1999 Gölcük Depreminde Annemle Birlikte Enkazın Altından Mucize Kurtuluşumuz ve O Dehşet Verici Gecede Yaşadıklarım
1999 Gölcük Depreminde Annemle Birlikte Enkazın Altından Mucize Kurtuluşumuz ve O Dehşet Verici Gecede Yaşadıklarım
Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız İzmir depreminin acısı henüz çok tazeyken ben de kendi yaşadıklarımı ve hikayemi anlatmak istedim...
Uyarı: Bu içerik Onedio editörleri tarafından formata uygun olarak düzenlenmiştir.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
İzmir depremi boğazımda bir yumru oldu kaldı... Günlerdir ne doğru düzgün yemek yiyebiliyorum ne de uyuyabiliyorum. Çocukluk travmam bir tarafa, enkazın altında kalan o insanlarla aramda anlaşılması güç bir bağ kuruyorum...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Tam toparlanıyor gibi oluyorum, kedim Çakıl geliyor yanıma mırıl mırıl. Bu kez yine içimi bir sıkıntı kaplıyor, enkaz altındaki onca hayvanı düşünüyorum... Enkazın altındakiler bir yana bir de kapıların ardında kilitli kalmış, aç susuz olanları da var...
1999 depreminde ise bu kadar hazırlıklı değildim, hiçbirimiz değildik... Depremde hayatını kaybeden çoğu insan gibi yatağımda ve savunmasızdım...
Gelelim hayatımın en uzun 45 saniyesini yaşadığım o geceye... Belki bunu çokça kez duymuşsunuzdur ama o gece gerçekten de çok sıcak ve kasvetliydi. Sıcaktan evin içinde oturamayıp balkona çıktığımızı hatırlıyorum annemle. Bir kilim atıp üzerine oturmuştuk...
Sonra yataklarımıza geçtik. Ben biraz hayaller kurduğumu hatırlıyorum o gece. Hava o kadar sıcaktı ki odamın camı açık olmasına rağmen tül bile kımıldamıyordu...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Sonrasında öğreneceğime göre saat 3 civarında inanılmaz bir uğultu ile uyandım. Kulağımda tarif etmesi zor bir uğultu, koskoca yatak sanki beşik gibi sallanmaya başladı. Yatağın altından öyle bir sarsıntı geldi ki annemle ikimizi de olduğumuz gibi yere fırlattı. Sanki deprem değil, kıyamet kopuyordu...
O an ne oluyordu, deprem neydi bunların hiçbiri hakkında bir fikrim yoktu... Hemen yanı başıma kapanmış olan annemin çığlıklarını duyabiliyordum sadece...
O anın sıcağıyla hiçbir şey hissetmiyordum. Ne ağlayabiliyordum ne de konuşabiliyordum... O panik halini, o can pazarını size tarif etmem gerçekten imkansız...
Gün ağarınca o manzaranın korkunçluğu daha da gün yüzüne çıkmıştı... Neredeyse etrafımızda bir tane bile bina kalmamıştı. Her yerde çığlıklar ve kargaşa hakimdi...
O ana dair unutamadığım bir şey de sabaha karşı gün ağardığında çalan o alarm sesleriydi... Sabah uyanmak için alarmını kuran insanların telefonları, derinlerden bir yerlerden çalıyordu...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Kimseye kızmıyorum elbette, ateş düştüğü yeri yakıyor... Aslında yakalanmadığımız her depremde içten içe kendi halimizi yüceltiyoruz, hayatımıza şükrediyoruz... Ama ne yapabiliriz? Gelecek depremler için ne gibi önlemler alabiliriz diye düşünmüyoruz!
İnsanlar zannediyor ki bizler o depremi yaşadık ve bitti, acıları silindi gitti... Maalesef gitmedi, ölsem de unutmam o günleri, yaşadıklarımızı...
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Gerizekalı ne gülüyosun bide emoji atmış mal.umarım bu acıyı yaşayarak insanların acılarına gülünmemesi gerektiğini öğrenirsin!
Ben o zaman 4. sınıfa gidiyordum. İç anadoludaydık sadece televizyondan izlemiştik. Bir zaman sonra sınıfa bir çocuk geldi. Depremden sağ kurtulmuştu. Hatırl... Devamını Gör
Allahım bir daha yaşatmasın :( Düşüncesi bile kötü ama olacak kaçışımız yok malesef :(