Şeyda Betül Kılıç Yazio: Bez Adam (Bebek Değil!) Evlenen Kadının, Bezden Olmayan Patolojik Durumu
İnsan bir bez adamla neden evlenir? Evlense de bir pamuk yığınıyla nasıl yaşar, ondan ne bekler? Bu ilişkide kim kime dönüşür? Mumyaladığımız yetmez gibi damarlarını kesip, göremeyen şeyle ilişkilenmek derken… Kim kimin ayağına bastı sizce? İlişkilerin cansızlaşması derken biri çıkıp bunu tam olarak ete kemiğe (!) mi büründürüyor? Sahi içimizdeki canlı kanlı şeyin süresinin dolduğunun farkında mısınız? İnsandan ‘’insanlık’’ beklemiyor olursak belki de rahat edeceğiz.
Burak Öge Yazio: Narsiste Küsmek:Narsiste Küstüğünüz ya da Görmezden Geldiğinizde Neler Olur?
Narsistle yaşayan kişilerden çok sık duyduğum şeylerden bir tanesi “küsüyorum ve onu cezalandırıyorum. Görmezden geliyorum ve bu şekilde benim kıymetimi daha iyi anlıyor.” Bir strateji olarak küstüğünüzde ya da görmezden geldiğinizde zarar görmediğinizi düşünebilirsiniz. Fakat küstüğünüzde anlık olarak korunmuş olursunuz ancak bu uzun süre fayda sağlamaz. Çünkü narsist sizin görmezden gelmenizi ve küsmenizi hazmedemez. Onun düşüncesi şudur “ sen kim oluyorsun da bana küsüyorsun, sen beni görmezden gelemezsin. Buna bana yaparsan seni cezalandırırım” moduna geçer. Narsist kendisini üstün hissettiği için başkasının onu yok saymasını kabul edemez. “Vay sen misin bana küsen, şimdi hayatı sana dar edeceğim” diye entrikalara başlar.
Şeyda Betül Kılıç Yazio: İnsana Düşman Olarak Zaman Yeterse...
Koşturarak yaşayan insan türü için en büyük düşman zaman gibi algılanmaya başlayalı yüzyıllar geçti. İnsanın zamana kaş çatması ve bir o kadar da ondan korkması insan için ne kadar çatışmalı… Acıdan kaçan, hazza koşan, değerlerini hedeflerine değişen türümüz başka nasıl yok olabilirdi ki?
Eyşan'ın Ömer'i Olmak İstemeyenlere: Bu Taktiklerle Sevgilinizin Size Âşık Olup Olmadığını Anlayabilirsiniz
Hoşlandığınız veya ilgi duyduğunuz birisi olabilir. Bu kişilerin sizinle aynı hislere sahip olup olmadığını ya da onların size âşık olup olmadığını merak edebilirsiniz. Bunu anlamak için deneyeceğiniz farklı yollar arasında ilgi duyduğunuz kişinin beden diline bakmak bulunabilir. Beden dili, insanın bütün duygularını belli eder. Karşınızda bulunan kişinin beden dilini iyi şekilde yorumlayarak size karşı olan duygularını kolayca anlayabilirsiniz. Çok basit bazı hareketler veya işaretler sizin için önemli mesajlar içerebilir. Bu hareketleri doğru zamanda doğru bir şekilde anladığınızda belki de mutluluğun kapısını kolayca aralayabilirsiniz.
Burak Öge Yazio: Narsist Mağdurlarının Özellikleri: Uzun Süre Narsistlerle Yaşarsanız Ne Olur?
Narsist insanlar virüs gibidir. Uzun soluklu narsistlerle yaşarsanız hem psikolojik hem de fizyolojik olarak hastalanmaya başlarsınız. Narsist insanlar ilişkinin başlarında pek zarar veriyormuş gibi gözükmez fakat onlar yavaş yavaş ve dikkat çekmeden insanı yok eder.Kolunuza bir iğne batırsam önce küçük bir acı sesi çıkartırsınız. Sonrasında ben size “aaa şaka yaptım” desem. Siz o batırdığım iğneyi çok önemsemezsiniz. “Küçücük bir iğne ya bir şey olmaz” diye düşünebilirsiniz. Ertesi gün tekrar o iğneyi batırdım ve şaka ya da haklı gibi davranarak durumu normalleştirdim. Baktım sesiniz çıkmıyor her gün iğne batırmaya devam ettim. Böylelikle ben sizi zayıflatarak kontrolüm altına almaya başardım. Sizin kendi sınırlarınız yok onu ben belirledim. Uzun süre size iğne batırmaya devam edersem ne olur? O kolunuz mosmor olur ve kan toplar. Siz diyemezsiniz ki küçücük bir iğne ne olacak ki? Artık sesiniz çıkmaya başlar. Çünkü artık kolunuz çürümeye başladı. Bu durum sizi korkutur.Narsist insanlarla da yaşam bu şekildedir. Başlarda sesinizi çıkarmazsınız. “Aaa şaka yapmış, bende bir sorun var galiba, aman o üzülmesin” deyip geçiştirirsiniz. Ama çok fazla bu tarz zehirlere maruz kaldığınızda psikolojik ve fizyolojik olarak çürümeye başlarsınız. Taa ki gözle görülür olumsuz sonuçlar ortaya çıkıncaya kadar. Size iğne batıran kişiyi önceden anlamalısınız ki size daha fazla zarar vermesine izin vermeyin. Çürümeden önlemlerinizi almak sizin sorumluluğunuz. Narsistler tüm kötü davranışlarını normalleştirir ve gün geçtikçe sizi de alıştırırlar. Bu noktaya gelmeden dur demelisiniz ve sınırınızı çizmelisiniz.
Çoklu Kişilik Bozukluğunu Taklit Eden ve Tıp Dünyasını Kandıran Kadının Şaşırtıcı Hikâyesi
Psikiyatrist Dr. Wilbur her zaman çoklu kişilik bozukluğu alanında çalışmak istiyordu. 1954 yılında dokuz yıl önce hastası olan Shirley Mason tekrar tedavi için geldi. Dr. Wilbur alışıldık problemleri olduğunu düşündüğü hastasının kendisini Shirley değil de Peggy şeklinde tanıtmasıyla heyecanlandı ve işler garipleşmeye başladı. Shirley gerçekten çoklu kişilik bozukluğuna mı sahipti? Ayrıntılar için buyurun👇
Stresin Buram Buram Kıvrımlara Akın Ettiği Beyninizi 10 Günde Sıfırlama Teknikleri
Nasıl ki işte geçen yoğun günler, ayların ardından yenilenmek ve sıfırlanmak için uzun süreli bir izin alıyoruz; beynimiz de aynısına ihtiyaç duyuyor! Bill Gates bile yılda iki kez Pasifik Kuzeybatısı'nda bir kulübede inzivaya çekiliyor. Elbette böyle bir lüksümüz olmadığı için bizler şimdilik küçük aralar ve tatiller ile yetiniyoruz! İçinizdeki huzur ve sükuneti bularak beyninizi sıfırlamanın yollarını sizler için listeledik. 👇
Ertelenmiş İşler ve Yarım Kalan Aşklar Neden Zihinde Endişe Uyandırır?
Aklınızda yapmanız gereken bazı işler varsa muhtemelen kendinizi yoğun bir stres altında hissediyor olursunuz. Bu stres seviyesi işlerinizi bitirmeniz ya da ertelediğiniz sorumlulukları yerine getirmeniz için sizi devamlı dürter. Bu hissi ilk fark eden isimlerden birisi Bluma Zeigarnik'tir. 1920'lerde bir psikolog olan Zeigarnik, gittiği bir lokantada ortamdaki gerilim seviyesini fark eder ve aslında bu stresin tamamlanmamış işleri bitirmek konusunda yardımcı olduğunu keşfeder!
Yapmanız Gereken İşlerden Kaçarken Daha Çok Strese Giriyorsanız 'Stresslaxing' Yaşıyor Olabilirsiniz!
Haftaya bir sunumunuz var ama bir türlü yerinizden kalkıp hazırlanmaya başlayamıyorsunuz. Ya da yarınki final sınavından düşük not alırsanız dersten kalabilirsiniz ancak çalışmaya başlamamak için elinizden gelen her şeyi yapıyorsunuz. Tembellik yapmak isteyen iç sesiniz, yerine getirilmesi gereken sorumluluklarınız olduğunda, size şöyle seslenebilir: 'Biraz dinlen, sonra başlarsın!'Her birimizin hayatında en az bir kez yaşadığı bu duygu sonunda bizi zincirleme bir anksiyete krizine sürükleyecektir. Bilim insanları bu durumu şöyle tanımlıyor: Stresinizi atmak için dinlenirken, sizi strese sokmayan şeylerle ilgilendiğiniz için daha fazla strese girmenize sebep olan bir duygu var. Literatürde buna 'Stresslaxing' adı veriliyor.