Facia Haberleri

Bolu Kartalkaya’daki Kayak Merkezinde bulunan bir otelde gece saatlerinde başlayan yangında ölü sayısı 10, yaralı sayısı da 32 olarak açıklandı. Otelde olan birçok kişiye ise ulaşma çalışmaları devam ederken haber alınamayan isimlerden birinin de Sözcü gazetesi yazarı Nedim Türkmen ve ailesi olduğu ortaya çıktı. 

Türkiye bugün güne yeni bir facia haberiyle başladı. Bolu'da Kartaltepe kayak merkezinde bulunan lüks bir otelde çıkan yangın sebebiyle ilk belirlemelere göre 10 kişi öldü, 32 kişi yaralandı. Resmi açıklamanın yapılması beklenirken sosyal medyada otelin gecelik fiyatını görenler şaşkınlığa uğradı. Detaylar haberimizde

Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel'de sabah saatlerinde çıkan yangın büyük bir faciaya sebep oldu. İlk belirlemelere göre 10 kişinin öldüğü ve 37 kişinin yaralandığı otel yangını ile ilgili resmi açıklama henüz yapılmadı. Otele daha önce giden misafirlerin Google'a yaptığı yorumlar ise facianın göz göre göre geldiğini gösterdi. İşte o yorumlardan bazıları...

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezindeki Grand Kartal otelde gece saatlerinde çıkan yangından Sözcü Gazetesi yazarlarından Nedim Türkmen’in de olduğu kendisinden uzun saatler haber alınamadığı duyurulmuştu. Alınan bilgilere göre; hayatını kaybeden 66 kişi arasında Sözcü gazetesi yazarı Nedim Türkmen’in de var. Grand Oel yangınında Sözcü yazarı Nedim Türkmen, eşi Ayşe Neva, 18 yaşındaki kızı Ala Dora ve 22 yaşındaki oğlu Yüce Ata hayatını kaybetti. 

Bolu Kartalkaya kayak merkezindeki Grand Kartal otelindeki yangın faciasında 76 kişi hayatını kaybetti. Büyük facianın ardından skandal da bir olay yaşandı. Yangında hayatını kaybedenlerin cenazelerinin ailelerine bir piliç firmasına ait TIR'da verilmesi tepkilere yol açmıştı. Gazeteci Türker Akıncı skandal görüntülerin perde arkasını açıkladı. 

Bolu'da meydana gelen facia, Türkiye'nin yüreğini dağladı. Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki bir otelde çıkan yangında 66 kişi hayatını kaybetti. Vatandaşlar yanan 'Grand Kartal Otel'in sahibi kim?' sorusunun cevabını araştırırken otelin sahibi Halit Ergül gözaltına alındı. Ergül'ün daha önce başka bir oteli bastığı ve bununla ilgili yaptığı savunması ortaya çıktı. Kaynak: Mynet / Ersel Yıldırım

Bolu Kartalkaya kayak merkezindeki Grand Otel’de önceki gece çıkan yangın sonucunda 76 kişi hayatını kaybetti. Yangın, ardında birçok soru işaretini bıraktı. Yangın tüpü yoktu diyenler de oldu yangın sensörü yoktu diyenler de. Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı (TÜYAK) Başkan Vekili, makina mühendisi, yangın güvenliği uzmanı Taner Kaboğlu, Bolu Kartalkaya’da Grand Kartal Otel’de çıkan yangında yaşanan ihmalleri Hürriyet gazetesine değerlendirdi. İşte 76 kişiyi kaybettiğimiz facia hakkındaki uzman görüşü… 

Bolu Kartalkaya kayak merkezindeki Grand Kartal otelde gece saatlerinde başlayan yangın Türkiye'yi derin yasa boğdu. Yaşanan elim olayın ardından Birsen Altuntaş'ın haberine göre dizilerin yeni bölümleri bu akşam ekrana gelmeyebilir.

Bolu’da yaşanan yangın faciasında 66 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Yaşanan facia nedeniyle 22 Ocak Çarşamba günü 1 günlük milli yas ilan edildi.

28 Şubat döneminde İçişleri Bakanı olan TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, en son MGK kararlarının, tarihin tekerrürü ve bugün sadece aktörlerin değiştiğini söyledi.MHP İstanbul Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Meral Akşener, partisinin belediye başkan adayı proje tanıtımı için Amasya'ya geldi. Konuşmasında 28 Şubat'ta yaşanan olaylara da değinen dönemim İçişleri Bakanı Meral Akşener, '28 Şubat MGK toplantısında, 18 maddelik bir tasfiye kararı çıkmıştı. Bugün iş başında bulunan arkadaşlar, Rahmetli Erbakan hocayı yeterince direnmemekle suçlamışlardı. Allah'ın sopası yok. Bir gün evvelki MGK toplantısında bir karar çıktı. O günün Refah Partililerin savunduğu dille söylüyorum. Silahların gölgesinde yumuşatılmaya gayret edilerek imzalanmış metnin, bu sefer Rahmetli Erbakan'ı suçlayan bu ekiple yeniden irtica kovalamaya başlıyor. Haksızlık yaparsın yaparsın böyle ayağına dolanır. Dolayısıyla o gün ile bugün arasında sadece aktörler değişti. Dün askerler vardı, belinde silah vardı, ondan korkuldu deniliyordu, bugün belde silah yok ama milli iradenin temsilcileri bir karar verdi, irticai örgüt suçlaması. En son ki MGK toplantısında alınan çok enteresandır.' ifadelerini kullandı. 'CUMHURBAŞKANI'NIN JET HIZIYLA İMZALAMASI MANİDAR' Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) Adalet Bakanlığı emrine verilmesini 'Facia' olarak nitelendiren Akşener, '2010'da ne yapıldı? Referandum yapıldı. Bu referandumda AKP'nin çıkardığı Anayasa değişikliği referanduma gitti ve vatandaşımıza, milletimize propaganda olarak demokratikleşmeye yönelik çalışma olduğu söylendi ve o iddia ile de sonuç alındı. Şimdi nasıl oluyor? Kanun yapma yetkisi Meclis'in, uygulayacak olan hakimler yürütmenin. Böyle bir şey olabilir mi? Son dönemlerdeki günlük kelime ile söylüyorum, Cumhurbaşkanı'nı jet hızıyla imzalaması manidar.' diye konuştu. AK PARTİYE OY VEREN VATANDAŞLAR TRAVMA YAŞADI Akşener, son zamanlarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen konuşmalara da değindi. Akşener, AK Parti'ye oy veren vatandaşların adeta bir travma yaşadıklarını ifade etti. Akşener, 'Bizler bir başka partili olarak şok yaşadık ki bu ülkenin tarihinde asla bir vatandaş oy versin veya vermesin, bu ülkenin başbakanının böyle bir konuşma yapabilir olmasını kabul etmesi mümkün değildir. Bu iddia ya doğruysa? Konusu insanımızı müthiş etkilemiş durumdadır. Başbakanlık makamını deruhte eden bir kişinin bu manada bir konuşmasının olabileceğini dahi düşünmek insanların moralini sıfır etmiş durumdadır. Burada işin 'yaptın yapmadın' boyutunun dışında Sayın Başbakan bu milletin ruh sağlığı açısından, kedisine oy veren seçmenin inancı, ruh sağlığı ve bu ülkeye olan umudu açısından gereğini yapması lazım. Dört bakan çocuğuyla başlayan ve kendisiyle devam eden bu yolsuzluk, hırsızlık, çalma çırpma konusunda gerçekten vatandaşımızın, milletimizin kalbini ferahlatacak bir yol tutma zorunda, aksi taktirde genel başkanımızın ifade ettiği iç bütünlüğümüz bozulur, iç barışımız bozulur. Başbakan'a düşen iş yargı yoluyla aklanma yolunu açmalıdır. Türkiye milleti böyle bir şeyi hak etmiyor. Dünyanın bütün önemli gazetelerinin başlıklarında Sayın Başbakan ve oğlu arasında geçtiği iddia edilen o konuşmayla çalkalanıyor. Anadolu'da bir söz vardır 'İşi gargaraya getirmek' diye. Laf kalabalığı ile işin üzerini örtüp, vatandaşı Türkiye ile ilgili ümit etme, umutlu olma, milletimizin bu umudunu ortadan kaldırma hakkı kimsede yoktur.' dedi.Zaman