Görüş Bildir
15 Haziran Altın Fiyatları: Gram, Çeyrek, Yarım ve Cumhuriyet Altını Kaç TL?
Altın fiyatlarındaki değişim vatandaşlar tarafından anlık olarak takip ediliyor. Son aylarda hızla yükselen ve 500 liranın üstüne çıkarak yatırımcısını sevindiren altın fiyatları, son haftalarda tekrar düşüşe geçti. Haftanın ilk gününü 508 lira kapatan gram altın, bu sabah saatlerinde de düşüş gösterdi. Peki, altın fiyatları kaç TL oldu? Gram, çeyrek, yarım ve Cumhuriyet altını ne kadar oldu? İşte 15 Haziran altın fiyatlarında son durum…
Gram Altın, Çeyrek Altın Ne Kadar? 14 Haziran 2021 Altın Fiyatları...
Son yılların gözde yatırım aracı altın fiyatları merak ediliyor. Gram altının fiyatı, rekor yükselişlerin ardından geçtiğimiz hafta dolar kuruna paralel olarak düşüşe geçmişti. Peki, 14 Haziran Pazartesi yani haftanın ilk işlem gününe gram ve çeyrek altın nasıl başladı? Altın fiyatlarında son durum ne? İşte altın fiyatlarında son durum...
Kızılay'da 100 TIR'lık Vurgun: Yardım İçin Toplanan Giysileri Pazarda Satmışlar
Yardım için toplanan mont, kazak, pantolon gibi giysileri pazarda satmakla suçlanan 13 kişi hakkında dava açıldı. İddianamede, tutuklu bulunan Türk Kızılayı Sancaktepe Şubesi’nin eski koordinatörü Emrah Aytar’ın giysi dolu 100’ü aşkın yardım TIR’ını, pazarcı olan babası ile birlikte kiraladığı depolara yönlendirdiği kaydedildi.
Reklam
'Robin Hood' Bu Kez de Düğün Yapacağım Diyen Vatandaşa Bin Dolar ve Beşi Bir Yerde Gönderdi
etiket
İstanbul'un yoksul semtlerinde, içinde para olan zarflar dağıtan ve Robin Hood olarak bilinen gizemli hayırsever, Üsküdar'da dağıttığı zarflardan alan ve 'Nişan düğün yapacağım. 3 milyar, 5 milyar da verse iyi olurdu' diyen Vecihe Algül'ün yardım çağrısına sessiz kalmadı. Kimliği bilinmeyen hayırsever, Algül’e 5 tane tam altının kırmızı kurdeleye takılı olduğu 5'i bir yerde kolye ve bin dolar ile çikolata gönderdi.
Dolandırıldığını 17 Yıl Sonra Anladı: 'Devlet Parana El Koyar, Bankaya Yatırma'
Avusturya’da yaşayan Meryem Güzel, 45 yıldır gurbette büyük sıkıntılar çekerek biriktirdiği yaklaşık 5 kilo altın ve 107 bin TL’yi Gaziantep’te bankalardan daha güvenli olduğunu söyleyen bir kişiye kaptırdı. Dolandırıldığını 17 yıl sonra anlayan Güzel, 'Kendisine güvendim, 45 yıllık tüm birikimimi, her şeyimi bu adama verdim' dedi.
Reklam
Reklam
Reklam
Geçtiğimiz Haftanın Mutlaka İzlemeniz Gereken 10 Videosu
Geçtiğimiz haftanın en çok izlenilen, tartışılan ve dikkat çeken videoları karşınızda. İyi seyirler...  Daha fazla eğlenceli video için videolar butonunu ve her videonun üzerine gelince solunda açılan paylaş kısmını kullanabilirsiniz!
Çeyrek Altın Takarken Tam Altın Çalan Teyze
Düğüne gelen teyze önce gelini sonra damadı tebrik ettikten sonra sıra takıya geliyor. Ablamız çeyrek altın takmak için önce tam altını alıyor. Sonuç olarak takı merasiminden karlı olarak çıkıyor.
Reklam
'Antalya'da Açacağımız Gençlik Merkezinin Adı Özgecan Aslan Olacak'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti İl Kadın Kolları Kongresi ve toplu açılış töreninde konuştu. Davutoğlu, konuşmasında bugün Antalya'da açılacak gençlik merkezinin adını Özgecan Aslan koyacaklarını açıkladı.İşte Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları:Bir ay önce kongremize gelemedim. Paris'teki teröre karşı yapılan yürüyüşe katıldım. İslamla terör arasında bağlantı kurmak isteyenlere de en önemli cevabı verdik.ÖZGECAN ASLAN İki gün önce Mersin'den gelen haberle yüreğimiz dağlandı. Masum bir kızımız katledildi. Adaletin onlara en sert şekilde mukavelede bulunacağını biliyorum. Annesi ile telefonda konuştum. Bu tür bir şiddetin tekrar olmaması için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Antalya'dan bir haberimizi ailemize iletiyorum bugün Antalya'da bir gençlik merkezi açıyoruz.Bu gençlik merkezinin adını Özgecan Aslan koyacağız. İnsanoğlunun gördüğü en namert kişi kadına el uzatan kişidir. Kadına uzanan elleri kıracağız. Kadına yönelik siddetin tümüyle Türkiye'de Avrupa'da tasviye edilmesi için İstanbul sözleşmesini imzaladık. 6084 sayılı kanunla Türkiye'de en kararlı tutumu sergiledik. Hükümet ne tedbir alırsa alsın en önemli koruma faaliyeti kültürümüzdeki kadına saygı ile başlar.Annesini doğumda kaybetmiş bir insan olarak annelerimizi, kızlarımızı korumayı devletin en büyük görevi ilan ediyorum.KADINLARIN ÇALIŞMA HAYATIYeni yasa işe annelerimize ilk çocuk için iki ay, ikinci çocuk için dört ay, üç ve daha fazla çocuk için 6 ay yarı zamanlı çalışma hakkı alacak. Yarı zamanlı çalışıp tam ücret alacaklar.Doğum yapan anneye ilk altını devlet takacak. Doğum yapan anneye ilk çocuk için 200 lira, ikinci çocuk için 300 lira, üçüncü çocuk için 600 lira tam altın verilecek.Anne ve baba çocuğunun evliliği için yatırım yapmaya başlarsa yüzde 15 katkı sağlayacağız.Kadınlarımızı şefkatle anıyoruz, kadın elinin değdiği yerde nezaketsizlik olmaz.KADINA KARŞI ŞİDDETKadına yönelik şiddet için kapsamlı bir çalışma başlatıyoruz, seferberlik ilan ediyoruz. Kadınlarımız Özgecan için ayağa kalkmalı. Oturmadan Özgecan için bir fatiha bağışlayalım. Kim ne sebeple kadına yönelik şiddete başvurursa karşısında sizi buldun. Annelerin acısı için gece gündüz çalışıyoruz, bu bizim için en temel hedeftir.Ziyaret ettiğim 61 ilde hep aynı mesajı verdim Türkiye'nin doğusunda batısında, güneyi ve kuzeyinde yaşayan herkes kardeştir.ALANYA'YA ÜNİVERSİTE Antalya'da bugün 350 milyon liralık 151 tesisi açıyoruz. Alanya'da yeni bir üniversite kuracağız, Alanyalılara hayırlı olsun. Habertürk
'Avrupa Tarihi Arşivimiz Olmadan Yazılamaz'
Başbakan Davutoğlu, 'Avrupa bizim asli coğrafyamızdır ve Türkler Avrupa’nın asli unsurlarıdır. Avrupa tarihi bizim arşivlerimiz olmadan yazılamaz' dedi.Başbakan Ahmet Davutoğlu, 'Avrupa bizim asli coğrafyamızdır ve Türkler Avrupa’nın asli unsurlarıdır. Avrupa tarihi bizim arşivlerimiz olmadan yazılamaz, Avrupa’nın geleceği de biz olmadan yazılamayacak. Üyeliğimize engel çıkarabilirler, birçok psikolojik duvar örmeye çalışabilirler, İslam karşıtları, Türk karşıtları Avrupa’da birçok faaliyet içine girebilirler, ama ne tarihi gerçeği örtebilirler, ne bizim irademizi gölgeleyebilirler' dedi.Davutoğlu, televizyonlarda yayınlanan 'Yeni Türkiye Yolunda' adlı ulusa sesleniş konuşmasında, ocak ayının sonuna gelindiğini, eskilerin 'güzel başlangıçtan sonra hep akıbet hayır ola' şeklinde bir tabir kullandığını anımsattı.Ocak ayında 9 şehri ziyaret ettiğini, Avrupa'daki temasları kapsamında 5 ayrı kentte vatandaşlarla kucaklaştığını hatırlatan Davutoğlu, 'Çok zorlu günler sonrasında ne zaman vatandaşlarımızla kucaklaşsam ya da şimdi sizlerle olduğu gibi hitap etme imkanı bulsam yeniden enerjiyle doluyorum. Bu aslında siyasetin, devlet hayatının en önemli prensibi. Enerjiyi halktan alacaksınız ve enerjinizi halk için kullanacaksınız' diye konuştu.Başbakan Davutoğlu, ocak ayında Mersin, Osmaniye, Aydın, Muğla, Tekirdağ, Diyarbakır, Batman, İzmir ve Manisa’da ziyaretlerde bulunduğunu, bunun Türkiye'nin her köşesi, toplumun her kesimi, güzel coğrafyanın her dağı ve tepesiyle, nehriyle buluşmak demek olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:'Aydın’da Menderes Irmağı'nın, Diyarbakır’da Dicle Nehri’nin kenarında vatandaşlarımızla kucaklaştık. Aydın’da efeler karşıladı bizi zeybeklerle, Muğla’da yiğit kardeşlerimizle buluştum. Osmaniye’de yörük obaları büyük bir yörük şenliğinde bizi bir araya getirdi, Mersin’de Akdeniz sahilinde Akdeniz’in sıcaklığıyla kucaklaştık. Nasıl Osmaniye’de yörük obalarının şenliğinde buluşmuşsak, Diyarbakır’da, Batman’da Kürt, Zaza aşiretlerinin güzel zılgıtlarıyla karşılandık her yerde sevinç vardı, coşku vardı, kutluk vardı. Bir tarafta Tekirdağ’da Evlad-ı Fatihan, diğer tarafta Batman’da Evlad-ı Resul. İzmir’de Cumhuriyetimizin yıldız yükselen şehri, Manisa’da Osmanlı’nın şehzadeler şehri. Her biri bize ait, her biri bizden bir şey söylüyor. Ne zaman zorlukla karşılaşsak her biri sanki manen sesleniyor ve 'Biz buradayız' diyor. İşte siyasetin ve devlet sorumluluğunun güzel tarafı bu.'Avrupa’ya gittiğinde de al bayraklarla Avrupalı salonları dolduran gurbetçilerin, Türkiye’nin her yanından aynı kaderi paylaşan kardeşler olarak salonlarda yer aldığını dile getiren Davutoğlu, 'Ortak iki şey vardı bütün bu ziyaretlerde farklı lehçelerde bile olsa aynı yürekten dua ve salonları, meydanları dolduran al bayrağımız' dedi.'Siz uyurken dahi, uyumayan, rüyasında sizlerle beraber olan'Muğla'da Şahidi Türbesi'ni ziyarete giderken yaşadığı bir anıyı paylaşan Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:'Yolun kenarına gelmiş olan 90 yaşlarında bir nine yatalak halde beni beklediğini söyleyerek dualar etmişti. Diyarbakır salonunda ise bu kez yine 90 yaşlarında bir dede Kürtçe değişlerle arkamızdan dualar ediyordu. Biz bu duaları almışken, bu yola çıkmışken işte her ay seslendiğimde arkamızda artık 77 milyonu da aşmış olan bu ayki istatistikle nüfusumuzun gücünü hissediyoruz. İzmir ile Diyarbakır, Tekirdağ ile Batman arasına psikolojik duvar örmeye çalışanlara fırsat vermesin. Al bayrağımızı bir büyük sembol olarak Avrupa’da yüreklerinde ve ellerinde taşıyan gurbetçilerimize güç versin kuvvet versin. O gurbetçilerimiz ki 70’li yıllarda dövize çevrilir mevduatlarla bir yekun içinde sayılıp, çiziliyordu. Şimdi ise arkalarında G-20 Dönem Başkanlığını üstlenen küresel bir gücün, Türkiye’nin varlığını hissediyorlar.'Başbakan Davutoğlu, vatandaşlara bir kez daha seslenmek istediğini belirterek, 'Hiç merak etmeyiniz, arkanızda kudretli ve şefkatli Türkiye Cumhuriyeti Devleti var. Siz uyurken dahi uyumayan, rüyasında sizlerle beraber olan, size hizmet etmek için gece gündüz çalışan temsilcileriniz var. Bundan emin olunuz, hiçbir ırk, mezhep, din ayrımı gözetmeden bütün vatandaşlarını bağrına basan bir siyaset anlayışı var' ifadelerini kullandı.Bir görevlinin kendisini arayarak, 'Bir yakınınız arıyor' dediğinde 'Benim artık yakınım 77 milyondur, 77 milyon yakınım var ayrıca özel bir yakınım yok' dediğini hatırlatan Başbakan Davutoğlu, bunu yaygınlaştırmak, bir muhabbet tohumu gibi bu topraklara ekmek istediklerini vurguladı.Biz merhamet siyasetinin bugünkü temsilcileriyizDavutoğlu, bu ay içinde gayrimüslim vatandaşların dini temsilcileriyle, geçen ay da Alevi cemaatinin entelektüel ve dini öncüleriyle bir araya geldiğini, hep beraber sohbetler ettiklerini anımsatarak, 'Gayrimüslim vatandaşlarımızın dini temsilcilerimizle Diyanet İşleri Başkanımızla birlikte çok güzel bir akşam sofrasında birlikte bu toprakların ortak kültürü üzerine konuştuk. Müslüman, Hristiyan, Yahudi, Sünni, Alevi, Türk, Kürt, Arap ve her Balkan, Kafkas, Ortadoğu kavmi, lehçesi, dili bizim dilimizdir. Bu topraklar bağrına bastığı insanlara merhamet aşılayan topraklardır. Biz merhamet siyasetinin bugünkü temsilcileriyiz' diye konuştu.Yurtdışı seyahatlerine de değinerek Paris’te teröre karşı Fransız halkıyla dayanışma için tertiplenen yürüyüşten bahsetmek istediğini dile getiren Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:'Evet, Türkiye olarak biz her zaman teröre karşı çıktık, terörden en çok muzdarip olmuş bir millet olarak teröre hiçbir yerde, hiçbir gerekçeyle prim vermedik. Paris’te dünya liderleriyle birlikte yürürken aslında Türkiye adına, İslam dünyası adına hiçbir terör faaliyetinin İslam ile özdeştirilemeyeceği gerçeğini haykırmak için oradaydık. Orada Fransa İslam Konseyi temsilcileriyle görüştüğümde şunu söylediler: Sizin buradaki mevcudiyetiniz bize güç verdi. Yarın işlerimize daha bir başımız dik gideceğiz. Ama burada şuna da dikkatinizi çekerim: Paris’te de dünyanın her yerinde de alemlere rahmet olan Hazreti Peygamber'e dönük herhangi bir hakarete hiçbir zaman sessiz kalmadık, kalmayacağız. Fikir özgürlüğü, karşılıklı saygının başladığı yerle başlar. Birbirine saygı duymayan, inançları muhabbetle karşılamayan, inanç farklılıklarından nefret üretmeye çalışan herkese karşı tavrımızda açık ve net olacak.Nitekim Paris’ten, Berlin’e geçtiğimde aynı gün sadece siyasi görüşmeler yapmadım. Ayrıca Berlin merkezinde Mevlana Camii’nde, ki bundan birkaç ay önce bir yatsı namazında yakılan camide, yaptığım açıklamayla oradaki vatandaşlarımızla, Müslüman kardeşlerimizle her ırktan buluştuğumda söylediğim şeyi tekrar söylüyorum, eğer Avrupa bir gün gerçekten barışa ve huzura kavuşacaksa bu ancak ve ancak İslam dininin Avrupa’nın asli unsurunu kabul etmekle gerçekleşebilir.'Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile ikili görüşmeler yaptıklarını, Merkel’in de 'İslam Avrupa’nın otantik asli dinidir' diyerek görüşlerini teyit ettiğini vurgulayan Davutoğlu, kendisinin de teşekkürlerini ilettiğini aktardı.Almanya ile Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Mekanizmasını kurduklarını bildiren Başbakan Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:'Rusya, Yunanistan ve Irak ile olan mekanizmayı Almanya ile de ihdas ettik. Yine geçtiğimiz ay içinde Almanya’da yaptığım bu görüşmeleri tamamlar mahiyette bu kez Brüksel’e gittim. Brüksel’de biliyorsunuz Avrupa Birliğinde geçtiğimiz yıl içinde bir yönetim değişikliği oldu, aynen Türkiye’de olduğu gibi. Nasıl Sayın Cumhurbaşkanımız halkoylarıyla seçilerek görevine başlamasına müteakip bende Başbakanlığı üstlenmişsem, Avrupa’da da yeni konsey ve komisyon başkanları göreve başlamıştı. Onun için aslında ekim ayında görevi alır almaz yani 62. Hükümeti kurduktan sonra ilk Bakanlar Kurulunda Avrupa Birliği Bakanımıza C ve Avrupa’nın büyük merkezlerine giderek Avrupalı meslektaşlarımızla görüşmek ve Avrupa Birliği perspektifimizi bir kez daha Avrupa’nın kalbinde haykırmak istiyoruz demiştim, nitekim programlar ona göre cereyan etti.Brüksel’de yeni Konsey Başkanı Sayın Tusk ve yeni Komisyon Başkanı Sayın Juncker ile çok faydalı görüşmeler yaptık. Orada yaptığımı görüşmelerde de vurguladım, burada da sizlere hitaben tekrar teyiden söylemek istiyorum, Avrupa bizim asli coğrafyamızdır ve Türkler Avrupa’nın asli unsurlarıdır. Avrupa tarihi bizim arşivlerimiz olmadan yazılamaz, Avrupa’nın geleceği de biz olmadan yazılamayacak. Üyeliğimize engel çıkarabilirler, birçok psikolojik duvar örmeye çalışabilirler, İslam karşıtları, Türk karşıtları Avrupa’da birçok faaliyet içine girebilirler, ama ne tarihi gerçeği örtebilirler, ne bizim irademizi gölgeleyebilirler. Biz Asya’da gerdiğimiz yayı, Avrupa istikametinde attığımız okla bütünleştiriyoruz. Afrika’ya doğru gönderdiğimiz selamla, bütün bir Afro-Avrasya Kıtasının merkez ülkesi olarak her yerde al bayrağı dalgalandırmaya ahdetmişiz. Önümüze çıkarılan engelleri irademizle aşarız, önümüze örülen psikolojik duvarlara merhametimizle aşarız. Hiçbir şey bizim bu kararlı tutumumuzu değiştirmemize sebep olmayacaktır.'Davutoğlu, Brüksel’de bütün dosyaları gözden geçirdiklerini, Avrupa'daki vatandaşları en fazla ilgilendiren vize muafiyeti meselesi hakkında da kapsamlı görüşmeler yaptıklarını söyledi.Davutoğlu, 'Eğer uluslararası barış olacaksa, uluslararası huzur olacaksa, insanlık bir kardeşlik geleceğine hazırlanacaksa sihirli kelime açıktır: Adalet, adalet, adalet' ifadesini kullandı.Londra'ya gerçekleştirdiği ziyareti anımsatan Davutoğlu, İngiltere Başbakanı David Cameron ile hem ikili ilişkileri hem de bölgesel ve küresel gelişmeleri ele aldıklarını belirtti.Bir gün içinde 10'nu aşkın toplantıda yatırımcılarla, finans kuruluşlarıyla ve uluslararası ekonomi örgütlerinin analistleriyle bir araya geldiklerini hatırlatan Davutoğlu, Türkiye'ye yatırım yapan şirketlerle tek tek görüşmeler gerçekleştirdiklerini bildirdi.'Türkiye cazip bir yatırım havzası halinde'Davutoğlu, 'Size bir müjde mahiyetinde memnuniyetle ifade etmek isterim ki, dünya ekonomisi krizdeyken bütün bu yatırımcılar için Türkiye cazip bir yatırım havzası halinde' şeklindeki görüşünü paylaştı.Londra'dan Davos'a geçtiklerini ve burada da siyasi ve ekonomik ağırlıklı görüşmeler yaptıklarını bildiren Davutoğlu, şöyle devam etti:'Davos'ta, G-20 Dönem Başkanlığı vasfıyla bulunduk. G-20 Dönem Başkanlığındaki perspektifimizi anlattık. Bu perspektif içinde Türk ekonomisinin getirdiği büyük potansiyeli ve en az gelişmiş ülkelerle, dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında bir adalet köprüsü olacağımızı ifade ettim. Gerçekten bugün dünyada ekonomik adalete her zamankinden daha çok ihtiyaç var. Avrupa'da ve dünyanın her yerinde aslında aynı prensibi haykırıyoruz. Türkiye olarak haykırıyorduk, şimdi G-20 Dönem Başkanı olarak haykırmaya devam edeceğiz. Eğer uluslararası barış olacaksa, uluslararası huzur olacaksa, insanlık bir kardeşlik geleceğine hazırlanacaksa sihirli kelime açıktır: Adalet, adalet, adalet.''Adaletin sözcülüğünü yaptık'Davutoğlu, maalesef bugün uluslararası ekonomik krizlerin arkasında adaletsizliğin bulunduğuna işaret ederek, 'Eğer Sahra Güney Afrika'da 650 milyon kişi hala elektrikle tanışmamışken, sadece New York'un elektrik tüketimi Afrika tüketimine yakınsa böyle bir düzen dünyadan ekonomik düzen beklemek çok zor. Eğer mülteciler Suriye'de, Irak'ta büyük bir çaresizlik içinde komşu ülkelere kaçarken Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi hala hiç bitmeyen kısır hesaplar içine girmişse uluslararası düzeni kurmak çok zor. Davos'ta bunu haykırdık ve adaletin sözcülüğünü yaptık ikili görüşmeler bağlamında' ifadelerini kullandı.Ürdün Kralı Abdullah, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko ile Finlandiya, Malezya, Sırbistan ve Yeni Zelanda başbakanlarıyla ve çok sayıda uluslararası örgüt temsilcisiyle görüşmeler yaptıklarını kaydeden Davutoğlu, Türkiye'nin görüşlerini anlattıklarını aktardı.'Algı operasyonlarına karşı gerçeği yüzleri haykırdık'Türkiye ile ilgili bazı karanlık çevrenin üretmeye çalıştığı algı operasyonlarına karşı gerçeği yüzleri haykırdıklarını, haykırmaya da devam edeceklerini vurgulayan Davutoğlu, Türkiye'nin, aydınlık yüzlü insanların, aydınlık geleceğe yürüdüğü ve tarihin derinliğinden, istikbalin aydınlığına yürüyen bir ülke olduğuna dikkat çekti.Davutoğlu, bunun dışında Türkiye'de de ziyaretçiler ağırladıklarını belirterek, dost ve kardeş Azerbaycan'ın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ı misafir ettiklerini anlattı.'AFAD bir Türk mucizesidir'AFAD'ın 5. yılını kutlama merasimine katıldığını anımsatan Davutoğlu, şunları kaydetti:'Merhamet adaletle birlikte gelir. AFAD bir Türk mucizesidir. Çok kısa bir sürede 5 yıl içinde dünyanın en önemli yardım kuruluşlarından biri haline gelmiştir. Tekrar dünyanın her yerinde merhametimizi taşıyan AFAD ve diğer kuruluşlarımıza teşekkürü bir borç biliyorum. Ama bir an gözünüzde AFAD töreninde ki bir manzarayı canlandırmanızı rica ediyorum. AFAD'ın salona getirdiği çok sayıda Iraklı, Suriyeli, Yezidili, Sünni, Türkmen, Arap, Kürt çocuklar geldiğinde, hatırlarsınız, kendisini kucaklamak için başımı uzattığım Rua isimli Suriyeli kız, birden alnımdan öpmüştü takdir ifadesi için. Rua'nın annesinin Hama'da bir bombardımanda öldüğünü, kardeşleriyle birlikte babaannesiyle Türkiye'ye sığındığını, babasının orada kaldığını ve hiç haber alamadığını öğrendim. Şimdi hepimiz oturduğumuz salonlarda, yanı başımızdaki evladımıza bakalım. Rua yaşındaki kızlara ya da erkek çocuklara bakalım ve onların sizin o sıcak atmosferdeki tebessümlerinizle, yüzünüzdeki tebessümle beslenen güzel yüzlerine bakalım. İşte o çocuklar ile Rua ve benzerleri arasında hiçbir fark yok. Bizim merhametimiz, bizim şefkatimiz o kadar derin ki kendi evlatlarımızla vatanlarından sökülüp atılan, rejimin ya da terörün baskısıyla yurtlarını, evlerini terk eden o yavrucaklar arasında bir fark görmüyoruz. Biz engin yürekli insanlarız, bütün vatandaşlarıma teşekkür ediyorum her birinize tek tek. Dünyanın en büyük insanlık dersini vererek bir destan yazıyorsunuz. Herkesin unuttuğu insanlık dersini dünyaya veriyorsunuz.''Yaklaşık 7 saat Türkiye'nin bilimsel geleceğini konuştuk'Bilim Teknoloji Yüksek Kurulunu topladığını ifade eden Davutoğlu, Başbakan olarak ilk kez başkanlık yaptığı Kurul'un, Türkiye'nin bütün bilim teknolojiyle ilgili bakanlıklarını, kurumlarını, kuruluşlarını bir araya getiren en geniş platform olduğunu anlattı.Yaklaşık 7 saat Türkiye'nin bilimsel geleceğini konuştuklarının altını çizen Davutoğlu, interaktif bir şekilde tek tek sorular sorarak bilgi aldığını aktardı.Davutoğlu, 62. Hükümet'in en temel hedefi olarak bilim ve teknolojide yeni bir hamle dönemini başlatma kararlığını kendileriyle paylaştığını vurgulayarak, 'Ama onlara ev ödevleri de verdim. Artık Ar-Ge çalışmaları ticarileştirme faaliyetleriyle birlikte yürüyecek, artık Türkiye teknoloji tüketen bir ülke değil teknoloji üreten bir ülke olacak' değerlendirmesinde bulundu.'Artık sadece bizim milli savaş uçağımız uçacak'Bu çerçevede gururla Savunma Sanayi İcra Komitesi toplantısına katıldığına değinen Davutoğlu, konuyu şöyle değerlendirdi:'Milli Savunma Bakanımızla, Genelkurmay Başkanımızla yine hemen ertesi gün takriben 6 saat süren bir toplantı da Türkiye'nin geleceğini belirleyecek, özgürlüğünü, bağımsızlığını, onurunu koruyacak savunma sanayi projelerini masaya yatırdık. Ve o zaman gururla paylaşmıştım, şimdi tekrar paylaşıyorum, Türkiye'nin ilk milli savaş uçağının ön tasarım kararını aldık. 2023'te inşallah en geç ilk milli savaş uçağımızın prototipi üretilmiş olacak ve semalarımızda artık sadece bizim milli savaş uçağımız uçacak. Düşününüz yıllarca ihmal edilmiş on yıllarca, bir başka projeyi de tamamlama kararı aldık, milli piyade tüfeği üretme projesi. Ayrıca birçok önemli kararı başlangıç noktası olarak ele aldık. Uzay teknolojisi ve füze fırlatma sistemiyle ilgili projeleri başlatma kararı aldık. Kendi savunmasını yapamayan, milli savunma sanayisine sahip olmayan ülkelerin bağımsızlık iddiaları sadece sloganda kalır, kağıtta kalır. Bizden önce hibe yardımları alan bir ülkeydi, yani hibe yardımı şu demek: Bir ülke artık benim ülke ismi vermeme gerek yok tahmin edebilirsiniz. Benim şu silahlara ihtiyacım yok sen alabilirsin diyor 30 yıllık, 40 yıllık tankları bize veriyor, biz de onu modernize etmek için başka bir ülkeye gönderiyoruz. Şimdi artık tankı biz yapıyoruz isteyene biz veririz. Savaş uçağını biz yapacağız, semalarımızın özgürlüğünü biz koruyacağız işte büyük Türkiye bu.'Vatandaşlara, 'Hepiniz şöyle oturduğunuz yerde sırtınızı biraz daha gururla bulunduğunuz koltuğa ya da divana yaslayın ve şöyle geniş bir elhamdülillah deyin' şeklinde seslenen Davutoğlu, 'Elhamdülillah ki artık değil namerde, merde dahi muhtaç olmayan ülkelerin vatandaşlarısınız. Bir ülkenin geleceği nasıl savunma sanayiyle teminat altına alınırsa huzuru ve istikrarı da ekonomiyle teminat altına alınır' ifadesini kullandı.'Her hafta en az bir müjde'Davutoğlu, son 2 ay içinde her hafta en az bir müjdeyi bir toplumsal kesimle paylaştığını vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı:'Bu müjdelerden biri bu ay içinde ailenin ve dinamik nüfus yapısının korunması eylem projesi, planı içinde çalışan kadınlarımıza, annelerimize süt izni hakkı olan 12 ayın üzerine bu kez biz yarı zamanlı çalışma imkanı yani 8 saat çalışıyorsanız 4 saat çalışacaksınız ama 8 saatin ücretini almaya devam edeceksiniz. İlk çocuk için 2, ikinci çocuk için 4, üç ve daha fazla sayıda çocuk için 6 aylık yarı zamanlı çalışma hakkı tanıyoruz. Sonra eğer derseniz ki hala 'Ben çocuklarımı eğitim çağına kadar yanında durmak çocuklarımın ve onlara bakmak istiyorum' bu sefer de kısmı zamanlı çalışma imkanı vereceğiz, yani çalıştığınız kadar ücret alacaksınız, ama işinizi kaybetmeyeceksiniz. Anneler ve çocuklar artık iş hayatını birini diğerinden ayıran bir badire gibi görmeyecekler. Hayırlı evlatlar diliyoruz, hayırlı nesiller diliyoruz.'Her anneye doğan ilk çocuk için çeyrek, ikinci çocuk için yarım, üçüncü çocuk için tam altın hediye edeceklerini belirten Davutoğlu, 'Hiçbir ayrım gözetmeden devletimizin hediyesi olarak takdim edeceğiz. 90'lı yıllarda, daha önceki yıllarda şöyle düşünüldü: Nüfus ne kadar az olursa külfette o kadar az olur. Şimdi biz tersini söylüyoruz nüfusta çok olsun, bereketimizde çok olsun, kalkınmamız da daha yüksek olsun' diye konuştu.Başbakan Davutoğlu, enflasyonun, faizlerin, cari açığın düştüğünü, üretimin arttığını belirterek, 'İşte bereketlenen Türkiye'nin, küresel bir güç haline dönüşmesinin ayak sesleridir bunlar' dedi.Başbakan Davutoğlu, ''çeyiz hesabı'' ile ilgili çalışmaya değinerek, evliliğe hazırlık mahiyetinde, çocukları için çeyiz hesabı açtıran her aileye, 18 yaşına gelen çocuğu için bu hesapta yatan miktarın yüzde 15’ini devletin vereceğini söyledi.Geçen gün inşaat sektörüyle yaptıkları toplantıda sektöre ve halka bir hediye mahiyetinde verdiği müjdeyi de paylaşan Davutoğlu, şunları söyledi:''Bundan sonra ilk ev almak için bir hesap açtıran ve orada para biriktiren herkes, ev almak için peşinat yatırdığı zaman yüzde 15 devlet desteği alacak. Yani 5 yıl süresince para biriktiren ve peşinat için bu parayı kullanacak olan vatandaşımız yüzde 15 de devletten para alacak. Eğer bu 4 ya da 3 yıla inerse bu oran yüzde 12 ve yüzde 10'a inecek. Ama bu yönüyle hem konut talebini artırmayı hem herkesi hani evlenen herkesi gerçek anlamda da bu sefer evlenmeye hem eşle evlenmeye, hem konut içinde ev sahibi olmaya o anlamda evlenmeye hazırlayacağız.''''Sizler sosyal hayatımızın omurga kesimisiniz''Esnaflara seslenen Davutoğlu, ''Geçen ay içinde beni en çok mutlu eden, ama bir esnaf çocuğu olarak da kişisel hatıralarıma götürüp rahmetli babamı anmama vesile olan tören, esnaf kardeşlerimizle bir araya geldiğim törendi. Orada da esnaf kardeşlerimizle bazı müjdeleri paylaştım. Bu müjdelerden birisi yüzde 50 kredi sübvansiyonu yanında, kaybolmaya yüz tutmuş meslekler için ve 3 yıllık ustalıktan sonra yeni iş yeri açan esnaflarımız için faizsiz kredi veriyoruz'' diye konuştu.Hiçbir faiz almadan yeni iş yeri açan 3 yıllık ustalara bu imkanı tanıyacaklarını belirten Davutoğlu, ''Yine 600 milyonluk sübvansiyon faiz sübvansiyonu için ayırdığımız 600 milyonu, 750 milyona çıkarttık. Bu da milyarlarca ek kredi imkanının esnaflarımıza tanınması anlamına geldi'' dedi.Meclis'ten bu ay çıkan ''Perakende Ticaret Yasası''na da değinen Davutoğlu, ''O yasada da esnaflarımız için her bir alışveriş merkezinde, AVM'de en az yüzde 5 kontenjan ayrılması ve bu kontenjanlarda da kiraların 4'te 1 nispetinde yüzde 25 olmasını teminat altına aldık. Esnaf kardeşlerim, sizler sosyal hayatımızın, ahlakımızın omurga kesimisiniz, omurgasısınız. Her birinize helal ve bol rızıklar diliyorum. Biliniz ki artık esnafların Başbakanlık önünde yazar kasa kırdığı dönemler bitti. Sofranız bereketli olsun Ahi Evran öncünüz olsun. Eliniz, kapınız, sofranız herkese açık olsun'' diye konuştu.''Bu toprakta bereketi artırmaya kararlıyız''Yine bu çerçevede tarım sektörüyle, çiftçilerle çok sayıda müjdeyi Tekirdağ'da bir araya geldiği vatandaşlarla görüşmesinde söylediğini anımsatan Davutoğlu, şunları kaydetti:''Ayrıca bunları Ankara'da da ifade ettim. Her şeyden önce pirinçte KDV'yi yüzde 8’den yüzde 1'e indiren kararnameyi imzaladık, pirinç üreticilerine müjde olsun. Mazot desteğini yüzde 5, gübre desteğini yüzde 10 arttırıyoruz bütün çiftçilerimize helali hoş olsun. Sertifikalı fidan desteğini yüzde 50 artırıyoruz fidanlarınız bereketli olsun, her bir gümrah olsun. Kırmızı mercimek, nohut, kuru fasulye gibi her evin sofrasını süsleyen o güzel bereketli nimetler içinde prim desteğini yüzde 100 artırıyoruz. Et ve süt ürüten işletmelere hibeleri yüzde 70 artırıyoruz. Artık tarımda her alanda mesela az bilinir ama çok önemlidir tıbbi ıtri bitkilerde de üretiminde de yine dönüm başına desteği 100 liraya çıkartıyoruz ve bu gittikçe yaygınlaşarak tarımda bereketi, ziraatta, toprakta bizim kadim dostumuz olan toprakta, aziz dostumuz olan toprakta Aşık Veysel’in değimiyle bu toprakta bereketi artırmaya kararlıyız.'Toprak gibi denizlerin de bereketli olmasını istediklerini, geçen hafta içinde denizcilik sektörüne önemli iki müjde verdiklerini vurgulayan Davutoğlu, ''Bir taraftan hurda desteği yani ya 28 yaş ortalaması, 28 olan koster filomuzu gençleştirmek için yeni gemi üretimi için destek isteyenlere hurda desteği vereceğiz. Eski gemiye hurdayı çıkarırken yeni gemilerle filolarımızı güçlendireceğiz. İhracata yönelik krediler için kredi garanti fonunu harekete geçiriyoruz. Gördüğünüz gibi hiçbir sektörü ihmal etmiyoruz'' diye konuştu.''KOBİ'lerimize özel önem veriyoruz''Bu hafta içinde KOBİ'lerle bir araya geldiklerini hatırlatan Davutoğlu, KOBİ'lerin işletme sayısı itibarıyla işletmelerin yaklaşık yüzde 99,7'sini, istihdam itibarıyla yüzde 77'sini, katma değer itibarıyla yüzde 55'ini temsil ettiğini ifade etti.KOBİ'ler ayaktaysa, güçlüyse hem şehirlerin hem ülke ekonomisinin büyüdüğünü hem de küresel rekabetin yükseldiğini belirten Davutoğlu, ''KOBİ'lerimizde kriz oldu mu, ülke ekonomisinin toparlanması mümkün değil onun için KOBİ'lerimize özel önem veriyoruz ve KOBİ'lerimizin eksiklerini tek tek tespit ediyoruz. Gördük ki kurumsallaşmada ve markalaşmada KOBİ'lerimizin desteğe ihtiyacı var. Bu açıkladığım destek paketinde kurumsallaşma ve markalaşmayla ilgili işletme başına 150 bin Türk lirası destek vermeye karar verdik. Toplamda 100 milyon Türk liralık desteği KOBİ'lerimize aktaracağız'' diye konuştu.Davutoğlu, ''Yine işgücü, işbirliği ve işgücü anlamında teknolojik işbirliği ve katma değeri artırmak için eğer KOBİ'lerimiz bir araya gelirse, üç işletme bir araya geldiğinde, onlara 300 bin lira hibe, 1 milyon 200 bin lira da geri ödemeli yani kredili şeklinde destekte bulunacağız'' diyerek, KOBİ'lerin teknolojik altyapısı gelişsin, inovasyon ve Ar-Ge gücü artsın diye verdikleri destekleri, yüzde 50 artırdıklarını, bütün bu desteklerde kadınlara ve engellilere de özel imkanlar getirdiklerini vurguladı.''Küresel bir güç haline dönüşmesinin ayak sesleridir bunlar''Görüldüğü gibi 1 ay içinde hem Türkiye'nin her yerinde hem Avrupa'da vatandaşlarla kucaklaştıklarını ifade eden Davutoğlu, çok sayıda yurtdışı temas yaptıklarını, içeride yapısal reformlar gerçekleştirdiklerini söyledi.Davutoğlu, şunları ifade etti:''Esnaflara, çalışan kadınlara, annelere, çiftçilere, denizcilere, inşaat sektörüne, ev almak isteyenlere, evlenmek isteyenlere, çocuk sahibi olanlara, KOBİ'lere velhasıl bütün vatandaşlara dönük olarak acaba yeni yıla nasıl güzel haberlerle başlatabiliriz diye büyük bir çaba içinde olduk. Ve bunları yaparken de sakın kimse yanlış bir hesap içine girmesin, bütçe disiplinimizi hiç bozmadık. Türkiye’nin bütçesi şu anda hala Avrupa'nın en güçlü bütçelerinden biridir. Bütçe açığı diye bir sıkıntımız, derdimiz de yok. Hamdolsun cari ticaret açığımızda süratle düşüyor. Son açıklanan rakamlar bu konuda büyük ümitler veriyor.''Ocak ayında istatistiklere göre enflasyonun, faizlerin, cari açığın düştüğünü, üretimin arttığını belirten Davutoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:''İşte bereketlenen Türkiye'nin küresel bir güç haline dönüşmesinin ayak sesleridir bunlar, değerli vatandaşlarım, ayak sesleri. Bu ayak sesleri, yavaş yavaş önce ülke içinde, sonra çevre bölgelerde, Avrupa'da, Asya'da, Afrika'da ve dünyanın her yerinde hissedilecek, duyulacak. Bu ayak sesleri, siyasi istikrarın ayak sesleridir, bu ayak sesleri, toplumsal barışın, huzurun ve kardeşliğin ayak sesleridir. Sofranız bereketli, yüreğiniz kavi, zihniniz açık, geleceğiniz parlak olsun. Allah birliğimizi, beraberliğimizi daim eylesin, ülkenin geleceğini kaim eylesin. Hayırlı akşamlar diliyorum.''AA
Futbol Kulübünde İlginç Yemin Töreni
Futbolda yabancı oyuncu oynatmayan Altınordu, şimdi de tümü profesyonel sözleşmeye imzalayan U18 takımı için yemin töreni düzenledi.Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde düzenlenen '91'inci Yılında Altınordu' panelinin sonunda Başkan Seyit Mehmet Özkan gençlerden söylediklerini tekrarlamalarını istedi. Yıldız adayları, askeri yemin törenlerinde olduğu gibi ellerini Türk bayrağının bulunduğu masanın üzerine koyarak hepbirlikte yüksek sesle yemin etti.Futbolcular ettiği yeminde şu cümleler yer aldı:'İyi Birey, İyi Vatandaş, İyi Futbolcu sloganımıza sıkı sıkıya sarılacağıma; büyüklerimi can kulağıyla dinleyeceğime; kendimi sürekli olarak geliştireceğime; coşkulu, çabuk, çalışkan, güçlü, adaletli, saygılı, yardımsever ve yurtsever olacağıma; vefa ve inancı göğsümün en derin yerinde saklayacağıma; yurdumu, milletimi ve bayrağımı her şeyin önünde tutacağıma; ancak hiç bir şekilde ırkçılık ve ayırımcılık yapmayacağıma şerefim üzerine ant içerim.'UĞUR DÜNDAR DA KATILDIAltınordu'nun paneline  Uğur Dündar da katıldı. Dündar, organizasyon sonunda genç oyuncularla birlikte objektiflere poz verdi. Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel de panelde yer aldı. Yemin sonrası tüm oyunculara birer tam altın takıldı.ALSANCAK ATAĞIAltınordu Spor Kulübü Derneği yönetiminde yer alan Avukat Murat Unganer, Alsancak Stadı'nın bulunduğu arazide tapu kayıtlarına göre bulunan haklarını sonuna kadar savunacaklarını belirterek, 'Tüm sözleşmeler elimizde. Konuyu İdari Mahkeme'ye taşıyıp Altınordu'nun menfaatleri için ne gerekiyorsa yapacağız' dedi.VARDAROĞLU'NDAN SİTEMAltınordu'nun efsane basketbol oyuncularından Yılmaz Vardaroğlu, kırmızı lacivertli kulübün sadece futbolda hizmet vermesinin kendisini üzdüğünü belirtti. Katıldığı panelde 'Altınordu bir spor kulübüdür' diyen Vardaroğlu, İzmir'de basketbolu ilk kez Altınordulu gençlerin oynadığını, 1966-67'de lig tarihinin ilk şampiyonu olduklarını ancak kupanın halen kulübe teslim edilmediğini hatırlattı.Haber7
Davutoğlu: 'Pensilvanya'dan Talimatla Koalisyon Hesaplarına Başladılar'
Partisinin Mersin İl Kongresinde konuşan Başbakan Davutoğlu, 'Pensilvanya'dan talimatla koalisyon hesaplarına başladılar' dedi.Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ile Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'nun da eşlik ettiği Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Mersin İl Kongresi'nin yapıldığı Edip Buran Spor Salonu'nda sevgi gösterisiyle karşılandı. Salona girenler de sivil polisler tarafından kamera ile kayıt altına alındı. Salonda asılan, 'Osmanlı torunu Ahmet Davutoğlu' ve 'Tarih sizi Osmanlıca yazacak' pankartları dikkat çekti. 5 bin kişilik salonu tıklım tıklım dolduran Ak Partilileri selamlayan ve çiçek atan Ahmet Davutoğlu, kucağına verilen minik çocukları sevdi.Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ın ardından kısa bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Mersin ekonomisi, sosyal ve kültürel hayatına dair bilgi verdi.Sevgi gösterileriyle kürsüye gelen Başbakan Davutoğlu, konuşmaya başladığı sırada salonda bulunanlar tekbir getirdi. Davutoğlu, geçen yıl Mersin'de bulunduğu sırada 19 Ocak sabahı birilerinin karanlık odaklardan aldığı talimatla Suriye'ye yardım götüren MİT'e ait TIR'lara operasyon yaptığını hatırlattı. Bu operasyonun 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşarı'nın sorguya çağrılması, 17-25 Aralık operasyonları ile aynı çizginin ürünü olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şöyle konuştu:'Birileri demokrasiye darbe vurmak isterken biz millete hizmet için koşarken hesap açıktı. Gücü ve meşrutiyeti milletten alan Ak Parti iktidarına bir ara dönem yaşatmak istediler. Tarih bizi Selçuklu ile Osmanlı ile Türkiye Cumhuriyeti devletiyle yazacak. Gecen sene Türkiye tam altın dönemlerini yaşarken Gezi provokasyonları ile karanlık odakların operasyonları ile MİT TIR'larına yapılan operasyonlarla bu millette karanlık günler yaşatmaya niyet ettiler. Biz onlara karşı en güçlü şekilde, dirayetle durduk. Bu demokrasi düşmanlarına karşı demokrasi dersi verdiğimize şahitlik eder misiniz? Sizin şahitliğiniz önemlidir. Mersin demokrasi tarihini Aslanköylü ninelerimizle 1947'de yazmıştır. Mersinliler o gün 'sandık namusumuzdur' diyerek sandığa sahip çıktığı için bugün biz burada konuşuyoruz. Mersinliler, tek parti zulmüne, vesayet rejimine izin vermedi. 2015 Haziran'da sandık sizlere emanet. Mersin'de yüzde 50 almaya hazır mısınız? Bakın bu sözdür. Biz millete söz verdik ve gereğini yapmak için gece gündüz ülkemizin her köşesini dolaşıyoruz. Sadece Aralık ayında 15 vilayetimize gittik. Ak Parti Türkiye'nin her yerinde olan yegane partidir. Biz böyle dolaşırken birileri kendi köşelerinde karalık hesaplara girdi. Pensilvanya'dan gelen talimatla yine koalisyon hesaplarına başladılar. 10 Ağustos'ta çatı adayı buldukları gibi. Biz geçen yıl tam burada bulunduğumuz sırada MİT TIR'larına operasyon yapan zihniyet dinleyecek. İstihbarat teşkilatımıza, Dışişleri Bakanlığımıza, Başbakanlığımıza sızmaya çalışanlar bilsin ki emaneti milletten aldık ve son nefesimize kadar koruyacağız. Milletimiz 30 Mart'ta, 10 Ağustos'ta Ak Parti'ye en büyük desteği verdi.'CHP'YE ŞİŞLİ ELEŞTİRİSİBaşbakan Davutoğlu, konuşmasının devamında CHP'yi, Şişli Belediyesi'nde yaşanan tartışmalar üzerinden eleştirdi. Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:'Bakın biz Türkiye ile dünya meseleleriyle uğraşırken, CHP neyle uğraşıyor. Bir aydır sadece Şişli ile uğraşıyor. Şişli'yi çözemediler. Neden Şişli güzel bir örnek, 'CHP, cumhuriyetin partisi' diyorlar. Meğer Mustafa Sarıgül'den oğluna intikal eden bir saltanat kurmaya kalkışmışlar. Bakın onlar yargı önünde hesap verecekler. En önemlisi de milletin önünde hesap verecekler. Şimdi CHP milletvekili çıkıp, 'Paralelcilerle işbirliği ile hata yaptık' diyor. Bunlar milleten gücünü alamaz. Onlar sadece kendi partilerinde hizipçilik oyunu oynarken, nasıl bir yapı ki kimseye umut vermiyor. Kendilerine güvenleri yok. Kılıçdaroğlu'na soruyorlar 'Gelecek seçimde iktidar olur musunuz?' diye. 'Ümit' yok diyor. 8 ayda Şişli'yi ne hale getirdiler. 8 aydır Şişli'yi tarumar edenler 4 yıllığına iktidarı alsalar 4 dakikada ülkeyi ne hale getirirler. Ak Parti'de 2 cumhurbaşkanı görevi birbirlerine emanet etti. 2 başbakan görevi birbirlerine emanet etti. Bir nezaketsizlik gördünüz mü? Tek bir çatlak ses duydunuz mu? Geçmişte 12 yıl iktidar olan 12 yıldan az iktidar olan partilerde iktidar yorgunluğu oldu. 12 yıldır Ak Parti'de yorgunluk diye bir kavram yok. Ak Parti durmaz, yorulmaz biran bile tereddüt etmez. Bu aşk ve azimle yola devam edeceğiz. İsterlerse Haziran ayında çatı adayı gibi yine CHP, MHP, HDP, 8-10 parti birleşsin. İsterlerse 14 parti bir araya gelip karşımıza çıksın. Karşılarında Toroslar kadar dik duran bir parti bulacaklar.''FETHULLAH GELECEK HESAP VERECEK'Konuşması tekbir getirilerek sık sık kesilen Davutoğlu, salondan 'Fethullah gelecek hesap verecek' sloganı üzerine sözlerine, 'Bu millet ihaneti unutmaz. Bu millet Ankara'da konuşanın da yurt dışında oyun içine girenleri de unutmaz. Bizler böyle dimdik, vakur şekilde durduğunuz sürece Ankara hiç bir zaman hiç bir güç karşısında biran bile taviz vermeyecektir' dedi.Mersin'e yatırım sözü verip projelerini anlatan Davutoğlu, daha sonra il kongresine katılmak üzere Osmaniye'ye geçti.DHA
Reklam