Genç Yaşta Tüm Sevdiklerini Kaybeden Ressam Alfred Kubin'in Melankolik Eserleri
Acıyla henüz hayatlarının başında karşılaşan insanlardan çok azı acıyı bal eyleme cesareti gösterir, hüzünlerini teker teker üretime çevirir. Avusturyalı ressam Alfred Kubin de bu isimlerden biri. Genç yaşında yaşadığı üzüntülerini fırçasıyla tuvallere akıtan ressamın çizimleri ve hayat hikâyesi birçok kişiye ilham olmaya devam ediyor.Kaynak
Kutlu Olsun! 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın Şanlı Tarihini Gururla Anıyoruz!
Türkiye Cumhuriyeti'nin gurur dolu tarihinde birçok özel gün ve bayram yer alır. Bunlardan biri de belki de tam anlamını bilmediğimiz 30 Ağustos Zafer Bayramı’dır. Büyük bir mücadelenin zaferini simgeleyen bu bayramı hem anmakta, hem de böylesine önemli bir başarıyı neden kutladığımızı bir kez daha hatırlamaktayız.30 Ağustos Zafer Bayramı, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük aşkının en büyük nişanesi olarak tarihimizde parıldıyor! Bugün, 1922'deki zaferle taçlanan Büyük Taarruz'u, milli birlik ve beraberlik ruhuyla bir kez daha coşkuyla anıyoruz. Bu zafer, her bir karış toprağımıza atalarımızın kanıyla yazılmış bir destandır. Türk milletinin sarsılmaz iradesi ve bağımsızlık tutkusu, bugün de aynı güçle yüreğimizde yankılanıyor. Tüm Türkiye'de bayraklar dalgalanıyor, marşlar söyleniyor; çünkü bugün, zaferin ve bağımsızlığın günü! Ne mutlu Türk’üm diyene!
Anadolu’nun Kadim Hikâyeleri ve Modern Sanatın Dili
Sanat, insanların dünyayı algılayış biçimlerini, köklerinden aldığı ilhamla harmanlayarak ifade edebileceği en güçlü araçlardan biridir. Bu sanatçı da hayatını adadığı sanatsal yolculuğunda köklerinden aldığı gücü, çocukluğundan itibaren biriktirdiği anılarla besleyerek bu dünyaya kendi izini bırakmaya çalışan bir yaratıcı olarak karşımıza çıkıyor. ERSİN PINAR’dan bahsedeyim; 1990 yılında Kırşehir’de doğan sanatçının hikâyesi, aslında bir anlamda Anadolu’nun hikâyesi. Farklı kültürlerin, dillerin ve geleneklerin iç içe geçtiği bir mahallede büyümesi, onun dünyaya bakışını ve sanata olan yaklaşımını derinden etkilemiş.
Zaman, Mekân ve Sanat: Hakan Helvacıoğlu’nun Perspektifinden
Sanat ve tasarım dünyasında yılların birikimiyle yoğrulmuş bir sanatçı, iç mimar ve tasarımcıyla, Hakan Helvacıoğlu ile gerçekleştirdiğimiz söyleşi, yaratıcılık sürecinin derinliklerine inen, tarihten, mekândan ve kültürden beslenen bir yolculuk sunuyor. Kendi disiplinine ve bilgi birikimine sadık kalırken, teknolojiyi ve yeni medya araçlarını temkinle kucaklayan Helvacıoğlu, zamanın ötesinde, zamansız mekânlar yaratmayı hedefliyor. Sanatı ve tasarımı, yaşamının bir parçası haline getiren, motivasyonunu bu iki güçlü unsurdan alan ve iç dünyasını işlerine yansıtan bu özel insan, kişisel hikayesini, yaratıcılık serüvenini ve tasarım dünyasındaki duruşunu tüm samimiyetiyle anlattı. Onunla bu yolculuğa çıkmak, sanatı sadece görmek değil, hissetmek ve yaşamak anlamına geliyor.Hakan Helvacıoğlu ile söyleşi, sadece bir sanatçının iç dünyasına değil, aynı zamanda tarihin, kültürün ve mekânın onun eserlerine nasıl şekil verdiğine de ışık tutuyor. Türk kültürünün derinliklerinden ilham alarak, geçmişle bugünü harmanlayan ve zamansız tasarımlar yaratan bu sanatçı, her projesinde teknik bilgi ile sanatsal vizyonu ustalıkla bir araya getiriyor. Sorularıma içtenlikle cevap veren Hakan Helvacıoğlu ile sohbetimizi sizinle paylaşıyorum.
Soyut Resmi Daha İyi Anlamak için Temsil Ettiği Değerleri Kavrayabilmek
Önceki yazımda soyut resimdeki temsil sorunundan bahsederek bitirmiştim. Soyut resimde biçimler, yani form, çizgi ve renk kombinasyonları aslını temsil etmez. Ne biçimlerin ne de renklerin var kabul edilen metafizik ya da tinsel gerçekliklerle temsilden başka hiçbir ilgileri yoktur. Bu girişten sonra şimdi temsiliyet konusuna başlıyayım.Bilindiği gibi temsil, dilsel yapıyla ilgili bir konudur. Çok kısa olarak söylersek; nesnesi olan veya yalnızca hislerle algılanan ve var kabul edilen şeylere her toplum kendi dilinde bir isim verir ve onu tanımlayan bilgilerden kavramlar oluşturur. Böylece oluşturulan kavram ve isimler o şeylerin sembolüdür ve onları temsil eder. Örneğin Aslan sözcüğünü vereyim. Aslan yırtıcı bir hayvandır ve adı da resmi de aslını yani Aslan’ı temsil eder. Ancak temsil, aynı zamanda bir şeyi simgeleyerek, sembolleştirerek, başka bir şeyin, anlamın yerini tutmak için de kullanılır. Örneğin Aslan sözcüğü aynı zamanda kuvveti, gücü temsil eder; benzer şekilde zeytin dalı, barışı, terazinin de adaleti temsil etmesi gibidir.