Süper Lig Raporu

Süper Lig'in 23. haftasından akıllarda kalan, dikkat çeken 10 madde, haftalık Süper Lig raporunda.

1- “Avrupa’da iyi ama Türkiye’de…” Fenerbahçe iyi futbol oynadığı Gençlerbirliği karşılaşmasını 2-0 kazandı ama maçtan sonra yine akıllarda tek bir isim vardı: Cüneyt Çakır. MHK eski Başkanı Ahmet Güvener, Pierluigi Collina’nın da Avrupa’da mükemmele yakın çok maç yönettiğini ancak İtalya’da sürekli eleştirildiğini söylemişti. Doğrudur ancak Cüneyt Çakır, Türkiye’de kimseyi memnun edemiyor ya da böylesi pozisyonlar sürekli onun başına geliyor. Penaltılar doğrudur, yanlıştır. Kırmızı kartlar gösterilir, gösterilmez ancak Cüneyt Çakır’ın şu gündemden artık çıkması gerekiyor.

2- Akıl tutulması Gençlerbirliği futbolcusu Jean-Jacques Gosso’nun Fenerbahçeli Dirk Kuyt’a yaptığı hareket tam anlamıyla akıl tutulması. Maçından ilk düdüğünden itibaren, sert futbolla kasti fauller arasındaki ayarı tutturamayan Fildişili futbolcunun, Kuyt’ın kasıklarına basmadan daha önce sahadan ihraç edilmesi gerekirdi.

3- İç-dış dengesizliği 12 maçta deplasmanda sadece 3 kez kazanan Galatasaray, Chelsea maçı sonrası 2 puanı Çaykur Rizespor karşısında bıraktı. Deplasmanlarda bu denli beklenmedik şekilde kötü oynayan sarı-kırmızılı takımın şansı, kendisinden daha kötü futbol ortaya koyan Rize temsilcisi idi ancak 30 saniye içerisinde her şey tersine döndü. Umut Bulut’un atamadığı pas sonrası savunma arkasına atılan topta Fernando Muslera, zamanla hatası yaptı ve penaltıdan Kweuke eşitliği sağladı. Uğur Tütüneker, LuaLua ya da Engin Baytar’dan faydalabilseydi, Çaykur Rizespor orta sahada kaptıkları topları kaleye daha rahat götürebilirdi. Rize 1 puan, Galatasaray ise büyük yara aldı.

4- Ayın elemanı Aralık ayına kadar bir maçta toplamda 45 dakika bile süre alamayan Mehmet Akyüz, Şubat ayının adamı oldu. Trabzon deplasmanında hat-trick yapan 28 yaşındaki futbolcu, Akhisar Belediyespor’un Bursaspor’u 2-1 ile geçtiği maçta da takımının gollerini kaydetti. Hamza Hamzaoğlu’nun yarattığı sistemin belki de en önemli taşlarından birini, kontratak futbolunu çok iyi oynayan Mehmet Akyüz, bu becerisini golleriyle de süslemeye başladı. Bu maçlar birlikte zorlu fikstürü bırakan Bursaspor’un da artık kazanmaya başlaması gerekiyor zira 23 karşılaşmada 31 puanın yanında oynana futbol da hiç tatmin edici değil.

5- Yaratıcılık fakirliği Medical Park Antalyaspor maçı için Veli, Atiba, Jones orta sahası size de fazla gelmedi mi? Fernandes’i sezon başında ya da devre arasında kadrosunda tutan Beşiktaş bunun diyetini bu maçta da ödedi. Galatasaray mağlubiyetinden sonra o şok takımın üzerinden atılabilseydi, siyah-beyazlılar zirve için daha da umutlu olabilirdi. Burada eleştirilen zaten Beşiktaşlı yeni nesil futbolcuların kazanan takım olmaması ve durumun oluşturduğu baskı. Slaven Bilic de o hesapları iyi yapamayınca mücadele 0-0 sona erdi.

6- 62’den tavşan Eskişehirspor-Kasımpaşa maçını seyretmeyenler çok fazla şey kaybetmedi. Öyle ki Jorquera’nın direkten dönen şutunun dışında maç boyunca iki takımın toplam 3 kaleyi bulan şutu vardı. Mücadele, orta sahadaki pas kayıpları, Bienvenu’nün (yine) kaçan golleri, Şota’nın takımının topun arkasında iyi durmasından çok da öteye gitmedi. Gecenin tek olumlu hareketi ise Eskişehirspor taraftarlarının, dakikalar 62:22’yi gösterdiğinde, 6222 nolu yasayı protesto etmek adına stadyum dışından yaptıkları meşale şovuydu.

7- İki hoca arası mesafe Son dört maçta topladığı 10 puanla Hikmet Karaman, Kayseri Erciyesspor’un küme düşme potasında daha iddialı bir takım haline gelmesini sağladı. Kayserispor’u da dört gölle geçen ve maçta da bir penaltı kaçıran takım, son dört maçta kalesinde sadece iki gol gördü. Öte yandan Domingos Paciencia’nın Süper Lig’de ne yaptığını merak ediyorum. Devre arasında 12 puan toplamış takımın başına Yılmaz Vural’ı getirselerdi, en azından ligde kalırlardı. Genç ve gurbetçi oyuncular transfer edip, takımın başına sofistike isimler getirmekle maalesef kümede kalınmıyor.

8- Okan Buruk değneği 7 maç 16 puan. İnanılmaz. Okan Buruk, Elazığspor’da olağanüstü işler yapmaya devam ediyor. Klasik 4-2-3-1’i çok iyi uygulayan ve Tello’nun gelişiyle son dört maçta 10 gol atmayı başaran Elazığ ekibi, Okan Buruk’un şapkadan tavşan çıkarmasıyla şu ana kadar gayet iyi toparladı. Sivasspor cephesi için 3-1’lik mağlubiyet telafi edilebilir zira 4 ila 10. Sıradaki takımların sürekli puan kaybetmesinden dolayı hala Avrupa potasına yakınlar.

9- Sergen Yalçın ile kritik galibiyetler üzerine Sergen Yalçın son üç maçta sadece 1 puan alabilen takımıyla öyle bir kritik galibiyet aldı ki, adından söz ettirmesini bildi. Karabükspor’u Necmettin Şeyhoğlu’nda deviren ikinci takım olan Gaziantepspor, Kayserispor ve Konyaspor maçları öncesinde rahat bir nefes aldı.

10- Konya Trabzon’u elinden kaçırdı Trazbonspor’u zorlu Juventus mesailerinin hem fiziksel hem de psikolojik olarak yorduğu, Konyaspor maçında ortaya bir hayli fazla çıktı. Ligdeki tek deplasman galibiyetini 5. hafta Kayseri’de alabilen bordo-mavililer, dış sahada yine silik bir görüntü çizdi. Mesut Bakkal, rakibinin Avrupa macerasını göz önüne kapatıp maç öncesi defterine mutlaka 3 puan yazmıştır ancak o da takımının son vuruşlardaki başarısızlığına kurban gitti.

Alican Döşer-SPOR365