Bülent Gedikli, 'Türkiye Eleştiren Avrupalı Sokaklarda'

AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Bülent Gedikli, Türk ekonomisinin büyüme hedeflerinin eleştirildiği bir dönemde, Avrupa'da yüzbinlerce insanın krizden dolayı sokaklara dökülüp eylem yaptığına dikkat çekti. Avrupa'da ekonomik krizlerin faturasının halka çıkarıldığını söyleyen Gedikli, “Bakın ABD'ye, borç kriziyle uğraşırken sağlık reformunu hayata geçiremiyor. Avrupa'nın bütün başkentlerinde sosyal politikalarda atılan geri adımlar protesto ediliyor, yüz binler yürüyor. Sosyal politikalar ciddi anlamda budanıyor. Emeklilik haklarından maaş ve ücretleri azaltmaya kadar bir dizi karar aldılar. İşi o kadar ileriye götürdüler ki öğrenci burslarını bile azaltıyorlar. Böyle bir konjonktürde Türk ekonomisinin yüzde 4 büyümesi beğenilmiyor” diye konuştu. Türk ekonomisinin diğer ülke ekonomilerinden ayıran en temel noktanın hızlı karar alma ve uygulama olduğuna dikkat çeken AK Parti MKYK üyesi Gedikli, “Önümüzde seçimler var. Türkiye AK Parti'yle yakaladığı siyasi istikrarı sürdürecektir. ABD'deki borç tavanı krizi ve Avrupa Birliği ülkelerindeki krizlere baktığınızda hızlı ve zamanında karar alan bir siyasi iktidarla ancak sorunların çözülebildiği görülüyor” dedi. Gedikli, Türkiye'nin 2014-2016 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Programı (OVP) açıklarken ABD'nin borç tavanını arttırma ve bütçe çıkarmakla uğraştığını hatırlattı. AB'de ise bir çok ülkenin ortaya bir ekonomik program koyamadığını bu nedenle de AB Merkez Bankası'nın bu ülkelerin tahvillerini almadığını hatırlatan Gedikli, böyle bir ortamda yüzde 4 büyüme hedefinin mütevazi olarak değerlendirilmeyeceğini ifade etti. Türkiye'nin büyüme, cari açık, tasarruf oranı, banka kredileri gibi ekonomik göstergeleri bütün olarak değerlendirileceği bir döneme girdiğini vurgulayan Gedikli, “Tasarruf oranlarını arttırmak üzere bireysel emeklilik sistemine ciddi teşvikler sağladık. Tüketimde ise önümüzdeki dönemde belli alanları hedefleyen uygulamalar olacak. Üretici, ihracatçı ve KOBİ'lere dönük krediler artık pozitif olarak ayrışacak. Bu da tasarruflarımızı artıracaktır” dedi. Eski Merkez Bankası Durmuş Yılmaz döneminde faizlerin IMF baskısıyla 4 puan yükseltildiğini de hatırlatan Gedikli, “Sayın Durmuş IMF baskısıyla faizleri arttırdıklarını, 'inşallah bir daha böyle bir şey olmaz' diyerek ifade etmişti. Bugün IMF faizleri arttırın diyor ama faizler artmıyor. IMF'yi kimse kaale almıyor. Artık böyle bir Türkiye var.” diye konuştu.

IMF, YILDIZI SÖNEN POPSTAR'A BENZİYOR

AK Parti'nin ekonomi kurmaylarından Bülent Gedikli, Türkiye'nin para ve maliye politikalarını eleştiren IMF'yi yıldızı sönen popstara benzeterek, ”IMF eski şarkıları ve nakaratları söylüyor ama artık sesi o kadar güzel değil. Kimse de dinlemiyor” dedi. Gedikli, “Ciddiye almak mümkün değil. Şimdi gelip de 'büyümeyi arttırmalı' derken faizleri yükseltmemiz gerektiğini söylüyorlar. Bu, Türkiye'yi çok geriden takip ettiklerini ortaya koyuyor. Bu yaklaşımlarla, krizlerde kaybettikleri itibarı geri kazanmaları çok zor. 2008 finansal krizini öngöremediler, krizden bihaberdiler. Krizden sonrası yaklaşımları hâla hastalık ne olursa olsun hastaya aspirin vermek şeklindeki reçeteler. IMF'nin acilen yaklaşımlarını ve yapısını değiştirmesi lazım” diye konuştu.

Vatandaşın üzerine ipotek koyamayız

Orta Vadeli Programın küresel ekonomilerdeki riskler dikkate alınarak hazırlandığını ancak temel kriterinin vatandaşın üzerine ipotek koymamak olduğunu vurgulayan Bülent Gedikli, “Bakış açımızı, IMF ile yeni bir stand by yapılmaması ve geçen süre içinde borçların tümünün ödenerek ilişkilerin standart bir ortaklık düzeyine indirmemiz üzerine kurduk. Vatandaşın üzerine ipotek koymak yerine önündeki engelleri kaldırmayı istiyoruz” diye konuştu. Bülent Gedikli, programın ABD ve AB'de ekonomik krizlerin yaşandığı bir dönemde hazırlandığını hatırlatarak,”Cari açığı aşağı çekmemiz önemli. Cari açığı 1 puan düşürmek için tasarruflarımızı 1 puan arttırmamız gerekiyor. Program metnine bakarsanız, en başta kredilerde alınan tedbirler bunu sağlamaya dönük” diye konuştu.