onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Bombalı Matematikçiden Tutun da Kıkırdayan Büyükanneye Kadar Tüm Zamanların En Acımasız Seri Katilleri

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Bombalı Matematikçiden Tutun da Kıkırdayan Büyükanneye Kadar Tüm Zamanların En Acımasız Seri Katilleri

Seri katiller, çok farklı amaç ve arzularla insan öldürür. Öldürme istekleri bazen aklımızdan bile geçmeyen nedenlerden dolayıdır. Bu yazıda size tarihte çok ilginç yer edinmiş seri katilleri bir araya topladım. 

İyi okumalar dilerim.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Caz müziğin çalındığı yerde cinayet işlemiyordu.

Caz müziğin çalındığı yerde cinayet işlemiyordu.

'New Orleans'ın Baltacısı', Mayıs 1918'den Ekim 1919'a kadar New Orleans ve Louisiana'da cinayet işleyen bir Amerikan seri katildi. Katilin lakabından da anlaşılacağı üzere kurbanlarına genellikle onlar gece uyurken kendilerine ait olan bir baltayla saldırdı. Esas olarak İtalyan göçmenleri ve İtalyan-Amerikalıları hedef aldı. Bu da birçok kişinin suçların etnik güdümlü olduğuna inanmasına neden oldu. Birçok medya kuruluşu, suçların bu yönünü sansasyonel hale getirdi ve kanıt olmamasına rağmen mafyanın dahil olduğunu öne sürdü. 13 Mart 1919'da, gazetelerde Baltacı'dan geldiği iddia edilen bir mektup yayınlandı ve 19 Mart gecesi gece yarısından 15 dakika sonra tekrar öldüreceğini, ancak bir caz grubunun çaldığı her yerlerde kimseyi öldürmeyeceğini yazdı. O gece New Orleans'ın tüm dans salonları dolup taştı ve şehirdeki yüzlerce evde partilerde caz müzik çalındı. Baltacı o gece cinayet işlemedi. Cinayetler daha sonra da devam etti ancak Baltacı yakalanmadı ve kimliği tespit edilemedi.

1926'da belediye başkanıydı, 1944'te katil.

1926'da belediye başkanıydı, 1944'te katil.

Marcel Petiot, Fransız tıp doktoru ve seri katildi. 2. Dünya Savaşı sırasında katilin komşuları evden kötü kokular geldiğini ihbar etti ve evinin bodrumunda 23 kişinin kalıntıları bulundu. Ayrıca mülkünde  kurbanlarının bavulları, kıyafetleri ve çeşitli eşyaları da vardı. Petiot, Almanları ve muhbirleri öldürdüğü için Gestapo'nun onu istediğini iddia ederek arkadaşlarıyla 7 ay boyunca saklandı. Tanınmamak için sakalını uzattı ve takma adlar aldı. Hatta 1944'te Paris'in kurtuluşu sırasında Petiot, 'Henri Valeri' adını aldı ve ayaklanmalarda yüzbaşı olarak görev bile yaptı. Birkaç ay sonra Paris metrosunda tanındı ve tutuklandı. Petiot, masum olduğunu ve yalnızca Fransa'nın düşmanlarını öldürdüğünü iddia etti ancak yargıçlar ve jüri üyeleri bundan etkilenmedi. Petiot, 26 cinayetten suçlu bulundu ve 1946'da giyotinle ölüme mahkum edildi. Gerçek sayı bilinmemekle birlikte, yaşamı boyunca yaklaşık 60 kişiyi öldürdüğünden şüpheleniliyor.

Karısıyla kaçan adamı ararken önüne geleni öldürdü , hamburger yapıp sattı.

Karısıyla kaçan adamı ararken önüne geleni öldürdü , hamburger yapıp sattı.

Joe Metheny, Baltimore bölgesinde cinayet işleyen Amerikalı bir seri katildir. Metheny, 1990'larda ironik bir şekilde 'Tiny' olarak biliniyordu, çünkü iri yapılı ve kiloluydu. Barlarda vakit geçiriyor, Güney Baltimore'daki derme çatma kamplarda bir grup evsiz adamla yaşıyor ve tüm parasını uyuşturucuya harcıyordu. Ama forklift sürücüsü olarak sabit bir işi de vardı. Evlenen ve bir çocuğu olan Joe normal bir hayat sürerken eşi. çocuğunu alıp bir uyuşturucu satıcısıyla kaçmış ve seks işçisi olmuştu. Joe, her yerde eşini ve onun birlikte kaçtığı adamı arıyordu. Bilgi sakladıkları düşüncesiyle o gece boyunca iki evsizi, bir seks işçisini ve başkaları derken beş kişiyi öldürmüştü. Şirketin arkasında yaşadığı karavana seks işçileri çağırmaya başlamıştı. Eski eşinin bunlardan biri olabileceğini düşünüyordu. Boş zamanlarında da cesetlerden nasıl kurtulabileceğini düşünüyordu. Kendine barbekü stantı alan adam kurbanlarının etlerini domuz etiyle karıştırıp pişirdi ve hamburger olarak sattı. Bir kurbanının elinden kaçıp onu ihbar etmesiyle yakalanan katil, 1998'de cezaevine gönderildi ve idam cezasına çarptırıldı. Cezası müebbete çevrilen katil 2017 yılında 63 yaşındayken hücresinde öldü.

Matematik dehası Kaczynski doğayı tahrip edenlerle baş etmeyi bombalı eylemler yapmakta bulmuştu.

Matematik dehası Kaczynski doğayı tahrip edenlerle baş etmeyi bombalı eylemler yapmakta bulmuştu.

Unabomber lakaplı Ted Kaczynski, Amerikalı matematikçi, eski akademisyen, anarşist ve bombalı saldırılar düzenleyen bir eylemcidir. Matematik dehası olarak kabul edilen Kaczynski 1969 yılında ilkel bir yaşam tarzı sürdürebilmek için akademik kariyerini ve yaşantısını terk etti. 1978-1995 yılları arasında ABD'de modern teknolojiyi geliştirdiğini ve doğayı tahrip ettiğini düşündüğü kişilere ve kurumlara bombalı paketler yolladı. Bu olaylarda 3 kişinin ölümüne 23 kişinin yaralanmasına sebep oldu. FBI, failin kimliğini belirlemek için yaptığı soruşturmaya University and Airline Bomber'ın kısaltması olarak UNABOM adı verdiği için, basın da bombalı saldırıların failine Unabomber adını taktı. 1995 yılında Times ve Washington Post gazetelerine bombalamaların gerekli olduğunu iddia ettiği makalesini yayınlarlarsa eylemlerden vazgeçeceği sözünü verdi. Makaleyi okuyan Kaczynski'nin kardeşi David Kaczynski, ağabeyinin üslûbunu tanıyarak FBI'a bildirdi. Kaczynski 1996 yılında tutuklandı ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Katil hemşire, hastalarını önce zehirliyor, sonra diriltip tekrar öldürüyordu.

Katil hemşire, hastalarını önce zehirliyor, sonra diriltip tekrar öldürüyordu.

Jane Toppan, Jolly Jane' lakaplı bir Amerikan seri katiliydi. Toppan, 1885'ten 1902'ye kadar hemşire olarak çalışmıştı. Kurbanları, hastaları ve onların aile üyelerinden oluşuyordu. Jolly cinayet işleme sebebini şimdiye kadar yaşamış tüm erkek ve kadınlardan daha fazla insanı öldürmek olarak dile getirmiştir. Sorgulanan Toppan, hastaların ölüme yakın olmasından, hayata geri dönmesinden ve sonra tekrar ölmesinden cinsel bir heyecan duyduğunu belirtti. Katil, kurbanı olarak seçtiği hastalara bir ilaç karışımı zehir verip onlarla yatıyordu. Hatta kendisine kur yapan erkeklerin sempatisini uyandırmak için bile kendini zehirliyordu. Toppan, zehirlenme çılgınlığına 1895'te ev sahibi Israel Dunham'ı ve karısını öldürerek başladı. Arka arkaya bir sürü insanı öldüren Toppan'ın son kurbanı Davis ailesiydi. Davis ailesinin hayatta kalan üyeleri, Alden Davis'in en küçük kızı Minnie'ye toksikoloji muayenesi yapılmasını emretti. Rapor, kadının zehirlendiğini ortaya çıkardı. Toppan 29 Ekim 1901'de cinayetten tutuklandı ve işlediği 31 cinayeti itiraf etti. Ancak mahkemede delilik sebebiyle suçsuz bulundu ve 1938'de 84 yaşında ölene kadar akıl hastanesinde kaldı.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Yalnızlığa katlanamadığı için eve çağırdığı erkek arkadaşlarını öldürdü.

Yalnızlığa katlanamadığı için eve çağırdığı erkek arkadaşlarını öldürdü.

Dennis Nilsen, 1978 ile 1983 yılları arasında Londra'da on beş genç erkek ve çocuğu öldüren İskoç bir seri katildir. Nilsen bütün cinayetlerini Kuzey Londra'da iki evde işledi. Eşcinsel olan katil, tanıştığı erkek kurbanlarını evine davet ediyordu. Kurbanlarını boğarak öldürdükten sonra onları uzun süre saklıyor yıkıyor ve giydiriyordu. Sonra kalıntıları parçalara ayırmadan bir şenlik ateşinde yakıyor ve tuvalete atarak imha ettiği bir ritüeli gerçekleştiriyordu. Ancak evde cesetler birikmeye başlamıştı. Nilsen, sonraları cesetlerin parçalarını klozete atıp sifonu çekti ancak borular tıkanınca komşuları Nilsen'i polise şikayet etti. 1983'te müebbet hapis cezasına çarptırılan Nilsen, 2018 yılında öldü.

Evliliklerinden sıkıldığı ve mükemmel eşi aradığı için aile üyelerini öldürdü.

Evliliklerinden sıkıldığı ve mükemmel eşi aradığı için aile üyelerini öldürdü.

Nannie Doss 1920'ler ile 1954 yılları arasında 11 kişiyi öldüren Amerikalı bir seri katildi. Toplamda dört kocasını, iki çocuğunu, iki kız kardeşini, annesini, iki torununu ve bir kayınvalidesini öldürdüğü ortaya çıktı. Doss, beşinci kocası Oklahoma, Tulsa'daki küçük bir hastanede öldükten sonra, Ekim 1954'te sonunda bütün cinayetleri itiraf etti. Nannie'yi cinayet işlemesine yönelten sebepler tam olarak bilinmiyor ancak o defalarca mahkemede 'evlilikten sıkıldığı için öldürdüğünü' ve 'mükemmel eşi aradığını' söyledi. 'Kıkırdayan Büyükanne' lakaplı Doss, müebbet hapis cezasına çarptırıldı ancak devlet cinsiyeti nedeniyle ölüm cezasını uygulamadı. 1965 yılında hapishanede öldü.

İdam edilen katilin kafası cam bir kavanozun içinde saklanıyor.

İdam edilen katilin kafası cam bir kavanozun içinde saklanıyor.

Diogo Alves, İspanya doğumlu Portekizli bir seri katil ve soyguncuydu. 1836 ve 1840 yılları arasında 70 kişiyi öldürdü.İşlediği suçların tümü Águas Livres su kemeri alanındaydı ve bu nedenle 'Su Kemeri Katili' unvanını kazandı. Yoldan geçen insanları soydu ve onları köprüden aşağı attı. Yakalanan Alves ölüm cezasına çarptırıldı ve 1841'de 30 yaşındayken asıldı. Başı vücudundan ayrılarak bilimsel amaçlarla korunması için bir şişeye konuldu. Kafası hâlâ bir formaldehit çözeltisi içinde bir cam kapta korunmaktadır.

Doktor işlediği cinayetlerden haz aldığı için öldürüyordu.

Doktor işlediği cinayetlerden haz aldığı için öldürüyordu.

Harold Shipman, bir İngiliz pratisyen hekim ve seri katildi. Tahmini 250 kurbanıyla modern tarihin en üretken seri katili olarak kabul edilir. 31 Ocak 2000 yılında Shipman, 15 hastasını öldürmekten suçlu bulundu ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Shipman, 58. doğum gününden bir gün önce 13 Ocak 2004'te hücresinde kendini asarak intihar etti. Geçmişte diğer doktorlar benzer suçlardan hüküm giymiş olsa da, hastalarını öldürmekten hüküm giymiş olan tek İngiliz doktordur. Soruşturması, Shipman'ın işlediği cinayetlerden haz aldığı ve öldürmeye bağımlı olduğu şeklinde bir iddia ile sonlandı.

Tonton babaanne görünümlü katil evsiz ve engelli insanları öldürdü.

Tonton babaanne görünümlü katil evsiz ve engelli insanları öldürdü.

Dorothea Puente, Amerikalı mahkum seri katildi. 1980'lerde California, Sacramento'da bir pansiyon işlettiği sırada çeşitli yaşlı ve zihinsel engelli yatılıları sosyal güvenlik çeklerini bozdurmadan önce öldürdü. Dorothea Puente’nin ruhsatsız bir pansiyon işlettiğini fark eden sosyal hizmet görevlisi, bir kişinin ortadan kaybolmasıyla soruşturma başlattı. Polisler de pansiyonun arazisinde cesetler buldu. Kazı çalışmaları yapılırken kahve alma bahanesiyle giden ve henüz suçluluğu kesinleşmeyen katil, kaçtı ve ancak 5 gün sonra yakalandı. Puente, mahkemede işlediği suçları itiraf edene kadar tatlı ve tonton büyükanne taklidi yaptı. Dokuz kişiyi öldürmekten yargılanan katil 1978'de tutuklandı ve 2011 yılında hapishanede yaşamını yitirdi. Gazeteler Puente'yi 'Ölüm Evi Sahibesi' olarak adlandırdı.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Sizin böyle hatırladığınız seri katiller var mı? Yorumlarda buluşalım.

Bunlar da İlgini Çekebilir

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
2016 yılında Balıkesir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünden mezun oldum. Daha sonra Marmara Üniversitesi'nde Avrupa Siyaseti ve Uluslararası İlişkiler alanında tezli yüksek lisansa başladım. Bu süre zarfında siyasi alanda akademik makaleler ürettim. Ajanslarda içerik editörlüğü ve sosyal medya yazarlığı yaptım. 2022 yılından bu yana Onedio'da sinema ve dizi kategorisinde içerikler yazıyorum. Bu alandaki gündemi anbean yakından takip edip sizlere en eğlenceli şekilde sunuyorum.
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
5
3
1
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
ömer

Tüm seri katillerin hayat hikayeleri ve düşünce tarzları büyüleyici gerçekten nasıl bu duruma geldikleri kendilerini insanlardan üstün görerek satranç gibi y... Devamını Gör