ABD ve Rusya, Suriye Yol Haritası Üzerinde Prensipte Uzlaştı

ABD ve Rusya, Viyana'da temelleri atılan Suriye çözüm sürecinin yol haritası, Cuma günü New York'ta düzenlenecek toplantının ardından Birleşmiş Milletler tarafından benimseneceğini açıkladı.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Moskova ziyaretinin ardından yapılan açıklamada, Suriye'deki siyasi geçiş sürecinin nasıl olacağı konusunda temel prensipler üzerinde bir uzlaşıya varıldığı ifade ediliyor.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, tarafların anlaşmazlıkları çözmek için müzakerelere devam edeceğini belirtirken, John Kerry başta Suriye'deki hangi grupların 'terörist' olarak tanımlanacağı konusunda bazı alanlarda uzlaşıya vardıklarını belirtti.

Rusya'nın 30 Eylül'de başlayan Suriye hava operasyonlarında Irak Şam İslam Devleti'nden (IŞİD) çok Batı tarafından desteklenen muhalif grupları hedef aldığı yönünde eleştiriler dile getiriliyordu. Rusya ise 'sadece terörist grupları hedef alıyoruz' diyordu.

Moskova'da Rus mevkidaşı Lavrov'un yanı sıra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le de görüşen Kerry, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın geleceği konusunda ise sonuç alamadı.

ABD, Suriye'deki siyasi geçiş sürecinde Esad'ın sadece önceden belirlenmiş kısıtlı bir süre daha göreve devam edebileceğini savunuyor.

Rusya ise Esad'ın Suriye'deki tek meşru muhatap olduğunu, Beşar Esad'ın geleceğine de ancak Suriye halkının karar verebileceğini vurguluyor.

Ancak Kerry, anlaşmazlıklara rağmen Washington ve Moskova'nın birlikte çalışması gerektiğini ifade ederek, 'Aramızda fikir ayrılıkları olduğu dönemlerde dahi önemli konularda birlikte etkin çalışmayı başarmış iki ülkeyiz. Güçlü ülkeler ortak zeminde buluşunca dünya kazançlı çıkar' mesajını verdi.

Kerry'nin Moskova ziyaretini takip eden BBC muhabiri Barbara Plett Usher, ABD Dışişleri Bakanı'nın Suriye krizinin çözümü konusunda Rusya'nın vazgeçilmez bir ülke olduğunun farkında olduğunu ifade ediyor.

Usher, Esad'ı müzakere masasına ancak Rusya'nın çekebileceği yorumunu yapıyor ve 'İki ülke IŞİD'in bütün ülkeler için bir tehdit olduğu konusunda hemfikir' diyor.