Organize suçlarla mücadele için bir dizi girişim başlatan Andersson ay başında yaşanan gösterilerle suçluları hedef alarak İsveç'te radikal İslamcı ve aşırı sağcıların yuvalanmasına izin verildiğini söyledi.
Ay başında Danimarka ve İsveç vatandaşı aşırı sağcı politikacı Rasmus Paludan'ın bir yürüyüşte Kuran yakması ve göçmen mahallelerinde tekrar edeceğini söylemesinin ardından patlak veren şiddetli gösterilerde yüzden fazla polis yaralanmıştı.
Euronews Türkçe'nin haberine göre basın toplantısında konuşan Andersson 'İsveç'te ayrışmaya o kadar çok izin verildi ki artık paralel toplumlar oluştu. Aynı ülkede ama tamamen farklı realitelerde yaşıyoruz,' ifadelerini kullandı.
Son yirmi yılda İsveç'te ikamet eden fakat farklı bir ülkede doğan kişi sayısı iki katına çıkarak 2 milyona ulaştı. Bu ülke nüfusunun beşte biri anlamına geliyor. Andersson'ın liderliğini yaptığı Sosyal Demokratlar son 40 yılın 28'inde iktidardaydı.
Andersson gençlerin suça bulaşmasını engellemek için sosyal hizmetlerle polisin işbirliği yapabileceği yeni bir kurul oluşturmak istediğini belirtti. Başbakan ayrıca gençlerin okulda kalması ve ebeveynlerinin izni olmadan sokaklarda vakit geçirmemesini sağlayacak mekanizmalar önerdiğini vurguladı.
Andersson 'Göçün çok yüksek olduğu bir dönemde entegrasyon çok zayıf kaldı. Toplum çok zayıftı, polisin ve sosyal hizmetlerin yeterli kaynağı yoktu,' ifadelerini kullandı.
2015 yılındaki göç krizi sırasında AB içerisinde kişi başına düşen göçmen bakımından en fazla sığınmacıyı kabul eden İsveç sonrasında göç politikasını sıkılaştırdı. Şu anda birlik içerisinde göçe karşı en zorlayıcı politikalara sahip ülkelerden biri konumunda.
Uluslararası Af Örgütü de İsveç'in göç politikalarını sıkılaştırmasını eleştirerek bunun göçmenlerin zaten zor olan hayatlarını daha da zorlaştırdığını vurguluyor.
Yorum Yazın