Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Aradığınız Adalete Ulaşılamıyor: 5 Kişinin Öldüğü Camideki Tente Faciasında 4 Yıldır Sonuç Yok
Bakırköy’deki Ataköy 5. Kısım Camii’nde 10 Ocak 2017'de üzerine kar biriken tente cenaze namazı kılanların üzerine çökmüş, 5 kişi ölmüş 70 kişi de yaralanmıştı. Ancak olayın üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen henüz hiçbir sorumlu cezalandırılmadı.
ANKA'da yer alan habere göre, 10 Ocak 2017'de Ataköy 5. Kısım Ömer Duruk Camii’nde öğle namazına müteakip kılınan 2 cenaze namazı sırasında üzerinde kar biriken tente cenaze namazı kılanların üzerine çökmüş, olayda 5 kişi ölmüş 70 kişi de yaralanmıştı.
Olayın ardından cenaze namazını kıldırmakla görevli M.K ile M.Ç ve cami imamları A.K ile F.Y hakkında ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Davanın son duruşması 4 Şubat’ta Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü, dosyanın bilirkişi heyetine gönderilmesi kararlaştırılırken, mahkeme haziran ayına ertelendi.
Kaymakamlık soruşturma izni vermedi
Davanın avukatlarından olan Özkan Koç, dava sürecine ilişkin bilgi verirken, olaya ilişkin Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından aynı gün soruşturma başlatıldığını, sorumluların kamu görevlisi olması nedeniyle kaymakamlıktan soruşturma izni istendiğini, ancak kaymakamlığın izin vermediğini söyledi.
Koç, 'Bunun üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İdare Mahkemesi’ne dava açıldı, bu kararlar iptal edildi. 2018 tarihinde tespit edilen sorumlular hakkında Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sanıkların cezalandırılması için kamu davası açıldı. Davanın ilk duruşması 2019’da yapılabildi, bugüne kadar 6 duruşma yapıldı, 4 Şubat 2021 tarihinde yapılan son duruşmada birtakım mağdurların raporları ile sorumluların kusur raporlarının tamamlanması, dosyaya girmesi gereken raporların bekletilmesine karar verildi” dedi.
"Cami yönetimi cenazeleri tentenin altına koydurmuş"
Olayda yaralananlardan biri olan Bakırköy Kent Konseyi Genel Sekreteri Halim Kızılırmak, olay günü yaşadıklarını anlattı.Omurgasında ve belinde kırık oluşan, ayak tarak kemikleri kırılan Kızılırmak, dört ay hastane yattı ve yüzde 10 engelli raporu aldı. Halim Kızılırmak, olay gününe ilişkin şunları anlattı:
“O gün her yerde diz boyu kar vardı. Oldukça kalabalıktı. Tentelerin üzerinde de yaklaşık bir buçuk metreden fazla kar vardı. Tenteler belediye tarafından insanların güneşten veya yağıştan korumak için yapılmış mekanizmalardır. Zaman zaman anonslar yapıldı, belediye kırmızı şerit çekti, cenazelerin olduğu yere girilmesin diye. Ancak cami yönetimi özellikle de oranın yönetici imamı, cenazeleri tentenin altına koydurmuş. Anonslarda ‘Tentenin altına girmeyin' şeklinde olsa da orası bir U biçimindeydi, U biçiminin içerisindeki diğer taraflara insanlar yoğunlaşmışlardı. İnsanların konuşması söz konusuydu, o konuşmalardan dolayı bir hareketlenme oldu. Çıtır çıtır sesler de geliyordu. En son 'Tentelerin altına girmeyin' anonsu yaptılar, sonra bir imam çıkıp 'Gelin iki dakikada kıldırırız' dedi. Gerçekten de 2-3 dakika içerisinde cenaze namazını kıldırdı. Cenaze çıkarken ‘Çöküyor’ dendi. Bir anda U biçiminde kapalı alan birbirine bağlantılarla yapılmış. Dolayısıyla o çekme ve çökme anında hepsi birbirini çekti. Üç taraf birden çöktü. Onların altındaki insan sayısı o kadar çoktu ki…
Ben kendi imkanlarımla hastaneye gittim. Ayak tarak kemiklerim kırılmıştı. O anda bir kişi öldü, ertesi gün bir başkası, birkaç gün sonra bir başkası, en son vefat 2020 içerisinde oldu. Vefat sayısı 5 oldu. Bir kişi de hala bitkisel hayatta. Benim kafamın arkasına 30 dikiş atıldı, omurgamda kırık oluştu, belim ortadan kırıldı, pelvisim küçük parçacıklar halinde kırıldı. 4 ay hastanede yattım. Adli tıp raporlarına göre yüzde 10 civarında engelli durumum söz konusu.'
"Süreç adil işlemiyor"
Olayda yaralananlardan bir kişinin halen bitkisel hayatta olduğunu söyleyen Kızılırmak, dava sürecinde adil yargılanmaların olmadığını ifade etti. Kızılırmak, şunları söyledi:
“Bu konuda adil yargılanma olmuyor. Çok insan sakat kaldı, toplam 70 civarında yaralımız var. 2017’nin 10 Ocak’ında oldu, 2019 yılı 5 Ocak tarihinde dosya ancak savcılığa intikal etti. 2 sene dosyayı sümen altı ettiler. Bu süre boyunca birçok girişimde bulunduk. İki kişi, idari mahkemelere gidip dava açtı. Maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuşlardı. İdari mahkeme bu tazminat kararı verdi. Ancak, caminin Diyanet İşleri’ne bağlı devlet kurumu olması sebebiyle haciz konulamayacağı ve bu ödemelerin yapılamayacağı kararı alındı. Devlet her suçu işleme hakkına sahip değil, devlet vatandaşını koruma hakkına sahip. Anayasal haklarını ona vermek zorunda. Bu davalar halen devam ediyor. 5 Ocak 2019’da savcılığa intikal etmesine rağmen duruşmalar halen tamamlanamadı. İki cami imamı suçlanıyor ama bir sonuç yok. Orada 5 kişi öldü 70 kişi yaralandı, bir kişi hala bitkisel hayatta, ben yüzde 10 engelli pozisyonundayım. Adil süreç doğru işlemiyor. 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürekli hakim değişiyor. İdare Mahkemesi’ne biz de dava açacağız. Maddi, manevi tazminat yönünden ilerlemesi için çalışacağız. Talebimiz, adil bir şekilde çabuk ve kesin sonuçlar vermeleri gerekiyor.”
Devlet her suçu işleme hakkına sahip değil, devlet vatandaşını koruma hakkına sahip. Anayasal haklarını ona vermek zorunda. Bu davalar halen devam ediyor. 5 Ocak 2019’da savcılığa intikal etmesine rağmen duruşmalar halen tamamlanamadı. İki cami imamı suçlanıyor ama bir sonuç yok. Orada 5 kişi öldü 70 kişi yaralandı, bir kişi hala bitkisel hayatta, ben yüzde 10 engelli pozisyonundayım. Adil süreç doğru işlemiyor. 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürekli hakim değişiyor. İdare Mahkemesi’ne biz de dava açacağız. Maddi, manevi tazminat yönünden ilerlemesi için çalışacağız. Talebimiz, adil bir şekilde çabuk ve kesin sonuçlar vermeleri gerekiyor.'
Yorum Yazın
O saatte orada ne işleri varmış
Bok yoluna gitmişler işte... Bu islamcılar birbirini böyle s.kmekten ne kadar da hoşlanıyorlar.
Devlet her suçu işleme hakkına sahip değil yazılmış. Devlet hiç bir şekilde suç işleme hakkına sahip değildir yanlış anlaşılmasın.