Türker Toker Yazio: Eğitimde Kritik Bileşen: 6 Adımda Çocuğunuzun Sosyal Duygusal Becerilerini Geliştirin
Bugün eğitim sistemimizde başarılı olmanın yolu sınav kazanmaktır. Sistemin tüm bileşenlerinin başarısı da bu şekilde ölçülür. Evden başlayarak iyi veli, iyi öğrenci, iyi öğretmen, iyi müdür sınav başarısı üzerinden değerlendirilen sistem bileşenleri haline gelmişlerdir. Basitçe anlatmak gerekirse sınav, sistemde sosyal kademeler arası geçişin anahtarıdır. Anneniz ya da babanız belediyede işçi ise yılda belli miktarda soru çözerek önce iyi bir lise sonrasında da iyi bir üniversite kazanma şansınız bulunmaktadır. Bu sayede gecekondudan rezidansa geçişiniz mümkün olabilmektedir. Bu noktada önemli bir yere vurgu yapmak isterim: Sizinle birlikte aynı akademik başarıyı gösteren birlikte aynı lisede okuduğunuz, aynı üniversite sıralarında ders dinlediğiniz arkadaşlarınız ile bugün bulunduğunuz konum! Bizimle birlikte benzer akademik
süreçlerden geçen arkadaşlarımızın kimi hayatta bizden daha başarılı kimi ise daha başarısız. Örneğin Türkiye’de tıp fakültesi kazanmak içim yaklaşık 3 milyon öğrenci arasından ilk 20 bine girmek zorundasınız. ilk 20 binde bulunan öğrencilerinse netleri aslında birbirlerine göre çok da akademik fark oluşturacak netler değil. Ancak aldıkları 4 yıllık tıp eğitiminin ardından hayatta gösterdikleri başarılar arasında ciddi farklar oluşmakta. Bunun temel sebebi sosyal duygusal beceriler olarak adlandırdığımız ve “duyguları anlayıp yönetmek, olumlu hedefler belirleyerek bu hedeflere ulaşmak, başkaları için empati duymak ve göstermek, pozitif ilişkiler kurarak bu ilişkileri sürdürmek ve sorumlu kararlar vermek için gerekli olan bilgi, tutum ve beceriler” olarak tanımladığımız beceri setleridir.
Yukarıda bahsi geçen iyi veli, iyi öğretmen, iyi müdür kavramları temelde akademik destekleme olgusu üzerine bina edilmiştir. Yani çocuğun sınavda gösterdiği başarı üzerinden bileşenleri değerlendirmekteyiz. Bu yazımızda bu bileşenlerden veli bileşeninin çocukların sosyal duygusal beceriler noktasında nasıl destekleyebilecekleri 6 adımda anlatılacaktır.
1. Sosyal ve duygusal olarak destekleyebilmek için kendi sosyal ve duygusal becerilerinize odaklanın.
2. Rutinler oluşturun.
Geçen haftaki yazıda da vurgulanan rutin oluşturma işi disiplinli bir hayat için oldukça önemlidir. Çocuğunuzu da bu rutine alıştırarak onu destekleyin. Günde 20 dakika kadar her gün aynı saatte yaptığınız bir iş planlayın ve bunu uygulayın.
3. Yaratıcılığı geliştirici etkinlikleri birlikte gerçekleştirin.
4. Onu dinleyin.
Çocuğunuzun gerçek duygularını ortaya çıkarmak için onu aktif bir şekilde dinleyin. Sorular sorun ve göz teması kurun. Çoğumuzun yaptığı gibi telefona bakarak, bilgisayar ya da TV karşısında değil iki yetişkin tarzında sohbet edin. Onu ne kadar anlarsanız o kadar destek olabilirsiniz
5. Sabırlı olun.
Hepimiz yorucu bir günü ardından tahammül sınırlarımızın zorlandığı anlar yaşıyoruz. Çocuklarına asla fiziksel şiddet uygulamadıklarını dile getiren birçok
anne – babanın gözden kaçırdıkları en temel durumlardan biri onlara duygusal şiddet uyguladıklarıdır. Çocuğunuzun hatalarını acımasızca eleştirmeyin. Ona
karşı sabırlı olun. Duygularını anlamaya çalışın. Bu hem onu daha sabırlı bir birey olarak yetiştirecek hem de sizin sonradan pişmanlık yaşamanıza engel
olacaktır.
6. Oyun, oyun, oyun.
Unutmayın;
Çocuğunuzun tek kanatla uçması mümkün değil. Onu sadece akademik olarak güçlendirmeniz yetişkin hayatlarını kısıtlı katkı sağlayacaktır. Sosyal ve duygusal anlamda güçlü bir birey olması hayatta başarılı ve mutlu olmasını sağlamakla beraber ikisinin birlikte olması ise çocuğun fark yaratan bir birey olmasını sağlayacaktır.
Yorum Yazın