BİLİM

Günümüzün çokça rastlanmaya başlanan bir hastalığı da ne yazık ki, Alzheimer. Çoğunlukla yaşlı insanlarda görülen ve 'bunama' olarak da adlandırıla bu unutkanlık hastalığının önlenebilmesi adına önemli bir çalışma yapıldı. Çalışmanın sonuçları için👇

Geçtiğimiz günlerde Ay'ın güney kutbuna iniş yapan ilk ülke olmayı başaran Hindistan'ın uzay aracı, Ay'da bir hareketlilik tespit etti. Uzmanlar bu hareketliliğin sırrını çözmeye çalışıyor. Detaylar içerikte. 👇Kaynak: 1

Dünya'da bir çukur kazıp içine atlamayı düşünmek pek çok kişinin 'Acaba, nasıl olurdu?' diye merak etmesine neden olmuştur. Gezegenimizin merkezine yolculuk fikri; fizik, yerçekimi ve böyle bir çabanın sonucu hakkında çok sayıda soruyu gündeme getirmektedir. Gelin beraber, Dünya'yı kazıp bir çukur açmanın varsayımsal senaryosunu ve potansiyel sonuçlarını inceleyelim!

Fotoğrafçı Bjorn Steinbekk'in imzasını taşıyan, bir volkanik patlamanın yukarıdan kaydedilen muhteşem görüntüleri sosyal medyada gündem oldu. İşte o video 👇

Geçtiğimiz haftalarda Hindistan'dan Ay'ın güney kutbuna gönderilen ve başarılı bir şekilde iniş yapan ilk uzay aracı olma başarısı gösteren Chandrayaan-3'e ait ilk hareketleri, Hindistan Uzay Araştırmaları Merkezi ISRO tarafından paylaşıldı.

1986 yılında Sinek (The Fly) filmini izlediğimde henüz 18 yaşımdaydım. İnsan doğası, evrim teorileri, parapsikoloji, bilimkurgu gibi kavramlar hakkında çocukluktan başlayan naif merakım, artık -ileride belki de bir ormana dönüşecek şekilde- filizlenmeye başlamıştı. David Cronenberg’in ustaca kurguladığı film, Jeff Goldblum’un etkileyici oyunculuğu ve görsel efektleri ile beni oldukça etkilemişti, ürperdiğimi hatırlıyorum.

Bilim insanları, Güneş Sistemi'nde bulunduğu öne sürülen ancak varlığı henüz kanıtlanamayan 9. gezegen hakkında bazı yeni bulgular ortaya çıkardı. İşte detaylar...

Önceki yazıda miktarı sabit, değişmez enerjiyi içecek kutusuna benzetme yaparak inceledik, şimdi de enerjinin varoluşunu miktarı sabit değil de var olduktan sonra giderek çoğalarak büyük patlamaya geldiğini var sayarak irdeleyelim. Tabi bu varsayım, sadece spekülasyon değil, bilimin de dışına çıkmak olacaktır. Ancak ilgili akademisyenler ve konuya iyi derecede hâkim kişiler dışında birçok insan evrenin böyle var olduğunu zannediyor. Kısaca, enerjinin var olduktan sonra giderek çoğaldığı ve bir süre sonra patlayıp (Bigbang) evreni oluşturduğunu zannediyor. Dolayısıyla kafalarda doğru resim oluşması için bilim dışı da olsa bu varsayıma da kısaca değineyim. Öncelikle şu notu bildireyim; “enerji” sözcüğü aslının ne olduğunu bilmediğimiz yasaların şekil verdiği ve bizim bildiğimiz enerji çeşitlerine dönüştürerek evreni oluşturduğu objedir. Yani ben enerji derken bu bilinmeyen objeyi kastediyorum. Şimdi konuya devam edeyim.

Yeterli sürede uyumadığımızda yorgun hissettiğimizi hepimiz biliyoruz. Ancak yapılan yeni bir araştırma bu yorgunluk hissinin başka sebeplerden de kaynaklanabileceğini öne sürdü. Bu araştırmaya göre yattığımız saat de oldukça önem arz ediyormuş. Peki neden? Gelin hep birlikte öğrenelim...

Uzayda bulunan sayısız gezegen ve uydu birbirinden farklı kütle değerlerine ve bu kütle değerleri nedeniyle oluşan yer çekimi kuvvetlerine sahip. Söz konusu kuvvetler sadece gezegenin kendisi için değil, üzerinde yer alan nesnelerin ağrılığı adına da oldukça önemli bir rol oynuyor. Örneğin, Ay'da bulunduğunuz bir senaryoda, Dünya'daki halinizden çok daha hafif bir forma sahip oluyorsunuz. Bu durum pek tabii ki gökyüzüne doğru sıçramalarımızı da etkiliyor. Gelin, şimdi hep beraber hangi gezegen ve uydularda ortalama bir insanın ne kadar yükseğe zıplayabileceğini inceleyelim.

Günümüzde birkaç yenilikçi firma menstrual kanının, hastalıkları tesptik etmek için oldukça önemli bir kaynak olabileceğini öne sürüyor. Bugün bizler de sürdürülen çalışmalara bakacağız...

Başta ABD olmak üzere birçok ülkede devam eden UFO tartışmaları adına önemli bir gelişme yaşandı. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, tanımlanamayan uçan cisimler (UFO) hakkında gizliliği kaldırılmış tüm bilgilerin yeni bir web sitesinde resmi olarak paylaşılacağını duyurdu.

30 Ağustos Zafer Bayramı ile ziyaretçilerine kapılarını açan Teknofest Ankara festivali tüm hızıyla devam ediyor. Yüzlerce dev şirketin yeni teknolojilerini sergilediği etkinlikte ünlü yerli e-ticaret platformu Trendyol da boy gösterdi. Dev firma, yazılıma ilgi duyan gençlere benzersiz bir deneyim sunan robotik kodlama atölyesi, yeni metaverse tabanlı sanal gerçeklik dünyası ve yapay zeka asistanı AITEN ile teknoloji severleri etrafında topladı.

Çevre kirliliği günümüzde büyük bir sorun. Bunun en büyük sebebi ise her gün kullandığımız plastikler. Geçtiğimiz günlerde bilim insanları, bu plastikleri sabuna dönüştürebilecek bir sistem geliştirdi. Gelin beraber inceleyelim.

Sibirya'da bulunan ve Dogor adı belinen bir köpek'in (ya da kurt) kalıntıları bilim insanlarını büyüledi. İki kez test yapılmasına göre Dogor'un bir köpek mi yoksa kurt mu olduğuna karar verilemiyor. Acaba ikisi arasında bir tür olabilir mi? Gelin inceleyelim...Uyarı: Görseller rahatsız edici olabilir!