1970'li Yıllardan Türkiye İşçi Sınıfına Seslenen 8 Cem Karaca Şarkısı

Cem Karaca-Dervişan ortaklığıyla yayınlanmış bir şaheser. Heyecanla arkası kuşlu aynasında saçlarını tarayan Tamirci Çırağı'nın bir burjuva kızına olan imkansız aşkının konu edildiği, kısa filmlere dahi konu olmuş teatral şarkı...

Bir başka Cem Karaca-Dervişan ortaklığı. 1970'li yılların ikinci yarısının sloganlaşmış Cem Karaca şarkılarından bir diğeri. Şarkıda hikayesi anlatılan, dedesi bir bacağını Sakarya'da bırakmış, eski torna ustası babasının gözünü çapak almış bir Siyasal öğrencisidir.

Bugün müzik çevreleri tarafından hala 'aşılması mümkün olmayan' bir albüm olarak görülen Yoksulluk Kader Olamaz albümüne adını veren şarkı. 1970'li yılların Türkiye'sinde popüler müziğin 'boş vermişliği' karşısında yükselmiş bir tepki.

Yoksulluk Kader Olamaz albümünde yer alan Maden Ocağının Dibinde, dün olduğu gibi bugün de Türkiye'nin dört bir yanında maden ocaklarında yaşanan iş cinayetlerinden sonra akla gelen ilk şarkılardan biri olmaya devam ediyor.

Akıllarda Cem Karaca'nın 'hava döndü işçiden esiyor yel' diyerek gürleyen sesiyle yer eden, Can Yücel'in aynı adlı şiirinin Taner Öngür tarafından bestelenmiş hali... Yine Yoksulluk Kader Olamaz albümünden...

Kanlı 1 Mayıs'ın ardından yaşanan karmaşa ve kaos sürecinde Cem Karaca ve Dervişan, sözü ve müziği Sarper Özsan'a ait olan bu enternasyonal marşı geniş kitlelere ulaştırarak Türkiye işçi sınıfına armağan etmiştir.

Sözleri Bertold Brecht'ten uyarlanan ve Sarper Özsan tarafından bestelenen, 1 Mayıs Marşı ile birlikte 1970'lerin ikinci yarısında sloganlaşmış bir başka Cem Karaca-Dervişan ürünü...

Cem Karaca'nın Dervişan ile kurduğu ortaklığın sona ermesinin ardından Edirdahan ile birlikte yaptığı, Türkiye'deki son plak çalışması... Safinaz'ın yanında Karam ve Şeyh Bedrettin Destanı'nın da yer aldığı uzunçalar... Bir emekçi kızının işçileşme sürecini, bu süreçte uğradığı cinsel şiddeti konu edinen 18 dakikalık saygı duruşu. Bu şarkının sonunda Cem Karaca, sanki 2 yıl sonra gelecek Darbeyi hissediyormuş gibi şu sözlerle seslenir: 'söylesenize Safinazlar bütün bunlar kurtuluş mu?/ kurtuluş nerede, nerede Safinaz/ on binlerce Safinaz, kurtuluş nerede?'