Almanya ile Türkiye Arasında 'Alıkoyma' Krizi: Alman Büyükelçi Dışişleri'ne Çağırıldı

Almanya ziyareti sırasında pasaportunu kaybeden TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı’nın havalimanında Alman polisince alıkonulması üzerine Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann, Türk Dışişleri Bakanlığı’na çağırıldı. Türkiye’nin rahatsızlığı, Erdman’a Dışişleri Bakanlığı’nda müsteşar yardımcısı düzeyinde iletildi.

Almanya ve Türkiye arasında yeni bir kriz daha patlak verdi. 

Almanya’da pasaportunu çaldıran TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı’nın Türkiye’ye dönmek için çıkardığı geçici pasaport Alman makamlarından onay alamadı. 

Alman polisi pasaportunda sorun olduğu gerekçesiyle Bahçekapılı ve beraberindeki heyeti havalimanındaki polis karakolunda alıkoydu.

Yaşadıklarını Meclis'te gazetecilere anlatan Bahçekapılı, ziyareti sırasında kaybettiği çantasında pasaportunun da olduğunu belirterek konsolosluk yetkililerinin durumla ilgilendiğini ve geçici pasaport verdiklerini söyledi.

Köln Havalimanı'ndan çıkarken Alman polisinin kötü muamelesine maruz kaldığını ifade eden Bahçekapılı, 'İncitici oldu gerçekten ülkem adına. Bu benimle ilgili bir sorun sadece. Bireysel olarak da çok üzüldüm. Ben bu ülkenin parlamenteriyim. Biz Alman veya yabancı parlamenterlere nasıl saygı, nezaket gösteriyorsak onlardan da aynı şekilde saygıyı ve nezaketi beklemek hakkımız. Ama maalesef böyle bir uygulama olmadı. Kötü bir an geçirdim' dedi.

Gazetecilerin, 'Gözaltına mı almaya çalıştılar?' sorusuna Bahçekapılı, 'Evet. Havaalanının karakoluna götürdüler. Yurda hani böyle kaçak girmiş gibi olan insanların arasında bekletildim' yanıtını verdi.

Neden böyle bir muameleye maruz bırakıldığı sorulan Bahçekapılı, 'Şunu söyleyebilirim; Türkiye yükselen bir güç, Türkiye bağımsızlığını korumak ve geleceğini bağımsız bir şekilde kurgulamak isteyen bir ülke. Sanıyorum bundan çekiniyorlar' ifadelerini kullandı.

Bahçekapılı, krizin ne şekilde çözüldüğü sorusuna ise uçağı kaçıracağını belirtmesi üzerine 'bizi ilgilendirmez' şeklinde yanıt verdiklerini, tartışmalar sonucunda kendisini yaklaşık bir saat kadar 'nezaketsiz tavırlarla' beklettiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da olaya tepki göstererek, 'Teröristi alıyorsun, ülkende misafir ediyorsun, ağırlıyorsun ama bu ülkenin TBMM Başkan Yardımcısını ve heyetini orada kapıda saatlerce bekletiyorsun. Şimdi bunlara aynısını yapmak gerekmez mi? Ondan sonra Erdoğan oluyor diktatör. Sen benim Meclis Başkan Yardımcıma, bir bayan milletvekiline bu tür bir yanlışı yaparsan, senin polisin vesairen bunu yaparsa benim buna aynısıyla mukabele etmem lazım. Bütün oradaki personelin kimse, neyse bunlara gereğini yapmadığın sürece Türkiye de buna misliyle mukabele eder, etmek durumundadır.' dedi.

Erdoğan’ın çıkışının ardından Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann, Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. 

Dışişleri’nde müsteşar seviyesinde bir görüşme gerçekleştirdiği öğrenilen Erdmann’a “Almanya’da havalimanında yaşananlar hoş olmadığı, diplomatik nezaketle de uyuşmadığı, TBMM Başkanvekili ve heyetinin maruz kaldığı davranışın kabul edilemez olduğu” mesajı verildi.

DW Türkçe’nin haberine göre Köln/Bonn Havalimanı polisinin bağlı bulunduğu Sankt Augustin Federal Polis Merkezi'nden Basın Sözcüsü Başkomiser Jens Flören, iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Olayın rutin bir incelemeden ibaret olduğunu, Bahçekapılı'nın kesinlikle gözaltına alınmadığını vurgulayan Flören, yaşananlarla ilgili polisin hazırladığı dosyayı gördüğünü belirterek, Bahçekapılı'nın konsolosluktan aldığı geçici pasaportta Almanya vizesine dair herhangi bir bilginin bulunmadığını belirtti. 

Flören, 'Kendisi polis memurlarına TBMM Başkanvekili olduğu ve diplomatik pasaport taşıdığı bilgisini vermiş ancak bu bilgileri kanıtlayacak bir belge sunamadığı için polisler kendisinden havalimanındaki en yakın polis merkezine gelmesini rica etmişler” diye konuştu.

'Büyükelçilik'ten gelen onayın ardından serbest bırakıldı'

Polis merkezinde memurların Türk Büyükelçiliği ile irtibata geçtiğini söyleyen basın sözcüsü, 'Büyükelçilik de söz konusu vakada yardımcı olarak söz konusu şahsın, diplomatik pasaport taşıdığını doğrulamış. Bu onaylamanın ardından polis memurları kendisinin seyahat etmesine izin vermişler” dedi. 

Bahçekapılı'nın kesinlikle gözaltına alınmadığını ve kötü muameleye maruz kalmadığını söyleyen Flören, şöyle devam etti: 'Bu tamamen rutin bir olay. Bir kişi sınıra gelerek diplomatik pasaportunun olduğunu söyler ve bunu polislere ispat edemezse, yani yanında gerekli resmi belgeler  bulunmazsa, polisler de bu kişiye inanmaz. Doğal olarak incelemek, denetlemek zorundalar. Büyükelçilik onaylar onaylamaz, şahsın seyahatine de hemen izin verilmiştir. Şahıs diplomatik statüye sahip olduğunu kanıtlayabilseydi, zaten böyle bir olay da yaşanmazdı. Bu rutin denetleme sadece bu şahıs için değil, herkes için geçerlidir.”

Türkiye - Almanya ilişkileri son haftalarda tansiyon yükselmişti. Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier’in 15 Kasım’da gerçekleşen Ankara ziyaretinde taraflar birbirlerine karşı 'güven tesis'’ etmeye çalışsa da aksi gelişmeler yaşandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesinde PKK ile mücadele, Kürt sorunu ve HDP milletvekillerinin tutuklanması konularına ağırlık veren Steinmeier, Ankara’nın “PKK’ya destek veriyorsunuz” suçlaması ile karşı karşıya kaldı. 

Steinmeier'in ziyaretinin ardından Almanya’nın Türkiye’ye bir nota verdiği ve bu suçlamaları reddettiği ortaya çıktı.

Yine geçen ay Ankara’nın AB ile yaşadığı üyelik müzakerelerinin geleceğine ilişkin tartışma Ankara-Almanya ilişkilerine çok olumsuz yansıdı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara ile müzakerelerin dondurulabileceğini açıklayan AB yetkililerine tepkisini “Eğer daha ileri giderseniz bu sınır kapıları açılır, bunu da bilesiniz” çıkışıyla dile getirdi. 

Bu çıkışın “Erdoğan’dan Almanya’ya tehdit” olarak algılanmasından sonra Federal Hükümet Sözcüsü Ulrike Demmer, “Tehditler iki tarafa da faydalı olmaz” açıklaması yapmıştı.

AA ve DW