Alex Garland'ın Tartışma Yaratan 'Civil War' Filmi Seçimlere Yakın Bir Tarihte İzleyiciyle Buluşacak
Alex Garland'ın Tartışma Yaratan 'Civil War' Filmi Seçimlere Yakın Bir Tarihte İzleyiciyle Buluşacak
Civil War beklediğimizden daha da yakın zamanda çıkacak. Filmin yazarı bölünmüş politik görüşlere sahip izleyicisinin filmin başarı kaynağı olacağını düşünüyor. Alex Garland'ın ustaca çekilmiş 'Civil War'ında basın hem iyi adamlar hem de kötü adamlar gibi davranıyor. Yakın gelecekteki Amerika'nın parçalanma sürecini detaylı bir şekilde anlatan film, bir uyarı niteliğinde. Yavaş başlayan ve sonrasında Washington, D.C.'de gerçekleşen şaşırtıcı bir baskınla doruğa ulaşan bu gerilim dolu yapım, izleyicileri ülkenin etrafında çözülen bir ekip gazeteciyle birlikte görevin başına taşıyor.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
“Civil War,” Londra'nın zombi istilası altında kaldığı "28 Days Later" ile tanıdığımız bilim kurgu dehasının bugüne kadar yarattığı en üzücü distopik vizyon olma özelliğini taşıyor ve eğlence amaçlı tüketilmesi zor bir yapıma dönüşüyor.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Deneyimli savaş fotoğrafçısı Lee Smith (Kirsten Dunst) liderliğindeki gazeteci ekibi tam bir profesyonel. İşlerini yaparken insanlardan uzaklaşmayı gerektiren bu tarz soğukkanlılık, aslında kendi içinde bir suçlama niteliği taşıyor.
Garland, bu iç savaşın nasıl başladığını umursamıyor. Senaryosu, çatışmanın neden başladığına değinmeden, Texas ve California'nın ikisinin de ayrılıp (kendilerini "Batı Güçleri" olarak adlandırarak) üç dönemdir iktidarda olan bir başkan (Nick Offerman) karşısında kaynaklarını birleştirdikleri şüpheli bir kavram sunuyor.
Amerikalılar birbirine düşmüş durumda ve aktif ateş bölgelerinde serbestçe dolaşma izni olan tek kişiler "PRESS" yazılı yelekler giymiş olanlar.
Alfonso Cuarón'ün "Children of Men" filmindeki kahve dükkanı patlamasına benzer şekilde, gerçekçi tarzda gerçekleşen patlama, izleyiciyi tedirgin ediyor.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
İlerleyen sahnelerde ihtiyatlı çaylak, Lee'nin sonraki görevine, muhabir Joel (Walter Moura) ve deneyimli siyasi gazeteci Sammy (Stephen McKinley Henderson) ile birlikte başkente röportaj yapmak için D.C.'ye gitmeye ikna ediyor.
Genel olarak film gerçekten günümüzde de o Amerikan politik gerginliği dediğimiz diken üstündeki milletin bir portresi gibi işliyor.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın