2026'ya Damga Vuracak Flört Trendi Yapay Zekayla Geliyor: Yapay Zekayla Belirsiz İlişki
Dijital çağın flört literatürüne bir kavram daha girdi. “Yapay zekâyla belirsiz ilişki”, insanların sohbet botlarıyla duygusal yakınlık kurmaya başladığı yeni bir ilişki biçimini tanımlıyor.
Aşk zaten her dönem zorluydu; ancak dijitalleşmeyle birlikte karmaşıklaşan flört dili, ilişkilerdeki belirsizliği daha da derinleştiriyor. “Cloaking”, “shrekking” ve “pocketing” gibi terimler, dönüşen ilişki pratiklerini anlatmak için sözlüğe eklenirken, 2026’ya doğru yapay zekânın günlük yaşama daha fazla entegre olmasıyla yeni bir başlık öne çıkıyor: AI situationship, yani yapay zekâyla kurulan muğlak duygusal bağlar.
Bu trend flört trendini yeniden şekillendirebilir.

Konum bazlı eşleştirme sunan Fransız flört uygulaması Happn, 2026’da flört kültürünü dönüştürmesi beklenen eğilimler arasında bu kavrama özellikle dikkat çekiyor.
“Situationship” olarak adlandırılan ilişki türü; adı konmamış, duygusal ya da cinsel bir yakınlık içeren ancak net bir bağlılık barındırmayan ilişkileri ifade ediyor. Happn’ın raporunda, kullanıcıların sohbet botlarını bir tür “duygusal deneme alanı” ya da “iletişim ve aktif dinleme pratiği yapılan güvenli bir alan” olarak görmeye başlamasıyla, yapay zekâyla kurulan bu belirsiz ilişkilerin yaygınlaşacağı öngörülüyor.
Yapay zeka ile flört konusunda partnerlerin farklı yaklaşımları var.

Araştırmaya katılan İngiltere merkezli kullanıcıların yüzde 41’i, partnerlerinin bir yapay zekâyla duygusal yakınlık kurmasını sorun olarak görmediğini ifade etti. Buna karşılık yüzde 43’lük kesim bu durumdan rahatsız olacağını belirtirken, yüzde 16’sı ise söz konusu ilişkiyi “duygusal aldatma” olarak tanımladı.
Flört uzmanı Claire Renier’e göre yapay zekâ, belirsizlik ve duygusal yorgunluğun hâkim olduğu flört ortamında insanlara güven ve eşlik hissi sunuyor. Renier, bu tür ilişkilerin henüz çok yeni olduğuna dikkat çekerek, birçok çiftin yapay zekânın ilişkilerindeki yerini nasıl konumlandıracağını hâlâ öğrenme aşamasında olduğunu vurguluyor.
Uzmanlar yapay zeka ve gerçek ayrımı için uyarılarda bulunuyor.

Uzmanlara göre yapay zekâ, ilişkilerdeki duygusal boşlukları geçici olarak doldurabilir; ancak gerçek bağın temelinde her zaman insanın kusurları ve kırılganlığı yer alır. Bu yaklaşım, sevmenin öğrenilebileceğini ama derin ve kalıcı bir ilişkinin yalnızca iki insan arasında kurulabileceğini vurguluyor.
Flört dünyasında yapay zekânın sunduğu destek ile ona bağımlı hâle gelme arasındaki sınırın giderek inceldiğine dikkat çekiliyor. Uzmanlar, bir noktada insanların teknolojik aracıların ötesine geçerek, yardımsız ve doğrudan sevmeyi yeniden keşfetmek zorunda kalacağını ifade ediyor.
2026’ya ilişkin öngörülerde, flört kültüründe olumlu yönelimler de öne çıkıyor. Cinselliğin bir “iyi oluş” ve bakım alanı olarak ele alınması, daha yavaş, çevrimdışı ve samimi temaslara dönüş bu eğilimler arasında yer alıyor.
Özetle, dijital flörtte yapay zekânın etkisi giderek artarken, gerçek yakınlık ve insan temasına duyulan ihtiyaç hâlâ güçlü biçimde varlığını sürdürüyor.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!





Yorum Yazın
bu tutmaz ama kadinsi robota yüklerlerse yapay zekayi o zaman uçar 😅😅