onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Bir Hayvan Seç, Yüzde Kaç Anksiyete Duygusu Taşıyorsun Söyleyelim!

Bir Hayvan Seç, Yüzde Kaç Anksiyete Duygusu Taşıyorsun Söyleyelim!

Belirsiz bir şekilde yaşadığımız içsel sıkıntılar ve huzursuzluklar, daha ileri boyuta taşınıp psikolojimize zarar veren durum bozuklukları anksiyete olarak adlandırılır. Kendimizi ne kadar bir şeyler için zorlarsak, belki de o kadar sonuç alamayız. Güvenli alanımızdan çıkamadığımız ve her an olumsuzluklar içinde kalmamız, anksiyete seviyemizi arttırabilir. Bir hayvan seç, yüzde kaç anksiyeteye sahipsin söyleyelim!

Haydi!

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Bir hayvan seçer misin?

Senin %10 anksiyeten var!

Senin %10 anksiyeten var! Bu, demek oluyor ki, zihinsel olarak bazen kendini huzursuz, tedirgin ya da kaygılı hissettiğin anlar oluyor. Ancak, bu kaygının tamamen seni ele geçirmediği, sadece zaman zaman seni etkileyen bir durum olduğunu da anlatıyor. Yani, bu %10'luk anksiyete duygusu, hayatını ya da günlük aktivitelerini büyük ölçüde engellemiyor. Ama yine de, anksiyetenin varlığı senin bir şeyleri sorgulamana, aşırı düşünmene ya da endişelenmene yol açabiliyor. Belki de bu kaygı, bilinçaltında yaşadığın bazı korkuların, gelecek hakkında belirsizliklerin ya da kontrol edemediğin durumlarla ilgili bir tepkinin yansıması olabilir. Önemli olan, bu duyguyu kabul edip, onu nasıl yönetebileceğini anlaman ve gerektiğinde profesyonel yardım alarak sağlıklı bir şekilde başa çıkman.

Senin %70 anksiyeten var!

Senin %70 anksiyeten var! Bu, demek oluyor ki, anksiyeten çok daha fazla seni etkiliyor ve hayatını önemli ölçüde etkileyen bir durum haline gelmiş. Zihinsel ve duygusal olarak genellikle huzursuz hissediyorsun, sürekli endişe, kaygı veya korku duygularıyla başa çıkmaya çalışıyorsun. Gündelik işlerini yaparken bile, bu kaygı duygusu senin zihnini meşgul edebiliyor ve bu da seni sürekli dikkatini toplamakta zorlaştırıyor. Düşüncelerin çoğu, geleceğe dair belirsizliklerden, kontrol edemediğin şeylerden ya da geçmişte yaşadığın olumsuz deneyimlerden kaynaklanıyor olabilir. Bu %70'lik anksiyete, fiziksel belirtiler de gösteriyor olabilir, örneğin hızlı kalp atışı, terleme, mide bulantısı, uykusuzluk gibi. Bazen bu kaygı, seni sosyal ilişkilerde de zor durumda bırakabilir; insanlar arasında kendini rahat hissetmiyor ya da genellikle yalnız kalmayı tercih ediyorsun. Bu noktada, anksiyeteyi yönetmek ve ona karşı daha sağlıklı bir yaklaşım geliştirmek çok önemli. Terapi, destek grupları veya gevşeme teknikleri gibi yöntemler, sana daha fazla yardımcı olabilir. Unutma, bu hislerin seni tanımlamaz; onlara odaklanarak, zamanla bu duygularla daha sağlıklı bir şekilde başa çıkabileceğini ve yaşam kaliteni iyileştirebileceğini bilmelisin.

Senin %80 anksiyeten var!

Senin %80 anksiyeten var! Bu, kaygının hayatının çok büyük bir kısmını etkilediği ve günlük yaşantını ciddi şekilde zorluyor olduğu anlamına geliyor. Zihinsel olarak çoğu zaman huzursuz ve gerginsin, sık sık endişe duyuyorsun ve bu kaygı duygusu seni sürekli olarak sarıyor. Hemen hemen her durumda, kontrol edemediğin, belirsiz olan ya da geçmişte yaşadığın olumsuz deneyimlere dayanan düşünceler zihninde dönüp duruyor. Bu, seni hem fiziksel hem de duygusal olarak tüketiyor olabilir. Örneğin, kalp çarpıntısı, titreme, baş dönmesi, mide ağrıları ya da uyku sorunları gibi belirtilerle karşılaşıyor olabilirsin. İnsanlarla etkileşim kurarken kendini güvensiz hissediyor, topluluk içinde rahat olamıyorsun. Sosyal durumlar, işler ya da kişisel hedefler gibi normal yaşamın unsurları, senin için birer stres kaynağına dönüşmüş olabilir. Anksiyetenin seviyesinin bu kadar yüksek olması, bazen seni tamamen tükenmiş ve çaresiz hissettirebilir.

Senin %30 anksiyeten var!

Senin %30 anksiyeten var! Bu, kaygının senin yaşamında zaman zaman ortaya çıkan bir durum olduğunu, ancak genellikle seni çok fazla etkilemediğini gösteriyor. Yani, anksiyetenin var ama bu %30’luk kaygı seviyesi genellikle hayatının diğer yönleriyle dengede kalabiliyor. Zihninde bazen endişe ve kaygı düşünceleri belirebilir, fakat bu duygular seni tamamen ele geçirmiyor. Belki iş ya da sosyal ilişkiler gibi bazı durumlarda küçük bir tedirginlik ya da belirsizlik hissedebilirsin. Bu seviyedeki anksiyete, genellikle bir şeyler hakkında biraz daha fazla düşünmeni, bazen önceden hazırlıklı olmanı gerektiriyor olabilir. Örneğin, bir sınav, önemli bir toplantı ya da kişisel bir karar ile ilgili zaman zaman kaygılanman normaldir. Bu %30'luk kaygı, seni zaman zaman zorlayabilir, ama aynı zamanda sana motive olma, dikkatini toplama ya da daha dikkatli olma gibi fırsatlar da sunar. Yani, aslında bu seviyedeki anksiyete, senin için bir engel olmaktan çok, bir uyarıcı, seni harekete geçiren bir güç olabilir. Yine de, bu kaygıyı uzun süreli hale getirmemek için zaman zaman rahatlama tekniklerini kullanmak ya da meditasyon gibi yöntemlere yönelmek faydalı olabilir. Kaygının arttığı anlarda, bu duyguları kabul etmek ve onların seni kontrol etmesine izin vermemek önemlidir.

Senin %50 anksiyeten var!

Senin %50 anksiyeten var! Bu, kaygının yaşamını önemli ölçüde etkilediği, ancak yine de hayatını tamamen ele geçirmediği bir durum olduğunu gösteriyor. Zihinsel olarak çoğu zaman huzursuz hissediyorsun ve sık sık endişe duyuyorsun. Özellikle belirsiz ya da kontrol edemediğin durumlar seni daha fazla tedirgin edebilir. Bu seviyedeki kaygı, günlük yaşantında belirgin bir şekilde seni etkiliyor; iş ya da kişisel ilişkiler gibi alanlarda sık sık kaygı düşünceleriyle boğuşuyor olabilirsin. Bu duygular bazen seni yavaşlatabilir, sosyal etkileşimlerde güvensiz hissettirebilir veya odaklanmanı zorlaştırabilir. Örneğin, bir toplantıya girmeden önce kalp atışlarının hızlanması, önemli bir karar alırken sürekli düşünme ihtiyacı hissetmen ya da gelecekle ilgili belirsizliklerden kaygı duyma gibi durumlar daha fazla yaşanabilir. %50’lik bir kaygı seviyesi, duygusal ve fiziksel olarak seni yorabilir. Uykusuzluk, sürekli bir tedirginlik hali, kas gerginlikleri veya baş ağrıları gibi belirtilerle karşılaşabilirsin. Ancak, bu seviyedeki anksiyete aynı zamanda senin daha dikkatli, planlı ve hazırlıklı olmanı da sağlayabilir. Kaygı, senin içsel bir uyarıcın haline gelir, bir şeylere odaklanmanı sağlarken bazen aşırıya kaçman da mümkün olabilir.

Senin %90 anksiyeten var!

Senin %90 anksiyeten var! Bu, kaygının hayatının neredeyse her alanını etkilediği ve seni ciddi şekilde zorladığı bir durum. Zihinsel, duygusal ve fiziksel olarak çoğu zaman çok gergin ve huzursuz hissediyorsun. Günlük hayatındaki basit aktiviteler bile, kaygı nedeniyle aşılması güç engeller gibi görünmeye başlayabilir. Belki sürekli bir endişe hali, takıntılı düşünceler ve 'ya şöyle olursa?' tarzı sorular zihnini meşgul ediyor. Bu seviyedeki anksiyete, sadece belirli anlarda değil, neredeyse sürekli olarak seni etkiliyor. İş veya okul gibi sorumluluklar, sosyal ilişkiler veya gelecekle ilgili belirsizlikler hakkında düşünceler seni sürekli yıpratıyor. Fiziksel olarak da bu yüksek seviyedeki kaygı çok belirgin olabilir. Hızlı kalp atışı, nefes darlığı, titreme, mide bulantısı, baş ağrıları ya da uyku problemleri gibi belirtiler çok sık yaşanabilir. Bazen kaygı o kadar yoğun olabilir ki, günlük aktiviteleri yapmak bile zorlaşır. Örneğin, insanlar arasında rahatça vakit geçirememek, işlerini yetiştirememe korkusu ya da geleceğe dair sürekli bir belirsizlik duygusu seni tükenmiş hissettirebilir. Anksiyeteye bağlı olarak, sağlıklı ilişkiler kurmak, sosyal etkinliklere katılmak ya da kişisel hedefler belirlemek gibi şeyler seni korkutabilir, engelleyebilir.

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Bu içerikler de ilgini çekebilir;

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
2021 yılında Kocaeli Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun olduktan sonra, medya ve dijital içerik üretimi alanındaki kariyerime Onedio bünyesinde başladım. Kariyerim boyunca, farklı kategorilerde içerik üreterek geniş bir deneyim kazandım. Ancak, özellikle test kategorisindeki içeriklerime odaklanarak, hedef kitleyi hem eğlendirmeyi hem de onlara değerli bir deneyim sunmayı amaçladım. Yaratıcı içeriklerle, okuyucuların ilgisini çekmek ve onların dijital ortamda keyifli vakit geçirmelerini sağlamak, çalışma anlayışımın temelini oluşturuyor. Hem içerik üretimi hem de dijital medya trendlerini takip etme konusundaki tutkum, beni sürekli olarak gelişen medya dünyasına uyum sağlamaya yönlendiriyor.
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
4
1
1
1
1
1
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
cansu ersan

Senin %80 anksiyeten var!