EĞİTİM

Matematiksel düşüncenin erken çocukluk döneminde nasıl filizlendiği, eğitim bilimleri ve psikoloji disiplinlerinde uzun süredir merak konusu olmuştur. Jean Piaget’nin bilişsel gelişim kuramı ve Lev Vygotsky’nin sosyokültürel perspektifi, bu süreci anlamak için temel teorik çerçeveler sunar. Ancak, modern nörobilim araştırmaları, bu klasik kuramları yeniden yorumlayarak, matematiksel algının nöral temellerine dair derinlemesine bir kavrayış sağlamaktadır. Bu yazıda, erken çocukluk döneminde matematiksel bilişin gelişimini, psikolojik ve nörobilimsel bulgular ışığında inceleyecek ve eğitimcilere yönelik pratik öneriler sunacağız.

'Hiçbir şeyden çekmedi dünyada nasırdan çektiği kadar.' diyen Orhan Veli gibi, dil eğitim dünyası da 'Anlıyorum ama konuşamıyorum.' cümlesinden mustarip. Yabancı dil öğrenirken sıkça duyduğumuz bu ifade, birçok kişinin yaşadığı bir durumdur. Peki, bu cümle ne kadar doğru?

Eğitim bilimci olarak yıllardır sahada edindiğim gözlemler, zorbalığın yalnızca bir bireysel eğilim olmadığını, aksine çok boyutlu bir psiko-sosyal dinamik içinde şekillendiğini açıkça göstermektedir. Çocukların sosyal kimlik inşasında ev ortamı belirleyici bir faktördür. Evde gözlemlenen ebeveyn tutumları, disiplin anlayışı, çatışma çözme biçimleri ve duygusal regülasyon yetkinlikleri, çocukların akran ilişkilerinde nasıl pozisyon alacaklarını büyük ölçüde belirler.Burada kritik nokta, zorbalığın tek başına bir bireyin eğilimi olmadığı, aksine sistematik bir biçimde öğrenildiği ve pekiştirildiğidir. Aile içinde öfke yönetimi ve otorite algısı nasıl şekilleniyorsa, çocuk da bu çerçevede sosyal rollerini oluşturur. Peki, bu süreç nasıl işler ve zorbalık hangi aşamada sistematik bir davranış modeline dönüşür? İşte bu soruların yanıtlarını bilimsel perspektiften değerlendirelim.

Bu bir “zor sorular yazısı! Cidden… Genel anlamda yaşamdaki zor sorular! Bunun içerisinde sınavdaki zor sorular da olacak. Zaman zaman oraya da gireceğiz.

Son yıllarda eğitimde yapay zeka (YZ) uygulamaları hızla yaygınlaşıyor. Akıllı asistanlardan, kişiselleştirilmiş öğrenme platformlarına kadar birçok alanda YZ, eğitim süreçlerini dönüştürmeye başladı. Ancak bu dönüşümde en önemli aktörlerden biri olan öğretmenler, bu değişime ne kadar hazır? Eğitimde YZ kullanımı, öğretmenlerin rolünü nasıl değiştiriyor? Geleneksel öğretmenlik becerileri yeterli mi, yoksa yeni dijital pedagojik yaklaşımlara ihtiyaç mı var?

Amazon'un Bahar Fırsatları heyecanı bugün öğle saatlerinde başlıyor. Elektronik cihazlardan modaya, çocukların sevdiği oyuncaklardan spor tutkunlarının vazgeçilmezi aletlere kadar geniş bir yelpazede ürünler, indirimli fiyatlarla sizleri bekliyor. Bu fırsatları kaçırmayın ve ihtiyaçlarınızı avantajlı fiyatlarla karşılayın. Bu bahar, alışverişin keyfini Amazon'un sunduğu fırsatlarla çıkarın. Bahar Fırsatları'nın detaylarını öğrenmek için sizi şöyle alalım.👇Bu içerik 10.03.2025 tarihinde oluşturulmuş, bu içeriğe erişim sağladığınız zamana göre listelenen ürün fiyatlarında değişiklikler olmuş olabilir.Satın aldığınız ürünlerde satıcılardan kaynaklanan sorunlardan Onedio sorumlu değildir. Stok durumuna göre fiyatlar değişiklik gösterebilir.“Bu içerik marka iş birliği içeriyor.”

Eğitim, insanlığın en kadim ve en kutsal mirasıdır. Ancak bugün, bu mirasın üzerine inşa edilen sistem, kendi çöküşünü hazırlıyor. Sanayi devriminin kaslarına ve fabrikaların ritmine göre şekillenen eğitim modeli, 21. yüzyılın dijital, esnek ve sürekli dönüşen dünyasında artık işlevsiz kalmıştır. Sınıflar, öğrencileri bilgiyle doldurduğumuz birer depo; öğretmenler, bu bilgiyi aktaran birer bant sistemi; sınavlar ise bu sürecin kalite kontrol mekanizması haline geldi.Peki, bu sistem gerçekten 'eğitim' mi, yoksa bir tür 'öğrenme endoktrinasyonu' mu? Bu soruyu sormak, mevcut eğitim paradigmasını kökten sorgulamak anlamına gelir. Çünkü bugünün eğitim sistemi, çocukların zihinlerini özgürleştirmek yerine, onları standart kalıplara hapsediyor. Bu durum, sadece bir başarısızlık değil, aynı zamanda bir insanlık trajedisidir.

Dr. Oksijen özel bir içerik olacak. Bir sınav rehberi gibi. Adeta bir kılavuz. Bir sınav ülkesi olan Türkiye’nin ihtiyacı olan bir içerik türü çünkü yaşamımızın belki de en önemli parçası olan sınavlar. Öyle ki sadece Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (2024-YKS) 3 milyon 36 bin 945 aday başvurmuş. TYT'ye 3 milyon 36 bin 945 aday! Adayların 1 milyon 404 bin 156'sı sınava ilk kez başvuru yaparken, 798 bin 409 adayın ikinci başvurusu, 442 bin 64 adayın üçüncü başvurusu, 219 bin 390 adayın dördüncü başvurusu, 172 bin 926 aday ise beş ve daha fazla başvuru yapmış durumda. Bu sadece YKS tarafı. Ülke olarak sürekli sınavlara giriyor gibiyiz.O zaman sınavın başarı kriterlerini bir tartışmak gerekiyor. Bu yazı dizisinde uzman öğretmen, pedagog, sınav uzmanları ve öğrenme tasarımcılarını bünyesinde barındıran lider yayıncılık kurumlarından Oksijen Yayıncılık’tan ilham alacağız. Oksijen bünyesinde 3 farklı marka var. Bu markalar, Nft, Oksijen ve Metaform. Oksijen Yayıncılık’ın kitaplarını her yıl yaklaşık olarak 600 bin öğrenci ve 50 binden fazla öğretmen kullanıyor.  Kitapların tamamı video çözümlü. Öğrenci ve öğretmenler bunlara uygulamalardan ulaşabilmekte. NFT Yayında 190 kitap, 30.000 sayfa, 120.000’den fazla soru! Oksijen Yayıncılık’ta 80 kitap, 20.000 sayfa, 80.000’den fazla soru yayınlayan, Metaform’da 15 kitap, 4.000 sayfa, 12.000’den fazla soru… Nft, Oksijen ve Metaform. Oksijen Yayıncılık, kitaplarını her yıl yaklaşık olarak 600 bin öğrenci ve 50 binden fazla öğretmen kullanıyor.  Bu ilk konu matematikle ilgili olacak.

Eğitimde yıllardır akademik başarının yalnızca bilişsel becerilere dayandığı düşünülürdü. Ancak, son yıllarda yapılan araştırmalar, sosyal ve duygusal becerilerin (SDÖ), akademik mükemmeliyette en az bilişsel beceriler kadar önemli olduğunu gösteriyor. CASEL tarafından 2023 yılında gerçekleştirilen bir deney, SDÖ becerilerinin öğrencilerin akademik performansına olan katkısını gözler önüne serdi.

Herkesin içinde farklı yetenekler ve tutkular bulunur, ancak bazen bu yeteneklerin hangi meslekle en iyi uyum sağladığını görmek zor olabilir. İşte tam bu noktada, fırsat ayağına geldi. Bu test, karakterini daha iyi anlamanı sağlayarak, hangi işlerin seni en çok tatmin edebileceğini ortaya koymayı amaçlıyor.O zaman teste alalım seni👇

Eğitim dünyasının merakla beklediği Times Higher Education (THE) 2025 sıralaması nihayet açıklandı! Yine birbirinden iddialı üniversitelerin yarıştığı bu listede, dünya çapında tanınan kurumlar yerlerini aldı. Zirvede kim var dersiniz?

Uluslararası yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Times Higher Education, 2025 yılı için yeni bir sıralama yayınladı. En prestijli 300 üniversitenin sıralandığı 'Dünya İtibar Sıralaması 2025' listesinde Türkiye'den de bazı devlet ve vakıf üniversiteleri yer aldı. Dünyanın en iyi üniversitesi ise çoğu listede de başı çeken Oxford Üniversitesi oldu.Peki Türkiye'den hangi üniversiteler bu listede yer aldı?Kaynak

Herkesin içinde keşfedilmeyi bekleyen bir yetenek, bir potansiyel var. 🌟 Peki ya senin içindeki yıldız hangi alanda parlıyor? İster bir kahve eşliğinde rahatça, ister arkadaşlarınla eğlenerek testi çözebilirsin. Kendini keşfetmeye hazır mısın?

Üniversite yaşamı, hayatınızın en unutulmayacak anlarına ev sahipliği yapan bir dönemdir. Eğer yurt dışında eğitim almayı planlıyorsanız, aşağıda listelediğimiz yerlere bir göz atabilirsiniz. İşte, eğitim alırken hayatınıza renk katacak, keşfe çıkacağınız ve unutulmaz anılar biriktireceğiniz 7 harika ülke!

Yaşaman, eğitim alman ve keşfetmen için sana en uygun ülke hangisi hiç düşündün mü? Düşünmene gerek yok, sen bize kendini ve isteklerini anlat biz de sana hangi ülke olduğunu söyleyelim. E hazırsan hadi başlayalım!