BİLİM

Dünya nüfusu an itibariyle 8 milyar kişiyi geçti. Bununla birlikte akıllarda gelecek yıllarda ne kadar bir artış olabileceği sorusu oluştu. Geçmiş yıllarda yapılan araştırmalar her ne kadar nüfusun bir noktada sabitleneceğini söylese de uzmanlar artık bundan çok da emin olamadıklarını söylüyor.

Homo sapiens olarak da bilinen insan türünün evrimsel süreci milyonlarca yıla dayanıyor! Bu sürece dair günümüzde çokça bilgi sahibi olsak da hala bazı tartışmalar sürüyor. Bunlardan biri de homo erectus dönemine kadar bir kürke sahipken bunu nasıl şartlarda kaybettiğimiz. Gelin, insanların evrimsel adaptasyon sürecinde kürkünü nasıl kaybettiğini açıklayan üç teoriye bakalım.

Yeni araştırma, Satürn'ün uydusu Enceladus'un yeraltı okyanusunda yaşamın önemli bir bileşenine dair kanıtlar sundu. Yeni modeller, Enceladus'un okyanusunun yaşam için gerekli bir bileşen olan çözünmüş fosfor açısından nispeten zengin olduğunu gösteriyor. Biz de bu yazımızda bu konudan bahsediyoruz.

Irk ve etnik köken kavramlarını bugüne dek çokça duymuşsunuzdur. Sık sık yanlış kullanılan ya da birbiriyle karıştırılan bu iki kelimenin anlamını biliyor muyuz peki? Gelin, ikisinin de tanımlarını açıklayıp tarihsel ve sosyal açılardan ele alarak olası kafa karışıklıklarının önüne geçelim...

Dünya ne kadarını gezersek gezelim bize yeni sürprizler sunabilecek bir gezegen. Bugün gizemlerle dolu dünyamızda Afrika’daki en enteresan ekosistemlerden birinde, Tanzanya’daki Natron Gölü’ndeyiz. Kendi içinde sakin bir habitat olsa da internette yer yer korkutucu fotoğraflarla karşımıza çıkan bu göl, rivayetlere göre içine adım atan hayvanları anında taşa dönüştürüyor! Peki bu iddia ne ölçüde gerçek? Gelin açıklayalım…

Bir gezegenin ne kadar sıcak veya soğuk olduğunu tanımlamak bazen karmaşık olabilir. Mesela Dünya'yı örnek alalım: Tropik bölgelerdeki sıcaklıklar, kutup bölgelerdeki sıcaklıklardan oldukça farklıdır. Sıcaklıktaki değişimler hem atmosferlerde hem de gezegenlerin farklı yerlerinde oldukça yaygındır. Güneş Sisteminde bulunan Venüs gezegeni bu duruma bir örnek olarak gösterilebilir. Biz de bu yazımızda bu konudan bahsediyoruz.

Yeni yüksek çözünürlüklü mikroskop görüntüleri, polimiksinler adı verilen bir antibiyotik sınıfının bakterilerin hücre zarlarını kristalize ettiğini gösteriyor. Araştırmacılar, mikropların genellikle esnek yağ moleküllerinden oluşan petek şeklindeki kristallerin ince kırılgan tabakalara dönüştüğünü bildiriyor. Bu tabakalar kırıldığında ise, bakteriler ölüyor. Biz de bu yazımızda konunun ayrıntılarından bahsediyoruz.

Bir süredir balıkların hareketlerini inceleyen bilim insanları balıkların aşağı bakarak yüzdüklerini fark etti. Bu hareketlerinin sebebini anlamak isteyen bilim insanları zebra balıklarını incelemeye aldı. Araştırmanın detayları için...👇

'Öldüğünüzde ruhunuz bedeninizden ayrılır ve bedeniniz 21 gram kaybeder.' tarzında bir söylemi mutlaka duymuşsunuzdur. Peki ya bu söylemin kaynağı nedir? 1907 yılında ölüler üzerinde deney yapan bir bilim insanı, cesetlerin kaybettiği 21 gramlık ağırlığı ruhlarının ağırlığı olarak tanımladı. Gelin hep birlikte bu içeriğimize göz atalım...

Sürpriz bir güneş patlaması, Güneşin yüzeyindeki yoğun manyetizma alanından sıçrayıp Avustralya'nın ve Yeni Zelanda'nın bazı bölgelerinde geçici bir radyo kesintisine neden oldu. Biz de bu yazımızda bu konudan bahsediyoruz.

Hubble Uzay Teleskobu, Wild's Triplet olarak da bilinen galaktik sistem Arp 248'in inanılmaz bir resmini çekti. Etkileşim halindeki bu üç gök ada, iki tanesi arasındaki parlak bir yıldız köprüsüne sahip olmalarıyla ünlü; bu köprü, galaksilerin birleşme sürecinin bir göstergesi. Biz de bu yazımızda bu konudan bahsediyoruz.

Galaksiler arası uzayda yaşamı sürdürebilecek gezegenlerin oluşma ihtimalinin düşük olduğu göz önüne alındığında, bir galaksinin içinde olmamızın getirdiği avantajlar var. Ancak bir galaksinin içinde bulunmak, Samanyolu'nun merkezi bölgesi tarafından engellendiği için evrenin bir kısmını göremediğimiz anlamına da geliyor. Peki bu göremediğimiz kısımda ne var? Biz de bu yazımızda bu konudan bahsediyoruz.

Uzay boşluğunda dağılmış yıldızlar, galaksiler, yıldız kalıntıları ve milyarlarca yıllık diğer objeler vardır. Evrenin yaşının şimdi yaklaşık 13.8 milyar yıl olduğu düşünülüyor; insan aklının bile hayal etmekte zorlandığı bir süre. Ama bunu nasıl biliyoruz? Biz de bu yazımızda bu konudan bahsediyoruz.

FIFA, Katar'da 20 Kasım'da başlayacak olan Dünya Kupası’nın 'ilk karbon nötr turnuva' olacağını iddia etmişti. Ancak çevreciler bu iddiayı gerçekçi bulmadıklarını açıkladı. Dünya Kupası hakkında FIFA'nın söylemleri için, 'Tehlikeli ve yanıltıcı bir söylem' dediler. Peki Dünya Kupası nelere yol açabilir?

NASA tarafından keşfedilen 16 Psyche isimli asteroidde eski bir gezegenin çekirdeği olduğu düşünülüyor. Ancak bilim insanları bunun yanı sıra bu asteroiddeki demir, nikel, platin ve altın gibi madenlerle ilgileniyor.