‘Akdeniz'de Boğulan Sadece Mülteciler Değildir, İnsanlığımızdır’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Akdeniz'de boğulan sadece mülteciler değildir, insanlığımızdır insanlığımız. Akdeniz'de bizi biz yapan değerler boğulmaktadır, Avrupa kapılarında kaderlerine terk edilen, hatta kasten gemileri, botları batırılarak ölüme gönderilen, sınırlarda insanlık dışı muamelelere tabi tutulan her mülteci bu gerçeğin acı birer temsilcisidir' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, B20 Konferansı açılışında yaptığı konuşmada, 'Terör ateşinin ilk olarak nerede alev alırsa alsın, sonunda mutlaka tüm dünyayı yakıp kavuran bir felakete dönüşeceği asla unutulmamalıdır. Terörle mücadele konusunda Batı başta olmak üzere tüm dünyayı hassas olmaya, işbirliği yapmaya davet ediyorum' dedi.
Erdoğan, 'Ülkemizin güney sınırlarından başlayarak Suriye ve Irak ile birlikte pek çok ülkeyi adeta ateşten bir gömlek gibi yakan bu sorun karşısında Batılı ülkelerin gerekli duyarlılığı göstermediğini, gösteremediğini üzüntüyle ifade etmek durumundayım' ifadelerini kullandı.
G20'nin sadece ekonomik iş birliği zemini olarak işlemesi halinde arzu edilen etkiye sahip olamayacağını belirten Erdoğan, 'G20'nin aynı zamanda küresel barış ve istikrara da katkı yapmasını sağlamak zorundayız. Çünkü küresel düzeyde barış, huzur, güven ortamı sağlanmadan ekonomik hedeflere ulaşılabilmesi mümkün değildir' diye konuştu.
'Avrupa ülkeleri hayatını kaybeden her mültecinin vebaline ortak'
'Dünyanın en kadim medeniyetlerine beşiklik eden Akdeniz'i mülteciler için bir mezara dönüştüren Avrupa ülkeleri, hayatını kaybeden her mültecinin vebaline ortaktır' diyen Erdoğan, 'Akdeniz'de batan bir botta, mültecileri taşıyan bir botta ölen 3 yaşındaki bir yavru bizim sahillerimize vuruyor. Bizim sahillerimizdeki bu 3 yaşındaki yavrunun hesabını tüm insanlık vermeyecek mi?' ifadelerini kullandı.
Erdoğan, 'Akdeniz'de boğulan sadece mülteciler değildir, insanlığımızdır insanlığımız. Akdeniz'de bizi biz yapan değerler boğulmaktadır, Avrupa kapılarında kaderlerine terk edilen, hatta kasten gemileri, botları batırılarak ölüme gönderilen, sınırlarda insanlık dışı muamelelere tabi tutulan her mülteci bu gerçeğin acı birer temsilcisidir. Huzura ve refaha kavuşmak isterken, Akdeniz'de ve Ege'de boğularak ölen ve cesetleri kıyılarımıza vuran erkek, kadın, çocuk, yaşlı... Her insan bizim yüreğimizde derin bir yara açıyor. Ama bu insanları Akdeniz'de Ege'de ölüme terk edenlerden en küçük bir pişmanlık, vicdan azabı emaresi görmedik, duymadık' şeklinde konuştu.
Kapısına dayanan mültecilere bile tahammül edemeyen Batı'nın; Irak'a, Suriye'ye, Libya'ya özgürlük, barış ve refah götürmek için çalıştığı iddiasının inandırıcılığını kaybettiğini söyleyen Erdoğan, 'Orada yapılan ne biliyor musunuz? Onu da açık söylüyorum, 'Libya'da, Irak'ta petrol var. Oradaki petrol kuyularına el koyalım'. Şu anda öyle değil mi? Irak'ın petrol kuyularının yüzde 80'i Batı'nın elinde. Onlar işletiyor, onlar oradan bunun kaymağını alıyor. Yüzde 20'sini de 'al sen kullan' diyor. Aynı şey Libya için geçerli. Bütün bu gerçekler ortadayken dünyadaki bu yapı kabul edilebilir bir yapı değil' dedi.
'Hakkı söylemeye devam edeceğim'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
'İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra tesis edilen küresel güvenlik sistemi işlemiyor. Bu sistemin en önemli unsuru olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daima üyesi olan 5 ülkenin çıkarları dışında hiçbir konuya, hiçbir soruna eğilmeyen bir yapı haline dönüşmüştür. Bunun için biz 'dünya beşten büyüktür' diyoruz. '196 tane, 200'e yakın ülkenin kaderi bu beş tane ülkenin içinden bir tanesinin iki dudağı arasına mahkum edilemez' diyoruz. Öyleyse bunları birilerinin söylemesi lazım. Erdoğan söylediği için dünya medyası tarafından her zaman 'kötü' olarak lanse ediliyor. Varın kötü lanse edin. Ben hakkı hayatım boyunca söylemeye devam edeceğim.'
AA
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!