onedio
article/comments
article/share
Haberler
2025, “Uzayda Yalnız mıyız?” Sorusuna En Çok Yaklaştığımız Yıl Oldu

2025, “Uzayda Yalnız mıyız?” Sorusuna En Çok Yaklaştığımız Yıl Oldu

İnsanlığın evrene dair en temel sorularından biri olan “Uzayda yalnız mıyız?” 2025 yılında bilimsel gelişmelerle yeniden gündemin merkezine yerleşti. Son bir yıl içinde yapılan gözlemler ve elde edilen veriler, Güneş Sistemi dışındaki gezegenlerin sayısının hızla arttığını ve bu dünyaların sanılandan çok daha çeşitli yapılar barındırdığını ortaya koydu. Özellikle yeni nesil uzay teleskoplarının sağladığı veriler, uzak gezegenlerde yaşam ihtimalinin artık yalnızca teorik bir tartışma olmaktan çıktığını gösteriyor.

Kaynak: TRT

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

İnsanlığın evrene bakışı 2025’te ciddi anlamda sarsıldı.

İnsanlığın evrene bakışı 2025’te ciddi anlamda sarsıldı.

NASA’nın doğruladığı ötegezegen sayısı 6 bini geçti, onay bekleyen binlercesi de sırada. Daha 30 yıl önce “başka yıldızların etrafında gezegen var mı?” diye tartışırken, bugün evrenin ne kadar tuhaf, kural tanımaz ve sürprizlerle dolu olduğunu konuşuyoruz. Bildiğimiz gezegen düzeni çoktan çöktü, yerini süper sıcak lav dünyaları, iki güneş etrafında dönen gezegenler ve Dünya’yla uzaktan yakından benzeşmeyen egzotik sistemler aldı.

Bu yılın en çok ses getiren keşiflerinden biri, iki kahverengi cücenin etrafında dönen sıra dışı bir gezegendi. “Başarısız yıldız” olarak anılan bu gökcisimlerinin çevresindeki gezegen, alışıldık yatay yörüngeler yerine, yıldızlarının kutupları üzerinden geçen neredeyse dik bir rota izliyor. Dünya’dan yaklaşık 120 ışık yılı uzaktaki bu sistem, gezegenlerin geçmişte başka yıldızlarla yaşadığı kozmik itiş kakışların düşündüğümüzden çok daha yaygın olabileceğini gösteriyor.

Öte yandan James Webb Uzay Teleskobu’nun K2-18b adlı gezegende yaşamla ilişkilendirilebilecek bazı gazlara rastlaması, bilim dünyasında tam anlamıyla bir tartışma fırtınası başlattı.

Öte yandan James Webb Uzay Teleskobu’nun K2-18b adlı gezegende yaşamla ilişkilendirilebilecek bazı gazlara rastlaması, bilim dünyasında tam anlamıyla bir tartışma fırtınası başlattı.

Henüz “orada hayat var” demek için çok erken ama artık uzak gezegenlerin atmosferlerini detaylı biçimde analiz edebildiğimiz gerçeği bile başlı başına oyunun kurallarını değiştiriyor.

Kısacası, “yaşam nerede olabilir?” sorusu artık bilim kurgu değil, somut verilerle konuşulan bir mesele.

Aynı yıl içinde keşfedilen “kuyruklu gezegenler” de bilim dünyasında geniş yankı uyandırdı.

Aynı yıl içinde keşfedilen “kuyruklu gezegenler” de bilim dünyasında geniş yankı uyandırdı.

Pegasus takımyıldızında yer alan bir gezegenin, yıldızına aşırı yakınlığı nedeniyle yüzeyinin buharlaşarak milyonlarca kilometre uzunluğunda bir toz kuyruğu oluşturduğu belirlendi. Gezegenin her yörünge dönüşünde ciddi miktarda kütle kaybetmesi, araştırmacılara bir gezegenin iç yapısını dolaylı yoldan inceleme fırsatı sundu.

2025’in bir diğer sürprizi, son derece yüksek sıcaklıklara sahip bir lav gezegeninde beklenmedik bir atmosfer tabakasının tespit edilmesi oldu. Mevcut teorilere göre atmosfer barındırmaması gereken bu tür gezegenlerde elde edilen veriler, gezegen fiziğine ilişkin modellerin yeniden ele alınmasını zorunlu kıldı.

Yılın son aylarında Şili ve Arizona’daki gelişmiş teleskoplar, henüz oluşum sürecindeki dev bir gezegeni doğrudan görüntülemeyi başardı. Toz ve gaz diskleri arasından yolunu açan bu genç gezegen, bilim insanlarına gezegen oluşumunun erken evrelerini ilk kez bu denli net biçimde gözlemleme imkanı sundu. Aynı dönemde, ölü bir yıldızın çevresindeki gezegen kalıntılarını parçalayarak yuttuğunun gözlemlenmesi, Güneş Sistemi’nin uzak geleceğine dair çarpıcı ipuçları verdi.

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

İlginizi çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
2019 yılında TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde lisans eğitimime başladım, 2024 yılında da mezun oldum. Eğitimim süresince çeşitli platformlar ve gazete topluluklarında çeviri ve yerelleştirme alanlarında aktif rol aldım, bu süreçte dil becerilerimi ve kültürler arası iletişim yetkinliğimi geliştirdim. 2022 yılının Mayıs ayında Onedio’da stajyer olarak başladığım editörlük kariyerime, “Yaşam” kategorisinde sosyal medyadaki trendleri, günümüz ilişki dinamiklerini ve toplumsal meseleleri okuyuculara ulaştırarak devam ediyorum. İçeriklerimde, okuyucuların kendilerinden birer parça bulmasını amaçlıyorum.
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Eray

Aslında AVATAR ve MAYMUNLAR CEHENNEMİ gibi filmler senaryo yazmakla oluşmamış filmler, böyle yaşamın var olduğunu biliyorlar ve toplumu hazırlamak için filml... Devamını Gör