onedio

Bingöl Haberleri

Bingöl Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer almaktadır. Eski adıyla Cebel Dağ olarak bilinmektedir. Nüfus olarak 2020'deki verilere göre 166.867'dir. Tarım ve hayvancılıkta gelişim göstermektedir.

Bingöl

Doğu Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Fırat kısmında konumlanmaktadır. Çapakçur ya da Cebel Dağ olarak bilinen Bingöl, nüfus olarak yıldan yıla artış göstermektedir. Yükseltinin yoğunlukta olduğu ilde iklim olarak yazları sıcak ve kurak kışları ise oldukça soğuk geçen bir yapıya sahiptir. Tarım ve hayvancılıkta gelişim göstermektedir. Şehir halkı geçimini hayvancılık ve tarım üzerinden sağlamaktadır. Hayvancılık alanında arıcılık alanında Türkiye'de en önemli yerlerden biri olarak kabul edilmektedir. Eğitim alanında 2007 yılında kurulan Bingöl Üniversite'si ile okuma oranı için katkı sağlamaktadır.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Bu Listede Evi Olan Bayram Etti! Kira Getirisi En Yüksek 15 Şehir Belli Oldu
Türkiye genelinde kira fiyatları adeta uçuşa geçti. Sadece metropollerde değil taşra ve kasabalarda da kiralar adeta cep yakıyor. Kira getirisi en yüksek 15 şehir belli oldu. Listede yer alan kentlerde yıllık kira getiri oranı yüzde 9’a ulaştı. Tapusu olanın kazandığı listede ise yatırımın Anadolu’ya yönelmeye başlaması dikkat çekti. İşte kira getirisi yüksek iller!
Türkiye'nin Bir Tarafında Lapa Lapa Kar Yağacak Bir Tarafında Yaz Yaşanacak
Yeni haftada havanın nasıl olacağı merak ediliyor. Aralık ayının ortalarına gelirken mevsim normalleri üzerinde seyreden sıcaklıkların ne zaman düşeceği de yanıt bekleyen sorulardan. Peki, yeni haftada hava nasıl olacak? Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), 13-17 Aralık tarihleri arasında hava haritasını yayınladı. Yeni haftada ülkenin bir kısmı sağanak yağışa teslim olurken bir kısmında lapa lapa kar yağacak. Pek çok kentte ise güneşli hava hakim olurken bazı kentlerde puslu hava etkili olacak.
"Yeşil" Kod Adlı Mahmut Yıldırım Gazeteci Saygı Öztürk’ü Arayarak Yaşadığını İddia Etmiş
1990 yıllarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşanan faili meçhul cinayetlerde parmağı olduğu iddia edilen “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım, yakın siyasi tarihin en karanlık isimlerinden biri. Uzun zamandır hakkında haber olmayan ve devletin kayıtlarında yaşadığı veya öldüğü bulunmayan Mahmut Yıldırım, Sözcü Gazetesi’nden usta gazeteci Saygı Öztürk’ü arayarak yaşadığını söyledi. Öztürk, konuşan kişinin gerçekten “Yeşil” olup olmadığını bilmediğini belirterek aralarında geçen konuşmanın detaylarını yazdı.
Sinop'ta İşsiz Öğretmen Canına Kıydı
Sinop’ta işsiz öğretmen 35 yaşındaki Gamze Filiz Arslan, dün evde bulunan av tüfeğiyle yaşamına son verdi. Bir süre İstanbul’da özel bir dershanede kimya öğretmeni olarak görev yaptıktan sonra işsiz kalarak memleketi Sinop’a gelen Gamze Filiz Arslan, evde bulunan av tüfeğini çenesinin altına dayayıp ateş ederek canına kıydı. Silah sesi üzerine odaya giren aile fertleri Arslan’ın kanlar içerisinde yerde görünce durumu hemen sağlık ekiplerine bildirdi. Eve gelen ekipler, Arslan’ın öldüğü belirledi. İntiharla ilgili soruşturma devam ederken, genç öğretmenin cansız bedeni, otopsi için Sinop Atatürk Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. DHA
Songül Öden'i Yakından Tanıyalım
Bugün sizlere ünü sadece Türkiye’de değil Ortadoğu, Balkanlar hatta Rusya’ya ulaşmış bir oyuncumuzdan bahsedeceğiz. Kendisi 1979 Diyarbakır doğumludur. Bizler onu Gümüş dizisinde gördük ilk. Gümüş dizisinde oldukça başarılı bir performans sergiledi. Kıvanç Tatlıtuğ’un oynadığı Mehmet karakteri ile kendisinin oynadığı Gümüş karakterinin aşkı, efsanelerden biri oldu dersek yanlış bir yargı sürmüş olmayız herhalde. Songül Öden Gümüş karakterinin naifliğini ve gerçekliğini bizlere gösterdi. Naif , duygusal ve gerçek rol kabiliyeti olanlardandı. Gümüş dizisi Ortadoğu’ da da merakla takip edilmeye başlandı. Orda da karakterin naifliği ve gerçekliği ekranları başına kilitledi izleyiciyi. Daha sonra Vazgeç Gönlüm ve Mükemmel Çift dizilerinde de oynadı. Özellikle Mükemmel Çift’ te oynadığı karakter daha vamp bir roldü ve onu da başarı ile canlandırdı. Ve son olarak onu Umutsuz Ev Kadınları’ndaki Yasemin rolüne hayat verirken gördük . Dizi bir uyarlama ve Songül Öden oynadığı karakterin hakkını sonuna kadar verdi. Hülya Avşar ve Yavuz Bingöl’e başrolünü paylaştığı 72. Koğuş sinema filminde de gayet iyi bir iş ortaya çıkarmıştı. Bizler onu sadece sinema ve dizilerde de seyretmedik . Tiyatroda da baya güzel işlerde seyrettik kendisini. Songül Öden deyince aklıma gerçek ve doğal bir oyunculuk gelir . Kıymeti bilinmesi gereken oyuncuların başında gelir
Baba Bingöl'den Oğlunun Sözlerine Tepki
Yavuz Bingöl, Ahmet Hakan'a verdiği röportajda 'Tayyip Bey'in annesine küfredildi, o da Berkin'in annesini yuhalattı. Bu çok insani' deyince çok tepki çekti. Tepki gösterenlerden biri de Yavuz Bingöl'ün babası Yılmaz Bingöl. Baba Bingöl, ''Keşke ben de Alzheimer olsaydım da bunları görmeseydim'' diyor.İzmir'de yaşayan Yılmaz Bingöl, 'Oğlum adına Berkin'in ailesinden özür dilerim' diyerek başladı söze... Sonra da oğluna tepkisini dile getirdi...Yavuz düşünmeden konuşuyorÜç-dört gündür uyuyamıyoruz. Yavuz'un toplumda büyük antipati uyandıran, gerçek Atatürkçüleri, devrimcileri ve biz Alevi kitlesini üzen bu davranışlarını tasvip etmiyoruz. Yavuz'u benden daha iyi tanıyan olmaz. Büyük oğlum Yavuz düşünmeden konuşuyor. Ancak eleştirilerin linç edilme haline dönüşmesi de beni üzer.Yavruma yazık, psikolojisi bozukYıllardır gelip gitmiyor. Geçinemiyoruz. Ama evladımdır. Yavruma yazık, psikolojisi bozuk. Yavuz toplumun sanatçısıydı. Artık kasetleri kırılıyor. 30 yıllık emeğini 3 günde heba etti. İnsanın en büyük düşmanı kendisi.Yavrum gaf yapıyor(Yavuz Bingöl'ün 'Babam, Alevi olduğumuz anlaşılmasın diye benim ismimi Yavuz, kardeşimin ismini de Oğuz koydu demesi) Bu bir yalandır. Zavallı yavrum gaf yapıyor. Ben harp okulundan ayrılıp, öğretmen okulunun yatılı kısmındaydım ve Yavuz'un doğduğu gece orada bulunamadım. Ağabey İstanbul'daydı. Kamil ismini düşünüyorlar. Doğumu yaptıran doktorun ismi Yavuz'muş. 'Babası Yılmaz ile uyumlu olur' diye bu adı önermiş. Biz geçmişteki olaylara takıntılı insanlar değiliz.Atadan, dededen CHP'liyizBiz atadan, dededen CHP'liyiz. Kılıçdaroğlu'nun adaylığında Yavuz onun için geceli gündüzlü çalıştı. Belki siyasette kendine bir yer edinmeyi istemiş olabilir. Ama bu konuda onun adına konuşmayayım.Yavuz İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, ücretsiz veya düşük ücretler karşılığında CHP'li belediyelerin yanında olmuştur. Şimdi nasıl böyle oldu, anlamıyorum. Yavuz şaşkın. Tezcanlı olmasına, düşünmeden hareket eden yapısına bağlıyorum. Yavuz özünde iyi bir insandır.Keşke ben de Alzheimer olsaydımAnnesi rahatsız (Alzheimer) olduğu için gıyabında konuşmayı doğru bulmuyorum. Keşke ben de Alzheimer olsaydım da bunları görmeseydim.Kardeşi de Yavuz'dan şikayetçiDiğer oğlum Oğuz Almanya'da yaşıyor. Geçen ekimde onun evinde misafir oldum. Oğuz da Yavuz'dan çok şikayetçi. Zannedildi ki biz Yavuz'dan para istiyoruz, o da bize bakmıyor. Hayır. Para gönderse ben kabul etmem. Benim için 'kumar oynuyor' denilmiş. Ben kumar bilmem. Kahvehaneye bile gitmem. Üç-dört yıldır Yavuz ile görüşmüyorduk. Kanser olmama rağmen... Geçen mart ayında Yavuz bana telefon etti. 'Baba yanımda kız arkadaşım var. Sizinle tanışmak istiyor' dedi. 'Kapımız açık' dedim. Geldiler, bir akşam bende kaldıar. Yavuz'un bana maddi yardımı üçer, beşer bin lira olmak üzere toplamda 30 bin lirayı geçmez. Benim askerliğinden itibaren ona harcamalarım, verdiğini karşılar.Yavuz'un dik durmasını isterdimBen bu iktidarın anti demokratik uygulamaları karşısında Yavuz'un dik durmasını isterdim. Solcu olup da sağın nimetlerinden faydalanmak için sağa geçen, yalakalık yapan, mevki makam kapan, milyarları kazanan insanların yolunda yer almamalıdır.'''' Yavuz'un adına özür dilerim''Sözcü Gazetesi'ne konuşan Yılmaz Bingöl, Berkin Elvan'ın ailesinden özür dilediğini belirterek, ''Berkin Elvan, İsmail Korkmaz ve diğerleri... Hepsi evladım. Berkin ve annesine yapılan muameleye karşı dururum. Yavuz'un adına onlardan yüz defa özür diliyorum. Yavuz'un villaları vs. var. Gözü daha başka yerlerde... Yükselmek istiyor. Belki de yönünü siyasette makam mevki edinme rotasına yöneltmiş olabilir. Geçen yaz telefonda Yavuz'a 'Oğlum, Gezi'de insanlara zulmeden, gençleri öldüren, kör eden bir anlayışla nasıl yan yana olursun? Onların yanına nasıl gidersin? Onlarla nasıl türkü söylersin' diye sordum. Bana 'Peki baba ben milletvekili olursam ne yapacaksın? Evlatlıktan ret mi edeceksin' ifadelerini kullandı.CNN Türk
'Şarkısını Söylerken Ahmet Elimden Tuttu, Gülten Sırtımı Sıvazladı'
Ahmet Kaya anısına hazırlanan albümde bir şarkı seslendiren Sezen Aksu, 'şarkıyı söylerken Ahmet Kaya elimden tuttu, iyi geldi' dedi.T24Ahmet Kaya’nın anısına hazırlanan ‘... bir eksiğiz’ albümü 3 Mart günü raflarda yerini alacak. Albümde 27 sanatçı, Ahmet Kaya’nın parçalarını yorumladı.Radikal gazetesi, albümde yer alan 13 sanatçıya albüm hakkındaki düşüncelerini sordu. Albümde yer alan sanatçılardan Vedat Yıldırım , albüm hakkında ‘’Popüler faşizmin saplanan çatallarına mütevazı bir cevap’’ nitelemesi yaparken Mor ve Ötesi grubunun solisti Harun Tekin , “albümün yıllar sonra kimin nasıl hatırlanacağına muktedirin değil, halkın karar vereceğini görmemize vesile olmasını dilerim” şeklinde konuştu.Sanatçıların ‘... bir eksiğiz’ albümü ile ilgili paylaştıkları şöyle:Sezen Aksu Gülten Kaya’nın eşsiz sözlerinin, Ahmet’in kulağımdan gitmeyen sesiyle, aşkla beden bulduğu ‘’Ağladıkça’’yı söylerken, acıdan yeşeren umudu, tüm hücrelerimde yeniden hissettim. Aslında ağladıkça güneşe doğru yürüdüğümüzü bir kez daha hatırlamak, yaşamla ilgili inandığım, söylediğim, tutunduğum her şeyi onayladı sanki. Söylerken Ahmet elimden tuttu, Gülten sırtımı sıvazladı, iyi geldi. Dilerim başkalarına da yeniden iyi gelir bu hüzünlü umudun şarkısı.Bülent Ortaçgil Ahmet Kaya’yı şahsen tanımadım, müziğini de çok fazla bilmiyorum. Ancak milyonları derinden etkilemiş Ahmet Kaya için hazırlanan ‘... bir eksiğiz’de yer almayı istedim. Kaya’nın ne söylediğinden çok, söylemesi gerektiği şeyleri rahatlıkla ifade etmesi gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’nin bu günlerde birbirine empati kurmak ve saygı duymak konularında ortak hareket etmeye ihtiyacı var. Empatileri geliştirecek bu gibi projelere şiddetle ihtiyaç var. Bu albüm Türkiye için örnek olmalı.Cahit Berkay Ahmet Kaya şarkılarıyla ve duruşuyla sevdiğim bir insan. İçimizde acısı büyüktür. Derya Petek’le ‘’Metris’in Önünde’’yi söyledik. Ahmet Kaya albümünde bir Ahmet Kaya şarkısı söylemek bir onurdur benim için.Vedat Yıldırım (Bajar): ‘’Bir eksiğiz’’ sözüdür bizi de bu sofraya katan... İade-i itibarlar, özürler geri getirmiyor giden nice canı. Bir gün Gezi’de, Roboski’de ölen çocuklar için de vicdan sahibi insanların baskıları zorbalara özür diletecek. Lakin bu çocukların ana, baba, kardeşleri, sevgilileri için o büyük kifayetsizlik devam edecek. Popüler faşizmin saplanan çatallarına mütevazı bir cevap bu albüm. Ama asıl cevap bizlerin de Ahmet Kayalar gibi can alıcı meselelerimize değen ürünler vermemiz.Hayko Cepkin Çocukluğumda bir arkadaşım sayesinde sesiyle tanıştım. Arkadaşımın ne mezhebini ne dinini ne inancını bildim. Ne sordum ne merak ettim. Ne sordu ne merak etti. Merak edilen tek şey hep gözümdü. Dinlediği ses daha çok şarkı aralarındaki şiirlerle mücadele veren bir adamın ya da bir kadının ya da birilerinin hayatından bir parça anlatıyordu. Uzun süre dinledim. Neden dinlediğimi bilmeden. Gün oldu hikâyeler netleşti. Bilmek mi hep iyiydi? Bilmeden sevmek mi? Ben bildim ve bir dalından ses oldum.Yaşar Kurt Ahmet Kaya 80’lerdeki ilk göz ağrımız, ilk aykırı sesimiz. Cezaevlerine dikkat çeken, oralarda neler olduğundan bahseden müthiş bir sanatçı. Büyük haksızlığa uğradığını düşünüyorum. ‘Kaçak ve Anne’yi söylüyorum. Benim için tüm şarkıları önemlidir. Şarkıya dokunmadan söylemeye çalıştım, biraz Ahmet Kaya’ya benzesin istedim.Hakan Vreskala İlk kez ‘Şarkılarım Dağlara’ albümünü duymuştum... O zamanlar Türkçe müzik dinlemezdim; varsa yoksa punk, trash, rock... Sözlerindeki isyan, özgünlük ve bunca kafaya kazınan harika ezgi beni bağımlısı yapmıştı. Dinlediğim hiçbir şeye benzemiyordu; ‘Cinayet Saati’nin, ‘Gururla Bakıyorum Dünyaya’nın sözlerini ezberlerken buldum kendimi. Kendi kendime binlerce kez söylediğim parçalarından birini, bu albümünde seslendirmek çok büyük gurur.Harun Tekin Bu albümün birbirimizi dinlememize, Ahmet Kaya’nın değerinin tekrar tekrar hatırlanmasına ve yıllar sonra kimin nasıl hatırlanacağına muktedirin değil, halkın karar vereceğini görmemize vesile olmasını dilerim.Ceza Türkiye’deki müzik tarihinin en önemli isimlerinden biri için toplandık. Barış, kardeşlik, dostluk için. Seslendirdiğim parça Ahmet Kaya’nın seslendirdiği sayısız parçadan birkaçının birleşmiş hali. Sözler kendisine ait diyebiliriz. Protest, duygulu ve anlamlı sözler rap ile tekrardan dile geldi.Küçük İskender Ahmet Kaya çok önemsediğim biriydi. Kimi şiir akşamlarımızda bize katılırdı. İlkeli duruşuna hep saygı duydum. Katı, sert, radikal bir söylemi olsa da daima güler yüzlüydü. Bu, onun hümanist yanıydı. Farklı bir platformda, Ahmet Kaya ve Yusuf Hayaloğlu ortaklığındaki bu şarkıyı seslendirebilmek mutluluk verici.Cem Adrian Bir Ahmet Kaya şarkısını söylemek için uzun zamandır bekliyordum. Bu albüme katılmamın istenmesi, Ahmet Kaya’nın sevgili eşi Gülten Kaya tarafından bana iletilmesi ve en sevdiğim şarkılardan olan ‘Yakamoz’u söyleyebilmem beni çok mutlu etti, onur duydum.Redd Eskiye göre rahat görünmesine karşın, hâlâ sanat dalları baskı ve otosansüre tabi. Tüm şarkıları dinledik, bize ve bugüne uygun bir şarkıyı formuyla oynayarak değişik bir şekle soktuk.Gece Yolcuları Çok değerli şiirleri bestelemiş, bir döneme damga vurmuş, her kesimin kucakladığı bir sanatçı... Tüm diskografisini bildiğimiz bir sanatçının bu albümünde olmak büyük keyif verdi.Aylin Aslım ‘İçimde Ölen Biri Var’ı ilk kez Ahmet Kaya’yı kaybedişimizin 10’uncu yılındaki anma gecesinde Yavuz Bingöl piyano çaldı, ben söyledim. Bu saygı albümü düşünüldüğünde Gülten Abla bu şarkıyı benim söylememi istedi. Onur duydum albümde yer almaktan. Tek bir keşkem var, kayıt esnasında 40 derece ateşim vardı. Kırk yılda bir hastalanırım, o da kayda denk geldi. Erteledim ama bir ay iyileşemeyince girdim artık stüdyoya.
Haftanın Magazin Bombaları
Magazin dünyasının usta kalemi Sinan Özedincik, geçtiğimiz haftaya damga vuran olayları Sabah.com.tr'ye değerlendirdi. İşte ünlüler dünyasından son dedikodular, perde arkasında yatan olaylar… KENDİNİ AKILLI MİLLETİ APTAL ZANNETTİ Bir muhabirin, 'Oğlunuzu yurt dışında mı dünyaya getireceksiniz?' sorusuna sinirlenen Bade Süalp; Tuba Ünsal, Deniz Akkaya gibi bebeklerini yurt dışında dünyaya getirenlere taş atıp 'Bebeğim çifte vatandaş olsun diye yurt dışında doğurmam. Ben Türk'üm, bebeğimi Türkiye'de doğururum' diye cevap verdi. Tuba Ünsal ise Twitter sayfasına, 'Ah Bade! Miami'de doğumu araştır. Sonra gazeteci görünce Türk'üm şovu yap. Az samimiyet ya...' diye yazdı. Bu gelişmelerin ardından Bade'nin eşi Malkoç Süalp'in, hem Türk, hem de İngiliz pasaportuna sahip olduğu ortaya çıktı. Yani çiftin doğacak bebeği de otomatikman çift vatandaş olacak. Magazin dünyasında yeni bir polemiğin fitilini ateşleyen Bade Süalp, milliyetçilik yapayım derken kazdığı kuyuya mı düştü? Bade gereksiz yere bir polemiğin fitilini ateşledi. Biz de araştırmasını yaptık. Bülent Cankurt da bombayı patlattı. Keşke kimse bunu öğrenemez zaten diye düşünüp bu açıklamaları yapmasaydı. Kendisi hazıra konmuş olacak. Buna rağmen ortalığı karıştırdı. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Kendini akıllı milleti aptal zannetti. Tuba Ünsal'dan tepki aldı zaten. Demet Akalın ise topa bile girmedi. Hiç kimse ona sataşmamışken çok gereksiz oldu bu yaptığı. Sadece 'Türkiye'de doğuracağım' deseydi olay bu kadar büyümezdi. Bazıları gibi yurt dışında doğurmayacağını belirtmesine gerek yoktu. Onun yurt dışında doğurmasına gerek yok, eşi İngiliz vatandaşı olduğu için çocuk zaten çift vatandaş olacak. Çocuğunu yurt dışında doğuranlar da bunu ilerisini düşünerek yapıyor. Vize problemleriyle uğraşmasın, kolaylık olsun diye oralara gidiyorlar. Türklükten utandıkları için falan değil kesinlikle. Kimse o insanlara bu gözle bakmamalı. Maddi durumu iyi olan gidiyor. TUBA İŞİN SUYUNU ÇIKARDI Tuba Ünsal'ın fotoğraf çektirme merakı sonunda başına iş açtı. Her anını ölümsüzleştirip Instagram'daki takipçileriyle paylaşan Ünsal, bu kez faka bastı. Kızı Sare'nin okuldaki etkinliğinde eski eşi Murat Pilevneli ile bir araya gelen Ünsal, kızının babasıyla bir fotoğraf çektirdi. Bu mutlu anının altına 'Minik hanımın karnaval selfiesi...' notu düşerek Instagram'da paylaşan Ünsal, büyük şok yaşadı. İddiaya göre nazik kişiliğiyle bilinen şimdiki eşi gazeteci Mirgün Cabas, bu pozu görünce çileden çıktı. Şimdiye kadar Tuba Ünsal'ı hiç incitmediği bilinen Cabas'ın, eşine bağırarak, 'Bu kadarı da fazla o fotoğrafı hemen kaldır' dediği öğrenildi. Ünsal'ın ise kısa süre sonra eski eşi Murat Pilevneli ile olan fotoğrafını sildiği görüldü. Bu hadisede sizce Tuba Ünsal'ın eski eşiyle fotoğraf çektirmesi mi yanlış, yoksa Mirgün Cabas'ın tepkisi mi? Çocukları için bir araya gelmeleri çok normal. Tabi işin suyunu çıkartmamak lazım. Tuba Ünsal fazlasıyla geniş düşünmüş. Bana bunu daha önce sorsaydın, ben Mirgün Cabas'ın böyle şeyleri önemsemeyeceğini, tepki dahi göstermeyeceğini düşünürdüm. Demek ki o görüntüsünün altında bir maçoluk yatıyormuş. Örf, adet, geleneklere bağlılık yatıyormuş içinde. Oysaki iddiaya girsem kesinlikle kaybederdim. Böyle bir tepki göstereceğini tahmin etmezdim. Tuba'nın başkalarından aldığı tepki yüzünden mi yoksa Mirgün'den aldığı tepki yüzünden mi fotoğrafı sildiğini bilmiyoruz. Baba ile kızın fotoğrafını çek koy ama ne gerek var selfie'ye. Her şeyi Twitter ve Instagram'da paylaşacağım diye başına dert açtı demek ki. Eğer Mirgün bir tepki vermedi, dışarıdan aldığı eleştiriler nedeniyle fotoğrafı sildiyse de demek ki bu kadar genişliğe gerek yok. Mirgün bir tepki verdiyse de nazikçe uyarmıştır. Kavga gürültü olmamıştır, kibar bir dille söylemiştir hoşnutsuzluğunu. Tuba'nın da bundan sonra daha dikkatli olacağını düşünüyorum. PELİN HIZLI ÇIKTI Etiler'de bir spor salonunda tanıştığı Bedri Güntaş ile yeni bir aşka yelken açan Pelin Karahan, bir partiye yeni sevgilisiyle katıldı. Kıbrıs'ta samimi şekilde eğlenirken görüntülendiği Güntaş ile olan birlikteliğini kabul eden ve 'Her şey ortada' şeklinde yaptığı açıklamayla aşk iddialarına da kesin bir nokta koyan Karahan, gece boyunca sevgilisi ile el ele göz gözeydi. Eski eşiyle davetlere katılmayan oyuncu, yeni sevgilisinin elini bir an olsun bırakmadı ve gece boyunca etrafa gülücükler saçtı. Spor salonunda tanıştığı ve kısa sürede nikâh masasına oturduğu Erdinç Bekiroğlu'yla geçen yılın Kasım ayında boşanan Pelin Karahan, yine hızlı davranıp Bedri Güntaş'la da evlenir mi? Pelin maşallah ilişkilerinde hız kesmiyor. Spor salonu da onun için gayet güzel bir kaynak. Boş zamanlarında spor salonundan çıkmıyor anlaşılan. Eski eşini de yeni sevgilisini de spor salonundan buldu. Kendi tercihi, özel hayatı, diyecek bir şeyimiz yok. Sadece çok hızlı davrandığını düşünüyorum. Evlilik konusunda ise geçen seferki gibi hızlı davranacağını düşünmüyorum. Artık biraz daha dikkatli olur. Eğer hemen evlenirse de büyük sürpriz olur. NE ZAMAN EVLENİYORLAR? Yavuz Bingöl, geçtiğimiz hafta sevgilisi Öykü Gürman ile birlikte ilk kez Kıbrıs Merit Crystal Cove Hotel'de sahneye çıktı. Konser öncesi gazetecilerle sohbet eden Gürman, gece için özel olarak hazırlandığını söyledi. Özel hayatıyla ilgi soruları yanıtlamayan ünlü şarkıcının parmağındaki tek taş yüzük dikkatlerden kaçmadı. Ünlü çift, sahnede 'Merhaba' ve 'Candan İleri' isimli şarkıları birlikte seslendirdi. İkili, sahneden el ele ayrıldı. İlk kez aynı sahneyi paylaşan ve el ele görüntü veren çift, bu yaz evlenenler kervanına katılır mı sizce? Gürman'ın parmağındaki yüzük, evliliğin yakın olduğunun sinyali mi? İlişkilerde genelde kadınlar hemen nikâh masasına oturmak isteyen taraf olur. Bu ilişkide de öyle. Öykü bir an önce gelinlik giymek, evlenmek istiyor. Uzatmaları oynatan taraf ise duyduğum kadarıyla Yavuz Bingöl'müş. Biraz ağırdan alıyormuş. Temkinli ilerlemek istiyor anlaşılan. Hayat tarzı olarak da sıkıntıya gelmek istemeyen birisi. İmzayı atıp kendini Öykü'ye bağlamak konusunda hızlı davranmak istemiyor. İlişkileri zaten çok güzel gidiyor. Bunun sonunda da evlilik olacak gibi gözüküyor. İlişkileri de rayına oturdu. En kısa zamanda evlenmeleri gerekiyor diye düşünüyorum. Erkekler genel olarak evlilik konusu açılınca işi uzatmalara götürüyorlar. Yavuz'un da kendine göre bir düşündüğü vardır. Zamanı geldiğini düşündüğünde evlilik tarihini de duyurur. SİNEM'DEN SONRA GÖNLÜNÜ ONA MI KAPTIRDI? Geçtiğimiz günlerde İstanbul'a gelen Arda Turan'ın eski nişanlısı Sinem Kobal'dan intikamı acı oldu! İddialara göre yıldız futbolcu, Kobal'ın Muratcan Akdoğan'la yeni bir aşka yelken açmasına öfkelendi. İstanbul'a geldiğinde gecelere dalan Arda, bir dönem adının aşk dedikodularına karıştığı Aslıhan Doğan'la buluştu ve sosyetik güzelle samimi pozlar vererek eski aşkına nispet yaptı. Arda ile Aslıhan Doğan arasında bir yakınlık başladığı doğru mu? Yeni bir ilişki mi başlıyor? Sinem, hakkında çıkan son haberlerden hemen sonra Azerbaycan'a gitti. İddiaları yalanlamadı, yorum yapmadı. O gitti, Arda geldi. Anladığım kadarıyla karşılaşmak istemiyorlar. GÜNAYDIN'da çıkan haberden sonra aile karar verip Muratcan'ı Sinem'le görüşmemesi için kulağını çekmişlerdir diye düşünüyorum. Kötü bir şey olduğu için değil, bu tepkileri almasınlar diye yapmışlardır. Arda cephesinden bu konuyla ilgili bir şey duymadım. Sinem'in bundan sonraki hareketleri ne olacak bekleyip göreceğiz. Benim tahminlerime göre de Sinem ile Muratcan'ı birlikte göremeyeceğiz. Bu ilişki yaşanmayacak. Arda'ya gelirsek de, o fotoğraftaki kişiyle bir ilişkisi olduğuna dair bir şey duymadım. Zaten Arda da bu konuda bir yorum yapmadı. Şuanda hayatında kimse yok. Olursa bence bunu kendisi ilan eder zaten. AHLAKSIZ TEKLİF OLAYINI GÜNDEME GELMEK İÇİN AÇIKLADI 2005 yılında Türkiye Mankenler Kraliçesi seçilen Sevil Uyar, yaptığı açıklamalarla herkesi şaşırttı. Ünlü bir yapımcıdan ahlaksız teklif aldığını açıklayan Uyar, 'Birçok şeye evet deseydim, şu an farklı bir hayatım vardı. Bana öyle bir teklif geldi ki; teklif yapılırken, teklifi yapan yapımcının kız arkadaşı da yanındaydı. Önce başka bir yapımcıyla tanıştırılıp, yemek yemem teklif edildi. Oldukça büyük bir rakam teklif ettiler. 2 milyon dolar, ev, araba; tüm hayatımın değişeceğini söylediler. Şaka yapıyorlar zannettim. Geceyi birlikte geçirmemi teklif ettiler. Soğukkanlı davrandım, şaka yapıyorlar zannettim. Korktum. Onların ofislerindeydim. 'Siz sert bir kayaya çarptınız' dedim. Bu teklifi yapan yapımcı yurt dışında da, ülkemizde de işler yapan ünlü bir yapımcı' dedi. Böyle teklifler eskide kaldı sanıyorduk ancak Sevil Uyar'ın açıklamaları halen bu durumun sürdüğünü gösterdi. Güzel olup oyunculuk yapmak isteyenlerin karşı karşıya kaldığı bu durum için ne diyorsunuz? Geçmişte bu tarz şeyler çok yaşanıyordu. Gerçekten bazılarının başına geldi. Yaklaşık 10 yıldır bu yaşanmıyor. Belki nadiren oluyordur bu teklifler ancak duyulan, konuşulan bir konu değil artık. Bu konuyu zaman zaman prim yapmak için kullananlar olmuyor değil. Sevil Uyar'ın bu hikâyeyi gündeme gelmek, konuşulmak için ortaya çıkardığını düşünüyorum. Durdu durdu şimdi mi aklına geldi de böyle bir teklif yapıldığını itiraf ediyor. Eskiden bu tekliflere evet diyenler, bunu cazip bulanlar oldu. Fakat son 10 yıldır kimsenin başına geldiğini duymamıştım. Doğru olabilir söyledikleri ancak açıklamasa haberimiz olmazdı bu durumdan, konuşmazdık. Konuşulmak istedi ve anlattı diye düşünüyorum. SİNAN'DAN EBRU'YA YASAK GELMEDİ Ebru Şallı'nın 11 yıllık eski eşi Harun Tan'la görüşmesinden rahatsızlık duyan Sinan Akçıl'ın bu konuda adım attığı öğrenildi. Ünlü müzisyenin, 'kutsal kadınım' dediği sevgilisine, Tan'ın gittiği mekânlara adım atmaması konusunda uyarıda bulunduğu iddia edildi. Şallı'nın işadamından olan çocukları Beren ve Pars için konuyu fazla ileri götürmeyen Akçıl, 'mekân ambargosuyla' yetindi. Çok iyi giden ilişkisinin zarar görmesini istemeyen eski manken ise ünlü bestecinin direktiflerine uyuyor. Sunucunun, Harun Tan'ın kardeşinin ortağı olduğu Etiler Big Chefs Restoran'a dahi gitmediği kaydedildi. Şallı, Tan'la yollarını ayırdıktan sonra eski eşiyle ilgili tüm hatıralarından sıyrılmıştı. Sağ omzunda bulunan kalp şeklindeki 'HT' dövmesini de Akçıl'ın isteği üzerine boyatmıştı. İki çocukları olan Şallı ile Tan'ın aynı ortamda bulunmasını engellemeye çalışması, Sinan Akçıl'ın Ebru'yu çok kıskanmasının ve kaybetmekten korktuğunun kanıtı mı? Sinan Akçıl'ı tanıdığım için onun böyle davranışlarda bulunacak bir adam olmadığını söyleyebilirim. Ebru ile Harun çocukları için görüşmek zorunda. Tuba Ünsal olayında olduğu gibi eski eşiyle selfie pozlarlar da çekmiyor. Bir araya geldikleri zamanlardan basının da haberi olmuyor. Yan yana görüntülenmiyorlar. Hal böyle iken Sinan da kalkıp görüşmeyeceksiniz demez. Zaten bunu deme lüksü de yok. Onların iki çocuğu var. Bir yasak getirdiğini düşünmüyorum, yaparsa da yanlış yapar. Çocuklar daha çok küçük. Anneye de babaya da ihtiyaçları var. Söz konusu çocuklar olunca Sinan'ın anlayışlı davrandığını düşünüyorum. Ebru'ya da Harun'la görüşmemesi konusunda yaska koyduğuna inanmıyorum. FULYA UGAN / Sabah.com.tr