Ankara-Berlin Hattı Yine Gergin: 'Egemenliğimize Eşi Benzeri Görülmemiş Bir Müdahale'
Türkiye ile Almanya ilişkileri, uzunca bir süredir oldukça sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya'daki genel seçimlere beş hafta kala Türk seçmenlere yaptığı 'Türkiye düşmanı Hristiyan Demokratlar, SPD ve Yeşiller'e oy vermeyin' çağrısına Berlin'den tepki geldi. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye'den hiçbir müdahaleye müsamaha gösterilmeyeceğini söyledi. Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ise çağrıyı 'Ulusal egemenliğimize eşi benzeri görülmemiş bir müdahale' sözleriyle eleştirdi.
Herford'da parti mitingi sırasında konuşan Merkel, "Türkiye kökenliler de dahil tüm Alman vatandaşlarının özgür seçim hakkı vardır. Hiçbir müdahaleye müsamaha göstermiyoruz" dedi.
Dışişleri Bakanı Gabriel ise "Erdoğan'ın Almanya'daki seçim kampanyasına müdahale etmesi, Alman halkını birbirine düşürmeye çalıştığını gösteriyor" açıklamasında bulundu.
'Erdoğan ölçüyü tamamen kaçırdı' diyen Schulz ayrıca, 'Özgür ve demokratik Türkiye için mücadele edenlerin daha da çok yanında olacağız' ifadelerini kullandı.
Bu açıklamalara ilk yanıt Başbakan Yardımcısı Bozdağ'dan geldi: "Türkiye'de halk oylaması sürecinde yürütülen kampanyalar sırasında Alman hükümetinin tutumu çok net. Devletin resmi televizyonunda 'hayır' kampanyası yapıldı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı sıfatıyla Almanya'da yaşayan vatandaşlarına telekonferans vasıtasıyla konuşmasına izin verilmediğini anımsatan Bozdağ 'Almanya aleyhine terör faaliyetinde bulunanlar Türkiye'de himaye görse Almanya'da darbe teşebbüsüne kalkışanlar Türkiye'de himaye görse ve Almanya ile ilgili başka şeyler olsa bunlar hoş karşılarlar mı? Karşılamazlar. Biraz Türkiye ve Türk halkıyla empati yapmalarında fayda olduğunu ifade etmek isterim. Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel bunu egemenlik haklarıyla ilgili bir müdahale olarak değerlendiriyor. Türkiye'nin Almanya'nın egemenlik haklarına müdahale etmesi söz konusu değildir' dedi.
İstanbul'da Cuma namazı sonrası camiden çıkarken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye ile ilgili açıklamalarının sorulması üzerine şu yanıtı vermişti:
'Bir vize konusu olmuştur, Avrupa Birliği sözünde durmamıştır. Aynı şekilde mültecilerle ilgili Türkiye'ye ödeme vaadinde bulundukları biliyorsunuz bir rakam olmuştur ki bu bizim bütçemize girecek bir para olmamıştır. Avrupa Birliği bu noktada vaadinde durdu mu? Durmadı. Şu anda Almanya neyi konuşuyor? Almanya şu anda işte 25-30 gün sonra yapılacak olan seçim için adeta SPD ve Hristiyan Demokratlar olarak 'Türkiye'yi ne kadar hırpalarsak o kadar içeride fazla oy alırız.' havasına düşmüşlerdir. Ben de Almanya'daki bütün soydaşlarıma diyorum ki, sakın bir yanlışa düşüp de bunları desteklemeyin. Ne Hristiyan Demokratları ne SPD'yi ne Yeşilleri... Bunların hepsi Türkiye düşmanıdır. Orada şu anda Türkiye'ye karşı düşmanlık yapmayan siyasi partilere gerekli desteği verin. Birinci parti, ikinci parti olmaları önemli değil, onlara verin. Çünkü bu bir yerde artık Almanya'da yaşayan tüm vatandaşlarımın bir onur mücadelesidir. O soylu mücadeleyi demokratik haklarını kullanmak suretiyle vermelerini tavsiye ediyorum.'
Erdoğan'ın, Adil Öksüz'ün Almanya'da olduğu iddiaları üzerine bu ülkeye nota verilmesi sonrasındaki gelişmelere ilişkin soru üzerine verdiği yanıt ise şöyleydi:
'Biz şu anda üzerimize düşen diplomatik görevi yapıyoruz. Biz notamızı verdik ve Almanya'dan bu konuda gerekli adımı atmasını istiyoruz. Almanya, kendi vatandaşlarını bizden isterken nasıl bir farklı tutum içine giriyorsa, biz de şu anda orada bulunan bu teröristleri kendilerinden istiyoruz. Onlar üstelik suçluyu istiyor, biz teröristi istiyoruz. Daha önce de söyledim, 4 bin 500 terörist dosyasını Sayın Merkel'in kendisine verdim. Bunlardan bize herhangi olumlu bir dönüş olmadı. Hala bekliyoruz. Şu anda onların burada 3-5 tane diyelim ki tutuklusu var, onları sürekli bizden istiyorlar. Onları bizden isterken, kusura bakmasınlar, onların yargısı varsa, bizim de yargımız var. Yargımız, bu konuda kararı verir, kararı verdikten sonra da gereği neyse onu yaparız.'
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, tatilini yarıda kesip yaptığı görüşmelerin ardından bir basın toplantısı düzenlemiş ve Türkiye'nin, aralarında Alman vatandaşı Peter Steudtner'in de bulunduğu insan hakları aktivistlerini serbest bırakmasını istemişti. Gabriel, Alman ihracat kredi garantilerinin yeniden gözden geçirileceğini söylemiş ve ayrıca Türkiye'ye seyahat etmek isteyen herkes için risklerin söz konusu olduğunu ifade etmişti. Bu basın toplantısı sırasında Alman Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'ye yönelik seyahat uyarısını güncellemiş ve vatandaşlarını daha dikkatli olmaları konusunda uyarmıştı.
Gabriel'in açıklamalarına ilk yanıt Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'dan gelmişti. Kalın açıklamaları 'iç siyaset yatırımı' olarak değerlendirdi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise 'Almanya bir yandan FETÖ ve PKK mensuplarının kendi topraklarında serbestçe dolaşmasına izin verirken, diğer yandan ülkemizde terör suçundan tutuklananların serbest bırakılması gibi kabul edilemez taleplerde bulunmaktadır' denilmişti.
Türkiye ve Almanya arasında son 12 ayda yaşanan 7. kriz sosyal medyanın da gündeminde 👇
BBC Türkçe, AA ve DW
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Maalesef Mustafa Kemal Atatürk'ü seven biri olarak şimdiki CHP'ye oy vermem akıl karı bir durum olmaz.Adalet yürüyüşünü HDPKK ile yan yana yapan CHP istemiyo... Devamını Gör
ilk defa olaylara doğru açıdan bakan bir Chp li gördüm. tebrikler.
sen kisin lan Alamnya sen nasıl bizi tehtid edersin. Reisimizin Arkadasındakilerin arkasındayım. Ekonomik yaptırımmış bize vız gelir benim karaktersiz arap ... Devamını Gör
Arkasındakilerin de arkasındasin :D Reyizz sen baya arka trübünde kalmasin ya senin kombineyi önlere alalım biraz saasd :D
Yav bunlar neden yaşaniyor ben size anlatayim bak.. İki hükümetinde ikiyüzlülügü. İkiside secimler öncesi halklarına güç gösterisi yapiyor. Merkel Alman hakl... Devamını Gör
Büyük resim diyosun?