Asla Aynı Kalmaz: Tuba Büyüküstün'ün Yıllar İçinde Değişirken Tekrara Düşmeyen Tarzını Yakından İnceliyoruz!
Tuba Büyüküstün, yıllardır hem başarılı oyunculuğuyla hem de kendine has tarzıyla dikkat çeken isimlerden biri. “Çemberimde Gül Oya” dizisiyle hayatımıza giren ve o dönem uzun saçları, doğal güzelliğiyle hafızalara kazınan ünlü oyuncu, yıllar içinde hem imajını hem de stilini defalarca değiştirdi.
Bazen salaş ve maskülen bir tarz benimsedi, bazen de kırmızı halıda cesur ve sofistike seçimleriyle adından söz ettirdi.
Gelin, bugün hala doğallığıyla ön planda olan Büyüküstün’ün yıllar içindeki stil yolculuğuna birlikte göz atalım.
Neredeyse hiç estetiği yok denilecek kadar doğal bir güzelliğe sahip ünlü oyuncularımızdan biri olan Tuba Büyüküstün, televizyon dünyasına Çemberimde Gül Oya dizisiyle adım attı.

20’li yaşlarında uzun ve koyu renk saçları, belirgin kaşları ve dikkat çeken bakışlarıyla ekrana geldi. O dönem sert ve keskin hatlarıyla ciddi bir imaj çizen oyuncu, henüz genç yaşına rağmen oldukça olgun bir duruş sergiliyordu. Zarife karakteriyle hayatımıza girdiği o günlerden beri doğal güzelliği ve değişken tarzıyla hep konuşulan isimlerden biri oldu.
Saçlarını genellikle uzun kullanmayı seven oyuncu zaman zaman radikal kararlarla saçlarını kısa kestirdi.

Öyle ki uzun yıllar boyunca onu uzun ve koyu renk saçlarıyla görmeye alışan hayranları 2016 yılında saçlarını kısacık kestirdiğinde büyük bir şaşkınlık yaşamıştı.
Ancak Tuba Büyüküstün’ün en büyük özelliği hiçbir değişimin ona yapay durmaması. Her tarzı öylesine benimseyerek taşıyor ki yeni bir stilin içinde bile sanki hep öyleymiş gibi görünüyor.
Tuba Büyüküstün, kırmızı halıda ve davetlerde şık tasarımları tercih etse de günlük hayatında oldukça salaş ve rahat bir tarz benimsiyor.

Onu sokakta sık sık bol pantolonlar, oversize tişörtler, şallar ve rahat spor ayakkabılar içinde görmek mümkün.
Hollywood yıldızlarının sokak stilinde gördüğümüz aşırı özenli görünümlerin aksine o her zaman samimi ve doğal bir şıklık içinde.
Örneğin bir gün onu plajda botlarıyla, ceketinin içine gömülmüş şekilde bir senaryo okurken görebiliyoruz.

Ertesi gün ise rahat bir şalvar ve basic bir tişörtle yolda yürürken. Magazin basınında çok sık yer almayan ve sansasyon yaratmayı sevmeyen bir oyuncu olarak onun bu doğal tarzı da tam kendisine yakışan bir duruş sergiliyor.
Ancak, Tuba Büyüküstün’ü bir kez gördüğünüz halini bir daha görmek pek mümkün değil.

Kendi stilini yaratma konusunda oldukça cesur olan oyuncu sık sık tarz değiştiriyor. Aynı saç modelini, aynı kıyafeti ya da aynı kombini bir daha tekrarlamıyor. Bu da onu moda dünyasında ilham verici bir figür haline getiriyor.
Sokaktaki salaş ve rahat tarzının aksine kırmızı halıda bambaşka bir Tuba Büyüküstün görüyoruz.

O, klasik şıklığı kendi özgün tarzıyla birleştirerek her seferinde unutulmaz bir imza bırakıyor. Abartıya kaçmadan sade ama çarpıcı tasarımlar tercih eden oyuncu minimalist elbiseleriyle modern bir zarafet sergiliyor.
Özel tasarım elbiseleri, cesur ama şık kesimler ve genellikle siyah, beyaz, kırmızı gibi klasik tonlarla karşımıza çıkıyor.

Zaman zaman desenli veya farklı dokulardaki elbiseleri tercih etse de genel olarak sofistike bir tarz benimsediği söylenebilir.
Saçlarını bazen sade bir şekilde açık bırakıyor, bazen de zarif bir topuzla tamamlıyor.
Özellikle Zeytin Ağacı filminin galasında giydiği siyah elbisesiyle büyük beğeni toplamıştı.

Bu zarif görünüm onun ne kadar doğal ama etkileyici bir şıklığa sahip olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Katıldığı farklı davetlerde ise tamamen maskülen bir elbise ile görebiliyoruz onu.

Tek bir stile bağlı kalmayacağını ve her zaman yenilikçi olacağını da gösteriyor böylelikle. Saç rengi konusunda ise genellikle doğallıktan yana. Saç rengi konusunda ise genellikle doğallıktan yana.
Bazen hafif kızıl tonlarına kaçan koyu kahve saçlarıyla karşımıza çıksa da platin sarısı ya da farklı renkleri hiç denemedi.

Doğal renginden çok fazla uzaklaşmadan, kesim ve şekillendirme ile değişiklik yapmayı tercih eden bir isim.
Kahkül ise vazgeçemediği bir detay. Saçlarını kısacık da kestirse uzun da bıraksa mutlaka bir kahkül kullanıyor. Kendine de yakıştırmayı biliyor kahkülü. Uzun saçlarına da yakışıyor, kısacık kestirdiğinde de o kahkülü yüzüne yakıştırıyor. Özellikle saç stilini beğenip aynı şekilde kullanmak isteyen hemcinsleri olmuştur mutlaka.
Tuba Büyüküstün’ün tarzı her zaman onun karakteriyle bütünleşen bir şey oldu.

O, hiçbir zaman sadece modaya uyum sağlamak için bir şeyler giymedi, her zaman kendine yakışanı seçti.
Sokak stiliyle rahat ve cool, kırmızı halıda ise zarif ve şık bir ikon oldu.
Onun tarzına dair en dikkat çekici şey ise, aynı şeyi tekrar etmemesi.

Bir gün maskülen bir takımla görüp, ertesi gün uçuş uçuş romantik bir elbiseyle görebilirsiniz. Ancak ne yaparsa yapsın, stilinde her zaman bir özgünlük ve doğal bir akış var.
Tuba Büyüküstün’ün değişen tarzı aslında onun hayata ve sanata olan bakış açısını da yansıtıyor. Değişimden korkmayan, kendini yeniden keşfetmekten çekinmeyen bir duruşa sahip.
İşte bu yüzden sadece oyunculuğuyla değil, stiliyle de yıllar boyunca ilham vermeye devam ediyor. Peki siz onun bu değişimlerini beğeniyor musunuz?🤔 Yorumlara bekliyoruz...
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
devam devam kayyum atanıncaya kadar