Akdeniz'in Las Vegas'ıydı: Marilyn Monroe ve Kraliyet Ailesinin Müdavimi Olduğu Kapalı Maraş
Önce, nereden bahsettiğimizi bir netleştirelim.
Eski adı Varosha'ydı ama otel ve kumarhaneleri öylesine nam salmıştı ki Akdeniz'deki Las Vegas diyenler çoğunluktaydı.
Bu küçük bölgedeki otellerin toplam yatak sayısı on bini geçkindi, bugün bile tüm KKTC'dekinden daha fazla olduğunu söylemek pek yanlış olmaz. Bu nüfus, ziyaretçiler bölgeye tüm Türkiye'de olmayan imkanlar bile sağlamıştı. Türkiye'nin yıllar sonra tanışacağı otomobil markaları burada ana satış merkezlerini kurmuştu.
70'li yılların başında zirvesini yaşayan bölgedeki plajdaki kumlar Mısır'daki çöllerden getirilmişti.
Kolay değil, tüm Kıbrıs'ın turizm yükünün yarısından fazlası buradaydı. Konukları arasında sadece zenginler değil, binlerce kilometre öteden akın eden ünlüler de vardı. Marilyn Monroe, Elizabeth Taylor, Brigitte Bardot bölgenin müdavimleri arasındaydı.
Bazı yıldızların burada bir evi bile vardı.
Bu gördüğümüz, ünlü İtalyan oyuncu Sophia Loren'in eviydi.
Bölgenin kıymetini daha iyi anlatabilmek adına bir detayı da vermek gerek.
İçerisinde bir raylı sistem bile bulunan, dünyanın ilk 7 yıldızlı oteli sayılan Golden Sands Hotel, İngiliz Kraliyet ailesi tarafından buraya yaptırılmıştı.
Otelin basamaklarında altın kaplama olduğu iddia edilir. Söz konusu Kraliyet ailesi olunca, neden olmasın?
1974 yılında gerçekleştirilen askeri müdahale sonrasında bölgenin sivil halka kapatılması kararı alındı.
Bölgede yaşayan herkesin göç etmesine dair karar bölge halkını, otel sahiplerini şoke etti. Bu kararın alındığı gün yeni tamamlanan otelinin açılışını yapan bir kişinin intihar ettiği söylentiler arasındadır.
Ama karar kesindir, TSK ve BM askerinin haricinde sivil halkın bu bölgeye giriş yapması artık yasaktır.
Evlerini garajdaki otomobilleri, masalarında tabaklarıyla terk eden halkın geride bıraktıkları iç burkan cinsten.
Karar sonrası yaşanan kargaşada büyük bir kısmı yağmalansa bile halen dokunulmamıştı. Bu otomobiller o güne dek gece ve gündüz hiç uyumayan şehrin bir anda sonsuz uykuya dalışının simgesiydi. Yıllar sonra yapılan incelemede büyük bir kısmı 50 kilometre bile kullanılmamış olduğu ortaya çıkmıştı.
Kırk bine yakın nüfusa sahip bölgeye o günden bu yana sadece bir yurt, bir orduevi ve Birleşmiş Milletlere ait bir bina kullanılır haldeydi.
Şehirde bu üç yapı dışındaki her şey kaderine terk edilmiş vaziyetteydi.
Yıllar önce bazı evlerde camlarda perdelerin uçuştuğu bile görülürmüş, şehrin yitip giden canlılığını yeniden hatırlatırcasına.
Lefkoşa Uluslararası Havalimanı'nda paslanmak üzere terk edilen bir uçak.
Ve havalimanının vaktiyle kafesi olan alan.
Terk edilmiş oteller...
Bu oteller terk edildiğinde bile öylesine doluydu ki rezervasyon kayıtlarına bakıldığında 20 yıl sonrasına yapılmış rezervasyonlar bulunmuştu.
Geri dönülmemiş evler.
Bir gün evinizi neredeyse hiçbir şey almadan terk etmeniz gerektiği söyleniyor, nasıl hissederdiniz?
Muhtemelen bu evin sahibi de öyle hissediyordu.
Kapalı Maraş'ın sokaklarında gezebilmek imkansız da olsa birkaç yıl öncesinde alınan bir kararla dillere destan sahilini ziyaret etmek mümkün hale geldi.
Halkın kullanımına sunulan Derinya Halk Plajı yılın belli dönemlerinde kullanımına açılıyordu.
Tabii, sadece gördüklerinizle yetinmek zorundaydınız. Görüntü kaydı almak yasaktı.
KKTC Başbakanı Ersin Tatar ile Cumhurbaşkanı Erdoğan Beştepe'de yaptığı görüşmenin ardından Kapalı Maraş'ın Perşembe sabahından itibaren açılacağı açıklandı.
1974’teki savaş öncesinde büyük çoğunluğunu Rum, Yahudi ve Ermeniler'in oluşturduğu bölge ile ilgili taraflar arasında bir anlaşma sağlanamamıştı.
46 yıldır bölgeye Türk ve BM askeri dışında kimse giremiyordu.
KKTC bu bölgeyi yeniden kullanıma açmak için çalışmalar yürütüyordu.
Alınan karar ile Akdeniz'in en önemli tatil merkezi yeniden hayat bulacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu şu sözlerle duyurdu:
Maraş, tartışmasız bir şekilde KKTC toprağıdır, tartışmasız bir şekilde KKTC sınırları içindedir. Barış harekatımızın ardından uluslararası toplum tarafından Kıbrıs meselesinin bütünü gibi Maraş da adeta kendi kaderine terk edilmiştir. Geçmişte, 1980'li, 1990'lı yıllarda bu konu defalarca masaya getirilmiş olmasına rağmen maalesef Rum Kesimi'nin karşı çıkması sebebiyle neticeye kavuşturulamamıştır.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Zombie veya felaket sonrası konulu bir film çekmek için mükemmel bir set olmuş.
Maraş açılmıyor. Sahil şeridi halkın kullanımına açılıyor. O görülen harabe evler, araziler özel mülkiyet. Mülkiyet hakkı diye bir şey var. Ona saygı duymak... Devamını Gör
Bu amk arap soytarı kuklaları gider tatile oralara şimdi