onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Anayasa Mahkemesinden "Masumiyet Karinesinin İhlali" Kararları

Anayasa Mahkemesinden "Masumiyet Karinesinin İhlali" Kararları

Anayasa Mahkemesinden "Masumiyet Karinesinin İhlali" Kararları

ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, ceza yargılamasında beraat etmelerine karşın haklarında disiplin cezası uygulanan iki başvurucunun, Anayasa'nın 36. ve 38. maddelerinde güvence altına alınan masumiyet karinesinin ihlal edildiğine karar verdi.

Anayasa Mahkemesinin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, öğretmen Barış Baş'a öğrencisine tokat attığı gerekçesiyle disiplin cezası verildi ve öğretmen hakkında ceza soruşturması başlatıldı.

Ceza Mahkemesinde yargılanan öğretmenin beraatine karar verildi. Öğretmen, aleyhine uygulanan disiplin cezasına karşı iptal davası açtı. Bölge İdare Mahkemesi, disiplin cezasının hukuka aykırı olmadığına karar verdi.

Anayasa Mahkemesinin Resmi Gazete'de yayımlanan diğer kararına konu başvuruda da zabıt katibi olan başvurucu Hüseyin Sezer, 'gizlilik kararı alınmış dosyanın örneğini bir avukata verdiği' iddiasıyla Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandı, delil yetersizliğinden beraat etti.

Aynı nedenle hakkında açılan disiplin soruşturmasında ise başvurucunun 'memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelikte, yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğu' sonucuna ulaşılarak, devlet memurluğundan çıkarma disiplin cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Bu işlem İdare Mahkemesi tarafından hukuka uygun bulundu.

  • Başvurucuların iddiaları

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunan Baş ve Sezer, ceza yargılamasında beraat etmelerine karşın haklarında disiplin cezası uygulandığını ayrıca mahkeme kararlarında haklarında yer alan ifadelerin kendilerinin suçlu olduğu inancına yol açtığını belirterek, masumiyet karinesinin ihlal edildiğini ileri sürdü.

Anayasa Mahkemesi, iki başvurucunun da Anayasa'nın 36. ve 38. maddelerinde güvence altına alınan masumiyet karinesinin ihlal edildiğine karar verdi.

Yüksek Mahkemenin gerekçesinde, masumiyet karinesinin, hakkında suç isnadı bulunan bir kişinin adil bir yargılama sonunda suçlu olduğuna dair kesin hüküm tesis edilene kadar masum sayılması gerektiğini ifade ettiği aktarıldı.

Disiplin suçuna ve ceza yargılamasına konu eylemlerin aynı olduğu hallerde disiplin soruşturmasıyla ilgili uyuşmazlıklara bakan idari mahkemelerin, fiilin sübutuyla ilgili ceza mahkemesinin ulaştığı kanaate saygı göstermesi gerektiği, bunu sorgulayacak ifadeler kullanmamasının beklendiği vurgulanan gerekçede, şu tespitler yapıldı:

'Aksi takdirde kişinin ceza mahkemesinde beraat etmiş olmasının bir anlamı kalmaz. Bu bakımdan idari mahkemeler dahil devletin diğer otoritelerinin beraat kararından şüphe duyulmasına yol açacak biçimde hareket etmekten kaçınmaları gerekir.

Somut olaylarda İdare Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi, ceza mahkemesi kararında ulaşılan sonucu tartışmaya açmanın yanında kararı okuyanlarda başvurucuların suç işlediği izleniminin oluşmasına sebebiyet vermiştir. Bu durumda beraat kararı anlamsız hale gelmiş ve başvurucuların masumiyetine gölge düşürülmüştür. Öte yandan iki yargı kolu arasında başvurucuların atfedilen suçu işleyip işlemediğiyle ilgili olarak çelişkili kararların ortaya çıkmasına sebep olunmuş ve masumiyet karinesinin ikinci boyutunun ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır.'

Kaynak: aa:text:20201020:22718824
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın