Çok Yanlış Tanıyorlar! Bizi Arap Ülkesi Gibi Gösteren Laff-A-Lympics'in İstanbul Bölümü
Hepimiz, yurt dışında çok yanlış tanındığımızın bilincindeyiz. Ama bir çizgi filmin bizi bu şekilde tasvir edeceğini 40 yıl düşünsek akıl edemezdik sanırım.
Birçoğumuz çocukluğumuzda Laff-A-Lympics'in İstanbul'da geçen bölümüne denk gelip izlemişizdir. Ama izledikten sonra da bu çizgi filmi ne kadar sevsek de sinirlerimize hakim olamamışızdır.
İşte; hatırlamayanlar için Laff-A-Lympics'in İstanbul'da geçen bölümü.
1. Laff-A-Lympics, 1977 yılında yayına başlayan; Scooby Doobyler, Yogi Yahooeyler ve Gerçek Kötüler olmak üzere üç grubun yarıştığı çizgi filmdi.
Çizgi filmin her bölümü olimpiyat yarışmaları edasında farklı şehirlerdeki mücadelelerle geçerdi.
2. Çizgi filmin 10. bölümünde de yarışmaların ilk ayağı New York'ta, ikinci ayağı ise İstanbul'da geçmekteydi.
Bölüm başlarken; New York'tan, Amerika'nın gürültü ve beton merkezi diye bahsedildi. Yarışmanın sonraki ayağında da 'Uydu yardımıyla Türkiye'nin İstanbul şehrinde yarışan All-Star atletlerimizi izleyeceksiniz.' denildi.
3. New York'taki bölümü şehirle özdeşleşmiş olan Central Park ve Özgürlük Anıtı'nda yapılan yarışmalarla geçti.
4. Yarışmanın ilk ayağında Scooby Doobieler birinci gelerek iki aşamada da 25'er puan toplamayı başardılar.
Ardından Yogi Yahooeyler 30 puanla 2., Gerçek Kötüler 25 puanla 3. sırada yer aldı.
5. Ve ardından yarışmanın İstanbul ayağı başladı.
Gördüğünüz gibi şehrin silüeti oldukça dikkat çekiyor. Ama yine de güzel resmetmiş sayılırlar. Gariplikler aslında buradan sonra başlıyor.
6. Ve derken; skor tabelasının önünde fesli bir hindi belirdi.
'Turkey' göndermesini yapmayan bir tane yabancı görsem dişimi kırıcam. Hindi de hindi. Ne pis espri anlayışınız varmış ya.
7. Yarışmacının sunucuları; Mildew ve Snagglepuss, İstanbul sokaklarında yürümeye başladı.
'Bi dakika ya! Nasıl İstanbul burası?' demeye kalmadan, fesli ve çarşaflı insanlar ekranın arka planında görünmeye başladı. Görüntüye hakim olan kahverengi tonlarıyla şehre çöl havası verilmeye çalışıldığı belli gibiydi sanki.
8. Yarışmanın ilk aşamasında yarışmacılar tek tekerlekli bisikletle yarıştılar.
Binalar ve insanlar adeta bir Arap ülkesi gibi tasvir edilmiş abi baksanıza.
9. Sokakta ise kilim ve karpuz tezgahları görünüyordu. Altlarında da silik bir şekilde Arapça'ya benzer yazılar yazılmaya çalışılmıştı.
Otantik yönümüz çizgi filmlerde bile işlenmiş o yıllarda. Helal olsun.
10. Yarışma sunucusu Snagglepuss, bölüm boyunca kafasındaki fesle programı sundu.
11. Fesli hindi de yarışma boyunca sürekli bir yerlerde belirip durdu.
12. Bisiklet yarışması devam ederken; yarışmacılar açılmakta olan bir köprüye ulaştılar.
Haliç Köprüsünü mü yoksa Boğaz Köprüsünü mü anlatmaya çalıştılar acaba? Yalnız, köprünün iki yanındaki saray benzeri evler de oldukça dikkat çekiyordu.
13. Yarışmacılar köprünün karşı tarafına geçtikten sonra bir sultan heykelinin yanından geçtiler.
Sultan heykeli? Oğlum tamam hadi o yıllarda internet yok da bari ansiklopedi açıp okuyun ya.
14. Biz şehrin neden böyle tasvir edildiğini çözmeye çalışırken; yarışmanın ilk aşamasını da Gerçek Kötüler kazandı.
Yogi Yahooeyler ikinci, Scooby Doobieler üçüncü oldu.
15. Tabii bu sırada şehrimizin simgesi(!) fesli hindi her karede görünmek için can atıyordu.
16. Yarışmanın ikinci aşaması İstanbul Boğazı'nda yapılacaktı. Yarışmacılar yüzerek Marmara Denizi'ne ulaşacaklar oradan batık bir gemiye geçip geri döneceklerdi.
Batık gemi? İçinde de Sultanın hazinesi vardır Allah bilir. Baya Alaaddin'in Sihirli Lambası'na çevirdiler güzelim şehri.
17. Boğazın ortasında Yogi Yahooeyler'in takımından Jiks'e yardım eden köpekbalığı görünümlü yunus da oldukça dikkatimizi çekmeyi başardı.
İyi en azından Van Gölü canavarını duyup onu boğazın içerisine koymamışlar. Ama gerçi Van Gölü canavarının muhabbeti 90'larda çıkmıştı. O zamanlarda olsaydı kesin koyarlardı.
18. Ve bu yüzme yarışmasını da Gerçek Kötüler kazandı.
Yarışmanın son ayağında 25 puan alarak liderlikleri ilan ettiler. Hiçbir yerde kazanamayan Gerçek Kötülerin ilk kez İstanbul'da kazanması da manidardı.
19. Yarışma biterken de İstanbul'u tekrar çölün ortasında, surların içerisindeki bir şehir olarak göstermeyi ihmal etmediler.
Bir tek deve göstermediler herhalde. Onu da gösterselerdi keşke. Şehrimizi işte o zaman muazzam şekilde anlatmış olurlardı... 😒
Yorum Yazın
İşte Bilge Kağan zamanında boşuna "Türk Beyleri, millet, işitin! Üstte gök basamasa, altta yer delinmese, Türk milleti, senin ilini, senin töreni kim bozabil... Devamını Gör
Siz onedio ofisinde dansöz oynatırsanız elin oğlunun bizi arap ülkesi sanması da gayet doğal mk , bu da size kapak olsun -.-
Boş boş ahkam kesiyoruz,yok tanımıyolar yok yanlış biliyolar niye tanısınlar?nerden bilsinler?kurtuluş savaşından başka,küresel bir başarımız varmı? dünya bi... Devamını Gör