Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Arda Turan ve Rüştü'den Daha Öncesi de Var: Barcelona'nın İlk Türk Futbolcusu Seyit Cem Ünsal
Daha öncesi, hem de film gibi hikayesiyle...
Malumunuz Arda Turan çoğu futbolsevere göre dünyanın en büyük futbol kulübü olan Barcelona'ya görkemli bir şekilde transfer oldu, göğsümüzü kabarttı.
Arda'dan önce bunu başaran vardı: Türk futbolunun çıkardığı en iyi kalecilerden Rüştü Reçber, 2002 Dünya Kupası sonrası kendini Barça'da bulmuştu.
O dönem Barcelona başkan adayı olan Joan Laporta'nın Ronaldinho ile birlikte seçim vaadi, dünya kupasındaki başarılı performansı sonrası büyük takımların dikkatini çeken bizim Rüştü'ydü. Ve Laporta bu vaadi gerçekleştirdi.
Ama Rüştü'nün Barcelona kariyeri ne yazık ki kısa sürdü.
Yediği talihsiz goller sonrası, sonradan Galatasaray'ın da teknik direktörlüğünü yapacak hocası Rijkaard'ın gözünden düştü. Zaten Rijkaard dünden hazırmış kaleye Valdes'i geçirmeye, olan bizim Rüştü'ye oldu. Kaleyi kaptırınca da ülkeye geri döndü.
Fakat Rüştü de Barcelona'ya ayak basan ilk Türk değildi...
İşte Barcelona'daki ilk Türk: Kayserili Seyit Cem Ünsal
Anadolu'da başlayan, forvet pozisyonunda düşük profilli bir anadolu topçusu kariyeri. Bugünün Erciyesspor'u, o dönemin Kayserispor’u olan takımda profesyonel futbolculuğa başlayan 1975 doğumlu Seyit Cem Ünsal, ligdeki ilk süresini 30 Nisan 1994’te Galatasaray karşısında 87. dakikada oyuna girerek aldı. 1994/95 sezonu için Kayserispor'un daha çok yedek kulübesinin koltuklarını ısıtan bir topçusuyken sonraki sezon Gençlerbirliği’ne transfer oldu.
Seyit burada da yapamadı.
Ertesi yıl ikinci lig (yani şimdinin PTT 1. Ligi) takımlarından Erzurumspor’a kiralandı. Bu noktadan sonra herhangi bir topçudan beklenen bu ligin takımları arasında mekik dokumasıdır, fakat Seyit'in auta çıkmaya yakın kariyeri korner direğine çarpıp oyunda kalır: Güney Kore'den LG Cheetahs takımına transfer olur.
LG Cheetahs takımını aslında yeni adıyla hepimiz yakından biliyoruz, bir dönem Şenol Güneş’in de çalıştırdığı FC Seoul.
Ve bu takım sayesinde hiç beklemediği bir fırsat ayağına gelir...
1998/99 sezonu öncesi yaz dönemi. Barcelona'da van Gaal'li yıllar. Hollandalı teknik adam büyük transferler dışında genç yetenekler de keşfetmek istemektedir. Bu yüzden kasetlerini izleyip beğendiği 3 genç oyuncuyu Hollanda'daki takım kampına davet eder. Senegalli Cheikh Gadiaga, Kosta Rikalı Froylán Ledezma ve Seyit Cem.
'Menajerim Louis van Gaal’le temas kurmuş ve benim oynadığım maçlardan derlenen video kasetlerimi yollamış. Hoca da kasetleri izledikten sonra beni İspanya’ya davet etti ve birkaç gün denemek istediğini söyledi. Ben de buraya gelmeye karar verdim.'
19 Temmuz 1998 tarihinde kampa katılan Seyit, burada üç tane hazırlık maçına çıkar.
İlk maç 21 Temmuz 1998'de AGOVV Apeldoorn adlı takım karşısında. İlk 11'de 4 as futbolcu, 6 Barcelona B futbolcusu ve bizim Seyit var. Maçı 2-1 kazanıyorlar ama 45 dakika oyunda kalan Seyit'in golü yok, bir topu direkten dönüyor. Tıpkı bu maceradan sonra oluşacak kariyeri gibi.
İkinci maçında Seyit yıldızlaşıyor. Barça rakibini 13-1 yenerken, Seyit ikinci yarı girip 12 dakikada hat trick yapıyor, futboluyla göz dolduruyor.
Oynadığı 3. hazırlık maçında ise, şimdiki Barcelona teknik direktörü olan Luis Enrique'nin 7. dakikada sakatlanmasıyla oyuna giriyor, 70 küsürlerde oyundan çıkıyor. Bu Seyit'in Barcelona ile son maçı oluyor.
Türk basınına göre bonservis veya belge sorunları yüzünden, ama büyük ihtimalle takımın seviyesinde görülmediği için olmuyor Barcelona işi.
Bu noktadan sonra 'yav Barcelona denediyse vardır bu adamın bi numarası' diyerek 4 büyükler Seyit'in peşine düşüyorlar.
Dönemin Trabzonspor başkanı Mehmet Ali Yılmaz hızlı davranıyor ve Güney Kore ekibine 1.5 milyon dolarlık bonservisini ödeyip Seyit Cem'i Trabzonsporlu yapıyor
'Burada dikiş tutturur, henüz 23 yaşında, alır yürür' diye düşünülse de talihsizliker serisi başlıyor.
Aralık 1998’de Trabzon'da ağır bir trafik kazası geçiriyor.
Kafatası, omzu ve kaburgasında kırıklar oluşan Seyit Cem, hayati tehlikesi bulunmamasına rağmen sezonu kapatıyor. Diğer sezon tam trafik kazasının izi silinip lige başlayacakken askerlik durumu ortaya çıkıyor, daha doğrusu önceden atlattığı yoklamayı bu sefer atlatamıyor. O zaman sporcular için özel düzenleme yapılan kanun yok tabii, birliğine teslim oluyor.
Trabzonspor'da beklentileri hiç karşılamamış olsa da bu sürede kontratı da uzatılıyor.
Trabzon'a yar olamadığı gibi 10 Ekim 1999'da ordu milli futbol takımı kadrosunda yer alıp Gölcük Depremi depremzedelerine yardım amaçlı düzenlenen maçta kendi takımı Trabzonspor'a karşı forma giyiyor. 2-1 ordu milli takımının kazandığı maçta ikinci yarı girip 2 golü atan isim kim tahmin edin 😁
Bundan sonra kiralık dönemleri başlıyor, ilk olarak 1999-00 sezonunun ikinci yarısında Vanspor'a veriliyor.
18 Ocak 2000 sahalara tam anlamıyla döndüğü tarih oluyor. Vanspor'la toplam 11 maça çıkıp 4 gol buluyor. Bu gollerden ikisi yine Trabzonspor'a 😁 2000-2001 sezonunda Kocaelispor'da, 2001-02 sezonunda Batman Petrolspor'da kiralık oynayıp Trabzonspor'daki sözleşmesini bitirdi.
Bitirdi bitirmesine fakat bu süreçte parasını alamadığından haciz yedi. Bunun üzerine Trabzonspor'a alacakları yüzünden icra memurlarını yollayıp kulübün telefonlarını kestirmişliği de vardır.
Trabzonspor'dan sonra elinde bonservisiyle gittiği ilk takım 2003-04 sezonunda İstanbul Büyükşehir Belediyespor oluyor.
Fakat Seyit burada da tutunamıyor ve sezon arasında sözleşmesi feshediliyor. Boşa çıkınca Altay'a geçiyor, Altay'da da yapamıyor. Bir yarım sezon da burada bulunduktan sonra yine sözleşmesi feshediliyor.
Futbolda son durağı 2005-06 sezonunda iki yıllık sözleşmeyle Şanlıurfa Belediyespor olsa da ligin devre arasında aldığı kararla futbolu bırakıyor.
31 yaşında futbola veda eden, bir zamanların genç yeteneği Seyit Cem Ünsal bir şekilde Barcelona'nın tarihine geçiyor: Yakında Arda Turan'ın da ekleneceği, kulübün müzesindeki 'kulüpte oynayan Türk futbolcular' listesinde adı yazıyor 'Seyit Cen'in, bir türlü doğrultamadığı kariyerinin özeti gibiymişcesine hatalı şekilde. Bunun dışında 90'larda çocuk olanların hafızalarında telefon hediyesi veren çıkartma albümünde bir türlü çıkmayan Trabzonsporlu futbolcu olarak kalıyor.