Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Gedikli: 'Kredi Derecelendirme Kuruluşları Topu Taca Atıyor'
AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Bülent Gedikli, 'ler artıyor' algısını yaymaya çalışanların olduğunu ve bu çabaların daha da artacak gibi göründüğünü belirterek, 'Yaklaşan genel seçimleri bile risk unsuru olarak göstermeye çalışıyorlar ama seçimlerin ardından devam edecek ekonomik ve siyasi istikrar, bu algıyı yaymaya çalışan yalancı çobanlara en net cevap olacak' dedi.
Gedikli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 'nin demografik açıdan şanslı ülkelerden olduğunu söyledi. OECD içinde Meksika ile beraber, en genç nüfusa sahip ülkenin Türkiye olduğuna işaret eden Gedikli, bunun da ülkeye önemli bir güç kattığını ifade etti.
Bununla birlikte, siyasi istikrar ve güven ortamının da Türkiye'nin her alanda kabiliyetini artırdığını vurgulayan Gedikli, şunları kaydetti:
'Şimdi 'riskler artıyor' algısını yaymaya çalışanlar var ve öyle görünüyor ki bu çabalar daha da artacak. Biz bu algı operasyonlarına 12 yıldır alıştık. Daha önce de 'ihracat düşecek, cari açık artacak, sermaye kaçacak, ekonomik kriz çıkacak vs' dediler, hiçbiri olmadı. Şimdi yaklaşan genel seçimleri bile risk unsuru olarak göstermeye çalışıyorlar ama seçimlerin ardından devam edecek ekonomik ve siyasi istikrar, bu algıyı yaymaya çalışan yalancı çobanlara en net cevap olacak. AK Parti bugüne kadar her seçimden yüzünün akıyla çıktı, yine öyle olacak.'
Türkiye'nin, riskleri en iyi yöneten ülke olduğunu dile getiren Gedikli, bunu her kriz ortamında gösterdiklerini bildirdi.
Bülent Gedikli, Türkiye'nin son dönemde 2 milyona yakın mülteci kabul ettiğini, bununla birlikte etrafındaki coğrafyada çok önemli gelişmelerin yaşandığını belirterek, buna karşın ekonomik veya siyasi herhangi bir istikrarsızlık yaşanmadığını söyledi.
Önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimlerin ardından Türkiye'nin, 4 yıllık bir istikrar ortamına kavuşacağına dikkati çekerek, 'Bu da ihtiyacımız olan yeni hikayeyi yazmak ve aktörleri oluşturmak için önemli bir fırsat olacak' dedi.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının da oluşturulmak istenen bu algıya çanak tuttuğunu ifade eden Gedikli, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in, Türkiye'nin kredi notunu güncellemediğini söyledi.
Moody's'in, derecelendirme takvimine göre ağustos ayında yapması beklenen güncellemeyi de yapmadığını ve böylece bu yıl içinde Türkiye'nin kredi notunun güncellenebileceği 3 tarihin 2'sinde herhangi bir değerlendirme yapmadığını belirterek, 'Kredi derecelendirme kuruluşları da topu taca atıyor. Hani kurallara bağlı olarak çalışıyorlardı? Hani belirli bir takvime göre notlar açıklanacaktı? Şimdi kurala bağlı değil de durumu bağlı hareket etme anlayışına mı geçtiler? Buna karşın, Türkiye kurallara bağlı çalışmaya devam ediyor. Yapılması gereken her şey, zamanında yapılıyor' diye konuştu.
Ekonomideki gelişmeleri de değerlendiren Gedikli, dünya ticaretinin adeta 'engelli koşu' haline geldiğini söyledi.
Gedikli, Türkiye'nin ihracatına engel olan yüksek gümrük duvarlarının olduğunu belirterek, söz konusu duvarların kaldırılması için yeni anlaşmalara ihtiyaç olduğunu bildirdi.
Bunun yanı sıra, genç nüfusun iyi eğitilmesi, girişimcilik ruhu ile yetiştirilmesi ve mutlaka tasarruf oranlarının artırılması gerektiğini vurgulayan Gedikli, sözlerini şöyle tamamladı:
'Bunları belli bir sistem içinde gerçekleştirdiğimizde ihracatta 500 milyar hedefinden de öte bir hedefe ulaşıp, Made by Türkiye markalaşmasını sağlayabiliriz. Türkiye markasının hakkettiği şekilde ve değerinde dünya pazarında var olması için elimizden geleni yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Bu kapsamda, Rusya ile son dönemde kurulan ilişkiler de çok önemli. Gerçi bunu da bazıları 'Türkiye, doğuya mı dönüyor?' diye değerlendiriyor ama biz komşularımızla, yakın coğrafyamızla elbette yakın ilişkiler kuracağız. Rusya konusu Türkiye için çok önemli bir fırsat ve biz bunu en iyi şekilde değerlendiriyoruz. Öte yandan, kamu, sanayi ve üniversite işbirliği de üzerinde durduğumuz en önemli başlıklardan. Bunlardan hiçbiri tek başına yeterli değil. Üretim yapımızı kalıcı şekilde değiştirmek, katma değeri yüksek ürünler üretmek zorundayız.'
Kaynak : AA