Beşiktaş - Sporting Lizbon Maçı İçin Yazılmış En İyi 10 Köşe Yazısı
Kötünün İyisi - Ali Ece
Beşiktaş ilk yarıda hücumda istediği oyunu sergileyemedi. Güçlü bir takım olan Sporting’in Jorge Jesus’un her çalıştığı oynattığı ve izleyene zevk veren kendine özgü 4-4-2’si ile tehlikeler yaratmasını herkes bekliyordu. Ancak ilk 15 dakikada bu kadar da net pozisyona girmeleri, sadece Sporting’in hücum gücünden kaynaklanmadı.
Beşiktaş’ın özellikle kendi sol kanadı olmak üzere takım savunması yerleşiminde hatalar vardı. Sporting’in bazı tehlikelerini direkt Beşiktaş’ın hataları yarattı.
Bu oyuna ‘1 puan’ iyidir - Cem Dizdar
Bir futbol takımının aklını ve gücünü orta sahasına bakarak test edebiliriz. Orta saha takımın ‘kaptan köşkü’, ‘kokpit’idir. Ancak bu alandaki oyuncuların ‘etkili’ olması diğer mevkiilerin performansına direkt bağlıdır. Beşiktaş tüm ilk yarı boyunca karşı kaleye inemediyse bundan orta sahayı değil, kaleci dışında tüm takımı sorumlu tutabiliriz. Rakibi karşılayamayan, topu ele geçiremediği için kullanamayan Beşiktaş, takım ölçeği düşünüldüğünde ‘kudretli iki ön liberosu’na rağmen kendini savunma konusunda da büyük sıkıntılar yaşadı. Beri yandan hem dar alanda bireysel etkinlik hem geniş alanda takım organizasyonu konusunda hayli etkin olan Lizbon ilk yarı maçı 3-4 yapamadıysa, bunu biraz kaleci Tolga, biraz da son vuruş sıkıntısına bağlamalı.
Umarım 2 puanı aramazlar - Fatih Doğan
Beşiktaş, Atatürk Olimpiyat Stadı'nın rüzgarını arkasına alarak oyuna başlasa da ilk yarı oyunun rüzgarı tamamen Sporting Lizbon tarafından estirildi. Jorge Jesus'un öğrencileri karşısında kanatları kırık, defansı dağınık, orta sahası bulanık bir Beşiktaş vardı. İlk 45 dakikada kamp dahil sezon başından bu yana en kötü Beşiktaş'ı izledim. Şenol Güneş'in Necip'le çift ön libero yapıp orta sahayı fiziksel olarak diri tutma ve defansa destek olma planı işlemedi. Sporting akıllı davrandı. Atiba ve Necip üzerine gelmedi.
Altın puan - Feyyaz Uçar
Kaşifi bol Portekizliler’in Sporting Lizbon’unun 15 maçtır Avrupa kupalarında deplasman galibiyeti yok. Kazanmaya değil, keşfe çıkıyorlar. Hal böyle iken Beşiktaş’tan beklentimiz üç puan. Jorge Jesus’un rotasyonlu kadrosu maç öncesi analizlerinin hepsini çöpe attı. Maç beklediğimizden çok daha zorlu. İlk net pozisyonlar hep rakibin. Teofilo Gutierez her defans arkası koşusunda, kaleci Tolga Zengin ile karşı karşıya. Trabzonspor’dan yollanmasına sebep olan gol kaçırma hastalığı devam etmese, fark olacak. Beşiktaş’ın defansı yine formda!..
Oyun, ders ve eğlence - Attila Gökçe
Eğri oturup doğru konuşalım: Kimse Atatürk Olimpiyat Stadı’nın “uğursuzluğundan”, seyirciye “sapa” gelişinden, “zeminden”, “zamandan” şikayet edip bahanelere sığınmasın.
Beşiktaş, bizim “Süper” ligimizde pek de rastlanmayacak özelliklere sahip bir “büyük” takımla karşılaştı. Şenol Güneş ve futbolcuları “kutu”yu açtılar, “kötü”yü gördüler. Kendi evinde Lokomotiv Moskova’ya yenilen Sporting Lizbon, anlaşılan o ki “ummadığı bir kayaya” çarpmıştı. Onlar da Beşiktaş’ın “ummadığı kaya” oldular.
Ozi mi, Sosa mı? - Turgay Demir
Bu filmin iki finali var istediğinizi kabul edebilirsiniz… İsteyen Beşiktaş beraberliği kurtardı diye sevinsin çünkü ilk yarıda Sporting Lizbon fark yapabilirdi, isteyen galibiyet gitti diye üzülsün çünkü ikinci yarıda Beşiktaş üç puanı cebine indirebilirdi…
Portekiz temsilcisi futbol oynuyor, kapanmak yok, oyunun kuytu köşelerine sığınmak yok, çabuk ve bol pas yapıyorlar. Bizim Teofilo kendini bulmuş, civa gibi maşallah. Tek tek ayırt etmeye de gerek yok, Lizbon'da herkes, her yerde oynuyor ve sahayı inanılmaz iyi parselliyorlar. İlk 45'te Beşiktaş'ı şaşkına çevirdiler… Rakip biraz şanslı ya da Tolga biraz kötü gününde olsa yarım devre de yarım düzine gol yiyebilirdik. Net!
Tek devrelik futbol yetmedi - Atıf Keçeci
UEFA Avrupa Kupası maçlarına deplasman galibiyeti ile başlanması, iç sahada alınacak 6 puan sonrasında grubu üst sırada bitirmek için yolu yarılamak demekti.
Rakip, Portekiz futbolunun temsilcilerinden biriydi. Beşiktaş, son derbi galibiyeti moraliyle üst derecede motivasyonla oynayacaktı. Teknik Direktör Şenol Güneş, iki rotasyon bir zorunlu değişiklikle son müsabaka kadrosunda üç değişiklik yapmıştı. Tosiç ile Oğuzhan kulübede, İsmail Köybaşı ve Necip Uysal onların yerlerinde görevliydi. Cezalı Olcay olmayınca Quaresma forma bulmuştu.
Oynamıyorsan oynatma bari - Gökhan Dinç
Bir takımda kaleci hariç herkes maça kötü başlar mı? Dün gece Beşiktaş maça öyle başladı. Ne top bizde kaldı, ne de pas yapabildik. Sanki ev sahibi takım Lizbon ekibiymiş gibi geçti ilk 45 dakika. Takım oyununu onlar oynadı.
Top hep onlarda kaldı. Takım halinde savunma yapıp takım halinde hücum ettiler. İnanılmaz da kondisyonları vardı. Hiç durmadılar. Haydi oynayamıyorsun bari oynatma değil mi? Ama yok Beşiktaş, rakibin oyununu engellemek yerine bizler gibi izlemeyi tercih edince soyunma odasına 1-0 mağlup gitti.
Nerede seyirci! - Yemen Ekşioğlu
Müsabakanın devre arası olmuştu. Kimsenin yüzü gülmüyor, hiç kimse mutlu değil. Beklenti de yoktu. Kısacası herkes rahatsız. Hafta sonundaki Fenerbahçe galibiyetindeki oyun, siyahla beyaz gibi. Kaleci Tolga, tuttuklarıyla değil tutamadıklarıyla ön plana çıktı. Dakikalar 16’yı gösterdiği anda yakışmayan bir gol yedi. Sporting Lizbon takımı, öncelikle belirteyim ki, ne yaptığını bilen bir takım. Ayağa top oynuyor, çok kolay adam eksiltiyorlar. Beck, nam-ı diğer sağ bekimiz. Ancak dün gece ismine yakışır değildi.
Nereye kadar? - Ali Sami Alkış
Yaşları biraz ileri olsa da, dünyanın sayılı yıldızları sıkça ve çokça Türkiye’de oynamaya başladı... Naklen yayın havuz geliri nedeniyle, ligimizde artık çok para dönüyor... Stadlarımız güzelleşti ve çoğaldı.. Ama bütün bunlara rağmen; (Avrupa kupa maçları açısından) futbolumuz, bunlara sahip olmadığımız yıllardaki durumuna düştü.
Beşiktaş, kendi saha ve seyircisi önünde rakibine boyun eğen bir teslimiyetçilikle oyuna başladı. Koca ilk yarıda, bırakın tehlikeli pozisyon yaratmayı, doğru dürüst atağımız bile oluşamazken; Sporting Lizbon neredeyse farkı kaçırıyordu. İnsan üzülüyor.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!