Ayıya "Orman Kibarı", Rüşvete de "Hediye" Dememize Sebep Olan Örtmece Kavramı Nedir?
Dilin toplumsal yaşamda kullanımı sırasında bazı ifadelerin doğrudan kullanımı karşıki kişilerin incinmelerine yol açabilir, bu nedenle bu tür ifadelere dikkat edilmesi gerekir. Kimi toplumlarda gayet normal olarak kullanılan kelimelerin, kimi toplumlara göre tabu sayıldığı da bilinen bir gerçektir. Ancak bazı tabu kelimeler veya karşıki kişileri incitmesi olası olan ifadeleri daha hafifletmek amacıyla hemen hemen her toplumda var olan “hüsnü tabir” diye adlandırdığımız cici sözlerin kullanılması da yaygın hale gelmiştir. Örtmece, (hüsnü tabir) toplumsal bütünlüğün korunması, insanların meramını karşısındakine daha rahat aktarması; kriz yönetiminde insanların doğru yönlendirilmesi açısından oldukça önemlidir.
Kelimeleri içerik bazında güzelleştirme fikri yeni bir olgu değildir ve yüzyıllardır tüm dillerde rastlanmaktadır. Bu olguya Türkçede 'edebi kelam' , 'güzel adlandırma', 'hüsnü tabir', 'güzelleme' veya 'örtmece‟ denmektedir. İngilizcede 'euphemism', Fransızcada 'euphémisme' ve Almancada 'euphemismus' olarak adlandırılan bu olgu Antik Yunanca kökenli 'eupheme' (eu< 'iyi, güzel' pheme>'konuşma, söz ') kelimesinden kaynaklanmaktadır.
1. Örtmecenin Özellikleri: Olumsuz Anlamlı Bir Kelimeyi Karşılama

Olumsuz anlamlı bir kelimeyi karşılamak için kullanılan örtmece tabirler; bir eksikliği gidermek, ifade tarzını hafifleterek daha olumlu bir şekilde söylenmesini sağlar.
Örnek vermek
gerekirse Türkçe'de çöpçü dediğimizde çöpçülük yapan şahısların aşağılanacağını
varsayarak onlara temizlik işçisi deriz. Sakat yerine engelli, şişman yerine, balık etli, fazladan birkaç kilosu var gibi tabirler de yine olumsuz anlamlı kelimeleri karşılayan örtmecelerdir.
2. Örtmecenin Özellikleri: Anlam Belirsizliği

Örtmece kelimelerin kullanılmasındaki en temel sebep, olumsuz anlam yüküne
sahip kelimenin olumsuz değerini hafifletmektir. Örtmecenin bu yolla karşıladığı
kelimeye kıyasla daha az tahrip gücüne sahip, durumu kontrol altında tutmaya
yönelik bir yapısı mevcuttur.
Örnek verirsek, Başbakanlık ve
Cumhurbaşkanlığı yapmış olan rahmetli Turgut Özal “kanunları çiğnemek”
yerine “anayasayı arkadan dolaşmak” tabirini kullanmıştır. “Faiz” yerine “kâr payı” gibi daha dolambaçlı yollardan ifadelerle anlamda oluşacak belirsizlik, rahatsızlık
yaratılmadan halledilmiş olacaktır
3. Örtmecenin Özellikleri: Karşıladığı Kelimenin Anlamını İyileştirme

“Cin”, “şeytan”, ya da “domuz”, “börü” gibi varlıklardan söz edildiğinde bir ürkme, bir korku, bir iğrenme ya da o varlıkların zararına uğrayacağı kaygısı nedeniyle bu varlıklardan söz edilirken çağrışım değerleri yüksek olan kelimelerin ifade edilmesinden kaçınılır. Bu kaçınmanın neticesinde daha olumlu bir kelime ile anlatım yoluna gidilir. “Cin ” yerine “üç harfli, iyi saatte olsunlar”, “şeytan” yerine “ili, adını eller alsın, iblis”, “domuz” yerine “koca oğlan, dağda gezen, minik”, “börü” yerine ise “kurt, uzun kuyruk” gibi kelimeler kullanılmaktadır.
Not: Anlam iyileşmesi için verilen örnekler arasında yer alan “börü” kelimesi artık neredeyse unutulmuş yerini tamamen bir örtmece tabir olan “kurt” kelimesine bırakmıştır. “Kurt” kelimesi günümüz itibari ile yeni örtmece kavramlar olan “dik kulak, gök gözlü” gibi kelimeler ile karşılanmaktadır.
4. Örtmecenin Özellikleri: Yerine Geçtiği Kelimenin Formal Karakterindeki İyileşme

Özellikle dini, ırki, bedensel ya da ruhsal hassasiyetler konusunda tutucu olan kesimler karşısında bazı konularda meramı anlatabilmek adına kelimelerin
anlam yükünü başka cümlelere aktarmak yoluyla ana temayı ifade etmekte ve
durumu yumuşatarak adeta bir sakinleştirici etkisi yaratmaktadır.
Bunu örneklendirmek gerekirse: “sarhoş” kelimesi yerine “çakır keyif, güzel, keyifli, uçuyor, leyla” gibi tasvirlerle arka plan göz ardı edilmiş olmaktadır.
5. Toplumuzda Örtmecenin Sık Kullanıldığı İki Durum: Ölüm
“Ölüm ” tüm tabiat canlılarının olduğu gibi insanoğlunun da kaçınılmaz sonudur. Fakat insan psikolojisi mümkün olduğu kadar bu konu üzerinde durmaktan kaçınır. Mutlaka konuşulması gerekiyorsa da örtmece tabirler kullanılarak hafif bir anlatım tarzı benimsenir.
Örtmece Kullanım Örnekleriyle Ölüm Anlatımlarımız:
Allah rahmet eylesin
Allah'ın davetine icabet etmek
Allah‟la buluşmak
Can vermek
Canı çıkmak
El çekmek
Emaneti teslim etmek
Emanetini vermek
Gözlerini dünyaya yumak
Gözlerini hayata yummak
Gözünün karası gitmek
Hakka yürümek
Namazı kılınmak
Öbür dünyaya göçmek
Ocağı sönmek
Ölüm Şerbeti içmek
Rahmeti rahmana kavuşmak
Rahmetli olmak
Rahmetlik olmak
Sonsuzluğa intikal etmek
Don değiştirmek
Dumanı tütmez
Buz kesmek
Eks (x) Olmak
İki eli yanına gelmek
Yensiz-yakasız gömlek giymek
Hayatıyla ödemek
Kara toprağa aş olmak
Vadesi tamam olmak
6. Toplumuzda Örtmecenin Sık Kullanıldığı İki Durum: Hastalık

İnsanların acizlik içinde bulundukları durumlardan bir tanesi de hastalık ve hastalıklarla ilgili konulardır. Hem ruhen, hem bedenen tam bir çöküntü durumunda olan insan karşısındaki problemle başa çıkabilmek adına problemin etkilerini en aza indirmek için işe ilk olarak çevresinde oluşan o ruhi durumu kırmakla başlar. Çünkü hastalığın adını anmak sanki hastalığa daha da güç katmaktadır. Onun için hastalığın yapısına karşı yapılan çözümlemelerde ilk önce tabirlerin değişmesi gerekmektedir.
Boronşit: öğkenli,
Cüzzam: akarca, dönük,
Çıban: gelincik, kara mübarek, kuş kuyruğu,
İshal: bozguna düşmek, diyare, fikirlemek, motoru bozmak, sürgün olmak,
Kanser: incitmebeni, yeyilmek ,
Koma: bitkisel hayat,
Sara hastalığı: al basma, ağrı tutmak,
Sıtma: kızdırma, tutaklık,
Tifo: ağrı, karayatağıl, sölek, ter,
Verem: ince ağrı, gelincik, gözelleme, kel hastalık, kötü hastalık, kurudan, öfkence,
Zatüre: punta, üşütme,
7. Hafif Dereceli Örtmece Kelimeler

Bu tür örtmece kelimeler kişilerin fiziki, adli, ahlaki ve mizaci özelliklerinden kaynaklanan birtakım zaaflarını doğrudan dile getirmektense daha hafif bir şekilde ifade etmek için kullanılır. Bazı örneklerle:
Aptal: ahraz, ahraz, ak göz, alık, bön, dedem akıllı, angut, aval,avanak, budala
Bedavacı: abanmak, açıkçı, anaforcu, asalak, avantacı, beleşci
Cahil: ayak takımı, fos, görgüsüz, kaba, mürekkep yalamamış, mektep görmemiş
Cimri: cebinde akrep var, eli sıkı, hasis, kısmık, kıtmır ,varyemez
Çalmak: abartmak, ağurlamak, afırtmak, afsunlamak, aktarma, alıp kaçmak, aparmak, aşırmak, cebine indirmek, el değiştirmek (Askere gidenler bilir), hortumlamak
Evlilik Dışı İlişki: dost tutmak, görüşmek, harama uçkur çözmek, işi pişirmek, kaçamak, kırık tutmak, mercimeği fırına vermek
İşemek: çiçek toplamak, idrar, çişlemek, işegen, etin suyunu sıkmak, küçük abdest, çocuğu ağlatmak
Orospu: hayat kadını, iffetsiz, kaynaşık, kınalı, koket, kucaktan kucağa gezmek, makine, ortaya düşmek, ortalık kadını, oynak kadın, önlük, seçme, sinek, sokağa düşmek, tensuz, ters ayakkabı
Osurmak: bırakmak, bombalamak, gaz çıkarmak, koyurma, kurbağaya basmak
8. Orta Dereceli Örtmece Kelimeler

Örtmecelerin sınıflandırılmasındaki ikinci aşama olarak aldığımız orta dereceli örtmecelerin konusu insanlar tarafından algılandığında oluşabilecek tahribatları en aza indirmek için uygulanmaktadır. Algısal tahribatların en az düzeye indirilmesinin dışında bir de saygı ifadesi nedeniyle kullanılan örtmeceler vardır.
Ayı: orman kibarı, gocaoğlan
Azrail: alıcı, can alıcı, gökçe
Baykuş: gılınkuş, goskoyuk, hacıkuşu, hayırlı kuş, hep büyük guş, hümmatun, hüpbükkuş, ishak, kılın, kukumav, mal kadın, muratçık, ören kuşu, uğu
Cin: andık, arap, concolos, ecin, geçkin, gezer, ıbrık kalfa, ifrit, ismi lazım değiller, iyi saatte olsunlar, kalfa, koncalus, korkut, mekir nekir, rüküş hanım
Domuz: adını eller alsın, adı yaman, bal yiyen, canavar, dağda gezen, gaban, gara, gara canacar, hınzır, kesegen (erkek domuz)
Hastalık: alıcı, ağramak, ağrı, can alıcı, illetli, malûl, pençesine düşmek, rahatsız
Kanser: eşşehgumması, incitmebeni, kötü hastalık, öldürücü, sınnan, ürkütücü, yemece
Kefen: çadır, melez, tef, yakasız gömlek
Şeytan: albız, adı batasıca, çör, elbiz, dizman, gözü çıkasıca, iblis, ili
Tabut: ağaç at, cansız at, imamın kayığı, salaca
Verem: ince hastalık, ince illeti, ince maraz, ileze, issice, kel hastalık, kötü hastalık, kurudan, öfken, öpke avruu, örken, sücce
Yılan: adını eller alsın, akarca, ala gevur, ala gücük, babaköş, boz yürük, bozüyrük, çavgın, çapar, emecen, eram, evren, gabaköz, genevirala, ılan, kabran (kör yılan), kaygan, kıvrık
9. Yüksek Dereceli Örtmece Kelimeler

İnsanlığın ortak paydaları arasında yer alan yüksek dereceli örtmeceler Tabu gibi işlem görmektedir. Terbiyeli olmak kaygısının önemli olduğu bu tip örtmeceler kelime hazinesi içinde kemikleşmiştir. Bu örtmece türünü dillendirmek kişisel açıdan son derece sakıncalıdır. Toplumsal olarak insanların en büyük reaksiyon gösterdikleri konular arasında cinsellik ve batıl inançlar gibi konular önde gelmektedir.
Aybaşı (kadın hastalığı): aklık, akıntı, beli açılmak, dem, hayız, kerif, kirli, regl, üst, üstü gelmek, üstü gizli
Kadın organı: aşa, bilik, börek, fıncık, kâse, kıl evi
Meni: akmık, atak, bel, döl, gül, sperma
Piç: alakırık, besmelesiz, aravirdi, bulduk, babası beli olmayan, çalık
Erkek Organı: çubuk, çük, kamış oğlan, penis
10. Örtmecelerin Yapısal Özellikleri: Basit Kelimeler

Basit kelimeler kök halinde bulunan kelimelerdir. Örtmece kelimeler içerisinde bulunan ve pramitin en alt kısmını oluşturan basit kelimeler sayısal olarak Türkiye Türkçesinde çok sayıda bulunmaktadır.
11. Türemiş Kelimeler

Türkçemizde en sık rastladığımız örtmece grubudur
Alkol, uyuşturucu, sigara kullanıcısı: bağımlı, kullanıcı, otçu, meddeci,
Akrep: kuyruklu, terkili
Beceriksiz: dirayetsiz, kabiliyetsiz, uyuşuk
Borç: veresiye, açılmak
Boşanmak: ayrılmak, kurtulmak
Dedikoducu: çakıştırıcı, fitneci, guyruhlu
Deprem: sallantı, tehlike, zelzele
Felç: inme, alınmış, tutulmak
İshal: fikirlemek, güveleme, iyindirik
Kendini beğenmiş kimse: görmedik, çalımlı, kibirli, övüngeç
Korkak: ökçesiz, ödsüz, abansız, yüreksiz
Kusmak: çıkarmak, böhürmek, öğmek
Sinir/sinirlenmek: babalanmak, celallenmek, öfkelenmek, patlamak
Tembel: kamaşık, cesaretsiz, mıymıntı
Yalan: dalavere, düzmece, hozancı, uydurma, tandırlama,
12. Birleşik Kelimeler

Bu tür ifadeler daha çok kendisini kalıplaşmış ifadeler içerisinde göstermektedir.
Akrep: adını el alsın, altı boğumlu, sarıoğlan,
Aptal: dedem akıllı, tankuĢu, Bilgisiz- cahil: mektep görmemiş, ayak takımı, mürekkep yalamamış,
Borç /borçlanmak: deftere yazmak, tahtaya yazmak,
Boğmaca: büyük öksürük, uzun öksürük,
Boşanmak: köprüleri atmak, mahkemede soluklanmak, yolları ayırmak,
Cinsel gücü olamayan(erkek): kuşu kalkmaz, kuşu ötmez, yaş yetmiş iş bitmiş
Dedikoducu: ayaklı gazete çanta taşımak, indir kaldır, laf taşıyan
Deli: adli dengesini olmamak, akıl hastası, aklını yemiş, kafası bozuk
Evlenmemiş kişi: evde kalmış, kısmeti kapanmış, kız oğlan kız
Evlenmek: baş göz olmak, dünya evine girmek, yuva kurmak,
Fakir: eli koynunda, omuzu soğuk
Genel ev: bed deresi(Ankara), fuhuş yeri, osmanın yeri(Kırşehir)
Hamile: ağır ayaklı, çocuk beklemek, gebe kalmak, gargın, karnı şişmek, karnı burnunda, iki canlı
Pezevenk: ara bulucu, muhabbet tellalı
Rüşvet: çorba parası, haksız kazanç, kara para para dökmek,
Yarasa: akşamcı kuşu, gece kuşu, karanlık kuşu, kayış kanat, uçan memeli
Yaşlılar yurdu: bakımevi, huzur evi
13. Son Söz

Örtmece tabirler, bir toplumun kültürel genetik yapısı hakkında önemli bilgiler vermektedir. Toplumların değer yargılarının ortaya konması bakımından son derece önemli olan örtmece kelimeler bir kültürün aynası gibidir.
Sadece örtmece kelimeler ele alınarak bile toplumların geçmişte yaşadıkları olayların analizleri yapılabilmektedir. Örtmece kelimeler aynı toplumun hoşgörü, nezaket, ahlak, savaş, batıl inançları, dini anlayışları ve korkuları gibi konulardaki tutumu hakkında kılavuzluk edebilecek ölçüde önemli bilgiler sunar. Bugün iyi/kötü olarak algıladığınız birçok toplumsal tepkinin yansıyış biçimlerine baktığınızda örtmecelerin varlığını görmek mümkündür.
Kaynak:
Türkiye Türkçesinde Örtmece ve Tabu Kelimeler - Cengiz Çelik
http://www.kafkas.edu.tr/dosyalar/sobedergi/file/02%20%288%29.pdf
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!