Görüş Bildir
Haberler
Çok Eski Olmalarına Rağmen Şimdiki Filmlere Taş Çıkartan Birbirinden Muazzam Yapımlar

Çok Eski Olmalarına Rağmen Şimdiki Filmlere Taş Çıkartan Birbirinden Muazzam Yapımlar

Ne izleyeceğim derdine son!

Not: Film açıklamaları Beyazperde'den alınmıştır.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

1. 12 Angry Man (1957)

1. 12 Angry Man (1957)

Latin Amerikalı bir genç adam, babasını öldürdüğü gerekçesiyle cinayetle suçlanır. Sanığın kaybettiğini söylediği bir bıçak ise cinayetin işlendiği odada bulunmuştur, gencin mahkemeye sunduğu savunma zayıftır ve olan biteni duyduklarını söyleyen pek çok tanık vardır. Sanık suçlu bulunduğu taktirde idama mahkum edilecektir. Jüri sonuçları pek de şaşırtıcı değildir: 12 jüri üyesinden sadece sekiz numaralı jüri üyesi Davis 'suçsuz' hükmü yönünde oy vermiştir. Davis’in jüri üyelerini ikna etmeye çalışması esnasında her jüri üyesinin 'suçlu' kararı vermesinin arkasında ise, aralarında yabancı düşmanlığı, kanuna aşırı güven, çoğunluğa uyma, geçmişle hesaplaşma gibi farklı kişisel sebepler olduğu ortaya çıkacaktır.

2. Ballad of a Soldier (1959)

2. Ballad of a Soldier (1959)

Dünya Savaşı sırasında bir Sovyet askerini anlatan savaş, drama filmi. Film Alyoşa'nın annesini ziyaret etmek için çıktığı iki günlük seyahatini anlatırken savaşın insanlar üzerindeki etkilerini ve geliştirdikleri davranışları tüm çıplaklığı ile anlatır.

3. Stranger on a Train (1951)

3. Stranger on a Train (1951)

Bir yanda mutsuz giden evliliğinden kurtulmaya çalışan bir adam, diğer yanda ise nefret ettiği babasından kurtulmaya çalışan bir evlat... Yolları bir trende kesişen iki yabancının mutlu olabilmesi bu kurtulma olayına bağlıdır. Ünlü tenisçi Guy, geçimsiz karısıyla ayrılmak istemekte, böylece sevgilisi Anne'a kavuşma planları yapmaktadır. Ancak inatçı kadın para hırsı nedeniyle kocasından ayrılmayı kabul etmeyecektir. Trende karşılaştığı Bruno, akli problemler yaşayan, babasından kurtulmak isteyen bir adamdır. Bruno tren yolculuğu esnasında çılgın bir plan tasarlayarak Guy'a hem karısından hem de babasından kurtulma teklifi edecektir.

4. Make Way for Tomorrow (1937)

4. Make Way for Tomorrow (1937)

Yaşlı bir çift olan Barkley ve Lucy Cooper, eğer gerekli parayı toparlayamazlarsa evlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalırlar. Şimdilik evlerine geçici olarak el konulmuştur, bu süreçte de çocuklarıyla kalmak durumundadırlar. Çocuklarının her birininse parayı ödeyememelerine neden olan geçerli bir sebepleri vardır. Anne, oğlu George'un evine taşınır, baba ise Cora ile yaşayacaktır. Yıllar sonra birbirlerinden ayrılmak zorunda kalan çift, tekrar bir araya gelmenin yollarını arayacaklardır..

5. Arsenic and Old Lace (1942)

5. Arsenic and Old Lace (1942)

Yorgun tiyatro eleştirmeni Mortimer Brewster’ın (Grant) şüpheli şahıslara zehirli içki içiren iki halası (Josephine Hull and Jean Adair), Boris Karfoff’a benzeyen sosyopat bir kardeşi (Raymond Massey), kendini Teddy Roosevelt sanan bir başka çatlak kardeşi, yeni evlendiği sabırsız bir eşi ve her şeyi yoluna sokmak için sadece bir gecesi vardır. Bu sirkin ortasında Cary Grant’in yüzü bir palyaço gibi şaşkın ifadeler alır, doğal atletik yapısı lastik bacaklı bir balerin gibi şekilden şekle girerken gülmekten kırılacaksınız.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

6. Ko To Tamo Peva (1980)

6. Ko To Tamo Peva (1980)

Tarih 5 Nisan 1941… Savaşın kapısında olduğu karışıklık içindeki Sırbistan topraklarında, Belgrad’a gitmek üzere otobüs bekleyen bir savaş gazisi, iki çingene, bir Nazi sempatizanı, bir şarkıcı, bir hastalık hastası, bir avcı ve yeni evli bir çift. Bu kozmopolit güruha bir nevi önderlik eden paragöz ama aynı zamanda da prensip sahibi otobüs işletmecisi ve oğlu. Bu garip tayfanın hâlihazırda kendi başlarına açacakları dertlerden başka bir de savaşı bekleyen tedirgin Sırbistan insanıyla yaşayacakları münasebetlerden ortaya çıkacak huzursuzluklar söz konusu olunca; Belgrad’a kadar giden bu uzun ve çetrefilli yol bir şetaret havasına bürünüyor.

7. The Dicreet Charm of the Bourgeoisie (1972)

7. The Dicreet Charm of the Bourgeoisie (1972)

Hikaye çok basit. Seçkin sınıf üyesi bir grup burjuva bir yemekte buluşmak ve son dönemin modasını, politik olaylarını, taze dedikoduları paylaşmak istiyor.

Fakat öyle durumlarla karşılaşıyorlar ki, amaçlanan buluşma ve yemek bir türlü gerçekleşmiyor. Onun yerine son derece 'saçma' ve komik olaylar ortaya çıkıyor.

Gerçeküstücü yönetmen Luis Bunuel’in başyapıtı, onun sinemasının tüm özelliklerini barındırıyor. Yönetmen ahlaki anlamda tartışmaya açtığı burjuvaziyi sert bir biçimde eleştiriyor.

8. Roman Holiday (1953)

8. Roman Holiday (1953)

Bir ülkenin güzeller güzeli genç prensesi olan Ann, uzun bir Avrupa seyahatine çıkar. Roma'ya vardığında ise sahip olduğu hayattan iyice sıkıldığını fark eder. Gereksiz protokoller, sahte nezaketler ve prenses olmanın getirdiği zorunluluklardan bunalan genç kadın doktor tarafından verilen bir sakinleştiriciyle durumu atlatmaya çalışır. İlacı aldıktan sonra şehre iner ve sokaktaki hayatı keşfetmeye başlar. Tam da bu anda etkisini gösteren ilacın belirtileri yüzünden bir bankta sızan prenses, paparazzilik yapan Joe Bradley tarafından bulunur. Kadını evine götüren Joe, onun bir prenses olduğundan habersizdir. Ertesi sabah uyandıklarında ise tüm şehir prensesin ortadan kaybolduğu haberiyle çalkalanmaktadır.

9. Harvey (1950)

9. Harvey (1950)

Elwood P. Dowd (James Stewart), annesi öldükten sonra kız kardeşini ve yeğenini yanına almış onlarla beraber yaşamaktadır. Kardeşinin derdi, kızına bir koca bulmaktır, zengin hanımları evlerine çağırır, davetler verir, fakat Elwood ve hayali arkadaşı yüzünden utanç duymakta, sosyal hayatı yok olmaktadır. Elwood'u akıl hastanesine gitmeye ikna eder ve kendisinin deli olduğu teşhisiyle alıkonulmasıyla diğer karakterler de devreye girer. Tiyatro oyunu gibi işleyen sahnelerde hastane ekibini (doktor, asistanı, ona aşık hemşire ve hasta bakıcı Wilson) ve zengin yan karakterleri tanırız. Birçoğu Elwood'un hikayesine inanmakla birlikte menfaatleri gereği onu senatoryuma kapatmaya çalışırlar, Elwood'un tek derdiyse arada kaybettiği Harvey'i aramaktır.

10. Sunset Boulevard (1950)

10. Sunset Boulevard (1950)

Sunset Blvd., genç bir senaristin başına gelenleri konu ediyor. Joe Gillis genç bir senaristtir. Film, Gills’in bir havuzda kanlar içinde yatarken görüntüsü ile başlar ve daha sonra altı ay öncesine gideriz. Senaryolarını satamayan ve parasız kalan Joe’nun başı eski borçlarıyla derttedir. Alacaklılardan kaçar ve Sunset Bulvarı’ndaki bir eve sığınarak saklanır.

Buradaki ev sahibi ise, sessiz filmler döneminde ün yapmış aktrislerden Norma Desmond’dır. Eski ününü hemen geri kazanabileceğini düşünen Norma, kendi yazdığı bir senaryoyla sinema dünyasına dönmeyi amaçlamaktadır. Joe kendisine senaryo yazımı konusunda yardım edebileceğini söyler ve böylelikle Norma onun bu evde yaşamasına izin verir.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

11. To Kill a Mockingbird (1962)

11. To Kill a Mockingbird (1962)

Film, ırkçılığın şiddetinin son noktaya ulaştığı bu dönemi gerçekçi bir üslupla işliyor. Beyaz bir kadına tecavüz suçuyla tutuklanan siyah bir gencin avukatlığını üstlenen başarılı bir avukat çevresi tarafından şiddetle eleştirilip davadan geri çekilmesi yönünde baskılara maruz kalır. Ancak idealist avukat yolundan dönmeyecektir.

Modern Amerikan edebiyatının klasik yapıtlarından biri olan Bülbülü Öldürmek, Harper Lee’nin gerçek yaşamda şahit olduğu olayları işleyen ve içeriği gerçekte yaşanmış olaylara dayanan bir romandır.

12. Az Ötödik Pecset (1976)

12. Az Ötödik Pecset (1976)

Tomóceusz Katatiki hayali bir adanın lideriydi ve Gyugyu onun kölesiydi. Güçlü ve dikkatsiz Katatiki, zavallı Gyugyu'ya aşırı gaddarca davrandı, ancak çağının barbar ahlakına göre yaşarken hiçbir zaman pişmanlık duymadı. Gyugyu ebedi sefalet ve ıstırap içinde yaşadı, ancak başına ne gelirse gelsin, bunun asla kendisinden kaynaklanmadığı ve hala temiz, suçsuz bir insan olduğu gerçeğinde sedasyon buldu. Onlardan biri olarak ölmek ve reenkarne olmak zorunda olsaydı ne seçerdi?

13. Drunken Angel (1948)

13. Drunken Angel (1948)

Alkolik bir doktor, ölmek üzere olan bir gangsterle sallantılı bir arkadaşlık kurar.

14. Le Plaisir (1952)

14. Le Plaisir (1952)

Le Plaisir, zevk hakkında üç farklı hikayeyi konu ediyor. Filmde, kadınları etkileyebilmek için yaşını gizleyen bir adamın, bir grup hayat kadınını yeğeninin cemaatine katmaya çalışan bir kadının ve modeline aşık olan ressam bir adamın hikayesine odaklanılıyor.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
17
7
2
1
1
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Pasif Kullanıcı

Bu liste efsane olmuş 👏👏