Ailem Tarafından Öz Amcamlara Evlatlık Verilmemin ve Bunu Trajik Bir Şekilde Öğrenmemin Hikâyesi
Ailem Tarafından Öz Amcamlara Evlatlık Verilmemin ve Bunu Trajik Bir Şekilde Öğrenmemin Hikâyesi
Onedio'da hayat hikayesini paylaşan bir sürü insan var. Neden ben de onlardan biri olmayayım ki diye düşündüm ve ben de hikayemi anlatmaya karar verdim.
Uyarı: Bu içerik Onedio editörleri tarafından formata uygun olarak düzenlenmiştir.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Küçükken böyle şeylerin yalnızca siyah-beyaz filmlerde olduğunu düşünürdüm, ne acı. Bir gün gelip de bunları benim de yaşayabileceğim aklımın ucundan bile geçmemişti.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
İsim vermekte sıkıntı görmüyorum. 1988 senesinde Göreme'de doğdum, üniversiteyi kazanana kadar da orada yaşadım. Küçük ama tatlı bir taş evimiz vardı.
Çocukluğumda rahmetli dedemin üzüm bağlarıyla ilgilenen ve üzüm satan babam, zamanla kardeşlerini de ikna ederek o bağa bir butik otel kurdu. Annemin deyimiyle işleri yaver gidince de birkaç bağ daha satın alıp üzüm işini devam ettirdi.
Üniversite çağına geldiğimdeyse bir İstanbul rüyası tuttu beni. Küçük şehrin o bilinmişliğinden uzaklaşıp, kalabalığın içine karışmak istedim...
Üniversite için gittiğim Ankara'nın, bütün hayatımı değiştirecek bir sırrı bana altın bir tepside sunacağına bilemiyordum tabii o zamanlar. İstanbul'u kazanamamıştım ama Ankara Üniversitesi gibi köklü bir üniversiteyi kazanmanın da gururu içerisindeydim...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Babamın gönlü yurtta kalmama razı olmadı, bir süreliğine Ankara'ya alışana kadar halamın yanında kalmamı uygun gördüler annemle. Ben de tabii onları kırmamak için, akılları kalmasın diye kabul ettim.
Okulun ilk iki senesi halamlarla birlikte kaldım. Kuzenim o kadar mutluydu ki, asla gitmemi istemiyordu yurda. Halam da aynı şekilde, evimize bir neşe geldi deyip duruyordu...
Bir hafta sonu annemle babam yine ellerini kollarını doldurmuş bize ziyarete gelmişlerdi. Yalnızca annemle yengem arasında değil, babamla amcam arasında da çözemediğim bir soğukluk vardı. Babam onca kez Ankara'ya gelmiş ama bir kez kardeşinin evine gitmemişti.
Ama asıl şokumu birkaç gün sonra yaşayacağımdan habersizdim... Nevşehir'den amcalarım, Mehmet Ali, tanıdığım kim varsa Ankara'ya gelmişti. Biz de halamla yengemlerde kalıyor, zavallı yengemi yalnız bırakmamak için elimizden geleni yapıyorduk.
"Yiyecek hali değil ama gerçekleri yüzümüze tokat gibi vuracak hali var..." diyemedi tabii annem. Çaresiz sustu ama ağlamaklı olduğunu da fark ettim.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Sonra oğlu kadını çekiştire çekiştire götürdü... Evdeki herkes gidene kadar sessizce bulaşık yıkadım, hiçbir şey olmamış gibi.
O gece sabaha karşı ağlamaktan gözleri şişen babam yanıma geldi. Neden ve nasıl olduğunu ağlaya ağlaya anlattı.
Amcam bildiğim öz babam zaten ölmüştü. Benim hakkımda ne düşündüğünü ve hissettiğini bilemeden toprağa vermiştim onu. Acaba beni diğer kızları kadar seviyor muydu? Acaba yastığa başını koyduğunda, evlatlarını düşündüğüne aklına gelen bir evladı da ben oluyor muydum?
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Bir evin gözden çıkarılmış çocuğu olmaktansa başka ebeveynlerin birtanesi olmayı tercih ederim. Tek problem çocuktan gizlemeleri, gerçekler bir gün günyüzüne... Devamını Gör
Bence bizi her ne kadar doğuran da olsaalar, bize bakmayan, bizi benimseyen insalar öz annemiz olmuyor ki. Senin asıl içinde hissettiğin kişi senin öz annendir.
Ben olayı bizzat yaşadım. Aralarında yaklaşık 1-1.5 yaş olan iki yakın arkadaşım vardı. Her zaman birlikte gezer kardeş gibi yaşarlardı. Yaklaşık 14-15 yaşla... Devamını Gör