onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
'Saygı Sınırlarını Fersah Fersah Aşmış Bir Açıklama'

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

'Saygı Sınırlarını Fersah Fersah Aşmış Bir Açıklama'

adem kara
10.05.2014 - 15:28

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Danıştay’ın 146′ncı yıldönümü nedeniyle yapılan törende Başbakan Erdoğan’ın kendisine gösterdiği tepkiyi DHA’ya değerlendirdi. Feyzioğlu, Başbakan Erdoğan’ın tepkisine üzüldüğü ve şaşırdığını söyledi.

Konuşmasının her satırını ‘yapıcı’ diye niteleyen Feyzioğlu, şunları söyledi:

Konuşmanın içeriğinde bazı hususlara, bazı cümlelerin içeriğine katılmamak mümkündür. Biz de Başbakan’ın cümlelerinin bir kısmına katılmıyoruz. Ama kendisine ‘edepsiz’ ve ‘yalancı’ demiyoruz. Herhalde Türkiye Cumhuriyeti tarihinde veya dünya barolar tarihinde bir başbakan barolar birliği başkanına hiddetine hakim olamayarak ilk kez ayağa fırlayıp edepsiz ve yalancı dedi. Deme sebebi ne biliyor musunuz? Van’la ilgili. Geçen gün buraya Van’dan depremzede aileler geldi. Dediler ki ‘Evsahiplerinin tamamı evlere yerleştirildi. Kiracıların bir kısmı kurayla ev buldu kendilerine, bir kısmı bulamadı.’ Biz de bunu onların selamı olarak Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a iletmeyi sosyal hukuk devleti görevi gördük. Bu konuda da bir yönetmelik değişikliğiyle işin çözülmesi mümkün. Şimdi ‘sen bunun gerçeğini biliyor musun? O öyle değil.’ Bu cümle orda sarf edilmez. ‘Bunun doğrusu, sizin bildiğiniz gibi değil, böyledir’ denir. Biz de bildiğimizi koyarız. Yani bu ülkede her şeyi bilen sadece bir kişi var sanıyor Başbakan. Kendinden başka kimsenin, hiçbir şey bildiğini anlaşılan artık kabul etmiyor.”

Feyzioğlu’nun açıklaması şöyle:

TEK BİLEN BENİM, TEK KARAR VERİCİ BENİM ŞEKLİNDE Konuşmada Dışişleri Bakanlığı’nda çekilen kasetin bir casusluk faaliyeti olduğunu da ifade ettik. Ama müsade edin içeriği itibariyle de Türkiye’nin dış politikasını maceracı bir dış politikaya sürüklendiği gerçeğini de görmezden gelmeyelim. Ama önceliği casusluk faaliyetine verdik. Bu casusluk faaliyeti sebebiyle kaç askerimiz, polisimiz şehit edilmiştir cümlelerini görmezden gelip, ayağa fırlayıp ‘Ne hakla sen burada konuşuyorsun? Kanundan kaynaklanan bir konuşma yetkin yok, bir tüzük mü yapmışlar ne yapmışlar. Ona göre konuşuyorsun, hepimizi azarlıyorsun. Van’la ilgili yalan söylüyorsun, edepsizlik yapıyorsun’ cümlesi, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın en yapıcı söylemlere, anlamlı bir kısmı teşekkür içeren ama içinde yine de çok nazik bir şekilde ‘Bunu da böyle yapalım, bunu böyle düzeltelim’ şeklinde yapıcı öneri getiren eleştirilere kendini kapadığı anlamına geliyor. Bu çok üzücü, tek doğru benim, tek bilen benim, tek karar verici benim şeklinde” dedi.

HAKARET İÇERMEYEN BİR KONUŞMAYI SAYGIYLA KARŞILASIN Diyorlar ki Danıştay Başkanı 25 dakika konuştu sen 45 dakika konuştun. Danıştay Başkanı da 40 dakika konuşsaydı. Danıştay Başkanı’nın ne kadar konuşacağını ben bilemem. Bizim elimizde TV’ler yok, gazeteler yok, sermayesini bir şekilde havuzlara attırıp oluşturduğumuz medya örgütleri, kuruluşları yok. Bizim konuşabileceğim yerler, adli yargı yılı açılışı Yargıtay’da, Danıştay açılışı bir de Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yıldönümü. Onun dışında af buyurun, televizyonu açıp da sayın Başbakan’ın konuşmasına denk gelmediğiniz herhangi bir 15 dakikanız var mı? Yani biz başta Başbakan olmak üzere bu ülkenin siyasilerinin her konuşmasını televizyondan dinlemek zorunda kalıyoruz da bizim yılda 2 kere yaptığımız konuşmaya mı tahammül edilemiyor? Biz Başbakan’ın meydanlardan yaptığı konuşmalara, televizyonlara çıkıp yaptığı konuşmalara çıkıp cevap veriyor muyuz? Böyle bir imkan var mı? Lütfen burada da ‘cevap veremediğim yer de oturmayayım’ psikolojisini aşsın, hakeret içermeyen bir konuşma yapılıyorsa bunu saygıyla karşılasın” ifadelerini kullandı.

YARIN, BİRAZ DAHA SOĞUKKANLI DÜŞÜNÜR VE KONUŞMAYI OKURSA.. . Öğreneceğimiz hususlar var. Ben yine iyi niyetli yaklaşıyorum. Başbakan, bu akşamı geçirdikten sonra yarın, biraz daha soğukkanlı düşünür ve konuşmayı okursa, nerede kapattığını bilmiyorum çünkü dinlemeyi ve öfkesini biriktirmeyi. O konuşmanın içinde kendisine çok yol gösterecek cümlelerin olduğunu, çok yapıcı bir konuşma anlayıp ‘ben nasıl oldu da kendimi kaybettim, ayağa fırladım, Türkiye Barolar Birliği Başkanı’na hiç haketmediği cümleleri sarfettim’ diyeceğini umut ediyorum. Derse Başbakan gibi davranmış olur.

  • zete.com
Kaynak: http://zete.com/feyzioglu-uzulduk-ve-...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam