Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Bırakmadılar Yaşayayım! 33 Sene Suçsuz Yere Cezaevinde Yatan Mehmet Civelek'in Hikayesi
33 sene boyunca cezaevinde boşuna yattığını anlatan Mehmet'in hikayesini sizlerle paylaşmaya geldik.
140journos'un 'Bırakmadılar Yaşayayım' serisinin ilk videosu kaynak alınmıştır.
Kayseri'de doğan Mehmet ızdırap dolu bir hayat yaşadığını dile getiriyor.
"Bana verilen emirleri yerine getirdim, ne dedilerse ben aynısını yaptım."
Daha sonrasında ise bu yapılan işlemler nedeniyle suçlamalar başlıyor ve Mehmet 'Haksız yere tutuklandım' diyor.
"41 numara ayakkabıyla girdiğim nezaretten 44 numara ayakkabıyla çıktım."
45 gün nezarette işkence gören Mehmet, aldığı darbelerden dolayı ayaklarının şişip büyüdüğünü iletiyor. Çorap giyemedi çünkü ayaklarına yapışıyordu. Ayakkabısız bir şekilde cezaevine gitti.
"Zoruma gitti. Kendimi bıçakladım, ölmek istedim."
'Ben evlenmeyecek miyim? Benim hayatım yok mu? Beni haksız yere suçluyorlar dedim.' diyor.
Tutuklandıktan sonra avukat bile gelmiyor. Abisi, avukat ödemeleri için iki dükkanını da satıyor.
"Her şeyin bir umudu vardır. Sabır her şeyin ilacıdır."
Kendi kendime hayattan kapandım. Koptum dünyam koptu. Yaşantılarım koptu. Düzenim değişti. Kendimi unuttum.'
"Bağlı olan bir ağaçtan meyveyi koparttı. Çünkü adalet, vatanın temeli mülkün değil. Adalet vatanın temelidir. Adalet güçlü olduğu sürece vatan da güçlü olur..."
'Bir insanı 5 seneden fazla tuttuğun zaman ıslah olmuyorsa, yapacak hiçbir şey yok. 5 seneyi geçtikten sonra ıslah olan birini de tutarsanız suça meyilli oluyor.'
Kendine ikinci bir hayat aramaya başlayan Mehmet, gidebileceği tüm kurslara gidiyor.
"Tahliyeler okunduğunda yataktan kalkıyor bekliyordum" diyor.
'Beklenti içerisinde bir hayat... Suç işleyen sakindi. Suçsuz insanlar da baktığın an belli oluyordu.'
'Kimse suçsuz yere yatmasın ama oranın olmasını da istediğim bir gerçek' diyor.
Tahliye olmak için elinden geleni yapıyor. Kitap en iyi arkadaşı oluyor tüm kitapları okuyor. İlkokul matematik kitaplarına kadar okuyordu.
Herhangi bir dosya bile olmadan senelerce içeride kaldıktan sonra birinden akıl alıyor ve açlık grevine başlıyor.
Açlık grevini yapıyor sonra tedavi oluyor ve tekrar greve giriyor. Bu şekilde suçsuz olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Böyle yaşamaktansa açlıktan ölürdüm diyor ve yirmiden fazla açlık grevi yapıyor.
'Dosyamı istiyor savcı ama dosya yok' diyor. Yatmadığı cezaevi kalmıyor.
"Ölüyorum, hayattan koptum."
Müfettiş ikna oluyor ve altı senesi varken tahliye ediliyor. Tüm televizyon kanalları geliyor. İçerideki kötü koşulları anlatıyor ama anlatma diyorlar. İçerideki arkadaşlarım da izleyecek diyor Mehmet. Yalan söyleyemiyor. Fakat televizyonda bu konuşmalar hiç geçmiyor.
"Beni gören hakimler ağlıyordu."
'Bu bir insana yapılır mı?' diyerek hakimler önümde ağlıyordu diyor Mehmet.
"Kendimi satılmış bir mal gibi hissettim. İnsan hayatına pazarlık yapabilir mi? Sen bana bir günümü verebilir misin? Bana bir günümü verin."
Başvurmadığı iş kalmıyor. Tespih satmaya başlıyor. Tazminat da verilmiyor. 'Devletin uygun gördüğü insan hayatının değeri 45 bin TL ile 200 bin TL arası.' diyor.
"Neden ben bu ülkenin vatandaşı olarak ayrılıyorum. Bir günüm bir günümdür haksız yere yatsam. Bir günün değeri bu olmamalı."
'Hayatımı gasp ettiler, bırakmadılar yaşayayım...'
Yorum Yazın
kimbilir belki bu dünya başka bir gezegenin cehennemidir...aldous huxley
Ona iftiraları atanların, suçsuz olduğunu bilip yine de içeride tutanların, dosyasını umursamayıp hakkıyla incelemeyenlerin, işkence yapanların, hayatını çal... Devamını Gör
Devlet kendi adaletini sağlamadıgı gıbı sağlayanı da içeride köpekler gibi çürütüyor. Dayı'nın hayatını yemişiniz fakat verdıgınız para komedı onu da gec o p... Devamını Gör