Bilim İnsanlarına Göre Fazla Çalışmanın İnsan Hayatı ve Sağlığına Yaptığı 11 Negatif Etki
Sık sık fazla mesaiye mi kalıyorsunuz? Haftada 40 saatin üzerinde mi çalışıyorsunuz?
ABD Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Güvenliği biriminin California Üniversitesi profesörleri ve araştırmacılarına 22 farklı eyalette yaptırdığı bir araştırmanın sonuçlarından söz edelim size. Uzun yıllar süren bu araştırma, yüzlerce şirket ve binlerce çalışandan derlenen verileri içeriyor. Araştırmadan çıkan sonuçlar gerçekten de hem çarpıcı, hem de ürkütücü.
1. Günde 10 saatten fazla çalışmak kardiyovasküler riskleri %60 oranında arttırıyor.
Araştırmaya katılan deneklerin sağlık durumları incelendiğinde, uzun saatler boyunca çalışmak durumunda olan kişilerin çoğunluğunda kalp ve dolaşım sistemiyle ilgili problemler olduğu belirlenmiş.
2. Haftada 50 ila 60 saat çalışan kişilerin %10'u, özel ilişkilerinde bu sebeple sorunlar yaşıyor.
Haftada 60 saatten fazla çalışan kişilerde ise bu oran %30. Haftada 60 saatin üzerinde çalışmak kişilerin sosyal ve özel yaşantısını etkileyebiliyor.
3. Haftada 40 saatten fazla çalışan kişilerin alkol ve sigara tüketme alışkanlıklarında artış gözleniyor.
Aynı zamanda bu durumun, erkeklerde sağlıksız kilo alımına da yol açarken kadınlarda ise depresyonu tetiklediği gözlemlenmiş.
4. Depresyon ve kilo alımı bulgusu aslında her iki cinsiyet için de geçerli.
Yani hem erkekler hem de kadınlar, haftada 40 saatin üzerinde çalışıyorken sağlıksız kilo alımına ve depresyona daha yatkın hale geliyor. Ancak kadınlarda görülen depresyon oranı erkeklere nazaran daha baskın gözlemlenmiş; kilo konusunda da erkekler öne çıkıyor.
5. Haftada 50 saatin üzerinde çalışıldığı zaman ise, üretkenlik ciddi oranda düşmekte.
Yani çok çalışmak çok üretmek anlamına gelmiyor. Aksine, araştırmaya göre işe odaklı zamanı arttırdıkça, hatalı düşünme ve hatalı üretme riski de artıyor. Bu bulgunun hem mavi, hem de beyaz yakalılar için geçerli olduğu gözlenmiş.
6. Fazla mesaisi az olan şirketlerin yalnızca %23'ünde işe devamsızlık oranı yüksek.
Çalışanları çok sık fazla mesaiye bırakmayan şirketlerde, çalışanların bir sebepten izin alıp işe gelmeme oranı düşük çıkmış. Sık sık ve uzun zaman fazla mesaiye kalınan şirketlerde ise çalışan devamsızlığı oranı %54'e kadar çıkıyor.
7. Çalışma saatleri arttıkça, iş kazası riskleri de artmakta.
Araştırmanın sonuçlarına göre, haftada 60 saatin üzerinde çalışıldığında, yorgunluğa bağlı dikkat dağınıklığı sebebiyle herhangi türden bir iş kazasına uğrama ihtimali %23 daha fazla.
8. Bir başka bulgu ise tükenmişlik sendromuyla ilgili.
Arada sırada fazla mesaiye kaldığını söyleyen çalışanlarda böyle bir bulguya rastlanmıyor. Ancak normal mesainin %15 ve üzerinde, yani sık sık fazla mesaiye kalan çalışanların % 74'ünde (bir kısmı sorunun ismini koyamayıp tanımını yapamasa da) tükenmişlik sendromu bulunduğu gözlemlenmiş.
9. İmalatla ilgili sektörlerde, %10'luk bir fazla mesai %2,4 oranında üretim kaybına yol açıyor.
Ortaya çıkan ürünler kantitatif olarak incelendiğinde çıkan sonuç bu. Çoğu yöneticinin böyle bir verim kaybından haberdar olmadığı ve çıkan istatistik karşısında şaşkınlığını gizleyemediği ise ayrıca gözlemlenmiş.
10. Beyaz yakalılarda ise durum çok daha vahim.
Beyaz yakalılarda üretkenlik, haftada 60 saat ve üzerinde çalışıldığında %25 gibi ciddi bir oranda düşmekte.
11. Yine sağlık açısından bir başka bulgu da şöyle:
Fazlaca iş odaklı olmaya mecbur kalmak, (ki bu hem çalışanlar hem de yeni girişimci patronlar için geçerli), stres hormonu olarak bildiğimiz kortizol salınımını çok arttırıyor. Bu da uyku, iştah, kan basıncı ve genel bağışıklı sistemi üzerine negatif etkiyor.
Özetle, olması gerekenden fazla çalışmak aslında ne bize, ne de çalıştığımız şirkete pek pozitif bir katkı sağlamıyor; tam tersi, çokça sağlık riski barındırıyor.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
Yorum Yazın
Patron duy bunları duy! Şerefsiz seni.
Gel de bunu ülkedeki iş verenlere anlat şimdi :)
Güzel çalışma olmuş.Ülkemizde çok yaygın olan sorunlar.
Bu yazıyı inşallah bizim patronda okuyordur :)))