Bir Kupadan Daha Fazlası: Fransa'nın Dünya Kupası'nı Kazanmasının Dolaylı Etkileri
Bu yazın en güzel anlarını yaşadığımız Dünya Kupası Rusya 2018, Fransa'nın şampiyonluğu ile sona erdi. Fransa'nın tarihinde ikinci defa kazandığı bu kupanın göründüğünden daha fazla anlam taşıdığını söylersek hata etmiş olmayız. Gelin şimdi bir kupadan daha fazlası olan bu şampiyonluğun arka planına bir göz atalım.
Fransa ilk kez kupayı 1998'de kaldırmıştı.
1998 yılında kendi evlerinde düzenlenen kupayı maviler Brezilya'yı yenerek kazanmıştı. Bu kupa Fransa tarihinde bir ilk olmuştu.
Kupayı ikinci defa Rusya'da kaldırdılar.
Tarihinde ilk defa final oynayan Hırvatistan'a karşı Fransa etkili oyunuyla formasına ikinci yıldızı takma başarısını gösterdi.
Yüzbinlerce Fransız şampiyonluğu sokaklarda kutladı.
Coşku o kadar büyüktü ki iş günü olmasına rağmen inanılmaz bir kalabalık takımlarını bağrına bastı.
Araştırmalar uluslararası alanda alınan sportif başarıların toplumsal yakınlaşmaya yardımcı olduğunu gösteriyor.
Ulusal başarıların toplum içindeki bağların kuvvetlenmesine ve farklılıkların üstesinden gelinmesinde büyük etkisi olduğu kanıtlanmış durumda.
Fransa gibi nüfusu çeşitlilik barındıran bir ülke için böyle bir başarı doğal olarak sportif anlamının ötesine geçiyor.
Ülkedeki farklılıkların ve çeşitliliklerin de yansıdığı bir milli takım bu başarıyı kazanınca, toplumdaki yansıması da daha kapsamlı oluyor.
Geçtiğimiz sene gerçekleşen başkanlık seçimlerinde Ulusal Cephe adayı Marine Le Pen ikinci tura kalmıştı.
Ulusal Cephe adayının bu denli yüksek oy almasının sebeblerinden bir tanesi, bazı Fransızların göçmen nüfusla gittikçe çeşitlenen ve farklılıklar içeren ülke nüfusundan hoşnut olmamasıydı.
Özetle ülkede güçlü bir kutuplaşma söz konusu.
Bu da özünde global bir güç olan ve gücünü de dünyanın dört bir yanına etki edebilme yeteneğinden alan bir ülkede tehlike çanlarını harekete geçiriyor.
Dünya Kupası lideri Fransa'nın kadrosunda bulunan birçok yıldızın kökeni yoksul mahalleler.
Kadroda bulunan birçok yıldız, göçmen ailelerin çocukları. Bu göçmen aileler, şehirlerin banliyölerinde yaşayan ve ülkedeki bir kesim tarafından sorun olarak görülen topluluklar.
Bu ailelerin çocukları birer ulusal kahramana dönüştü.
Şampiyonluğun kazanılması ile birlikte hiçbir ayrım yapmadan tüm Fransızlar, takımlarına bağırlarına bastı ve şampiyonluğun tadını çıkardılar.
Uzun lafın kısası Fransız halkı, kimsenin kökenine bakmadan ve kimseyi ayrıştırmadan birlikte olmanın keyfini çıkarıyor.
Dünya Kupası'nın etkisini bu anlamda görmek ve anlamak olayın arka planını da görmemize yardımcı oluyor.
Uzmanlar ayrıca bu tip sportif başarıların ekonomik etkilerinin de olduğunu bildiriyor.
Uluslararası sportif başarılar, ilgili ülkelerdeki spora ilgi ve başarı kazanılan branşın popülerliğine göre kısa süreli olumlu anlamda küçük ekonomik patlamalara sebep oluyor.
Fransa Milli Takımı'nın başarılı geçirdiği bu Dünya Kupası esnasında da benzer etkiler gözlendi.
Araştırmalara göre insanlar, kazanılan bu çok önemli sportif ulusal başarının ardından daha fazla harcama eğilimi gösteriyorlar. Bu tip ekonomik hareketlenmeler bu yıl gözlendiği gibi, 1998 yılında kazanılan ilk şampiyonluğun ardından da yaşanmıştı.
Bu durumların farkında olan Fransa Cumhurbaşkanı Macron şampiyonluğun ardından çok önemli bir bildiri yayımladı.
Ülkesini çok güzel bir ortak paydada toplayabildiğini gören Macron birlik mesajı ile dikkat çekti.
Macron'un sözleri şu şekilde:
'Bu işe kalbinizi koydunuz ve ülkenizi gururlandırdınız. Sizi ülkenizde bekleyen 66 milyon Fransız var. Siz ülkeniz için bir örnek teşkil ediyorsunuz.'
Sizce de bu kupa, sportif bir başarıdan fazlası mı?
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Yorum Yazın
irkcilik hangi ulkede yok,azinlik olmadigimiz icin daha az hissediyoruz ama Turkiyede avrupada irkciligin yuksek oldugu ulkeler arasindadir.Renk ayrimciligin... Devamını Gör
Fransa kadrosunun ilk 11'inde 3 futbolcu hariç 1'i portekiz diğerleri afrika kökenli.Kupayı afrika kazandı.Fransa da ırkçılık yüksek seviyede,fransızlar aslı... Devamını Gör
Ya bi siktirin gidin.Türkiyeninde nüfusunun yüzde 20 si göçmen 20den fazla ırk var niye bizden çıkmıyor bırakın bu bahaneleri.
Bizimkiler zenci değil çünkü.