyoz, Türkiye’de yaklaşık 1,5

milyon kişiyi etkiliyor.

Skolyozun saptanabilmesinde ailelere önemli görevler

düşüyor. Ancak çoğu kez aileler hastalığın farkına dahi varmıyor. Oysa skolyoz

tedavisinde erken teşhis ve doğru uzmana başvurmak, başarılı sonuç almak için

şart.

Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir

Cerrahisi  Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.

Dr. Deniz Konya; özellikle genç kızlarda görülen skolyoz ile ilgili şu

bilgileri verdi:

Skolyoz; omurganın çoğunlukla sırt veya bel bölgelerinde

görülebilen, yana doğru eğriliğidir. Skolyoza bağlı sırtta eğrilik (şekil

bozukluğu) ve sırt-belde hissedilen ağrı en önemli yakınmalardır. Skolyozlu

hastaların çoğunluğu kız çocuğu olduğu için bir dönem sonra psikolojik sorunlar

ortaya çıkabilir. Bir kürek kemiği diğerine göre daha dışarıda ve bir omuzu

diğer omuzdan daha düşük durur. Bu da kişinin kendine olan güvenini sarsıp

depresyona neden olabilir.

Kızlarda daha sık

görülüyor

Skolyoz, birçok farklı nedene bağlı olarak ortaya

çıkabilmektedir. Ancak bizim günlük yaşamımızda sıklıkla karşılaştığımız

skolyozlar; daha çok 10’lu yaşlarda ortaya çıkan ve nedeni henüz tam olarak

bilinmeyen (idiyopatik) skolyozlar ile anne karnındaki etmenler nedeniyle

ortaya çıkan ve doğuştan itibaren bulgu veren doğumsal (konjenital)

skolyozlardır. Bir de erişkin yaşta görülen omurga yaşlanmasına bağlı olarak

gelişen bir skolyoz türü vardır. İdiyopatik skolyozlar kız çocuklarında çok

daha sık görülür. Özellikle 30 dereceyi geçen skolyozlar genç kızlarda

erkeklere oranla on kat fazla görülmektedir. İdiyopatik skolyozlar, en sık

görülen skolyoz türüdür. Nedeni bilinmez. İdiopatik skolyoz, en sık 10 – 14 yaş

arası kız çocuklarında görülür. Erkek çocuklarda görülme oranı kızlara göre

oldukça düşüktür.

Tanıda güçlük ve geç kalma en sık görülen sorun. Çoğu zaman

aileler dikkat etmiyor. Bazen hiç belirti vermediği, sadece şekil bozukluğu

olduğu için; aileler çocuklarının duruşunun bozuk olduğunu sanıyorlar ve

hastaneye götürmüyorlar. Oysa Skolyoz hastası çocukların mutlaka Omurga

cerrahına götürülmesi gerekir. Omurga cerrahları; Beyin ve Sinir Cerrahisi ya

da Ortopedi ve Travmatoloji kökenli cerrahlar olup, hastalar bulundukları

şehirlerdeki omurga cerrahlarına ulaşabilmek için gerekirse Türk Omurga

Derneği’nden yardım isteyebilirler.

Yaş ilerledikçe

tedavi zorlaşır

Doğuştan olan skolyozlar (2-4 yaş arası) hastalığın ağırlığı

veya skolyozun şiddetine bağlı olarak her yaş grubunda ameliyat edilebilir.

Çocukta 10’lu yaşlarda ortaya çıkan idiyopatik skolyozlar ise 10-14 yaşında

ameliyat edilmeli. Yaş ilerledikçe tedavi zorlaşır.12 yaşındaki bir hastayı

tedavi etmekle 45 yaşındaki bir hastayı tedavi etmek aynı kolaylıkta değildir.

Ameliyatla yaşam

kalitesi yüzde 80 artıyor

İdiyopatik skolyozlarda ve eğriliği 40 derecenin üzerindeki

skolyoz hastalarında; vidalar ve vidaları birbirine tutturan çubuklar

yardımıyla omurga düzeltilir. Ameliyattan sonra birinci gün hastalar yürütülür,

üçüncü ve dördüncü gün taburcu edilir. Hastalar, 2-3 hafta içerisinde günlük

yaşantılarına dönebilir. Korseyi ise 6 hafta gibi bir süre takmaları gerekir.

Skolyoz hastalarında cerrahi yöntem, yaşam kalitesini yüzde 70-80 oranında

yükseltir.

Yürüme bozukluğu pek

çok sorunun tetikçisi olabilir!

Günümüzde pek çok kişide görülen yanlış yürüyüş ve yere

basış vücudumuzun farklı bölgelerinde 

sorunlar ortaya çıkarabiliyor. “Denge Yürüme Analizi Sistemi” bunu

kontrol ederek ve düzelterek vücudumuzun doğru şekilde yere basmasını diz, ayak

ve omurgada ileriki zamanlarda çıkabilecek sorunları önceden önlem ve tedavi

etme imkanı sağlıyor.   

Denge Yürüme Analizi

nedir ve ne işe yarar?                                               

                                              

Prof. Dr. Deniz Konya, Denge Yürüme Analizi ile kişinin

dengeli yürüyüşü olup olmadığını numerik rakamlarla değerlendirebildiklerini

söylüyor. Prof. Konya, bu tespitin en önemli noktasının standart bir tedavi uygulamak

yerine sorunun nerede olduğunu belirleyerek soruna odaklı ve kişiye özgü fizik

tedavi olanağı sağlayabildiklerini vurguluyor. Denge Yürüme Analizi sadece bir

hastalık grubu için değil (beyin hastalıklarından, omurga, omurilik, kalça, diz

ve ayak gibi) pek çok hastalık grubunda kullanılabilecek bir yöntem olduğunu

belirtiyor.

Yanlış yürüyüş

şeklini nasıl düzeltebiliriz?

İnsanların içe ve dışa olmak üzere yanlış yere basış

teknikleri uyguladıklarını söyleyen Prof. Dr. Deniz Konya, yanlış basış şekilleri

uygulayan kişilerin vücudunun ileriki aşamalarında dizde, kalçada ve omurgada

risklerin oluşabileceğini belirtiyor. Prof. Konya, ayak analizi testi ile

kişinin nasıl bastığını ve yanlış basışı düzeltmek için hastalara kişiye özgü

fizik tedavi yöntemi belirlediklerini ayrıca standart ayak tabanı yerine kişiye

özgü ayak tabanı oluşturarak soruna odaklı tedavi yöntemi uygulayabildiklerinin

altını çiziyor.

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
1
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın