Asrın hastalığına terapi çözümü

Asrın hastalığına terapi çözümü

Posted on 15 Aralık 2014 by GölgeAdam in Güncel, Son dakika with Yorum Yapılmamış

Son yıllarda genç nüfusü etkisi altına alan “Cem Yılmaz Sendromu” artık dert olmaktan çıkıyor.

Genç nüfusu etkisi altına alan, kişide sürekli olarak espri yapma saplantısı şeklinde ortaya çıkan Cem Yılmaz sendromu, artık terapi kapsamında.

Kirpi haber olarak ziyaret ettiğimiz terapi seansı oldukça kalabalık. Genellikle genç bir nüfusun ağırlığını görüyoruz. İlk sözü genç bir hasta alıyor. Adını ve bağımlı olduğunu söyledikten sonra ekliyor: “Aslında hiç böyle mizaçta birisi değildim.  Hatta arkadaşlarım benim sık sık çok ciddi bir insan olduğumu bile söylerlerdi. Bu durumun tam olarak ne zaman başladığını ben de bilmiyorum.  Başıma o kötü olay gelmese belki de hasta hasta yaşamaya devam edecektim. Bir gün arkadaşım babasının kanser olduğunu ve 2 aylık ömrünün kaldığını söyleyince, kesin tahliller karışmıştır deyip kahkahı bastığım zaman arkadaşımın suratını görecektiniz. O günden sonra bu hastalıktan nasıl kurtulacağımı düşünmeye başladım. Daha sonra gazetedeki değişim terapisi ilanını gördüm ve buraya geldim…

Daha sonra başka bir genç söz alıyor: “Herşey Cem Yılmaz’ın “Bir Tat Bir Doku” şovunu izlememle birlikte başladı. Gösteri bittiğinde adeta büyülenmiş gibiydim. Her yer bir anda kocaman bir sahneye, insanlar da beni izlemeye gelen seyircilere dönüşmüştü. Ben de gittiğim her ortamda birbiri ardına esprileri patlatıyordum…

Terapiyi yöneten uzman psikolog Nurettin Öztan konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada “Bu sendromu tıp dilinde cem yılmaz sendromu olarak adlandırıyoruz. Herşeyi mizaha vurmak, bir anlamda hayatı ciddiye almamanın ve sorumluluktan kaçmanın kolay bir yolu gibi gözüküyor. Terapideki genç arkadaşlar da hakim olan popüler kültür idollerinden ve anlayışdan fazlaca etkilenmişler. Sonuçta esprili olmak karşı cinsi tarafından tercih edilen bir özellik...

Terapiye gelen genç arkadaşlara öncelikle mizaha karşı olmadığımızı, mizahın yaratıcı süreçlerin bir parçası olduğunu, bununla beraber hayatta bazen ciddiye alınması gereken durumlar olduğunu belirtip bu süreçlerin ayırdına varmaları için bazı davranışsal yöntemler uyguluyoruz. Seansa katılan arkadaşlar kısa sürede saplantı nevrozundan kurtulup normal yaşamlarına geri dönebiliyorlar.