Mutluluk ve Mutluluğun Önündeki Engeller - 2
Hepimiz hayattan birçok şey isteriz ancak en çok mutlu olmayı isteriz. Birçok doğal ve insan eliyle oluşturulan felaketlerin yaygın olduğu, çaresizlik ve umutsuzluğun giderek egemen olduğu, sağlık ve ekonomik sorunların yaşamlarımızın kaçınılmazları olduğu bir dünyada beki de mutluluk sahip olduklarımızda değil, sahip olduklarımıza verdiğimiz değerde ve varoluşumuza verdiğimiz anlamlarda saklıdır.
Kusursuz Bir Görünüm İçin Ölüm İksiri: Beden Dismorfik Bozukluğu
Dış görünüşüme önem vermiyorum diyen var mı? Bu soruya büyük bir çoğunluğun hayır diyeceğini düşünüyorum. Herkes dış görünüşüne önem verir. Çünkü görünüşümüz, toplum içinde biriyle ilk karşılaştığımızda bizim hakkımızda ilk fikirlerinin oluşmasını sağlayan bir kabuktur. Bu fikirlerin doğruluğu veya yanlışlığı ise, iki tarafın birbirini daha iyi tanımaya başlamasıyla değişebilir. Aslında burada asıl sorun, dış görünüşümüze önem vermenin miktarıdır.
Beyin Bedava! Çoklu Zeka Türleri Nelerdir ve Hangi Zeka Türüne Sahip Olduğunuzu Nasıl Anlarsınız?
Zeka kelimesini duyduğunuzda hemen IQ testi kavramı akla gelebilir. Ancak zeka genellikle entelektüel potansiyelimiz olarak tanımlanır; doğduğumuz bir şey, ölçülebilen bir şey ve değiştirilmesi zor bir kapasite de diyebiliriz. Bununla birlikte, son yıllarda, Gardner'ın birden fazla farklı zeka türünün var olabileceği önerisi de dahil olmak üzere, zekaya ilişkin başka görüşler ortaya çıkmıştır. Gelin biraz bu konuyu konuşalım.
Narsistle İlişkiye Başladığınızda Yaşayacağınız Duygular
Narsistle ilişkiye başladığınızda onun narsist olduğunun farkına varmanız zor olabilir. Hatta kendi kendinize “Oh be sonunda bana değer veren insana rastladım.” diyebilirsiniz. Narsist ilişkinin başlarında gerçek yüzünü öyle bir gizler ki görmek pek de mümkün olmaz. Narsistle yaşayanlar çok iyi bilir. Karman çorman bir duygu seline kapılırsınız. Bir gün mutlu, bir gün üzüntülü. Bir gün acımış halde bulursunuz, bir gün nefret edersiniz. Bir gün kendinizi haklı hissedersiniz ve bir bakmışsınız dakikalar sonra suçlu hissedersiniz. Utanç, merhamet, öfke, sevgi, kısacası ne ararsanız vardır.Şimdi narsistle ilişkiye başladığınızda sırasıyla hangi duyguları yaşayacaksınız görelim;İlişki narsistin rollerini sergilediği bir tiyatro sahnesidir. Bütün oyuna hakimdir. Hem oyuncuları hem de seyircileri etkilemek için her şeyi yapar. Herkes büyülenmiş bir şekilde başroldeki narsisti inceler.
Hepimiz Birer Replikayız: Beş Maddede Toplumsal Travma
Ülkenin tarihsel süreçteki durumuna baktığımızda, krizlerle iç içe yaşadığını görürüz. Ancak soyut bir düşmanla yaşadığımız uzun soluklu savaş kuşkusuz Covid-19 süreciydi. Üzerine bir de ekonomik krizin eklenmesi ile birlikte, toplumsal travma sürecimiz içinden çıkılmaz bir hal aldı. Bu travmatik süreçte hepimiz kendimize yabancılaşarak, kendimizi dışarıdan gözlemleyen ve taklit eden kusursuz taklitçilere dönüştük… Biz gerçekten biz miyiz?Yaşadığımız bir olayı, travmatik yapan ana öge güven alanının ortadan kalkmasıdır. Toplumsal olarak travmatize olmamız, yaşadığımız toplumda kendimizi güvende hissetmediğimiz anlamına gelir.
Özge Selçuk Bozkurt Yazio: Çocuklar Anı Biriktirirler
Yetişkin olarak bizlerin durumlara karşı verdiğimiz tepkilerin temelinin çocuklukta ebeveynlerimizin tepkilerinden aynalandığını öğrenen ebeveynler, artık geçmişlerine ‘bir dur’ dercesine setler çekmeye başladı. Amaç olumsuz duygulara sebep olduklarını düşündükleri davranışlarının bir sonraki nesle aktarmak istememeleri. İşte tüm bunlar kişisel aydınlanma, geçmişi sorgulama ile başladı. Bir olaya, kişiye ya da duruma verdiğimiz tepkiler, anılarımızla, travmalarımızla bağlantılıydı. Şimdi bu olumsuz duygular için terapiler alınmaya başlandı bile.
Depresyon Geçiren Kişilerin Sıklıkla Maruz Kaldığı Ancak Kimseye Anlatamadığı Travmatik Olaylar!
Depresyon geçirmek günümüzde birçok insanın mustarip olduğu bir ruhsal sağlık problemidir. Depresyonu bir şeye üzülmek ya da hassaslaşmak olarak tanımlamak yanlış olur. Depresyon sanılanın aksine bir tür üzüntü yaşamaktan ötedir, kişinin zihnine ve duygularına hakim olamadığı, sebebini kendisinin çözebilecek durumda olmadığı bir karamsarlık ya da mutsuzluk hissi verir. Bu his bazen çok uzun süre devam edebilir ve kişinin depresyon geçirirken yardım alması gereklidir. Ruhsal duygu durum bozuklukları arasında hafife alınmaması gereken bu süreç bazen kişileri sosyal ilişkilerinde anlam veremedikleri durumlara düşürebiliyor. Geçtiğimiz günlerde Twitter’da depresyon geçirmiş bir kişinin gündeme getirdiği olayın ardından birçok kişi depresyon dönemindeki deneyimlerini aktardı. Biz de sizlerle bunları paylaşacağız!
Kahraman Güler Yazio: Stabil Olmayan Durumların ve Koşulların İnsanlara Etkileri
Hava kurşun gibi ağır…Gün içinde sürekli değişen ülke gündeminin hızına yetişemezken pandemiyle birlikte daha hızlı değişmeye başladı. 7’den 70’e artık ülke gündemine ve ekonomisine hâkim millet olduk. Ne kadar uzak kalmaya çalışsak da eğlenmek ve sosyalleşmek için gittiğimiz mekanlardaki menü fiyatları, yükselen enflasyon ile edindiğimiz ekonomi bilgimiz bizi ülke gündeminin dışında bırakmıyor. Bu bağlamda da sistematik felaketler ülkesi Türkiye’de mental sağlığımızı korumak güçleşiyor.
Şeyda Betül Kılıç Yazio: Beklemek de Bekletilmek de Hasta Ediyor
Zaman çok kısa. Yapılacaklar yığılıp duruyor. Sevdiğiniz biriyle bir kaçamak yapıp dinlenmek için veya önemli bir iş görüşmesi için bir görüşme planladınız. Eğer kalabalık bir şehirde bu tarzdan randevulaşmalardan birine yetişecekseniz bir zaman planı uzmanı olmalısınız. Trafik, ani gelişen teknolojik pürüzler, ekonomi gibi nedenleri hesaba katmalısınız. Vaktinden en az üç gün önce teyitleşmeli, olumsuz sürprizlere karşı ön almalısınız. Tüm bunları hangimiz bilmiyor ki? Yine de sıklıkla geç kalıyor veya birini sürekli bekliyor durumdaysanız bu yazı tam size göre…
Bulutlara Uzanan Değerli Salıncak
Babalarımız bizim dünyaya attığımız tek kurşunumuzdur. Annelerimiz tutunduğumuz kök, koptuğumuz daldır. Değer nedir, kıyası nasıl yapılır babalarımızdan görerek öğreniriz. Değer kime verilir, nasıl verilir, bunu da annelerimiz öğretir. İşte tam da bu sebepten vermeyi bilir ama almada eksik kalırız. Alamadığımız her değer veremediklerimizi etkiler. Vermek isteyip de veremediklerimiz.
Burak Öge Yazio: Narsistin Ekonomik İstismarı: Paraya Tapan Narsistler
“Narsist en çok neyi sever?” diye sürekli soruyorlar. Birincisi kendisi, diğeri ise paradır. Para narsistin ince çizgisidir. Bazı narsistler ciddi anlamda paraya tapacak şekilde yaşar. Narsistler için para güç, statü ve kontrol demektir. Parası olduğunda her hakkı olduğunu düşünür ve ona göre hareket eder. Para söz konusuysa gözünü kırpamayacağı şey yoktur. Hiçbir şey paradan daha önemli değildir. Para uğruna ailesini, eşini ya da arkadaşını bir çırpıda silebilir. İnsanlarla ilişkisi paraya dayalıdır. Arkadaşları ona finansal olarak fayda sağlıyorsa çok iyi arkadaşlıklar kurar.
Burak Öge Yazio: Duygusal ve Psikolojik Manipülatörün Anatomisi
Sevgilinizle sohbet ediyorsunuz ve konu bir anda tartışmaya geliyor. Tartışmanın sonunda keyfiniz kaçmış ve aşırı üzgünsünüz, derken bir bakmışsınız kendiniz suçlu konumdasınız ama mantıken bir hatanızın olduğunu görmüyorsunuz. İçinizde buram buram suçluluk duygusu var. Günümüzde şiddetin türleri çok değişti. Artık hem psikolojik hem de duygusal olarak insanların algıları, düşünceleri ve davranışları manipüle ediliyor.